UNUTMADAN

23. Büyüyen şehirler... ve daralan yürekler...
Bir misafir kabul etmeyi düşüneceği zaman başında tonlarca evhamlar biriken insanlar..
ve sonunda herkes mezarını kendi evinde kazıyor...
İşte modern insanın ruhsuz yaşamı...
Bir çift lafın belini kırmaya bile güç yetiremeyecek kadar güçsüz aynı zamanda...

22. Allah'ın var olduğunu, bir olduğunu bilmek bilgili olmaktır.
Kendini O'na karşı sorumlu hissetmek mü'min yahut muslim olmaktır.

21. Çoğu insan, nefs terbiyesi, karakter terbiyesinden geçmeden kitap okuduğu için yapılan okumalar salih amele dönüşmüyor. Biriken bilgi tatminlikten öteye geçmiyor. Bana öyle geliyor ki irfani bilgi ile kalp terbiye edildikten sonra zihinsel bilgi elde edilmelidir. Daha sonra da ameli bilinç terbiyesi....

Kaç kitap okudun sorusu artık anlamsız. Kaçını salih amele dönüştürdün sorusu anlamlı.

Okumamış cahillerin yamuklukları, okumuş cahillerin yamukluklarından fazla incitici değil.
Terbiyeciler önce irfani terbiyeyi müfredatlarına almaları gerekiyor..

20. Unutmadan
İsraf ehlinin düştüğü şeytani yanılgı:
"Varsa harcanır."
Sanki israf etmemek kıt imkana sahip olanların işiymiş gibi.
İşte bu şeytani bir yanılgı.

19. Unutmadan
Mersinli bir arkadaş dedi:
"cenaze namazı öncesi imam şöyle diyormuş:
Değerli cemaat vefat eden kardeşimizden alacağı olan şu isimdeki yakınına başvurabilir, talep edebilir."
/
Demek öyle "helaaaaalll olsuuuuunn"la bitmiyormuş..
/
Bence dikkat etmeliyiz bu işe...


18. Unutmadan
Namaz kılarken niyet ederiz.
Genelde ezbere öğrendiğimiz için ifade şöyle: "Niyet ettim Allah rızası için .... namazının farzını kılmaya"
Aslında bu ifade, konuyu öğretirken söylenir. Bir de bu ifade, muhatap karşımızda değilken söylenir. Örneğin; "Mustafa için geldim" derken, belli ki bunu Mustafa'ya değil bir başkasına söylüyoruz. Karşımızda Mustafa olursa "senin için geldim" deriz.
Bizzat Allah'ın huzurunda durduğumuz için direk Rabbimize seslenerek şöyle demeliyiz: "Rabbim senin rızan için ..... namazını farzını kılıyorum/kılacağım"
Şahsen ben böyle yapıyorum.
En doğrusunu Allah bilir.

17. Unutmadan
Namaz kılarız.
Tahiyatta salli-barik dualarını okuruz. O duada Muhammed aleyhisselama ve ailesine salât edilir ve bereket dileriz. İbrahim aleyhisselama ve ailesine verildiği gibi deriz...
Ben bu duaya "ehli" diyerek kendi ailemi de katıyorum. Bu şekilde ezber olmaktan çıkarmış oluyorum.
Sizlere de tavsiye ederim.
Allahumme Salli alâ Muhammedin ve ala Ali Muhammedin ve ALA EHLİ....

16. Unutmadan
Hayır yapmadan önce birilerinin hakkının üzerinde olup olmadığına bak. Üzerinde birilerinin hakkı varsa hayır hasenat yapman boşa çıkabilir. Zira şeytan sağdan yanaşıp seni ters köşe yapabilir. Birine maddi manevi borcun varsa oradan başla...

15. Unutmadan
Kurnazlık uyanıklık değildir. Bilakis bir çeşit sinsiliktir. Sonu çıkmaz sokak ve duvara toslamaktır.
Uyanıklık, Allah'ın hesap soracağına inanmaktır. Uyanık olmak budur. Uyanmış olmak budur. /mt


14. unutmadan
Kur'an, "anneye öf bile deme" dediği halde sözüm ona Müslüman toplumda yaşlı/hasta anne babaların çocukları veya gelinleri, damatları tarafından ilgisiz kaldığını duymak dehşet verici...
Kitaba iman nasıl olacak Allah aşkına?

13 unutmadan Geçenlerde biri bir kitaba dair emeğinin kitapta hiç anılmadığını söylemişti. Haklı olarak serzenişte bulunmuştu. "Reva mı?" demişti adeta.. Düşündüm de... Peki yeri bizim için yeryüzünü döşek göğü korunmuş tavan yapan, ve ikisi arasında sayısızca nimetler yaratan şanı yüce Allahı hayatında hiç anmayanlar, secde etmeyenler, Onun yasalarına dudak bükenler vs vs. Bunların yaptığı reva mı acaba?

12. unutmadan
Şeytanın sağdan yanaşması: iyi insan ol yeter. Gerisi boş.
Vahiy: Allah'a Allah'ın istediği gibi kul ol. (zariyat 56)
/spesifik bir imtihan.

11. unutmadan
Müslüman şahsiyet,
"emr-i bil ma'ruf nehy-i anil munker" farizasını,
içselleştirdiği oranda nebevi çizgiye yaklaşır, toplumun ıslah olma sancısını hisseder, salih amel üretme kaygısı oluşur, çağın eritici etkisinden korunur, islami dinamizmini korur.
Aksi halde sıkıntı.

10. unutmadan
Ne güzel bir uygulama!
Sünnet mi kültür mü bilmiyorum.
Namazda imam yanılınca cemaatin "subhanallah" diyerek düzeltmesi...
Yani, "imam kardeş, hatasız, kusursuz olan Allah'tır. Sen de yanılabilirsin" demek isteniyor.
Keşke sosyal hayatımızın her alanında bu meziyeti uygulayabilsek...

9. unutmadan
Bir kısım (hepsi değil) gerilimli/üstenci Kur'an merkezli tipler mezhepleri eleştirirken şu açıyı kaçırıyor,
- bir kere geçmişten bugüne birden fazla mezhebin olması tek bir görüşe saplanılmadığını gösteriyor. Yani eskiler öyle donuk zihinli değil. Öykünmeci değil. Birbirlerinin görüşlerini kabul etmemişler ki başka sonuçlara varmışlar. Tenkid o gün de vardı.
Dönüp kendilerine de bi baksalar kaç mezhep olduklarını görebilirler.
Bu nedenle gerilim üreten, atıp tutan konuşmalara gerek yok. Asıl olan hakikati dert edinmek...

8. unutmadan
Yaşlılarımız vefa bekliyor, üzerinde maddi manevi emeği olanların hiç arayıp sormaması onları kahrediyor. Vefa-tların bir kısmı vefa-sızlıktan oluyor kim bilir. Zihnimizi yoklayalım vefa göstermemiz gerekenleri en azından arayıp soralım. Çocukları olsa da olmasa da..
Vefalı olanlar ilahi rahmete nail olur inşallah...
Vefasız olanlar için ise çetefilli sınanmalar devam edecek gibi.. Bocalayıp duracaklar.
En doğruyu Allah bilir.

7. Unutmadan
Hayır yapmadan önce birilerinin hakkının üzerinde olup olmadığına bak. Üzerinde birilerinin hakkı varsa hayır hasena yapman boşa çıkabilir. Zira şeytan sağdan yanaşıp seni ters köşe yapabilir. Birine maddi manevi borcun varsa oradan başla...

6. unutmadan
Şekilci dindarlıkla yetinen muhafazakar toplum, aile/akrabalık/miras/ticaret ilişkilerinde çuvallıyor. Zira ciddi meselelerde çuvallamamak için güçlü iman, derin hikmet, fazlaca salih amel gerek....
Bu gibi meselelerle karşılaşanların şekilleri hiçbir iie yaramıyor. Utanç verici düzeye ulaşıyor hatta...
Tesettürlü birinden fitne fesat,
Sakallı birinden haksızlık üstüne haksızlık sadır olabiliyor.
O halde şekilci dindarlıktan ziyade imana dayalı amel ve hikmet temelli bir şahsiyet olmayı daha çok gündeme getirmeliyiz. Elbette imana ve islami kültüre endeksli şekil de olacaktır.

5. Unutmadan
Çocuklarımız neden bal-pekmez yemiyor?
Zira reklamlarda çıkmıyor(!)

4. unutmadan
Çekirdeğin tadı onu bizzat çitleterek yemekle olur.
Birinin çitlediği çekirdeğin içini yemek kendin çitlediğin tadı vermez... 
O halde hayattan bir şeyin tadını almak istiyorsan, kendin yap, kendin üret, sana ait emekle yetin...

3. unutmadan
- Belediye başkanlarının her yere illaki resimlerini astırma huyunu kim çıkarmış acaba? Halbuki asıl resim hizmetlerdir. Hem heykele karşıyız da resim asma çok mu iyi? Müslüman bir bilinç nasıl olur kocaman kocaman resmini asar çok şaşırıyorum. Vazgeçilmeli. Millet için eser en güzel resimdir. - Gündüzleri camilerde ışık yakılması size de tuhaf geliyor mu? Genel olarak her yer aydınlık. Bazı yerler çok hafif karanlık kalıyor. Kalsın. Daha otantik olur. Allah'ın evinde neden israfa dikkat edilmiyor acaba? Bazı şeyler sırıtıyor ama herkes ifade etmiyor. - Mezuniyet törenleri furyası başladı. Öyle veya böyle bir şeyler yapılsa da özellikle papaz kıyafetleri çıkışlı cübbe+kep'lere hiç ısınamadım. Bem cübbe giymiştim ama kep'i hiç takmadım. Mezuniyet törenlerimizde giyeceğimiz şeylere kadar asimile olmuşuz. Direnenlere selam olsun. 2.7.2021

2. Unutmadan
- Bir mahkemede yalancı şahidlerin ifadeleri birbiri ile çelişince hakim yerinde keşif kararı almış. Hakk namına güzel gelişme. Yalancı şahidlere ve sahiplerine veyl olsun. Sahi hakim neden en başta keşif yapmıyor ki?!
- Tapusuz alana başkasının emek ederek diktiği ağaçları bir başkası kendisine aitmiş gibi başka birine satıyor. Bunu öğrenen asıl sahipleri ellerini kana bulayacak düzeye geliyor ama şeytana uymuyorlar, Allah'a havale ediyorlar.
Maalesef olaylar kanla sonuçlanınca toplumun haberi oluyor. Oysa öfkesini yutan, elini kana bulamayanlar da var. (26.06.2021) 

1. Unutmadan

Namaz geciktirilince hani hep derler ya "vaktinde kılmak en iyisi gecikince kılmak zor oluyor" (daha çok yatsı namazında)...
Bu duruma benzeyen bir durum daha var. Keşke onu da dilimize pelesenk etseydik namaz gibi..
Geçen biri dedi, "adam borcunu zamanında ödemeyince ve arasından epey zaman geçince ödeyesi gelmiyor artık, sanki hiç borç almamış gibi.." Böyle bir psikoloji içine giriyor insan..
Sizce de var değil mi bu psikoloji. O halde toplumda fitneci ve fesatçı olmak istemiyorsak, ilk olarak borcumuzu ödemeye çalışalım. İşlerimizin rast gitmesini istiyorsak önce başkasının hakkını ifa edelim. Aksi halde Allah rahmetini bereketini desteğini keser.
Hikmetli büyükler şöyle demişler:
"Başkasının parasına niçin hamallık edeyim"... (21.05.2021)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder






Öne Çıkan Yayın

RAB NE DEMEKTİR? MUSA PEYGAMBER CEVAPLIYOR:

__ Kimmiş bakayım sizin Rabbiniz ey Musa? __ Bizim Rabbimiz her şeyin YARATIŞINI (helqehu) takdir edip, sonra da yaratılış AMACINA (heda) y...