7 Mart 2021 Pazar

"Kadınlar Günü Kutlu Olsun" Diyerek Geçiştirilmemeli

        Kadınlar gününü iyi işlemek


lazım. Söylenecek çok sözümüz var. 

        Sadece "kutlu olsun" demek yeterli değil. İlk olarak bu günün köküne inmek gerek. İşçi kadınların, emeklerinin karşılığını alma mücadelesi ile başlayan ve sonunda ölümleri ile sonuçlanan acılı bir gün, bu gün. Yani kapitalizme karşı, emek sömürücülüğüne karşı direnen kadınların günü imiş bu gün. O halde düz mantık olarak kadınlara en başta Kapitalizm Nedir? sorusunun cevabı iyice belletilmeli. Kadınların algılarını yutan bu canavar tanıtılmalı. Kapitalizmin bugüne yansıması nedir? Mesela bilinçsiz tüketici olmayarak kapitalizme karşı durulabilir mi veya yerli üretim yaparak kapitalizme darbe vurulabilir mi? Bu soruların cevaplarının verilmesi ile kadınlar gününü idrak edilir. Özellikle evin dışındaki çalışma hayatına girerek bol maaş alan kadınlara kapitalizm ahtapotu ve kolları iyi tanıtılmalı.


        Tanıtılmalı ki, kadının farkında olmadan gönüllü(!) köleliğine soyunduğu kapitalizmin sahte cennetine kanmasın. Emekleri sömüren, insanların algıları ile oynayarak onları reklamlar yolu ile hesapsız tüketici yapan, hatta gerekirse silah tüccarlarını devreye sokarak ülkeleri savaş yolu ile dizayn eden kapitalizmi iyi tanısın kadın... Ki aile demek, ölçü ve denge demek. Hem maddi hem de manevi açıdan. 

        Sonra... 
        Kadın neden feminizm tuzağına çekilip erkek düşmanı edildi? Neden aile olgusuna karşı nefret tohumları ekildi kadının yüreğine? Aslında bunda erkeklerin payı da var, buna da değinilmeli ama bu yol yol değil kadınlar için. Çocuk sahibi olmak neden kadına kariyerden aşağı görünmeye başladı? 

        Emek mücadelesi veren o kadınların yerine, erkek düşmanı, aile ve çocuk düşmanı, kozmetiğe köle kadın, tüketime düşkün kadınlar nasıl icad edildi? Kadınlar Günü böyle mi idrak edilir? Bunları da sorgulatmak lazım kadına. Topluma hayırlı nesiller kazandırmak gibi ulvi bir hedef, kariyere kurban edilmemeliydi, diyerek sorgulama yapması sağlanmalı kadının. Evin dışındaki çalışma hayatına ne kadar girse de kadın için, hayatı aile ve çocuk merkezli olması, namus ve iffet merkezli olması, en önemlisi de Allah merkezli olması gerektiğini asla unutmamalı. Bir yanlıştan öteki yanlışa savrulmamalı kadın. 


        Son olarak;
        Kadınlar gününde en çok (cahil, vahşi olan) erkeğe ders vermek lazım. Senin eşin  olan bir varlığa neden zulmettin? Neden aldığın kazancını hakkıyla onunla bölüşmedin? Neden mirastan payını vermedin? Neden sosyal hayatını dondurdun? Neden onu kendine bir köle ve hizmetçi gördün? Neden ona danışmadın, onun kararlarını önemsemedin? O, çocukların özgür ruhlu ve doğal mürebbiyesi olacağından dolayı senin ona gözün gibi bakman gerekmez miydi? En önemlisi de hayat arkadaşın, eşin... Öteki sen yani... Ey erkek! Çok yanlışlar içindesin ve üstelik tarih boyu böyle gelmiş. 

        Ey erkek! Sen kadına gerekli kıymeti ve hakkı vermediğin için onu ev dışı çalışma hayatının zorluğuna ittin, böylece hakim kültür olan seküler/hedonist/kapitalizmin kucağına itmiş oldun, farkında mısın? 
Sen de sorumlusun bu olan bitenden. Unutma!

        Kadın, sosyal hayatta olmalı, eğitimini sürdürmeli. İlahi buyruk olan tesettürünü de ihmal etmeden. (Bu buyruk elbette inanan kadınlar içindir) 


        Kadın, ev dışında da çalışabilir eşini, çocuklarını ihmal etmeden. Ancak çalışan kadınlarda görüyoruz ki, yavrularını kreşe teslim ederken ciğerleri yanıyor. Yavrunun ruh halini hiç sormayın zaten. Bu da ayrı bir zulümdür. Bu konuda çevrenin tezviratlarına kulak asmamak gerek, profesörlüğe kadar eğitimini sürdürmeli kadın ama zorunluluk yoksa sivil kalmalı. Geçim derdi zorunluluğu olana sözümüz olmaz elbet... 


        Kadın, çekirdek aile ile geniş aileyi ihmal etmemeli, birbirine rakip görmemeli, aralarındaki mesafeyi açmamalı. Dede-Nene ile torun bağını asla yabana atmamalı. En önemlisi de erkek psikolojisini iyi bilmeli. (tabi erkekler de kadın psikolojisini)
Kadın emeğiyle yerli üretime katkı sağlamalı. 


        Ve son olarak kadın kendini asla küçük görmemeli, en ulvi çalışmanın topluma sağlıklı nesiller  kazandırmak olduğunu ve en gerçek çalışmanın bu olduğunu asla unutmamalı.  

        İnsanı bir erkek ve bir dişiden yaratan Rabbimize sonsuz hamdler olsun.

        Kulluk ve itaat O'nadır. Yücelik sadece O'na mahsustur. 


6 yorum:






Öne Çıkan Yayın

RAB NE DEMEKTİR? MUSA PEYGAMBER CEVAPLIYOR:

__ Kimmiş bakayım sizin Rabbiniz ey Musa? __ Bizim Rabbimiz her şeyin YARATIŞINI (helqehu) takdir edip, sonra da yaratılış AMACINA (heda) y...