12 Ekim 2019 Cumartesi

Ümmet Perspektifi ile “Barış Pınarı” Operasyonu



İslam ümmeti olarak, ulusçuluk zehri ile 150 yıldır malul haldeyiz. Bir türlü kurtulamadık bu mikroptan. Önce Türkler, ardından ise Araplar zehirlendi. Elbette bu zehri zerkeden birileri vardı. Ama Müslümanların da Kur’an ve Sünnetten kopması paralelinde bu  mikroba karşı yenik düşmemiz kolaylaştı. Coğrafyamızda olan savaşların en önemli tetikleyicisi işte bu ırkçılık(dayatmacı etnik aidiyet) mikrobu oldu. Hele bir de bu mikrop siyasal iktidara bulaşmış ise hastalığı daha katmerli bir hale getiriyordu. Sorunlarımızın can alıcı noktası burasıdır. Müslüman halkların bu yönden rehabilite olması gerekmektedir.  
Barış Pınarı operasyonunun 4. günündeyiz. Her ne kadar sıcak bir çatışma ortamı varsa da bizler gerçek ve kalıcı tedavi üzerinde kafa yormalıyız. Türkiye cumhuriyeti Adnan Menderes, Necmettin Erbakan, Turgut Özal ve R. Tayyip Erdoğan yönetimleri ile güçleri yettiği oranda mezkur dayatmacı etnik milliyetçilik mikrobunun etkisini kırma çabası gösteren yöneticilerdir. Ancak bu mikrop diğer halklara da bulaştığı için birisi iyileşmeye çalıştığı zaman diğerinin hastalığı nüksediyor, öteki iyileşme emaresi gösterdiği zaman diğerinin ki… Araplar ve Türklerden sonra çok rahatlıkla diyebiliriz ki kürtlere de sirayet etti. Ancak “kürtler zorunlu olarak benimsedi” dersek yanlış demiş olmayız galiba. Zira çevresindeki 4 ülkenin de bulaşmış olduğu bu hastalıktan korunmak zor olsa gerek. 1000 yıldır ortak bir kader inşa etmiş halklar maalesef bu mikropla birbirlerine düştüler ve bu düşme hala devam ediyor. Şunu da dipnot olarak belirteyim, dayatmacı etnik milliyetçilik mikrobuna karşı iman aşılı olup da kendisini korumul olan her halktan Müslümanlar mevcuttur. Zaten hastalığı da tedavi edecek olanlar bunlardır. Bu açıdan mesuliyetleri çok fazla.

Düşünceler - Malik Bin Nebi

Demokrasi projesi; demokratik nitelikte siyasal kurum ve örgütler inşa etmeden önce bizzat insanı
özel bir yapıda inşa etmektir. (s.18)
*
Dedemle ilgili hatırlayabildiğim bir başka husus, tam bir huzur ve istikrar ortamında yaşaması, herhangi bir sorun algısının bulunmamasıydı. Örneğin ekonomik anlamda hiçbir sorunu yoktu. Çünkü hayatta yetecek kadar yetinmeyi ilke edinmişti. (s.25)
*
Düzgün fert, toplumun inşasına katkıda bulunduğu zaman, harcadığı enerji kendisine bireysel kapasitelerini doğru yönlendirecek sosyal güvence ve teminatlar olarak geri döner. (s.33)
*
Medeniyete açılan ilk kapı, sorunlara karamsar değil iyimser bir bakış açısıyla yaklaşabilmemizdir. Zira karamsar bir bakış açısıyla yaklaşmak, onları çözümü imkansız problemlere dönüştürür. İmkansızı başarabileceğimizi düşünmek ise abestir. Bu zihniyet biz müslümanlarda iyice yerleşmiş durumdadır. Bir şeyi neden yapmadığımız sorulduğunda cevabımız hazırdır: İmkansız. (s.40)
*
Yükselen ve kalkınan toplum, haklara karşılık ödevleri bakımından fazlalığa sahip bir toplumu ifade eder. (s.41)
*

11 Ekim 2019 Cuma

Endülüs Çağırıyor 1- Mehmet SILAY

Yüz ellibin kişilik stadyumlar çağın zigguratları, hatta kapitalist modelin tapınakları... (s.15)
*
Ziyaretimize gelen büyükelçimiz anlatıyor: "İspanya'da polis, "vatandaşlara rica eden ve teşekkür eden nazik bir adamdır." (s.17)
*
Yunanistan'da ihtilal yapmaya hazırlanan generaller sivil mahkemelerde yargılandılar. Her general on beşer yıl hüküm giydiler. Basından öğreniyoruz, bazıları cezaevlerinde ölüyor, ya da cezalarını çekmeye devam ediyorlar. Yani seçimle gelen sivil idareye karşı ihtilal yapmaya hazırlanan Yunanistan'da zorbaların burnu sürtülmüş. DARISI TÜRKİYE'NİN BAŞINA! (s.17)
*
İspanya'da stadyumlar ve futbol (tutkusu), çılgınlığı kitlesel uyuşuturucu rolünü üstlenmiş. Dört katlı yüz elli bin kişilik modern tapınaklar. Reklam afişlerinde topa en iyi tekme vurmayı beceren RONALDO da haşa bu mabetlerin ilahı. (s.23)
*
Franco'ya sormuşlar: "Sen bu hırçın ve anarşist milleti, nasıl kırk yıl idare edebildin?" Franco: "Müzik, dans, futbol ve boğa güreşlerini kastederek: "3-F ile yönettim, Futbol, Flamingo, Feista" (s.26)
*

26 Ağustos 2019 Pazartesi

Dut Ağacının Gölgesinde - Şiir



Esen rüzgar ve sıcak bir hava,
Sapsarı olmuş buğday sapları,
Uzaklara bakınca görülen serap,
Bulutsuz, masmavi bir hava.

Manzara böyle iken;

8 Temmuz 2019 Pazartesi

Tükenir Kalem

"Bu hayatın geçiciğini ne zaman anladın?" diye sordu gence hayat araştırmacısı...

"Tükenmez dedikleri kalemlerin tükenir olduğunu gördüğüm zaman" dedi genç.

Hayatın geçiciğini fark etmiş olan genç ürkek yürekle yaşamaya başladı. İnsanların sözlerine de itimadı azaldı. En hassas kelime olan "tükenmez" i nasıl pervasızca kullandıklarını görünce..

〽️..

29 Haziran 2019 Cumartesi

Yine Kıskançlık

YİNE KISKANÇLIK!! 
" Allah'ın insanlardan layık gördüğüne peygamberlik lütfetmesini KISKANDIKLARI(bağyen) için Allah'ın indirdiğini inkar ederek kendilerini bitirmeleri ne kötü bir şeydir! Öfke üstüne öfke çektiler. Kafirleri aşağılık bir azab bekliyor!"

25 Haziran 2019 Salı

Tevhidi Anlamlı Kılacak Olan Şey Halkın İradesine Saygı Göstermektir.

TEVHİDİ ANLAMLI KILACAK OLAN ŞEY, HALKIN İRADESİNİN KORUNMASIDIR.

İRADESİNE (tercihini kabul etmesek de) SAYGI DUYULMAYAN HALKA TEVHİDİ NASIL ANLATACAĞIZ?!

Mursi ve Erdoğan darbelere direnmenin örnekliğini sergilediler.
Darbeler, evvela halkın iradesine yöneliktir. Önce bunu görelim. Halkın iradesini küçümseyip değersiz görüp güzelim Tevhid'i sadece kavramsal darlığa boğan kardeşlerimiz şunu çok ama çok iyi bilmeliler ki, Tevhid ve Nübüvvet ancak ve ancak halkların iradelerinin baskı altına alınmadığı zamanlarda kendini ortaya koyar veya iradeye dayalı iman Tevhidi anlamlı kılar. Yani size düşen şey halkın başını Allah'ın huzurunda eğdirmek değildir, iradelerini özgürce ortaya koymalarını sağlayarak Tevhide ulaşmalarına vesile olmaktır.. Siz, Tevhid'i baskı ortamları oluşturarak mı ikame edeceksiniz?! Eğer bu soruya "Hayır" cevabı verececekseniz, o halde lütfen ama lütfen önce halkın iradesine sahip çıkın. Halkın iradesi ilahi bir vergidir, velev ki yanlış yönde kullansa da. Halkın iradesi olmasa tevhidin de tadı olmaz. Ezbere ve kavramsal kalıplara hapsetmeyin tevhidi. Tevhidi yaşama dökmeye çalıştığınız zaman göreceğiniz ve ihtiyaç duyacağınız ilk şey halkın iradesinin özgür olması gerektiği olacaktır. Bunu aklınızın ucundan çıkarmayın.
*





Öne Çıkan Yayın

RAB NE DEMEKTİR? MUSA PEYGAMBER CEVAPLIYOR:

__ Kimmiş bakayım sizin Rabbiniz ey Musa? __ Bizim Rabbimiz her şeyin YARATIŞINI (helqehu) takdir edip, sonra da yaratılış AMACINA (heda) y...