fazlurrahman etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
fazlurrahman etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

3 Nisan 2022 Pazar

Bilinç Notları 24

 YÜREĞİM ACIYOR:

Üniversite mezunu gençlerimizin kaçta kaçı fakülteyi bitirine kadar (ders kitapları dışında) çift rakamlara ulaşan sayıda kitap okumuştur? (Enbiya Yıldırım)
//
“Eğer dünyada saf ahlâkî durumları çizebilecek bir ressam olsaydı, çizilecek bu son derece ilginç, çekici ve önemli tablo, Hz. Peygamber’in ahlâk âbidesi tablosu olurdu” /(Fazlur Rahman)/aöf kitabından alıntı

24 Nisan 2014 Perşembe

FAZLUR RAHMAN: ‘’ŞEFAAT’’


Kuran’ın ‘’kurtarıcılığı’’ (saviorshiip)reddettiğini söylemiştik. Bunun bir gereği olarak Kuran, aynı zamanda ‘’şefaati’’ de reddeder. Hadis kitaplarında peygamberlerin kendi ümmetlerinin günahkarlarına yapacakları şefaatle ilgili birçok atıflar olmasına, özellikle de peygamberimizin kendi ümmetine yapacağı şefaate işaret edilmesine rağmen ve yine halk arasında yaygın olan İslami anlayışa göre,( ‘’veliler’’ o kadar çok şefaat edecekler ki peygamberleri bile geçecekler), Kuran’ın bu görüşlerle pek ilgisi olmadığı sezilmektedir. Bunun tam aksine Kuran, devamlı kıyamet günü Allah’ın peygamberleri kendi ümmetlerinin yaptıklarına bir şahit olarak getireceğinden bahsetmektedir; bir şahit ki, insanlar buna binaen yargılanacak: ‘’Her ümmetten bir şahit ve seni de (Ey Muhammed!) bunlara şahit olarak getirdiğimiz zaman ne olacak?’’ (4/Nisa, 41; ayrıca bkz. 28/Kasas, 75)
Kuran’ın bütün yapısı, aracılığa karşıdır. Çünkü, öncelikle Kuran der ki; ‘’Allah kimseye gücünün üstünde bir şey teklif etmez.’’ (2/Bakara, 286); 6/En’am, 152, 7/Araf, 42; 23/Mümimun, 62). İkinci olarak tekrar tekrar belirttiğimiz gibi Allah’ın rahmeti her şeyi kuşatır. (7/Araf, 156; 40/ Mümin, 7). 2. Ve 3. Hicri yüzyıllarda (8.ve 9. Miladi yüzyıllarda) kristalleşen sünni görüşe göre kafirler ve gayri müslimler için şefaat mümkün değildir. (Yahudi ve Hristiyan olanların geleceği hakkında İbn Teymiyye gibi bazı kelamcılar kesin bir tavır beyan etmemişlerdir.) Ama günahkar Müslümanlar için şefaat, etkili olacaktır. Mutezile ilk önce bu görüşe karşı çıkmış ise de sonraları sünni görüşe yaklaşmıştır. (‘’aracılık’’ ve ‘’kurtarıcılık’’ fikirlerinde çok güçlü bir psikolojik etken bulunmaktadır). Bütün bunlara rağmen Kuran’daki şu ayetler, kesin olarak Müslümanlar için bile şefaatin olamayacağını belirtir:’’ Ey İnananlar! Ne alış verişin, ne dostluğun, ne de şefaatin olmadığı gün gelmeden önce size verdiğimiz rızıktan Allah için harcayın’’ (2/Bakara, 254). ‘’Ve öyle bir günden korkun ki, o gün hiç kimsenin yerine bir şey ödeyemez, kimseden şefaat de kabul edilmez, kimseden fidye alınmaz ve onlara hiçbir yardım yapılmaz’’ (2/Bakara, 48) ‘’Ve şu günden sakının ki kimse kimseden yana bir şey ödeyemez, kimseden fidye kabul edilmez, hiç kimseye şefaat fayda vermez’’ (2/Bakara, 123). ‘’De ki, bütün şefaat Allah’ındır’’ (39/Zümer, 44; yine 39/ Zümer, 23).
Kuran ayrıca, ‘’Allah’ın izin verdiği kimseler hariç’’ başka hiçbir kimsenin şefaatçi olamayacağını belirtir (2/Bakara, 255; ve ayrıca 10/Yunus, 3; 20/Taha, 109; 34/Sebe, 23; 53/Necm, 26). Geleneksel İslam, Allah2ın peygamberimize ümmeti için şefaatçi olmasına izin verileceği varsayımını esas alarak, ‘’şefaatçilik’’ görüşünü bu ayetlere dayandırmaktadır. Ama İbn Teymiyye’nin de belirttiği gibi bu ayetlerdeki izin verme ibaresi basitçe kelime anlamında alınamaz, bilakis bu ayetler sadece merhameti olmaksızın huzurunda herkesin çaresiz ve aciz kaldığı Allah’ın, haşmet ve azametini tasvir etmek için kullanılmış belağatli ifadelerdir. ‘’Ruh ve meleklerin sıra sıra durdukları günü (düşün), Rahman’ın izin verdiğinden başka hiç kimse konuşamaz ve (o da konuşunca) doğruyu söyler’’ (78/ Nebe, 38). Anlaşılamayan yalnız Allah’ın izniyle şefaat etme fikri değildir. Şimdi verdiğimiz ayetin de belirttiği gibi, Kuran’ın sözleri kelime anlamları ile alınırsa, şefaat etmek şöyle dursun Allah’ın izni olmadan zaten hiç kimse konuşamayacaktır. Bu gibi belağatli sözlerle Kuran, Allah’ın sınırsız haşmetini tasvir etmektedir: ‘’Göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunanların Rabbine ve çok şefkatli olan (Allah)a hiç kimse hitap edemez’’ (78/Nebe, 37)





Öne Çıkan Yayın

RAB NE DEMEKTİR? MUSA PEYGAMBER CEVAPLIYOR:

__ Kimmiş bakayım sizin Rabbiniz ey Musa? __ Bizim Rabbimiz her şeyin YARATIŞINI (helqehu) takdir edip, sonra da yaratılış AMACINA (heda) y...