2023 yılının Ramazanına kavuştuk elhamdülillah.
Rabbim hakkıyla istifade etmeyi nasib eylesin.
Oruç ayetle farz kılındı inananlara (Bakara:183).. Bu
nedenle kalbinde Allah’a ve Resulüne iman bağı hisseden her mü’min orucu
tutmalıdır. Eksik olabiliriz, günahkar olabiliriz ama en azından elimizden
geleni yapmalıyız. Şeytanın mükemmeliyet tuzağına düşmemeliyiz. Elbette
hedefimiz bütüncül kulluk olmalı. Gücümüz yettiği kadar ifademle ilgili şu
ayeti kerimeyi sunmak isterim:
“Öyleyse güç yetirebildiğiniz kadar Allah'tan korkup-sakının, dinleyin ve itaat edin. Kendi nefsinize hayır (en büyük yarar) olmak üzere infakta bulunun. Kim nefsinin bencil-tutkularından (ya da cimri tutumundan) korunursa; işte onlar, felah (kurtuluş) bulanlardır.” (Teğabün:16)
Oruç İslami hayata yeniden dönmemize ve sarılmamıza vesile
olabilir. Bu nedenle huşu içinde tutmalıyız. Farkında olarak yani. Öfke ve
dilden sadır olacak hatalarımızı daha bir kontrol altına alabiliriz bu ay..
Ancak ben iftar sevincine değinmek istiyorum. Cidden harika
bir an. Adeta cennete girmenin provası gibi… Rabbimizin gündüz yasaklarına
riayet edip iftar sonrası ise yasakların kalkması adeta öldükten sonraki
hayatta cennet nimetlerine erişmek gibi. Bunu yaşıyorum açıkçası. Gündüz oruçlu
hayatımızı dünya hayatına, iftar sonrasını da cennet hayatına benzetiyorum.
İnsan elde ettiği nimetleri bir an ebediyen olacağını sanıyor ve sahibini
unutuyor. Oruç tutarak bu durumun yanlışlığı derin tefekkürle anlaşılıyor
aslında.
Nimetleri bize veren var. Bunu yeniden hatırla Ey Müslüman!
Nimetlerin aralıksız geliyor olması sana Sahibini unutturmasın. Oruç ve iftar
ibadeti ile bunu pratize ederek tefekkür et.
Oruç ayının Ramazan ayı olmasının hikmetini Kurandan
öğreniyoruz. Sebebi Kuranın bu ayda indirilmiş olması. O halde oruçlu iken
Kuranla bağımızı daha da bir arttırmalıyız. Anlam merkezli yoksa sadece
arapça hatim değil. Bu konuda Müslümanlarda farkındalık oluşmalı. Evet
tefsirlere ihtiyacımız olabilir tamam ancak en azından mealini okuyup
anlayabildiği yerleri anlamalı okumayı bilen Müslüman. Zira Kuran anlaşılmak
için kendini ortaya koyuyor. Akledilmek için.
Günümüz dindarlığının bir problemi de Kuranın anlamından
uzak olması. Maalesef bu konunun önemi gereksiz tartışmaların gölgesinde
kalıyor. Bir yandan hadis mezkezliler
bir yandan meal merkezliler arasındaki çekişme hikmeti yok ediyor. İki tarafı da
aşırı uç olarak görüyorum. Hikmet ve irfan maalesef buharlaşıyor. Müslüman
kardeşim bu gereksiz tartışmaların içinde boğulmadan Kuranla ve peygamberle
buluşmalı. Bu da imtihanın bir çeşidi.
İftar sevinci dedik. Yeniden oraya dönelim. Dünyanın
keşmekeşi insana cenneti arzulattırıyor. Cennet sadece bedensel haz yurdu
değil. Boş sözün, yalanın, tasa ve kederin, kinin olmadığı yer. İnsan için asıl
nimetler bunlar değil mi? Oruçlu olan insan bu kıvama geliyor/gelmeli. Bu
nedenle Ramazanda hayat bir nebze daha sükunete kavuşuyor. Zira insan bedeni
yönünü geri plana atıp manevi yönü daha baskın olarak yaşıyor. İşte bu hal de
insana cenneti anımsatıyor. Cennet salih insanların yurdu olacak. İftar
sonrasında nimetlere kavuşunca Rabbe olan bağlılık ve minnettarlık daha da
aktifleşiyor. Bu minvalde namazlarını eda ederek diğer gününü sahuruna doğru
ilerliyor.
İftar sonrası manevi bütünlüğümüze dikkat etmeliyiz dostlar.
Aşırı yemeğin verdiği hantallık ruhumuzu karartmamalı. Bu nedenle kendi
çapımızca mini programlarımız olmalı. Mesela iftar sonrasında teravih namazı
akabinde hadis okunabilir. Sahur sonrası da meal okunabilir. Gün içinde de
bunlar devam ettirilebilir. Yahut İslami bilinç veren kitap da okunabilir.
Özellikle şuur veren İslami eserler okumak da çok önemli. Bu dediklerim diğer
aylarda da yapılır evet ama oruçlu olarak yapmanın ayrı bir kazanımı olacağını
düşünüyorum. Zira insanın tefekkür ve odaklanma hali daha canlıdır.
Maddi durumumuz müsaitse akraba ve komşularımızı asla ihmal etmemeliyiz. Onlara gerekirse gıda paketleri alıp teslim edelim. İslami bilincin en temel özelliklerinden biri de maddi dayanışmadır. Bunun ibadet olarak adı zekat ve sadakadır. Zaten zekatlarımızı yıllık olarak düzenli olarak hesaplayıp vermeliyiz.
Hasılı Ramazanı dolu dolu geçirmeliyiz. Rabbimizin emri
başımız üstüne. Eksiğimiz, hatamız olsa da ibadetleri aksatmamalıyız. Tevbe ve
istiğfarla eksik ve hatalarımızı giderme azminde olmalıyız. İnsan mükemmel
olamaz. Ama mükemmele ulaşmak için her daim çaba içinde olmalı. Pes etmeden…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder