29 Aralık 2020 Salı

Hülyalarımızdaki Sevgiler - Şiir

Hülyalarımızdaki sevgilerin bu dünyada mayası yok

Öyle sevgiler ki pürüzsüz, temiz ve essah...

Dünya kaldıramadığı için, hep eksik kalıyor sevgilerimiz

Cennet! Mükemmel mekan

Sevgimizin mayasını bulduğu mekan

Hasretimizin uzandığı mekan

Rabbe olan bağlılığımızın ödülü

Mayasını sende bulacak bir şey taşıyoruz ey cennet

Sevgilerimizi

Bu dünya kıymet bilmez

Bu dünya eksik

Bu dünya

Ah bu dünya!

-Mustafa TOSUN-

28.12.2012

28 Aralık 2020 Pazartesi

Müslümanların Geçmişi ve Modernist Bağnazlık

Geçmişi, geçmişteki müslümanları sürekli aşağılayan Kur'an'ı siyerden/sünnetten bağımsız olarak okuyan, medeniyet bilinci zayıf, geçmişe dudak büken, modernizme adeta inancı gibi bağlanan ve dini sadece kendisi doğru anlamış zanneden küçük küçük gruplar ortaya çıkıyor. Modernist Müslümanlar yahut zamane ideolojilerine eleştiri yapamayan daha İslami tabirle “La” diyemeyen Müslümanlar türedi. Meselelere dengeli yaklaşma yerine bodoslama dalmayı marifet biliyorlar adeta. Güç aldıkları tek şey Müslümanların bugünki halleri. Tabi işlerine de böyle geliyor. Oysa ümmet bilinci ve İslam kardeşliği ile meselelere ıslahatçı bir şekilde yaklaşma yerine grupçu yaklaşmak ne acı.

Örneğin "resim haramdır" dedikleri için sözüm ona "sanat karşıtı" diyerek aşağılıyorlar. Oysa resim ve heykel sadece tazim için olursa  “haram” deniliyor. Bunun dışında geçmişte müslüman bilim adamları kendi bilimsel projeleri için gayet tabi insan resmi çizmişlerdir veya minyatür dediğimiz resim tekniğini icra  etmişlerdir. Yani bu konu ile ilgili farklı görüşlere bakmadan hemen “asmak-kesmek” neyin nesi?

25 Aralık 2020 Cuma

Amellerin De Kritik Zamanları Var - Hadid:10

"İçinizden fetihten sonra infak edip savaşanlar, fetihten önce infak edip savaşanlarla ASLA BİR OLMAZLAR..."

(Hadid: 10)

**

Hani insanoğlu tüm işlerini halledip sonra İslamı yaşamaya, davet ve tebliğe vakit ayırır ya, kalırsa tabi... 

Kimisi atandıktan sonra, kimisi "hele işlerim bir yoluna girsin", kimisi "hele evleneyim" vs buna benzer bir ton hesapçı, garantici zihniyletler var. Allah niyetlerini bilmez mi sanıyorlar? Her şeyi bilen bir ilahın imtihanında hasbi, samimi, dürüst olmak gerek Nokta. 

Rabbimiz herkesin durumuna muamele edecek..

Kimin hangi hesapla hangi mantıkla hangi saikle kulluk ettiğini "insanlar" bilmez ama "Yüce Rabbimiz" çok iyi bilir.

Bu arada aklıma Hac suresi 11. Ayet geldi... 

Akıl ve Kalp Aynı Anda Aktif Olmalı

 Aklı ve kalbi aktif olan,

-- kendinden büyüklerin (geçmiştekilerin) ürettiklerinden faydalanmışsa, otomatik olarak şöyle bir sorumluluğun kendisinde oluştuğunu anlar. 

Nedir o? 

- O halde ben de benden sonrakilerin (gelecektekilere) faydalanacağı eserler üretmeliyim.

Tek şart ne idi? 

- Aklı ve kalbi (aynı anda) aktif olanlar!

Ha bir de, geçmişten bugüne gelenlerden önce kendisinin faydalanmış olması lazım.

23 Aralık 2020 Çarşamba

Sabah İnsanı Olmak

Sabah insanı olmak..

Yeni bir ruh ile kalkmak, 

Gunesten önce..

Sabahin maneviyatini yakalayip, 

Öyle güne baslamak..


Günün ilk bulusmasini Rabble yapip,

Seytanin günü kirletmesine engel olmak..


Sabah insani olmak,

Sabahin berrak aydinligini kalbe tasimak

Ruhsal enerjiyi yakalayip günün bereketine 

kavusmak


Mustafa Tosun

19 Aralık 2020 Cumartesi

Çocuk, Resim Çizme ve Masal

 3-6 yaş arası çocuklara, 

-- resim çizme ortamı oluşturulmalı, zira resim duyguların yansıtılmasında en basit bir araçtır. Tabi ki çizdiği resimleri size açıklamalı ve ardından sizden takdir almalıdır.

ikinci olarak çocuklara 

-- siz masal anlatınız ve bazen de onların size masal anlatmasını isteyiniz. Bu uygulama çocuğun hayal dünyasını ve konuşma yeteneğini müthiş geliştirir.

Çocuğuna vakit ayıran değil, çocuğunu merkeze alarak diğer vakitlerde bile onu in gelişimini düşünen anne babalar olma duasıyla...

Çocukları Namaza Alıştırma

 3-6 yaş arası çocuklarınızın namaza yönelik pozitif ilgi göstermesini istiyorsanız anne baba olarak evlerinizde düzenli namaz kılıyor olmanız lazım.

- Anne baba düzenli kılar ise şayet, çocuğun zihin ve kalp dünyasına namaz ibadeti yerleşir.

- İleriki yıllarda ise anne baba, "niçin" namaz kılıyor olduğunu çocuğuna zamana yayarak anlatırsa çocukta şuurlu bir içselleştirme gerçekleştirir. 

- Anahtar kelimeler: "evde uygulama ve tekrar." 

Ancak maalesef anne babalar, "namaz ile kulluk" arasındaki ilişkiyi hala içselleştirebilmiş değiller. Zira, gençlerin zihin ve kalp dünyasında Alemlerin Rabbine secde etme bilinci yok denecek kadar az..

15 Aralık 2020 Salı

Donuk Fikirliler

 Donuk fikirliler;

Değişimi
Dönüşümü
Birleşimi
Bölüşümü
anlayamaz ve kavrayamazlar. Onların tek bildigi bir deyim vardır: "Tükürdügünü yalamamak"!!!
Oysa bir insan yanlış bir yere tükürürse ve bunu da sonradan anlarsa orayı temizlemeli ve kendini degiştirmeli......
Her degisim ve dönüşüm "döneklik ve tükürdügünü yalamak degildir"
Bunu ancak "ulul elbab" anlar... "camid elbab" anlayamaz....

Kelimeler De Sahipsiz Esir Düşüyor (Millet, Kelimesi Örneği) Nahl:123

"Daha sonra sana şunu vahyettik: Bir hanîf olarak İbrahim´in milletine uy! O, müşriklerden değildi."

(Nahl 16:123)
*
Millet kelimesi Kurani bir kavram. Din veya İnanç yolu demek... İbrahim milleti, İbrahimin inanç sistemi demek...
Ama kelimeler de sahipsiz kalıyor demek ki, millet kelimesi etnik, kan bağı aidiyeti anlamına esir edilmiş...
Türk milleti, kürt milleti, arap milleti gibi ifadeler millet kelimesinin sahipsiz kalmasından ötürü düştüğü esaret halidir...
Yok böyle bir şey... Türkün inancı kürdün inancı arabın inancı diye bir tabir yok Kuranda... İbrahim peygamberin yolu, millleti, inancı var...
Fransız ihtilalinden beri birileri fena bir kazık yemiş... Bizden söylemesi....

14 Aralık 2020 Pazartesi

Ey Kudüs Şehri

 

Kudüs, tevhid davasının kutlu elçileri olan peygamberler şehri.
Kudüs, tevhid davasına ihanet edenlerden yara alan şehir.
Kudüs, Ömer ile azad olan özgürlüğün şehri.
Kudüs, Selahaddin ile Haçlı zulmünden kurtarılan şehir.
Kudüs, Hasan El Benna ile yüzü gülen ve mücahidlere kucak açan şehir.
Kudüs, Ahmet Yasin'i sabah namazında bomba ile uğurlayan şehir.
Ve Kudüs. Yaralı Kudüs.
Siyonizmin altında inleyen şehir.
Ya Rab. Kudüs ile ümmetimize özgürlük bahşet. Kudüs ile bizlere şuur ver.

13 Aralık 2020 Pazar

Resul, Ümmileri Kitap İle Temizliyor - Cuma 2


O, ümmiler içinde, kendilerinden olan ve onlara ayetlerini okuyan, onları arındırıp temizleyen ve onlara kitap ve hikmeti öğreten bir elçi gönderendir. Oysa onlar, bundan önce gerçekten açıkça bir sapıklık içinde idiler.

RASUL, ayetleri okuyor ve böylece Ümmileri temizlenmelerini saglıyor. Kirliliklerden arınabilene Kitabı ve Hikmeti ögretiyor..

**

Kitab ve Hikmeti içselleştirmeden önce temizlik gerekiyor. Kötü huylardan, kör alışkanlıklardan kendisini arındıramayan Kitab'a ve Hikmet'e ulaşamaz.. Ayetleri okuyup açık mesajı anlamak ise temizlenebilmenin ön şartı..

Allahu a'lem..

Ezan Sünnet İlişkisi

 Sünneti Kur'an ile geçişken, etkileşimli gösteren en güzel örneklerden biri "ezan"dır. Ezan-ı Muhammedi Peygamberimizden bu yana bize gelmiştir. İşte sünnet budur, sapasağlam yaşanarak gelen. 


Sünnet, 'sürekli yaşanarak gelen' demektir. O açıdan sünnet, rivayetten daha güçlüdür ve bodoslama "rivayet karşıtlığı" işgüzarlığı ile gölgelenemez, gölgelenmemeli... 

Hele hele artık kuru mealcilerim sünnetsiz Kuran algıları sünnetin önemini daha da netleştiriyor. 

İyi ki ezan var.

İyi ki şiarlar var.

12 Aralık 2020 Cumartesi

Niyet ve Maksad, Amelden Önce Gelir - Hac:37


"Onların ne etleri ne kanları asla Allah'a ulaşmaz. Ona ulaşacak olan sizin takvanızdır. Sizi doğru yola ilettiğinden dolayı Allah'ı yüceltmeniz için onları sizin yararınıza sundu. İyi olan kimseleri müjdele." (Hac:37)

Bu nedenle müslümanım diyenler veya Müslüman olmaya karar verme aşamasında olanlar, öncelikle "niyet" ve "maksatlarını" düzeltme konusunda antrenman yapmalıdır. (Allah'a hesap verilecek çünkü, durum ciddi). Aksi halde "habitat a'meluhum" süreci başlar. (yani amellerin boşa çıkması)... Niyetiniz düzgün olmadan amele başlamayın. Niçin ben bu ibadeti yapacağım, sorusuna doğru cevap vermeden amele başlamayın. Zira farkında olmadan şirke bile düşebilirsiniz

Yukarıdaki ayet kanaatimce bu konuya parmak basıyor. Sizlerin de bu konu üzerinde düşünmenizi tavsiye ederim.

Bu arada dindarlığın temelinin halis niyet olduğunu da bilelim. Kuru kuruya şekilci dindarlığın Allah katında işe yaramayacağını bu ayet üzerinden de anlayabiliriz.
Çocuklarımıza evvela sahih niyet bilinci aşılamalıyız. Ritüel dindarlığı ile avunmaktan vazgeçmeliyiz.

8 Aralık 2020 Salı

İslam’ın Estetik Okunuşu - Mustafa ÇAĞIRICI

 Siyasal hırsların, hâkim olma ve sömürme tutkularının ürettiği türlü şiddet
biçimleriyle yönetilen eski dünyada insan hayatının her tarafında kölelik, kan, gözyaşı, açlık ve sefalet kol geziyordu. Başta din olmak üzere ele geçirilen her şey de bu ilkel amaçlar için kullanılıyordu. Son yıllardaki gelişmelere bakılırsa şimdi gök kubbenin altında değişen tek şey, şiddetin biçimi ve araçlarıdır. Çağımızda, insanoğlunun bu vahşi tarafını yok edeceği düşüncesiyle –kutsalı külliyen reddetme çılgınlığı dâhil- birçok şey yapıldı ama o yapılanlar da sadece yeni acılar üretti ve üretiyor.  

Öyle görülüyor ki, yapılması gereken, kutsalın reddedilmesi değil, insanın ve varlığın imarına imkân veren öz felsefesiyle kutsalı yeni baştan okumak ve hayatı o felsefenin ışığında yeniden inşa etmektir. Başlıktaki “İslam’ın estetik okunuşu”ndan kastım bu okunuş ve inşadır.  

7 Aralık 2020 Pazartesi

İnsanın İmtihanı İnsan - Furkan 20



Sizleri "birbirleriniz" aracılığı ile sınavdan geçiriyoruz. Acaba karşılaştığınız sıkıntılara katlanabilecek misiniz diye. Hiç şüphesiz Rabb'in her şeyi görür.

(Furkan:20)

**

Çetin bir imtihan! Karmaşık sorular

Mesele sadece içki içmemek veya domuz eti yememek değil yani...

Dişi kıracak, saçları ağartacak, uykuları kaçıracak sertlikte bir İMTİHAN!

İnsanın insanla imtihanı... Çevremizdekilerle, mahallemizle herkesle bir şekilde ince imtihanlardan geçiyoruz. İşte bu nedenle ilahi rehberliği kuşanmalıyız.

*

Ne zaman mı biter? 

Ölünce...

Dost Yalnız Allah'tır - Şiir

Beton soğuklara iktifa etmek..

Hiç şikayet etmemek..

Yalnız kalmak pahasına,

Buna dayanmak..

Yük değil yalnızlık, kıymettir, değerdir kimi zaman

Beton soğuk olsun, sorun değil..

Yeter ki tatlı bir yalnızlık olsun..

**

Kitaplardan okudum, "Dost yalnız Allah'tır." diye.

Bir türlü şerhini göremedim ama bu cümlenin..

Binbir türlü tefekkürlerle de olsa içselleştiremedim bunu..

Sonra döndüm hayat okuluna.

Bir çırpıda ögrendim bu sözün şerhini..

Evet, şerhi "hayat"tan alınmalıymış meğer, "Dost yalnız Allah'tır" sözünün..

6 Aralık 2020 Pazar

Hollywood Efektleri

 


Hollywood filmlerindeki efektlere hayran kalanlar: 

Yüce Rabbimizin gerçek efektine hayran kalır mısınız?

Kaderin Kur'ani Tarifine Örnek Ayet

"Felemma zağu. Ezağallahu qulubehum"

(Onlar sapınca Allah da onların kalplerini saptırdı) saff:5

**

Sen tercih edersin Allah da tercihini kader yapar. Bu tür kader senin iraden dahilinde gercekleşen kaderdir. Sorumlulugu direk sana aittir. İşte bu nedenle 1 damla bile olsa senin ihmalin varsa bir şeyde onun vebali sorumluluğu sana aittir. 

5 Aralık 2020 Cumartesi

"Israrla Erkek Çocuk İstedin, Haydi Sen de Şimdi Kolunu Düzelt" - Yaşanmış Hikaye



 Annem Anlatıyor: 

Mersin'de yaşadığı yıllarda karşı komşusunun yaşadığı bir olay. Tabi bu aile de Mersin'e sonradan göçen bir aile. Nereli olduğu önemli değil. Yeni evli bir çift. Allah onlara çocuk nasib edecek. Bunu duyan genç ama cahil baba eşine şu cümleleri sarfetmiş:
 
"Eğer kız doğurursan seni çocukla birlikte denize atarım" (tabi baba olan şahıs cinayet üzerine kaçan ve oraya yerleşen biri, gerisini siz anlayın).

Kadın devamında anlatıyor: 
"Kocamın o sözünü ciddiye aldım. Çünkü dediği şeyi yapacak cinsten biri. Verdiği o korku ta doğum zamanına kadar içimden çıkmadı ve her gün içimde büyüye büyüye ilerliyordu. Bunun yüzünden doğum sancısı vs. hiçbir şey hissetmedim. Sonunda doğan çocuğun erkek olduğunu öğrenince çok ama çok rahatladım. Yeniden doğmuş gibi oldum. Dünyalar benim oldu sanki. Ancak ilerleyen günlerde çocuğun sağ kolunun askıda kaldığını ve çocuğun kontrolünde olmadığını farkettim. Doktora götürünce tam anladık ki çocuğun kolu doğuştan bu şekilde yani bir anlamda felç." 

Cahil Baldızın Yaptığı ve Yiğit Halanın Tavrı - Yaşanmış Hikaye

Anne baba erkek çocuğunu evlendirme arefesinde... 
Çeyiz sürecindeler... Elbette doğal olarak bazı
gerginlikler çıkabilir. Ancak bunu ilerletmek insani olamaz. 

Kız tarafı erkek tarafına evlerine geldikleri zaman ilgi göstermemişler. Hatta yemek dahi vermemişler. Asık suratlar, ilgisiz tavırlarla geçmiş zaman... Tabi erkek tarafının içine oturmuş bu durum.

Çeyiz serme zamanı gelmiş. Bu defa kız tarafı erkek tarafının evine gitmiş. Erkek tarafından baldız konumunda cahil, önceki olaya binaen biz de onlara yemek vermeyelim demiş ve anne babayı ikna etmiş. Bu arada çeyiz sermeye damadın halası da katılmış. 

Damadın halası olumsuz havayı farketmiş. "Yemek yapmayacak mısınız misafirlerinize, onlar uzaktan geldiler" demiş. Damadın anne babası yerine teyzesi (yani o cahil baldız) atılmış: "Onlar da bize vermedi biz de onlara vermeyeceğiz" demiş. 

Meseleyi anlayan hala, "nasıl olur, çok yanlış bir şey bu, onlar hata yaptı diye biz de mi yapacağız, asıl bundan sonra birbirinize iyi olmanız lazım" demiş ve hala damadın babasına (yani kardeşine) "hemen etleri dolaptan çıkarın gidin marketten eksikleri alın, güzel bir sofra kurun ve misafirlerinizi aç göndermeyin", demiş. Damadın anne babası sağduyulu davranarak itiraz etmemişler halaya. Misafirlerine yemek yedirmişler. Bu arada hala yemeğe kalamamış. "Abla gitme yemek var, nereye gidiyorsun" demiş, damadın babası.. Hala ise "benim yemeğim evde ben kendim için istemedim, misafirlerinizi doyurursanız ben de yemiş gibi olurum. Bir daha böyle hatalara düşmeyin. Asıl evlilikten sonra ailelerin birbirlerine iyi olması lazım" diyerek son nasihatini yaparak ayrılmış..

Evet.. Neden böyle oluyor? Neden evlenecek çiftlerin yakın akrabaları ilişkilere olumsuz şekilde müdahale ediyorlar. Hala gibi davranmak çok mu zor? Öfkeli olan yatıştırılması gerekirken öfke ateşini daha da harlamak neyin nesi?! Allah'tan korkmak gerek...

Sizler de yaşıyorsunuzdur. Yeni evliliklerdeki birçok problem ya damadın veya gelinin birinci dereceden yakın akrabalarının olumsuz yönlendirmesi ile oluşuyor. Kötülüğe karşı iyi tavır üretmek akıllarına gelmiyor. Hikayemizdeki "hala" gibilerinin sayısı çok az.. Gencecik çiftler birilerinin ihtirası yahut cahilliğine kurban oluyorlar. 

Siz olun sakın ama sakın çevrenizdeki evliliklere olumsuz fikir vererek yaklaşmayın. Zira Allah'ın azabı sizi pek fena yakalar. Vesselam

O yiğit yürekli halanın ellerinden öperim.

4 Aralık 2020 Cuma

Heykel - Şiir

Heykel

Şehri korkutan taş

Ne süs ne de çiçek

**

Heykel

Şehri donduran

Ruhunu kaybettiren

Üstelik zorbalık kokusu yayan

3 Aralık 2020 Perşembe

Sosyal Psikoloji Alanında Ürettiğim İki Kavram: Samiri ve Patinaj Sendromu

Samiri sendromu:

Cehalet öyle beter bir şey ki, kişide tam yer ettiği zaman bırakın onun başkasına yardım etmesini, kendisine yardım edilmesine bile engel olacak duruma düşürür. Kendisinin (manevi ve terbiye anlamında) yardıma muhtaç olduğunun bile farkında olmamak. 


Patinaj sendromu:

Kalbi ve davranışları, eleştirdiği çevresi düzeyinde olan birinin "en baba kitapları" okuyor olması ancak zihinsel patinaj yapması demektir. Evet okuyor, anlıyor. Ama ilerleyemiyor. Daha doğrusu kalbe ve davranışa sirayet etmiyor. Ama "en baba kitapları" da okuyor. 

Kur'an'da Geçen "Akifine" İfadesinin Anlamı

"Onlar dediler ki: Musa bize dönüp gelinceye kadar asla ona (Samirinin yaptığı buzağı heykeline) perestiş göstermekten (akifine) geri durmayacağız" (20:91)


Dipnot: "Abidin" yerine "Akifin"in kullanılması ilginçtir. Bu, İsrailoğullarının altın dana heykeline Allah'a tapar gibi tapmadıklarını, fakat ona tapınmayı andırır bir saygı ve perestiş gösterdiklerini ifade eder. 

VAHYİN BUNU BİR TAPINMA OLARAK DEĞERLENDİRDİĞİ AÇIKTIR.

(Mustafa İslamoğlu Gerekçeli Meal Tefsir)

**

Bu ayetten ve yorumundan anlaşılacağı üzere müridlerin şeyhlerine gösterdiği aşırı tazim ve seküler kesimlerin saygı duruşu gibi hareketleri tapınmayı andırma tehlikesini barındırmaktadır. Tevhid bu anlamda hassastır.

1 Aralık 2020 Salı

Fakir Olması Lehine Zengin Olması Aleyhine Olan İnsan Tipi

 Gerçek hayatta bizzat müşahede ediyoruz bu tür insan tipini...


Bu insan tipinin birinci versiyonu,

Parası çok olsaydı veya zengin olsaydı daha azgın daha umursamaz daha zalim olacaktı. Fakir kalması kendi hayrına aslında. Bazen öyle sözler ediyor ki fakir haliyle, "bunda para olsaydı neler yapardı acaba?" diyorsunuz..

Türkçe Bilmeyen Genç İdam Edilmiş

 Ahmet Süreyya Örgeevren Şeyh Sait ayaklanması sonrasında oluşturulan Diyarbakır İstiklal
Mahkemesi savcılarından biri. Anıları 1957 yılında Dünya Gazetesi'nde bir dizi halinde yer almış. Bu anıları bilahare "Şeyh Sait İsyanı ve Şark İstiklal Mahkemesi Vesikalar, Olaylar, Hatıralar" adıyla kitap olarak da yayınlanmıştır. Anıları "Şeyh Sait İsyanı ve Şark İstiklal Mahkemesi" adıyla farklı yayınevlerinden de çıktı.

Ahmet Süreyya Örgeevren anılarında ilginç ve bir o kadar trajik olaylara da yer veriyor.

"Bir gün mahkemeye karayağız, yiğit bir Kürt genci getirdiler. Hakimler sorguya çekti. Türkçe bilmediği anlaşılınca, hakimler danıştılar ve delikanlının idamına karar verdiler..."

Ahmet Süreyya Örgeevren’in anılarında belirttiği üzere, mahkemenin idam gerekçesi dehşet vericidir: "Türkçe bilmeyen bir kimseden bu memlekete hayır gelmeyeceğinden idamına..."

27 Kasım 2020 Cuma

Annem Babam ve Kürtçe


28.11.2017

Annem babam bize geldi. Onlarla konuştuk, sohbet ettik. #Kürtçe konuşurken kendilerini, duygu ve düşüncelerini çok iyi ve net ifade ediyorlar. Ama başka bir dil ile konuşunca ise ilkokul seviyesine iniyorlar.

Bunu ülkemizdeki tüm anne babalar için düşünürsek ve 50 yıl sonrasını düşünürsek kürtçe dili ve ma'ruf olan kültürü antika olacak. #Fıtratın çeşitliliği yok edilecek. Sözü uzatmak istemiyorum. Ben anne babamla #kürtçe konuşmaya çalışıyorum. Daha doğrusu onlar konuşurken #kürtçe konuşun diyorum. Önemli anlatılarına ses kaydı yapıyorum. Babama da en kısa zaman kürtçe ilahi ve türkülerin olduğu bir cd hazırlayıp dinlemesini sağlayacağım. İnsanı kökünden kültüründen koparmak veya kendi toprağında garip duruma düşürmek zulümdür.Ayrıca modernizme ve kapitalizme karşı bir duruş sergileme bilincini de çıkarabiliriz anne babalarımızın hayata bakış açılarından.. Çünkü onlar o konuda temiz.. 

**

Kim ki bu anlattığıma ırkçılık olarak bakarsa o #FITRAT #HAİNİDİR..

*

[Daha önce yazdığım bir notu da ekleyeyim buraya] 

Bu coğrafyalarda kürt sorunu yok.. 

Bilakis kürt bölgesi, kürdistan var.. 

Kürt dili, kürtçe var.. 

Kürt kültürü var..

Kürtlerin ekserinin teslim olduğu İslam var..

Diğerlerinin de olduğu gibi türk, arap, fars..

Olmayan ve olmaması gereken şeyler ise ulusçuluk, ünitercilik, tektipçilik, ırkçılık, sekularizm, batıcılık, mezhepçilik ve benzeri şeytanlıklar...

Kısa ve öz..

25 Kasım 2020 Çarşamba

Müslüman Güven Ortamı Oluşturur - Tevbe 6

 Allah'ın kelamını dinlemelerini sağlamak..

Bu amaca yönelik vizyonumuzu geliştirmeliyiz.

**
Baskı, şiddet, zorlama, dayatma, lobi oluşturup engelleme...
Bu gibi şeylere evvela Müslümanım diyen "Hayır" demeli...
Müslümanın en büyük salih ameli GÜVEN ORTAMI OLUŞTURMAK olmalı...
Sizce de öyle değil mi?
ELbette bunun için salihlerin birliği gerekli, zira zalimler güven ortamlarını daima bozarlar ellerinde güç olduğu için...
Bu nedenle müslümanlığın bireysel bir iş olmadığını daha iyi anlamamız lazım..

Siyer (Sünnet) Meal'in Sigortası (Mı?)

Evvela şunu vurgulayalım, siyerden kastımız önümüze gelen her rivayet değil. Mütevatir derecesinde sahih bilgiler ve pratize edilerek yaşama taşınmış Nebevi sünneti kastediyorum. Uydurma hurafeleri zaten reddetmeliyiz.

Kur'an meali, Peygamberimizin siyerinden bağımsız okunduğu sürece insanın düşünce dünyasında nesneleşmekten kurtulamaz. Kur'an, düşünceler içinde boğulur. Kur'an, düşünceyi terbiye edeceğine, çağa göre şekillenen düşünce, onu kırpar, keser, modifiye eder. Modern ve postmodern zihnin Kur'an'a olan yöneliminde artık bunu çok net görüyoruz.

Burada aslolan şudur ki, Kur'an'ı pratize eden peygamber ve ilk nesil var. Yaşanan bu süreçleri çok iyi belleyerek Kur'an'ın asıl maksadını anlamaya çalışmalıyız. Yoksa sadece lafızlarla uğraşarak yahut lugat atraksiyonları yaparak değil.

Kur'an ilk nesil üzerinden yaşamı tüm yönleri ile inşa etti. Bu bilinen bir gerçek. Elbette ki zamanın tağayyürü de var. O halde Kur'an diyorsak şayet nebevi pratiklere (sünnete) de vakıf olmalıyız.

Aksi halde çağa göre şekillenen düşüncelerimiz, Kur'an'ı yönlendirir ve Kur'an çağın şekillendirdiği düşüncelerimize mahkum olur. Oluşan bu durum aslında bizim geleneği eleştirdiğimiz durumun ta kendisi...

O halde peygamber Kur'an'ın sigortasıdır diyebilir miyiz?
Evet diyebiliriz...

24 Kasım 2020 Salı

Duyguların Psikolojisi Kitabından Kesitler - Nevzat TARHAN

Edison'a en büyük icadı sorulmuş. Verdiği cevap: "En büyük icad ottur, bizim yaptığımız icat ve
keşifler mevcudu göstermektir. (önsöz)

*67 yaşında atöylesi ile birlikte her şeyi yandığında ertesi gün ailesini toplayıp "Bütün hatalarımız yandı" diyebilmiş ve üç hafta sonra da fonografı icad etmiştir. (önsöz)

*1990'lı yıllarda duyguların bilimsel bir kategori olduğu ve duyguların ihmal edilmesi sonucu insanların başarılı ama mutsuz oldukları anlaşıldı. (önsöz)

*Tüketerek mutlu olan Batı'nın, paylaşarak mutlu olmayı hedefleyen Doğu'dan alacağı çok dersler vardır. (önsöz)

*Descartes, 'cogito, ergo sum' yani 'düşünüyorum o halde varım' diyerek duyguların maddesel varlığını ve yaşam üzerindeki etkisini yok saymıştı. (giriş)

*Duyguların aktarılması, düşünce bilgisinin duygu bilgisine dönüşmesi için zihinsel malzemeler gerektiğini gösteriyor. Bu malzemeler de serotonin, noradrenalin, dopamin gibi kimyasallar, hormonlar ve enzimlerdir. (19)

*Duygusal zeka tanısını yaşamın temel becerisi olarak popüler psikiyatriye katan Daniel Goleman şunu söylüyor: "İki ahlaki tavra ihtiyacımız var: Kendine hakim olmak ve şefkat göstermek." (21)

*Duygusal zekası olanlar, kendi duygularıyla birlikte diğer insanların duygularını da okuyabilen, bağımsız davranan, uzlaşmayı başaran kimselerdir. (22)

*Bizi kültürümüzde ilim ve irfan birbirinden ayırt edilmiştir. İlim sahibi olup, irfan sahibi olmayanlar, sırtına kitap yüklemiş ama adam olamamış kişiler olarak tanımlanır. Çok bilgili, ancak sosyal ve duygusal becerileri zayıf olan bu kişiler çok sevilmez ve çoğunlukla yalnız kalırlar. Başarısız olduklarında çevrelerinde kimseyi bulamazlar. (23)

*Modernist bakış, özgürlüğü dürtüleri serbest bırakmak olarak tanımlarken; duygusal zekanın keşfiyle, gerçek özgürlüğün "dürtülerden özgür olmak" olduğunu kabul görmeye başladı. Aslında bu, geçmişin yeniden keşfidir. (23)

21 Kasım 2020 Cumartesi

Ümmeten Vahide:Tek Ümmet... Ve Korksun Parçalayanlar: Enbiya 93 94


 

Yüce Rabbimiz Enbiya suresinde 

İbrahim, Lut, Nuh, Davut, Süleyman, İsmail, İdris, Zülkif, Zünnun, Zekeriya, (Yahya) Meryem (oğlu İsa) isimlerini "hatırla" diyerek haklarında kısa kısa bahislerden sonra yukarıdaki 92. ayette şöyle buyurur:

"İŞTE SİZİN ÜMMETİNİZ BUDUR, TEK ÜMMET VE BEN SİZİN RABBİNİZİM BANA KULLUK EDİN"

Mesele bu kadar açık net. Ümmetin oluşumu akidenin dışında Ne etnik aidiyete dayanıyor ne de başka şeye... 

Ortak birlikteliğin merkezi akidedir. Akideyi belirleyen kaynak ise Vahiydir. Vahyin özü de "Ene Rabbukum"dur yani "Ben Sizin Rabbinizim"... 

Bir sonraki 93. ayette ise bu ümmeti parçalayanlardan (veteqettehu) bahsediliyor. 

Kanaatimce bunlar da modern yahut gelenekçi mezhepçiler ve kavmiyetçilerdir. Korksunlar bu iki grup Allah'ın azabından. Vallahi korksunlar.. Ümmeti Parçalayanlar büyük vebal altındadır. 

Davranış Bekçiliği Değil Bilinç İnşa Edicisi Olmak

İnsanların davranışlarının bekçiliğini yapacağımıza bari bilinçlerinin bekçiliğini yapalım. Yani illaki bekçilik yapacaksak. Aslında en doğru tabir bilinç inşa edicisi olmak.

Ne demek istiyorum?

- İnsanların davranışlarının başına dikilip bekçi olup, "şöyle değil böyle, öyle değil şöyle... Haydi şimdi sıra bunda.. Onu öyle yapma.." gibi sözlerle davranış bekçiliği yaparsak insanları ancak robotlaştırırız. Madem bir efor sarfediyoruz. O eforu insanın bilincine sarfedelim. Yani insana fikir verelim, bilinç verelim. Zihninde aşamadığı zorlukları aşmasına yardımcı olalım. Bunu böyle yaparsak o kişinin davranışları başında bekçi olmak zorunda kalmayız. Kişi, biz olsak da olmasak da düzelttiğimiz bilince göre zaten hareket edecektir. Davranış dıştan değil içten yönetilecek. 

20 Kasım 2020 Cuma

Yirmi Beşinci Saatini Arayan Kadın

[malatya günlüğümden bir kesit]

Yirmi beşinci saatini arayan kadın..

Zavallı kadın..

Yorgun ve bitkin..

Varoluşunu fıtrat dışına taşıyan..

Erkeğe rakip olarak yaşayan..

Modernizmin baş aldatılmışı olan..

Yirmi beşinci saatini arayan kadın..

Yirmi dört saati elinde uçup gitmiş olan..

Ekonomizme sırtını dayayıp,

Böylece varoluşunu arzı endam eden..

Yirmi beşinci saatini arayan kadın..

Dişiliğini fıtratına düşman eden..

Toplumu çökerten, duygularına tapan..

Ailesi olmayan, ailesi çevresi olan ama kendisinden olmayan..

Yirmi beşinci saatini arayan kadın

Zavallı kadın..

Yorgun ve bitkin..

Varoluşunu fıtrat dışına taşıyan..

Tüm gücünü dışarıda tüketen 

Eşine ve çocuklarına sıfır olan..

Modanın esiri, tüketimin abidi..

Kapitalistin silahı ve maktulü olan..

Yirmi beşinci ssaatini arayan kadın..

Ruhsuz... Tatsız... Cansız... Yorgun ve bitkin...

Ve son olarak

Hain ve alçak erkek... Kadını kullanan ve sonradan kadına yenilen...

Fıtratına düşman etti kadını ve şimdi de baş edemiyor...

Avamın En Belirgin Özelliği

 Avamın bir özelliğini tespit ettim.

Avamı avam yapan şey, kendisinin ve çevresindeki muhatapların gelişip ürün ortaya koyabilecegine inanmamasıdır.. (kabul edememesidir, yakıştıramamasıdır)

Kendisine inanmaması kendisini bağlar.. Ama çevresindeki muhatapların gelişip ürün ortaya koyabilecegine de inanmaması ise toplumu çökertecek bir durumdur.. Berbat bir ruh halidir bu.. Kirli duygular üretir sürekli...

Bunun ilk tedavisi şu olabilir: Muhatabınızı herhangi bir gelişimi durumunda TAKDİR etmek, gerilemesi durumunda da motivasyon anlamında TENKİD etmek... Genelde avam şöyle yapar: Muhatabının gelişimi anında tenkid eder, gerilemesi anında ise susar. Muhatabını uyarmaz. Çünkü kendisi başta olmak üzere muhatabına ilerlemeyi yakıştıramaz. Gerilemesini de normal görür.

***

Halkların Çarpık Psikolojisi A'raf 94 95

(başlarına gelen olayları düz mantıkla değerlendirmeleri) 

"Biz hangi memlekete bir peygamber gönderdiysek onun halkı yalvarıp-yakarsınlar diye, mutlaka onları dayanılmaz bir zorluk (yoksulluk) ve sıkıntıyla yakalayıvermişiz.

*

Sonra kötülüğün yerini iyilikle değiştirdik, öyle ki onlar, çoğaldılar ve: 

'Atalarımıza da (bazan) şiddetli sıkıntılar (bazan da) refah ve genişlikler dokunmuştu' dediler. 

Bunun üzerine, biz de onları kendileri hiç şuurunda değilken apansız kıskıvrak yakalayıverdik."

Araf:94-95

18 Kasım 2020 Çarşamba

"Din Günü" ifadesi Üzerinden Ayetin Ayetle Açıklanmasına Bir Örnek



"Din gününün sahibidir" (fatiha 3) 

"Evet, Din günü nedir bilir misin?

O gün hiçbir kimse başkası için bir şey yapamaz. O gün iş Allah’a kalmıştır." İnfitar (17,18)

*

Fatihada geçen "din günü" ifadesi İnfitar suresinde de geçiyor. İnfitar suresinde bu terkibin açılımı veriliyor. 

Kur'an'ı Kerim'i dikkatle okuduğumuz zaman birbirini açıkladığı yerleri keşfedebiliriz...

16 Kasım 2020 Pazartesi

Bizi Aşağılık Kompleksine Sürükleyenler

 Geçmişteki müslümanların bilim ve sanat konusunda hangi seviyede olduklarını biri konuşacaksa;

lütfen Seyyid Huseyn Nasr ve Fuat Sezgin okusunlar. Okumadan konuşmasınlar. Ehli hadis ve tasavvuf ekolüne eleştiri yapıyoruz diye geçmişi sürekli aşağılayacak değiliz. Nitekim tarih okumalarımızda gayet güzel örnekleri de biliyoruz. Var olan kötü örnekleri gözümüzün içine sokup bizi aşağılık kompleksine sevkeden ve batı medeniyetine teslim olmayı alttan alta aşılayan kişilerin Batı'nın barbar yüzünden haberi var mı? 


Hiç haberi yoksa bile şu an dünyada neler yaptığına baksın...

14 Kasım 2020 Cumartesi

Fıstık Bahçeleri ve Mülkleriniz Dünya ve Ahirette Cehenneminiz Olacak! - Yaşanmış Hikayeler

    Yine Yetim Malı Yiyen Zalimler (Amcalar, Dayılar)

    Evet bir acı haber daha...
    Babaları ölmüş. Birkaç yetim geride kalmış. Anne ise çocuklarını alıp kardeşlerinin yanına gelmek zorunda kalmış. Zira kocasının tarafında hayır yok.
    Kız öğrencime sordum:
- Peki ya babana düşen fıstıklar?
    Kızın verdiği cevap:
- Bize hiçbir şey vermediler. Sizin burada bir hakkınız yok, dediler...
    Kardeşlerinin yardımı ile şehre gelen anne ve yetimleri, haklarından mahrum bir halde yaşamaktalar. O zalimler ise sözüm ona mülk sahibi olacaklar. Halbuki Allah'ın belalarına tutuluyorlar ve tutulacaklar da..

    İşte o zalim dayı ve amcalara Allah'ın ayeti:
    "Haksız şekilde yetimlerin mallarını yiyen kimseler, ancak karınlarına ateş doldurmuş olurlar. İşte onlar, yakında kızgın alevli ateşe atılacaklardır." (Nisa10)
    "Müslümanız", diyen bir toplumda bu gibi olaylar öyle fazla ki. Yüreğim şişiyor.
    Bu gibi aileler için dernek kurulmalı ve o zalimlerin üzerine gidilmeli. Bu gibi olayları gündemine almayan Müslümanım diyen insanlar nasıl rahat durabiliyorlar anlamıyorum. Nasıl bir fantezi ki, gerçek sorunlarla ilgilenme yerine hayal dünyalarında dolaşmayı tercih ediyorlar.
    
    Bana göre Urfa'nın asıl gündemi bu. Bu fıstık tarlaları birçok kişinin cehennemi olacak gibi. Yaşanan olaylar bunu işaret ediyor. Allah'ın azabı mahvedecek bunları hem dünyada hem ahirette. Nitekim ediyor da.. Görenler görüyor..
*
    Yaşanan bir olay daha duydum. Ne çok bahçe zulmü varmış bu coğrafyada.
    Bu defa miras dağıtılmış. Üstelik aradan yıllar geçmiş. Evin büyük abisi evin küçük erkeğine diyor: "Sana düşen ağaçlar iyi bize düşenler kötü, sen bize biraz vereceksin". Adam şok oluyor, "yahu ben buraya bir sürü masraf ettim, ağaçlara baktım, nasıl olur sana veririm?" dese de adamın büyük oğulları ve sürekli baskısı küçük kardeşi iyice bezdirmiş ve "Al istediğini ama seni Allah'a havale ediyorum" diyerek resmen yetişkin ağaçları vermiş büyüğüne. Tabi bu süreçte başka yerlerden gelen arazi cinayetleri de bu kararı tetikliyor.
    
    Bu zulümleri işleyen evin büyükleri namaz kılan, oruç tutan tipler aynı zamanda ama bilmezler ki zalimin ta kendisi olmuşlar. Allah bunun hesabını elbet soracaktır onlardan ve o ibadetler yüzlerine çarpılacak.
*

    Bir başka olay daha... Üstelik bu cinayetle de sonuçlanmış.

    Sözde akrabalar. Herkesin sınırı belli. Herkes birbirinin sınırını biliyor. Ama buna rağmen sözde okumuş biri tapu hilesi yaparak diğer akrabalarını yerinden etmeye çalışıyor. Birkaç yıl sürüyor bu baskı. Zayıf olan adam eninde sonunda bu işin sonu ölüme varacağını hissediyor. Zira karşısındaki akrabalar azmış, mal için köpekleşmiş hale gelmişler. Bunu da görüyor.

    Zayıf adamın evinin etrafındaki tarların bile ekin ekmesi engellenmeye çalışılıyor. Kala kala sadece adamın evinin yeri ve küçük bahçesi kalıyor. Adam günün birinden evinin etrafına tarlasını sürerken o azgın ve sözde okumuş adam küçük kardeşini şeytani vesveseyi veriyor: "Git onu vur ve ben hapse düşmemen için her şeyi yaparım ne kadar para gerekirse veririm" diyor. Büyüğüne taparcasına bağlı olan ahmak küçük kardeş silahı alıyor ve gidiyor. Evinin dibinde olan adamcağıza silahı doğrultuyor, diğer zayıf adamı vuruyor öldürüyor. Orda bir hamle ile vuran adam da vuruluyor. Kısacası ölmesini beklemedikleri adam da ölüyor. Böylece iki kişi mezara gidiyor, bir kişi hapse.....

    İşte insi şeytanların bu güzelim memleketi getirdiği yer burası. Cennet gibi topraklarda insanca ve hakça yaşamak yerine birbirlerine hayatı zindan ediyorlar. Ömür boyu süren kahırlar ekiyorlar yüreklerine. Çoğusu akraba sözde. Ve sözde müslüman. İslam davetçileri bu topraklarda hakkıyla ve gerçek daveti yapmalıdırlar sadece namaz ve oruçla yetinmemeliler.
*
    Galiba bu sayfa böyle kötü haberlerle dolacak. Duyduklarımı sizlerle paylaşacağım. O la ki okuyan biri böyle bir zulüm işleme ihtimali varsa bu yazılardan ders alır da vazgeçer.

13 Kasım 2020 Cuma

Mutedil İtaat Kültürü: Ne Robotik Toplu Yapı Ne De Ukalaca Bireysellikler

 Katı, dogmatik gruplarda aklı devre dışı bırakacak kadar olan itaat kültürüne nasıl itiraz ediyorsak, aklın şımartılması sonucu oluşan ukalalık ve sözüm ona kimseden emir almam mantığı ile itaat kültürünün dumura uğramasına da itiraz etmeliyiz. İşlerimizin ciddi yürümesi açısından itaat kültürünü mutedil hale getirmeliyiz her iki taraf açısından…

Birinci gruptaki katı itaatçiler robot hükmündedir. Bu evvela Allah’a karşı yapılan bir saygısızlıktır, hatta şirke kadar yolu var.

İkinci gruptakiler ile de uzun soluklu, tertipli, düzenli, halkın içine girecek kadar bir vizyona sahip olunamaz. Bir hizmet ve davet birlikteliği oluşturalamaz. Böyleleri ukalalığın gayyasında bireysel kalmaya mahkumdurlar. Kollektif çalışmanın bir parçası olamazlar. Entelektüel atraksiyonlarla yerlerine çakılı kalıp eylem yerine sürekli söylem üretirler.  

11 Kasım 2020 Çarşamba

Deprem Ulusalcı Değil

 Deprem doğal olarak sınır tanımıyor, sınır ötesinden kaçak (!) olarak gelmiş..

Bari biz de sınırları tanımayıp kardeş olabilsek.... 

**

Aslında bu depremler ulus mantığı ile örülmüş zihinlerde olmalı ki, yapay tel örgüleri paramparça etsin...

Firavun Neden "En Büyük Yaratıcınızım" Demedi

 Firavun "En büyük Rabbiniz benim" dediği zaman, "en büyük yaratıcınız benim" demek istemedi. 

"Şu gördüğünüz nil benim değil midir"deyip mülke ve güce dayanarak "sizi ben yönetirim ve benim dediklerimi dışına çıkamazsınız ve değiştirilmesini teklif dahi edemezsiniz", demek istemişti.


Musa peygamberin ilk gündemi "İsrailoğullarını zulümden kurtarmak" idi, yoksa firavuna "abdest nasıl alınır"ı öğretmek değildi.


Bu kadar sosyal, adil ve zulme karşı duran peygamber kıssaları okuyanlar birçok sosyal ve adil olmayan olaylarda "dut yemiş bülbül" rolünü oynuyorlar.

NEBEVİ DAVETTE ÖZGÜVEN: paşa keyfiniz bilir(!)

Bu defa Nuh, "Ey kavmim!" dedi, "Peki ya ben Rabbimden gelen kesin bilgiye/vahye dayanıyorsam ve
bana Rabbim tarafından peygamberlik verildiyse... Bu durumda akibetinizi hiç düşündünüz mü?! Hal böyle iken sizin bir türlü anlayıp kavramak istemediğiniz gerçeğe ille de inanın diye niçin kendimizi yoralım ki?!"

Hud:28

*

Kısacası Paşa keyfiniz bilir.

Tabi bunu böyle diyen Nuh Peygamber gece gündüz demeden davetini de hiç aksatmadı. Bu sözler daha çok inatçı kafirler için...

Davetin en bariz özelliği inanılan şeyde kararlılık ve özgüvendir. Daha kendi kalbinin kanaat getirmediği şeyi başkasına nasıl anlatıp, nasıl inandıracaksın?!

7 Kasım 2020 Cumartesi

Allah Zalime Peygamber İle Müdahale Ediyor

 Hani senin Rabbin Musa'ya seslenmişti: "Zulmetmekte olan kavme git. 

Firavunun kavmine...

Hala sakınmıyorlar mı?"

(şuara:10-11)


Allah peygamberleriyle zalimlere müdahale ediyor.

Peygamberler bu yönleri siyasi kişiliklerdir diyebiliriz çok rahatlıkla. Dindarlık zulme karşı duruş bilincidir. Peygamberler kuru vaizci değillerdir.

Bir Müslüman İçin Tarihin/Geçmişin Önemi

 Geçmişi ile bağını hep kavga üzerine kurmuş, geçmişini sürekli negatif hayal eden ve tarihsel
bütünlüğünü koruyamayan biri güçlü motivosyonunu kaybetmiş ve bugüne/geleceğe güçlü, uzun soluklu ışıktan mahrum kalmış olacaktır. 

*

Rabbimiz, özellikle önceki peygamber kıssaları ile Hz. Muhammed'e hem tevhid inancının bir geçmişinin olduğunu hem bu inancın geçmişte de müntesiplerinin olduğunu hatırlatarak ona tarihsel bir dayanak ve moyivasyon vermiştir. Bu çok güçlü bir dayanaktır. 

*

O halde günümüz müslümanları geçmişe sırtını dönmemeleri ve geçmişlerini külliyen kötü görmemeleri gerekir. Tarihindeki iyi olan örneklikleri öğrenmesi gerekir. Aksi halde büyük bir motivasyondan mahrum kalır. Dayanaktan mahrum kalır. Köksüz ağaç konumuna düşer.

*

Bundan dolayı ben tarih ile ilgili araştırmalarımı daha da arttıracağım.

6 Kasım 2020 Cuma

Mütref (Şımarık Zengin) Psikolojisini Yansıtan Ayet


 Zenginler kendilerine dikkat etmeli. Gerek bu dünyada gerek öte dünyada kendilerini garantide görmemeli. Eğer böyle bir psikoloji varsa hemen ilahi kitap ve elçinin yaşamına bakarak nefs terbiyesine girmeleri gerekir.

Zira zenginlik geçicidir. Kalıcı olan Salih ameldir. İmandır, teslimiyettir. Teslimiyet gereği ise infak etmektir. 


1 Kasım 2020 Pazar

Anne Bugün Seni Çok Özledim - Yaşanmış Hikaye

 "Ana"okulundan dönen kız annesinin çalıştığı geldi ve odaya doğru yöneldi...

Kızını gören anne: "Gel kızım" dedi.

Kız, suratı asık bir şekilde birkaç adım attı ve uzaktan öylece baktı annesine... 

Anne bir daha seslendi: "Gel kızım yanıma" dedi.

Akşama kadar "ana"okulunda olan yavrucağız sitemkar ve hafif kızgın bir edayla:

"ANNE BUGÜN SENİ ÇOK ÖZLEDİM" dedi ve çıktı odadan...

Orda bulunan bizler de bu manzara karşısında çok etkilendik. 

**

Bize göre yarım günlük olan ayrılık, o yavruya göre acaba ne kadardır?

Çocuklarımızı adeta kendi ellerimizle "vildanen şiba" yapıyoruz. Yani kıyametin dehşetini gören çocukların ak saçlı hale gelmesini ifade eden bir ibare... 

Çocukların anneye bağlı olduğu yıllarda onlardan kısa süre bile olsa ayrı kalması adeta kıyametin dehşetini yaşaması gibi bir şey çocuğun zihninde... Bu manzara karşısında onu anladık.

 Öyle ki o kız çocuğu anneden yarım gün ayrı kaldığı halde "Bugün Seni Çok Özledim" diyor.... Aslında diğer günler de öyle ama demek ki bugün patladı kızcağız...

**

Çocuk marka ile değil SEVGİ ile büyür.

**

Anne baba, çocuğunu eğitim için bir yerlere gönderse de sevgiyi asla ihmal etmemeli... 

Avrupa'da Çokkültürlülük, Entegrasyon ve İslam - Kadir Canatan

 Değerler, normlara kıyasla daha soyut olup, bize "iyi" ve "kötü" hakkında fikir veren ideal
düşüncelerdir. Bu bakımdan değerleri, bir toplumun "olması gereken" idealleri ve hedefleri olarak görmek mümkündür. Normlar ise değerleri yaşama geçirmemize imkan tanıyan somut kurallardır. (20)

*

Kuralların anlamlılığını ve etkinliliğini yitirdiği durumlara sosyolojide "anomi" adı verilmektedir. Anomi, modern toplumda ortaya çıkan yeni bir sorundur. (20)

*

Değer ve normlar genellikle sosyalleşme sürecinde öğrenilir ve birey için alışkanlık niteliği alır. İçselleştirildiği oranda normların yerine getirilmesine yönelik dışarıdan yapılan zorlamalarda gereksiz hale gelir. Ama sürekli olarak dışarıdan yapılan zorlamalar da içselleştirmeyi engelleyebilir. Bu bakımdan sosyalleşme sürecinde dışarıdan yapılan müdahaleler aşamalı olarak azaltılmalıdır. Aksi takdirde gençlerin ileriki yaşlarda da sürekli olarak dışarıdan düzeltilmeleri gerekecek ve olgunlaşmaları hiçbir zaman tam olarak gerçekleşmeyecektir. (21)

*

31 Ekim 2020 Cumartesi

Depreme Dair - İzmir Depremi

 Tu Xara Mezike: Sen Kendine Bak!


Başına afet gelen hakkında hızlıca yorum yapıp geliş nedenini kestiren acilciler! Cehaletinizi izhar ediyorsunuz farkında mısınız? 


Evet, Vahiyden öğrendiğimize göre bazı kavimlerin azgınlığından ötürü uğradıkları helakler bildiğimiz afetlerdir. Ama bunu bize söyleyen Allah, elbette O bilir kimin başına ne niçin gelmekte... Allah söylediği için geliş nedenini biliyoruz. 


Ama biz vahiy almayanlar bunu kesin bir dille bilemeyiz, söyleyemeyiz. İnsanlar hakkında "hah bu şundan dolayı başına geldi" demek bizim haddimize değil.. 


Hele hele deprem gibi sürekli olan bir afet için hiç söyleyemeyiz. İyilerin başına da gelmez mi deprem!


Elbette Yüce Rabbimiz her şeyin niçini nedeni bilir. Fail, Habir, Alim O zira ve bu dünyada da hakeden cezasını vermektedir. Buna da inanıyoruz. Ama biz bu konuda yargıç gibi konuşmaya memur değiliz. İbret almak ve kendi halimizden korkmak düşer bize. Herkes kendisi hakkında konuşabilir ancak..

Tu Xara Mezike: Sen Kendine Bak

30 Ekim 2020 Cuma

Münafıkların Zirve Özelliği

 Haşr Suresi'ni incelerken, münafıkların Yahudilere verdikleri ağır sözleri tutmadıklarını gördüm. 

Yüce Allah da münafıkların bu hallerini şeytana benzetiyor. Şeytan da böyledir, diyor.

**

Toplumsal hayatta verdiği ahde sadık kalmayan, münafığa ve ordan da şeytana benzemiş oluyor. Vehamet had safhada!!!

Sözünde durmayan birini görürseniz, deyin ki "münafık ve şeytanın zirve özelliğini taşıyorsun, kısacası KALBİN KOMADA!!!"...

**

Allah'ım koru bizi, bırakma bizi, sağ salim Sana ulaştır bizi.

Yabancısıyız buraların, cennetine talibiz. Yani "Salihlerin Yaşam Yurdu'na" Takvamızı arttır. Ayaklarımızı Hak üzere sabit kıl..

28 Ekim 2020 Çarşamba

‘Cumhuriyet'in diktatörlük günleri ne güzeldi..' - Selahaddin ÇAKIRGİL

(28 Ekim 2020 Çarşamba)

Yarın, 624 yıllık Osmanlı saltanat rejiminin tarihin dehlizlerine gönderilmesinin ve ‘Cumhuriyet’ adı verilerek tesis olunan yeni bir rejimin kuruluşunun 97. Yıldönümü.. O ana kadar, bütün makamlar, maaşlar, rütbeler, harcamalar İstanbul’dan geliyordu.

Yarın, yine ilk günlerdeki gibi, ilkmektep çocuklarına ve de onlardan pek farkı olmayan bir kısım öğretmenlere okutturulan nutuklar tekrarlanacak..

Ancak, bu rejim gerçekten de bir Cumhûriyet rejimi miydi?

Mevlid Kandiline Bakış

 Kandil kutlamaları, sonradan oluşmuş Müslüman beşeri bir kültürdür. Bunu bilelim. Peygamberin doğduğu günün elbette sembolik değeri var ancak o sembolik değerin arka planı boş olmamalı....

Bu sembolün arka planı, peygamberin ahlakını hayatımıza aktarmak, bireysel yaşamdan aile yaşamına, ticari yaşamdan devlet yönetimine kadar onun izini sürdürme azmi içinde olmakla doldurulur. Aksi halde sembol anlamsız kalır. İçi boş zarftan öteye gitmez. İstediği kadar adı mevlid kandili olsun.

25 Ekim 2020 Pazar

Ürpertici Bir Ayet

"İnsanların hesaba çekilecegi vakit yaklaştı. Ancak onlar gaflet içinde yüz çevirmişlerdir" (21:1-3)

**

İnsanı hizaya hesab bilinci getirir. Hesabı olmayanın ne dengesi, ne planı ne de davası olur. Gaflet içinde yaşar. Habersiz, vurdumduymaz, nemelazımcı.... 

Gaflet halinde olmak budur. Allah'ı razı edecek ameller üretmek aklının ucundan bile geçmez.

"Hz. Muhammed Ölmedi, Aramızda" Diyenlere Kur'an Cevap Veriyor

 "(Ey Muhammed)! Biz, senden önce hiç kimseyi ölümsüz kılmadık. Sen ÖLDÜGÜN takdirde onlar ebediyyen yaşayacaklar mı sanki? Her canlı, ölümün tadına bakacaktır. Nitekim biz, iyi ve kötü duruma sokarak hepinizi imtihan etmekteyiz. Sonunda Bize döneceksiniz!

(Enbiya Suresi, 34-35. Ayetler)

**

Neden duygusal davranıp Kur'an'a aykırı inançlara sahip oluyoruz. Bu din, ayakları yere basan bir dindir. Eylem ve hareket olmadan duygusallıklara yönelmek zemini kaygan yapar. Dindar görünüm olsa bile...

Zebur'dan Bize Büyük Haber Var!

 "Nitekim Biz, Zebur'da nasihat ettikten sonra: 'İyi(Salih) kullarımız yeryüzünün varisleri olacaklardır.' diye yazmıştık. Bunda ibadet eden kimseler için BÜYÜK BİR HABER vardır." (Enbiya:105-106)

**

Kilit kavram "Salih Kullar"... 

Salih, Islah, Sulh, Salah,Muslih...

Bu kavramı kendimizde ete kemige büründürmeliyiz.. Salih insan olabilmek icin psikolojimizi hazır hale getirmeliyiz. 

Korkak, Cahil, Sorumsuz, Şehvetine Düşkün, Menfaatçı, Bireyci, Tüketici  v.b. olumsuz özellikler SALİH İnsan olmamızın önündeki engellerdir. Kur'an bu olumsuz özelliklere karşı bizi koruyacak bağışıklık sistemi sunuyor.

Bu nedenle Kur'an Kur'an. İlle de Kur'an ile tanışmalıyız ve onu getiren elçinin pratikleriyle/siretiyle/sünnetiyle... 

Urfa'da "Yağmur Duasına Gelmesin" Denilenler

 Bir abimizden şunu duydum:

Urfa'da yağmur duasına çıkılacağı zaman duayı yapacak kişi diyormuş ki: 

- Buğday pazarındakiler gelmesin..

- Oto alım satımdakiler gelmesin..

- Hal pazarındakiler gelmesin..

**

Yani yaşanan bir durum bu ve eskiden böyleymiş, kimse yanlış anlamasın. Sosyolojik bir vak'a olarak bence önemli bir yaşantı... Şimdi devam ediyor mu bilmiyorum bu durum ama önceden böyle söyleniyormuş

**

Bundan alınacak derslerimiz yok mu? Allah'ın yağdıracağı su ile topraktan çıkan buğday ve sebze-meyve satıcıları belki herkesten daha çok duaya çağrılması gerekiyor iken halk onların gelmesini istemiyor.. 

Neden? Çünkü onlarda yalan-hile daha çok imiş. Oto galericiler de hakeza. İstisnalar vardır elbet. Biraz daha araba ile alakalı olsa da onlar da Yüce Allah'ın nimetlerine muhtaç.. Demir'e özellikle.....

Hasılı neden dua edecek kıvamda değiliz?

Not: Konu Urfa'da geçse de güvensizlik maalesef her yerde diz boyu. 

24 Ekim 2020 Cumartesi

Şirk ve Sahipsizlik

 SAHİPSİZLİK BÖYLE BİR ŞEY

"Allah için hanifler olun ona ortak koşmadan. Her kim Allah'a ortak koşarsa, sanki gökten düşmüş de kendisini kuş kapıvermiş veya rüzgar onu uzak bir yere sürüklemiş gibi olur"

(Hac:31)

**

Şirkininsanın iç dünyasında bırakacagı derin yıkımın bir yansıması aslında... Rabbim sahibimiz Sensin.. Başka kimse değil..

23 Ekim 2020 Cuma

Evliya-Allah Kimdir Özellikleri Nedir

 Evliye-Allah: Allah'ın Dostları


"Şunu da akılda iyi tutun ki Allah'ın dostları için ne (ahirette) azap korkusu ne de (dünyada bırakılan güzel şeyler adına) hüzün söz konusudur. Çünkü onlar Allah'a yürekten inanan ve O'na itaatsizlikten sakınan kimselerdir."

Yunus:62-63


Bu ayete göre (özel) statülü Allah dostu algısından ziyade sokakta gördüğünüz herhangi bir kişi de Allah dostu olabilir.

Yeter şart: İman ve Takva....

Bu nedenle tarikat kesiminin bu ifadeyi sadece kendi zeminlerinde kullanması ve sanki o zemin dışında hiç olamazmış gibi bir anlam ortaya çıkması büyük yanılgıdır.

Sen, Ben, O gayet tabi Allahın dostu olabiliriz.. İman ve takvamız kadar...

22 Ekim 2020 Perşembe

Taği/Tağut Firavuna Karşı Kavli Leyyin

اذْهَبَا إِلَىٰ فِرْعَوْنَ إِنَّهُ طَغَىٰ 

فَقُولَا لَهُ قَوْلًا لَيِّنًا لَعَلَّهُ يَتَذَكَّرُ أَوْ يَخْشَىٰ 

"İkiniz Firavun'a gidin; çünkü o azdı."

"Ona yumuşak bir dil kullanın; olur ki öğüt alır veya saygı duyar." 

(Tâ Hâ 20:43-44)

**

Subhanallah. Bu ayetler bile yeter bu vahyin ilahi olduğuna... 

Çünkü öfke sahibi bir beşer düşmanını kazanmak yerine düşmanını alt etmek ister ve onu devirmek ve zelil etmek ister. 

Ama Rabbimiz azgın da olsa kulu firavunu kazanmak adına evvela "yumuşak söz"le gidilmesi gerektiğini emrediyor." Ola ki düşünür ve haşyet duyar", diyor. En azgın kulunun bile iman etme ihtimalini gözönünde bulundurup davet ve tebliğe muhatap kılıyor. 

Ama tabi firavun tüm bu çabaları boşa çıkarıyor. Azgınlığını devam ettiriyor ve kendi tercihi ile helak oluyor.

**

Bizler ise kendi nefsimiz için alacağımız dersi alalım. Yani muhataplarımız firavun azgınlığında olmadığı halde onlara karşı kavl-i leyyin'i elden bırakmayalım. Bunu başarmak kolay olmasa gerek. Ama sonuç alma bakımından en doğru yol. 

Kurani irfanı yakalamak zorundayız. Aksi halde güven toplumu, selam toplumu inşa edemeyiz.

Rabbim bizi öfkesi ile hareket edip ağzından ateş gibi sözler çıkaranlardan eyleme. Öfkesini yutanlardan eyle. (kazminel ğayz).

Firavun gibi azgın diktatörlere karşı Musa ve Harun gibi hakkı ayakta tutanlardan eyle. Siyasi süreçlerde zalime itiraz edenlerden eyle... Nitekim Musa köleleştirilmiş İsrailoğullarını kurtarma hedefi ile ilahi emirler alıp azgın firavuna karşı hakkı savundu. Onca büyük risklere rağmen. Ama önce yumuşak dil: Kavl-i Leyyin.

Zorla Kötülüğe Çağrılan Bir Peygamberin Tercihi

Yûsuf, “Ey Rabbim! Zindan bana, bunların beni dâvet ettiği şeyden daha sevimlidir. Onların tuzaklarını benden uzaklaştırmazsan, onlara meyleder ve cahillerden olurum” dedi. (yusuf:33)


Cinsel sapıklar anlar mı acaba bu durumu?

Yoksa Kur'an'ın işlediği bu konuyu hafife mi alırlar?

Cinsel sapmaları ve nikahsız ilişkileri özgürlük diye yutanlar aslında "nefs zindanların" müebbed kölelerdir.

İşte Yusuf Peygamber dört duvar hapis zindanını, nefis zindanına tercih ediyor.

Böylece inananlar için büyük örneklik sergiliyor. 

18 Ekim 2020 Pazar

Kur'an'a Göre Toplumsal Krize Yol Açan İki Neden

Kur'an'a göre toplumsal krizin iki maddeyle tespiti:

1) Salatı terketmek

2) Şehvete tabi olmak...

(meryem:59)

**

Salatı sadece namaz olarak algılamamalıyız. Salat, namazla birlikte toplumda Allah'a kullugu tüm yönleriyle  ayakta tutmak, aktif kılmak. İnsanlara da karşı da iyiligi ayakta tutmak...

Şehvetin esiri olarak yaşamak ise insanı insanlıktan çıkaran bir yaratığa dönüştürür. Toplumda ıslahat yapma yerine ifsad eden bir yaratığa dönüşür. 

17 Ekim 2020 Cumartesi

Kapitalizmin Gocunduğu Ayet / Sure

 Allahu Teala buyuruyor ki:

"O gün tüm nimetlerden hesaba çekileceksiniz." (Tekasür:Son Ayeti)


Kapitalizm işte bu ayetten gocunur. "Sınırsız ihtiyaç" aldatmaca mottosuyla insanı aldatan kapitalizm bu ayeti asla kabul etmek istemez.

Dindar insanın mottosu: "hesap var"

Kapitalist insanın mottosu: "nasıl kazanırsan kazan"


15 Ekim 2020 Perşembe

O Kişinin Tevbe Yeri Cami/Seccade Değil Bakkaldır

 O KİŞİNİN TEVBE YERİ CAMİ DEĞİL BAKKALDIR. /15.10.2020

Bir saat önce mahalle bakkalına gittim. Mevzuyu önceden bildiğim için direk sordum,
- Getirmedi değil mi o akraban bakkal borcunu...
- Yo hocam üstünü çizmek zorunda kaldık.
Allah Allah dedim. Nasıl olur? Al, ye, iç. Sonra da üstüne yat.
Çok zengin olmasa bile insanın onuru buna izin vermemeli. Durumu bildiğim için meselenin onur(suzluk) meselesi olduğunu görüyorum.
Yoksa gerçek anlamda borcunu ödeyemeyen için affetme (borcu silme) ilahi tavsiyesi var. Ama zemin o zemin değil...
Bu kişinin sizce namaza gitmesinin bir anlamı olabilir mi? "Feveylun lil musallin!"

    "Hayır bu kişinin tevbe yeri cami ya da seccade değil, bakkaldır" dedim o esnaf arkadaşa!

8 Ekim 2020 Perşembe

Kur'an'ın Bilenler Dediğinin Özellikleri

 "Yoksa o, gece saatlerinde secde ederek, ayakta durarak ibadet eden, ahiret kaygısı taşıyan ve Rabbinin rahmetini uman gibi midir? 

De ki: "#Bilenlerle #bilmeyenler #bir #olur #mu?" 

Doğrusu ancak sağduyu sahipleri öğüt alır. 

(Zümer:9)


**

Bu güzelim ayetin sadece "bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?" kısmı dillerde peselenk ama tamamı okunduğu zaman "#Bilenler #Kim?" sorusunun cevabı var.. Asıl mesele orası.. 

Yoksa öyle #diplomalı olmak falan değil..

O halde bu ayete göre #Bilenlerin görünür özellikleri:

#Gece kaim ve sacid olmak.

#Ahiret kaygısı taşımak 

#Rabbinin rahmetini ummak.

**

Bunlar özet özellikler... Hepsinin açılımları ve alt başlıkları var.. Ama ortak anlam şu: 

"Hayatı Tümüyle Kuşatan Bir Dindarlık Bilinci....

Ekilen Tohumlar Boşa Gitmiyor! - Yaşanmış Hikaye

 Hayatta Bir Kesit - 08.10.2015

Teknoloji Tasarim dersinde günlük hayattaki tasarım örneklerini verirken, "Yüce Allah'ın yarattıklari ile insanların ürettikleri arasında kat be kat farklar var Allah mükemmel yaratıcıdır" dedim.. 

Tam o sırada bir ögrenci örnek vermek için parmak kaldırdı. "Hocam", dedi. "Mesela ustalar bina yaparken mutlaka sütun yapmak zorundalar ama Allah gökleri direksiz bir şekilde havada tutuyor."

Çocuğun verdigi bu örnek tamı tamına bir ayetti.. Öyle mutlu oldum ki anlatamam.. Sordum "Nereden bu örneği öğrendin?" 5. Sınıf din hocası ona bu örneği öğretmişti. Orada anladım ki çocuklara öğretilen boşa gitmiyor..

**

Egitimci sabırla tohumu sulamaya devam etmeli..

4 Ekim 2020 Pazar

Rabbimiz Darus'Selam'a Çağırıyor

Yüce Rabbimizin Kur'an'da geçen (Yunus:25) "Darus'Selam Çağrısı"(وَاللّهُ يَدْعُو إِلَى دَارِ السَّلاَمِ) önemini fazlasıyla korumaktadır. 

Salihlerin yurdu olacak olan bu yer için çabalarımızı (her türlü yıpratıcılara rağmen) ölüm gelinceye kadar sürdürmeliyiz. 

Bu çağrıya uymazsak asıl o zaman ölmüş oluruz..

1 Ekim 2020 Perşembe

Allah'tan Başka İlah Edinmenin Gerekçesi/Bilinçaltısı

"Bu (gibiler), Allah'tan başkalarını kendilerine statü ve nüfuz (izzen) sağlamak için ilahlaştırırlar."

(Meryem 19:81)

Geçen haftaki derste önemli bir ayet işledik... normalde putlara tapma gerekçesi olarak zümer3te şunu bilirdik:"bizi Allaha yaklaştırsınlar diye taparız" derlerdi müşrikler... yukarıdaki ayette de yine günümüze taşınabilecek bir bilinçaltı görüyoruz: yani başkasının ilah edinilme gerekçesi statü ve nufuz elde etme.. o halde tek problem tarikatlardaki aracı problemi değil...

13 Eylül 2020 Pazar

Geçmiş Kavimlerin Durumu Ne Olacak? Taha 52

 FİRAVUNUN "GEÇMİŞ KAVİMLERİN DURUMU NE OLACAK?" SORUSUNA MUSA'NIN CEVABI :

"Musa şöyle dedi: Onlar hakkındaki bilgi Rabbimin katında bir kitaptadır. Rabbim yanılmaz ve unutmaz." 

(Taha:52) 

**

 [Kompleksiz cevaba bakar mısınız?

Rabbe olan güvene bakar mısınız?]

9 Eylül 2020 Çarşamba

Şeyh Ahmed Eş-Şerif Es-Senûsî (1873- 1933)

Afrika'da doğup gelişen ve büyük


hizmetler ifa eden Senûsi hareketinin önderlerindendir. Trablusgarp işgali sırasında İtalyanlara karşı verdiği büyük mücadele ve kahramanlığı ile tarihe geçmiş din alimi ve büyük liderlerdendir. Senusi tarikatının ve buradaki halkın başında büyük mücadele vermiş ve uzun süre düşmanın ülkeyi ele geçirmesine engel olmuştur. Osmanlı Devleti İtalya ile barış yapmak zorunda kalıp buradan çekildikten sonra da mücadelesini sürdürerek işgale direnmiş, Osmanlı Devleti de el altından desteğini mümkün mertebe sürdürmüştür. Birinci Dünya Savaşı sırasında Osmanlı ile bağını en güçlü şekilde devam ettirmiş, savaşın sonlarına doğru bizzat Padişah tarafından İstanbul'a davet edilmiş ve kendisine büyük bir alâka gösterilmiştir. Kurtuluş Savaşı sırasında Anadolu'nun bir çok yerini gezerek Kuva-yı Milliyecilere destek olmuş ve onlar için vaizlik yapmıştır. 






Öne Çıkan Yayın

RAB NE DEMEKTİR? MUSA PEYGAMBER CEVAPLIYOR:

__ Kimmiş bakayım sizin Rabbiniz ey Musa? __ Bizim Rabbimiz her şeyin YARATIŞINI (helqehu) takdir edip, sonra da yaratılış AMACINA (heda) y...