ibrahim etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
ibrahim etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

6 Eylül 2022 Salı

Bilinç Notları 45

Cemaat ve tarikatleri eleştiren biri olarak özeleştiri yapayım. Bizler, o kardeşler gibi halkın kılcallarına inemiyoruz. Dağınığız. Bizler de bölük pörçüğüz. Görev bilinci yok. Biraraya gelerek ümmet için kurumsal hazırlık yapmak hak getire... Ümmetin liderlerine yön verecek çapta birliktelik oluşturma gibi bir dertleri yok.. Fildişi kulesi rahat..

İlmi tartışmalarla elde edilen üstünlük duygusu ve sonra otur yerine... Bu tarafın hocalarında ümmet çapında bir eylemlilik yok. Uzun soluklu çalışma yani kurumsallık ve eylemsellik üretme yok. Varsa yoksa kitap yaz, konuş, saldır, "karşı tarafa siz şöylesiniz, böylesiniz" de.. Nübüvvetin varlık gerekçesi kitlelere hidayeti ulaştırmak, seviyelerine indirmek iken sen kitleleri aşağılıyorsun.. Bu mu yani..
Böyle olmayacağını düşünüyorum. Halkın içine girip, doğrularını görmek gerek evvela...Sorunlarıyla essahtan ilgilenmek gerek.. Sonra varsa ıslah edilecek yer ona yönelirsin... Uzaktan kızlara miras verin diyerek değil Adamın halısına basarak, çayını içerek ileteceksin tebliği. Tek başına değil. Kollektif bir yapı ile..

17 Şubat 2021 Çarşamba

Sabah Gözlerini Açabiliyorsan ...

Sabah gözlerini açtın. Sağına soluna baktın. Elin ayağın sağlam. Bir baktın çocukların da gözlerini açmış, onların da elleri ayakları sağlam uyanmışlar. Ortamda oksijen hala var ve güneş aydınlatmış odanı.

14 Ocak 2021 Perşembe

İbrahim - Şiir


Bir yüreksizler çağında yaşıyoruz

Saman alevine dönmüş eylemler

Daha eylem olamamış nice söylemler

Dil yüreğe kafa tutuyor.

Dostluk yok İbrahim, dostluk yok

Vefasızlık bu pazarda yok satıyor.



M.Tosun/2013

3 Mayıs 2016 Salı

Koca İslam Davetçisi: İbrahim

İbrahim Peygamber'in babası ile yaptığı tebliğ diyalogunu anlatmayacağım..
Ama sadece sözlerin başını söyleyeceğim.. İslam davetçisinin uslüp kodlarını öğreniyoruz... 
Putperest babasına hitabı hep şuydu: "Ya ebeti = Ey Babacığım" 
Sonrasında babası "Defol git, İbrahim!" cevabına ise,
"Selam üzerine olsun, artık seninle yolumuz ayrıldı" cevabını verir koca İslam Davetçisi... 
İşte mesajlar, işte dersler....

7 Nisan 2016 Perşembe

İbrahim'in Beş Özelliği

İbrahim Peygamber'in (as) Beş Özelliği
1_ Kane Ümmeten
2_ Kaniten lillah
3_ Hanifen
4_ Lem yeku minel müşrikin
5_ Şakiren li en'amihi
(Nahl:120-121)
**
Kısa ve öz. İslami şahsiyet inşacıları dikkatlerini bu ayete ve İbrahim peygamberle ilgili ayetlere çekmeliler.
Kur'an'ı anlamadan müslüman olan kardeşlerimize sesleniyorum:
Bu Din sandığınız gibi basit ve kültürel bir Din değil...
İbrahim Peygamberi tanırsanız Din'i daha iyi anlarsınız.

20 Ocak 2016 Çarşamba

Enbiya Suresi'nde İbrahim!

Bu akşam tefsir dersinde Enbiya Suresi'nde İbrahim peygamberimizin "feten" iken putlara karşı olan cesur duruşunu kıraat ettik/anlamaya çalıştık. Dua ettik, o cesaretten pay sahibi olmak için. 
**
İbrahim Peygamberimiz bizzat kendisini şahit tuttu. Neye?
Yüce Rabbisinin arzın ve semanın Rabbi olduğuna ve aynı zamanda Yaratıcısı olduğuna...
Sizce bu şahitliği nasıl ifa etmiştir?! Bence kilit mesele bu!
Dil ile bu şahitliği bir kere söylemiş olsa bile yaşamıyla bunu derecelerle kuvvetlendirmiş olması gerekir. Aksi halde bu ifade bir teoriden/nazariyeden öteye gitmezdi...
Eşhedu en lailahe.... derken bunun yaşamsal pratiğini ortaya koymadıkça essah bir ŞAHİTLİK sergilenmiş olunur mu?!
İbrahim, kelimenin tam anlamıyla "imana dayalı eylemi tek başına yerine getiren" harika bir usve idi!!!
Günümüz ideolojilerine, "feten" olan İbrahim acaba nasıl karşı dururdu?!
Asla ve kat'a kalbimizde yer vermiyoruz, Allah'ın hakkını takdir edemeyenlerin sistemlerine... Evet!!!

4 Ocak 2016 Pazartesi

NAMAZ İBRAHİM PEYGAMBERDEN BERİ BİLİNEN VE UYGULANAN BİR İBADET

"Ve iz beve'ne li ibrahime mekene'l beyti en la tuşrik bi şey'en ve tahhir beytiyelleti littaifine, VE'L KAİMİNE, VER'RUKKEİS'SUCUDİ"
**
Hani Biz, İbrahim'in (inşa ve ihya etmesi) için bu İbadet Evi'nin yerini tesbit ettiğimiz zaman; "Bana hiçbir şeyi şirk koşmadığın gibi, Mabedimi de tavaf edecekler ve (ona doğru) kıyama durup rüku ve secdeye kapanacaklar için (şirkten) temiz tutacaksın!" (demiştik).
(Hac:26)
**
Namazın köklü bir ibadet olması Tevhid dinin vazgeçilmezlerinden olduğu anlamına gelir. Değişken şeriat bağlamında değil, sabit akide bağlamında önemini korumaktadır..
Namazsızlık büyük bir cürümdür..

11 Ocak 2013 Cuma

İBRAHİM! - Şiir

İbrahim!
Büyük yolun büyük yolcusu
Büyük bedeller ödemiş çilekeş önder
Eylemlerin büyüğü; putları kırmak
Sonra da illallah demektir.
 
İbrahim!
Allah’ın dostu olmuş büyük zat.
Dostluğun nasıllığını sana soralım
Değil mi?
Yürekte O’nu yaşatmak ve dahası.
Sensiz olmuyor İbrahim. Gel!
Gel ve putları kırmayı öğret bize
Putları kırıp sonra da illallah demeyi
 
İbrahim!
Açık sözlüsün ve harbisin
“En son ilah güneş” dedin.
O da battı ve gitti
“Batanları sevmem” dedin
Allah nasıl bulunur bize öğrettin.
Kalbin mutmain olsun diye
Dilekçe sundun Sevgiliye
Ölüyü nasıl dirilttin diye
“İnanmıyor musun!” denildi,  “görmeden”
“Hayır” dedin, “inanıyorum.”
Mutmain olsun diye kalbim
Bunu Senden istedim Ey Rabbim
 
İbrahim!
Sen inanmak istedin ve sevdin.
Kapılar açıldı ve perdeler çekildi.
Demek inanmakmış mesele
İstemeyi bilmek ve cesaret etmekmiş
İbrahim istedi ve elde etti
Halilullah oldu ve bunu hak etti.
 
İbrahim!
Kurban olmayı öğrettin, kurban vermeyi
Ateşe atıldın ve kesecektin İsmail’i
İş olmuş ve bitmişti yürekte
Yanmıştı İbrahim ateşte,
Edilmişti İsmail kurban, Yüce Rabbe
Demek yürekte bitirmekmiş mesele
 
İbrahim!
Bir yüreksizler çağında yaşıyoruz
Saman alevine dönmüş eylemler
Daha eylem olamamış nice söylemler
Dil yüreğe kafa tutuyor.
Dostluk yok İbrahim, dostluk yok
Vefasızlık bu pazarda yok satıyor.
 
İbrahim!
Gel Hacer’i anlat bize
Hacer’in azmini ve sabrını
Kadınlarımız bedenleriyle var oluyorlar
Hacer’i tanımazlar, azmi bilmezler
Yüreksiz eylem bulamaz hedefini
Hacer su aradı yüreğiyle
Suyu buldu Hacer, içti kana kana İsmail’iyle
 
İbrahim!
O’ndan başkasını vekil tutmadın
Böylece özgürlüğün özünü tattın
Nemrud’a köle olmuş zavallıların arasında
Sen Allah’ı bulmuş ve O’na kul olmuş bir zattın
Nemrudlar bile köleydi kendi nefislerine
Köleler arasında kulluğu bulmak ve buna layık olmak
Liyakatin hala dillere destan Ey İbrahim
 
İbrahim!
Boyunduruk satılıyor pazarlarda
Köleleşmek ve köleleştirmek bitmedi hala
Nemrudlar hala azgın
Putlar dikiliyor yüreklere ve meydanlara
Uzat baltayı İbrahim
Bu defa putları biz kıralım
 
İbrahim!
Muhammed’in atası mübarek insan
Muvahhidlerin rehberi Ey salih insan…
 
Mustafa Tosun/2007

6 Ocak 2013 Pazar

Tek Başına Ama Bir Ümmet! İmanın Bir Zaferi

    "Şüphesiz ki İbrahim, tek başına bir ümmetti." (Nahl:120)

    Hayat sürecimizde çoğu zaman hissederiz yalnızlığımızı. Özellikle fikirsel anlamda bir yük taşıyor isek bu duygu bırakmaz bizi. İnsanın, fikirleriyle var olmaya çalıştığı toplumda tepkilerle karşılaşması kaçınılmazdır. Ancak kimi tepkiler insanı geliştirirken kimi tepkiler ise insanı yıpratır. Yıpranan insan, çoğu zaman fikirlerini taşıyamaz hale gelir ve yıpratıcı o toplumda yaşadığı sürece, zaman içerisinde 'fikri yüklerini' omuzlarından atmayı tercih eder. Bu sonuç o fikrin yenilgisi değildir, bilakis fikrin o insanın iç dünyasında ma'kes bulamamış olmasıdır. Toplumun cahili tepkilerine karşı bazen kulağı tıkamak bile yeterli olabiliyorken sonucun bu hale gelmesi kişi açısından üzücüdür. Bu fikirle yüreğini inşa edeceği yerde, fikirleri üzerinden atıp cahili hayatın başıboş akışına kendini bırakması, aslında insanın kendi yenilgisidir.

İnancı yüreğinde makes bulan inanç sahibi insanlar da vardır. Cahili her türlü tezvirata karşın onlar asla inançlarından vazgeçmezler. Bilakis bu süreçte inanç ile yürek adeta bir anne ile yavrunun birbirine sıkıca sarılması gibi bir hale bürünürler. Aslında  cahiliye toplumu bu defa istediği sonucun tam tersiyle karşılaşıyor. Bu durum insanın inanç yönünden zaferi demektir. Zaten hayatında bir inanç uğruna yaşamamış olmak potansiyel bir yenilgidir. Bu hal, insana yakışmayan bir durumdur.
Zorlu zamanlar, inançları besleyen zamanlardır. Bolluk ve kolaylık zamanları ise inancın varlığını ortaya koyup koyamamanın belirlendiği zamanlardır. İnsan her halükarda bir direniş içerisindedir. Hayatı anlamlı kılan da bu değil mi? İnancınız uğrunda direnmek... Mücadele etmek... İnancınızı beslemek...

    Yukarıdaki ayette Rabbimizin İbrahim aleyhisselam'ı şöyle niteliyor: "O tek başına bir ümmetti." Bu ayetten de anlıyoruz ki İbrahim aleyhisselam da davası adına yalnızlığı yaşamış bir önder idi. Ama Rabbimiz onu bu şekilde nitelediğine göre rahatlıkla görebiliriz ki İbrahim aleyhisselam yalnızlığın karanlığına gömülüp omuzundaki 'Tevhid Davasını' indirmemiştir. İnanç bir yürekte karar kıldığı zaman sizin orada yapacağınız şey o yüreği söküp almaktır. İbrahim aleyhisselam inancını yüreğine nakşetmişti. Bu anlamda cahiliye toplumundan gelen püskürtmelere karşı direnmişti. En yakını olan babasına karşı bile bu tavrı sergilemiş ve tek başına ümmet olmanın şerefini taşımıştı. Biz 21. yy müslümanlarına güzel bir örnek olmuştu. Rabbimiz ise onu tüm çağlara örnek göstermişti. İnancı besleyen dik duruştur. İnancı besleyen, sabit kadem olmaktır. Bunu İbrahim aleyhisselam da rahatlıkla görebiliyoruz. Zaten tüm peygamber kıssaları bize bunu öğretmiyor mu? Yusuf peygamberin Allah'a ve ahiret gününe inanmayan bir toplumun hayat tarzını terketmesi, Şuayb ve Salih peygamberin toplumlarının zorlamalarına karşı direnmeleri ve dik duruşları, Muhammed peygamberin kendi kavminin tüm yıpratıcılıklarına karşı arkadaşlarıyla birlikte harika bir şekilde direnmeleri... Rehberlerimizin yaşadıkları tüm bu olaylar bizler için birer numune-i imtisal ve gücümüze güç katacak örnekliklerdir. Bizler de kendi bulunduğumuz ortamlarda, cahiliyenin yıpratıcı tezviratlarına karşı işte bu şekilde nebevi bir duruş sergileyebilmeliyiz. Bu durumda uğruna direndiğimiz davamız yüreğimizde daha da güçlenecek ve o toplumun tezviratları boşa çıkaracaktır. Ama tüm bunları uygularken uyanık bir şuurla yapmalı ve egomuzun bize kuracağı kahramanlık  tuzağına da dikkat etmemiz gerekir.

    Kur'an'ı Kerim'in bir ayetinde, iman edenleri korkutmak için bir topluluğun savaş için hazırlık yaptığı söylendiğinde, bu haberin tam tersine iman edenlerin imanlarını arttırdığını öğreniyoruz. Evet, imanınıza yapılan saldırıda imanınızın korkup geri çekileceği yerde daha da güçlenmesi imanın bir zaferidir. Her imanın bu anlamda bir korku ile karşılaşacağı mukadderdir. Şu halde imanımızla ilgilenmek zorundayız.
 
    Modern çağın içerisinde bulunduğumuz, imanımızın karşı karşıya kalacağı farklı durumlar olacaktır. İş yerlerinde, okullarda, üniversitelerde, esnaf çevremizde ve buna benzer tüm çevrelerden imanımıza yönelik saldırılar/alaylar/çürütmeler oluyor. İşte bu gibi durumlarda göstereceğimiz dik duruş, bizi de kendi başımıza bir ümmet yapacaktır. Bu bizim için olmak ya da olmamak meselesidir aslında. Rabbimizin Yüce kelamından da alacağımız güçle bu duruşu sergilememiz bizim zafer harcımızdır. Aynı zamanda peygamber yolunun takibçileri olan Rabbanilerin hayatlarından da örneklikler görebiliriz. Onlar da imanlarına ümmetçe bir duruş kazandırdılar. Sıra elbette ki bu çağın iman sahiplerine geliyor. Bu konuda yalnız olmadığınızı bilmelisiniz. Çünkü sizler çağlar üstü bir iman perspektifine sahipsiniz. İşte bu imanla, taa Adem aleyhisselamdan beri ümmetçe bir duruş sergilemiş imanları, yanınızda hissedeceksiniz. Sizler de bu kervana katılmış olacaksınız.
Allah bizleri, tek başına da kalsa İbrahim gibi ümmetçe bir duruş sergileyenlerden olmamızı nasib eylesin.
Güç ve kuvvet ancak Allah'tadır.





Öne Çıkan Yayın

RAB NE DEMEKTİR? MUSA PEYGAMBER CEVAPLIYOR:

__ Kimmiş bakayım sizin Rabbiniz ey Musa? __ Bizim Rabbimiz her şeyin YARATIŞINI (helqehu) takdir edip, sonra da yaratılış AMACINA (heda) y...