ahmet etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
ahmet etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

10 Eylül 2022 Cumartesi

Bilinç Notları 46

Egemenlik, sebeblerin değil Allah'ındır. Allah izin vermeyince hiçbir sebeple yaprak bile oynamaz. Böyle olduğunu fıtrat bilir, onun için sıkıştığı zaman Allah'a yalvarır. /Elmalılı/Hak Dini Kur'an Dili

///

"Düşünce seçenekleri çoğaltmaktır." /Metin Karabaşoğlu / (Adem Özköse-Sınırsız)

9 Mayıs 2022 Pazartesi

Bilinç Notları 31

 Soru:

Mesela İsrail'in zulmünü haklı olarak lanetleyenler içeride yapılan zulümleri aynı kararlılıkla lanetliyorlar mı? Hayati soru bu.
Cevap:
Genel olarak lanetlemiyorlar. Bu da bir acziyettir. Asil şahsiyetler var elbette. Hem buradaki haksızlıklara hem ordakine itiraz eden...
Kendi içimizdeki zulümlere hakkıyla itiraz etmediğimiz için israil güçleniyor. Böyle bir denklem var görebilen için. /mt

27 Mart 2022 Pazar

Ahmed Haşim Halide Edip Adıvar'ı Sert Eleştiriyor

 Arab asıllı Ahmet Haşim, Halide Edib Adıvar'ı eleştiriyor: Neden Cemal Paşa'nın zulümlerine sessiz kaldınız...İşte o eleştiri:

’Paşanız sizi dumanlı ve parıltılı otomobilleriyle, bir Neron eğlencesini seyir için Suriye’ye dâvet etmişti.(…) Vahşi Afrika’ya giden misyonerler gibi gururlu ve düğüne gidenler gibi neş’eliydiniz. (…) O sırada Suriye’de insanlar öldürülüyordu. Paşa’nın askerleri, insanları bağlıyor, mahkemeleri bunları mahkûm ediyor, cellâdları bunları asıyor ve genç kâtibleri altın kalemlerle ve vekayii, kasideler haline koyuyor ve paşa memnun, mağrur; maktûllerin tebessümlerine verdiği ziyafetlerde sarhoş olup sakalı içinde sızarak hülyalarını, kızıl gözlerle dumanlar içinde seyre dalıyordu. (…) Suriye’de arabların öldürüldüğü günlerde Suriyeli annelerin, hemşîrelerin (kızkardeşlerin), zevce ve ma’şukaların altında gizlice ağladıkları namütenahî (sonsuz) damlara nâzır, mutantan otel teraslarında yeşil portakal yaprakları kokan Suriye gecelerinde sizin gülmemiş olmanız lâzım gelirdi..’

23 Mart 2022 Çarşamba

Bilinç Notları 19

 Küçüklükte çocuğunuzun #benliğine saygı duyup ona değer vermezseniz o da ileride sürekli savunma pozisyonuna girip #hatalı olsa bile kendine toz kondurmamaya çalışır. Çünkü daha önce çok ezilmiştir ve değer görmemiştir. İlgi görmemiştir. Büyüdüğü zaman hatalı olsa yine benliğine sahip çıkmaya çalışır. Artık dışlanmaktan bıkmıştır. Oysa küçükken yeri geldiğinde uyarı ve ikaz; yeri geldiğinde ödül ve takdir olsaydı, çocuk büyüdüğü zaman başarısızlığını hazmedip kendine çeki düzen verecekti.

19 Mart 2022 Cumartesi

Bilinç Notları 17

 MÜSLÜMANLARIN HAKİMİYETİ MESELESİNE KENARDAN BİR BAKIŞ

Hak -batıl mücadelesi sözkonusu ise -ki öyledir- İslam hem hakim olmalıdır hem de hakem.. Hakem olabilmeniz için hakim de olmanız lazım ki sözünüz para etsin... Mesela müslümanlar eğer hakim olmasaydı medineli yahudileri öyle şirin şirin durmazlardı, nitekim durmadılar da.. ve bedelini de ödediler.. Medine vesikasını müslümanlar başardılar ise sebebi hakim güç olmalarındandır.. Hakimiyeti zulüm aracına dönüştüren imtihanı kaybeder ama hakemlik ve hakkın ikamesi için kullanan ise imtihanı kazanır. Ben müslümanların her alanda hakim ve güçlü olmaları gerektiğini düşünüyorum. Aksi halde zalimlerin, fasıkların, kafirlerin oyuncağı ve maymunu olurlar.
DİPNOT: Zalim içimizde ise onu da azletmesini bilmemiz gerekir. /mt

10 Temmuz 2021 Cumartesi

Vasat Ümmet - Dr. Ahmet ÖZ

- Konuştuğumuz dil olan Türkçe sözlüklerde "vasat" kelimesi, "orta" anlamında kullanılmaktadır.


"Vasat insan" veya "vasat öğrenci" dediğimizde, ne iyi ne kötü, orta halli insan anlaşılır. Aynı şekilde herhangi bir eşya için de "vasat" dendiğinde, o eşyanın ne işe yaramayacak kadar kötü ne de çok iyi bir kalitede olduğu ifade edilmiş olur. Biz bu çalışmamızda "vasat" kelimesini bu anlamda değil de "olması gereken en ideal durum veya davranış" anlamında kullandık. (11)

24 Mayıs 2021 Pazartesi

Urfa'da Yağan Dolu ve Fıstık Bahçeleri - Ahmet Demir

 Bugün Urfa'da Yağan Dolu Üzerine /

(24.05.2020)
Ahmet Demir (lütfen okuyunuz) 

●Kız Evlatlara Miras Vermeyenlere Gelsin●


Cenab-ı Allah buyuruyor ki;

“Başınıza gelen herhangi bir musibet, kendi ellerinizle işledikleriniz yüzündendir. (Bununla beraber) Allah çoğunu affeder.."

1 Aralık 2020 Salı

Türkçe Bilmeyen Genç İdam Edilmiş

 Ahmet Süreyya Örgeevren Şeyh Sait ayaklanması sonrasında oluşturulan Diyarbakır İstiklal
Mahkemesi savcılarından biri. Anıları 1957 yılında Dünya Gazetesi'nde bir dizi halinde yer almış. Bu anıları bilahare "Şeyh Sait İsyanı ve Şark İstiklal Mahkemesi Vesikalar, Olaylar, Hatıralar" adıyla kitap olarak da yayınlanmıştır. Anıları "Şeyh Sait İsyanı ve Şark İstiklal Mahkemesi" adıyla farklı yayınevlerinden de çıktı.

Ahmet Süreyya Örgeevren anılarında ilginç ve bir o kadar trajik olaylara da yer veriyor.

"Bir gün mahkemeye karayağız, yiğit bir Kürt genci getirdiler. Hakimler sorguya çekti. Türkçe bilmediği anlaşılınca, hakimler danıştılar ve delikanlının idamına karar verdiler..."

Ahmet Süreyya Örgeevren’in anılarında belirttiği üzere, mahkemenin idam gerekçesi dehşet vericidir: "Türkçe bilmeyen bir kimseden bu memlekete hayır gelmeyeceğinden idamına..."

4 Eylül 2020 Cuma

Oryantalizmin Soruları - Ahmet Parlakışık

 Musiki, notalardan meydana gelir ve bu notaların düzenlenebileceği, birbirinden farklı sayısı yollar vardır. Fakat beste halindeki bir bütün, ayrı parçaların heyet-i mecmuasından daha büyük bir şeydir. Tahlil ederken, bundan bundan sıyrılan bir şey daima mevcuttur. Şiir de böyledir. Tahlil ederken, şiir


vezne veya kafiyeye göre sıralanabilir, mevzulara göre tasnif edilebilir; yazan kimsenin hayatındaki şartlara veya devrinin düşüncelerine bağlanabilir. Fakat gene de tahlilden sıyrılan bir şey vardır, tıpkı musikinin sehhar kuvveti gibi sözün sehhar kuvveti de aşk, acıma, hiddet, neşe ve keder hislerini harekete geçirme kudretine sahiptir. Şiirin tenkidi ve tahlili ile meşgul olan bir insanın bir şiir hakkında yazacağı hiçbir şey şiirin bu esaslı vasıflarına nüfuz edemez. Şiir burada, istediği gibi tasarruf edebileceği, hususi hak ve havasına sahiptir. Büyük bir şairde veya musikişinasta bulunan ve onu, nazmetmek ve nağmeler düzmek kabiliyeti bulunabilecek başka normal insanlardan ayıran bir şey vardır. (32)

2 Mayıs 2020 Cumartesi

Cübbeli Hocanın Dile Getirdiği Bir Hadise Eleştiri


Geçenlerde Cübbeli hocanın ballandıra ballandıra anlattığı bir hadis videosunu paylaşmıştım. Sosyal medyadan bir arkadaş neden eleştirdiğimi sordu. Bunun üzerine biraz daha araştırma yaptım. Şimdi hem hadisle ilgili fikrimi ve genel anlamda görüşümü hem de tirmizinin hadisi tasnif ettiği kategoriyi belirteceğim.


Bahse konu olan hadis:
3431- Ömer (r.a.)’den rivâyete göre, Peygamber (s.a.v) şöyle buyurmuştur: “Kim özürlü ve sakat birini görünce: Sana verdiği bu musibetten beni afiyette kılan ve beni birçok yarattıklarına karşı üstün kılan ve nimetlerle donatan Allah’a hamdolsun” derse yaşadığı sürece o dertten kurtulmuş olur. (Tirmizî rivâyet etmiştir.)
[Tirmizî: Bu hadis GARİBTİR.] (Aşağıda GARİB HADİS nedir, tanımını paylaşacağım)

Bu konuda Ebû Hüreyre’den de hadis rivâyet edilmiştir.
Zübeyr ailesinin itimatlı kimsesi olan Amr b. Dinar, Basralı bir ihtiyardır. Hadis konusunda pek sağlam biri değildir. Bazı hadisleri Sâlim b. Ömer’den tek başına rivâyet etmiştir. Ebû Cafer, Muhammed b. Ali’den şöyle dediği rivâyet edilmiştir: “Özürlü kimseyi gördüğü zaman Allah’a sığınır bunu içinden yaparlar özürlü kimseye duyurmaz.”
(http://www.enfal.de/tirmizi/54.htm sitesinden alınmıştır)
*

24 Mart 2012 Cumartesi

FİLİSTİN HAKKINDA YANILGILAR / Ahmet VAROL

Çağdaş emperyalizmin oyunlarıyla bir hançer gibi İslam aleminin bağrına saplanmış olan İsrail'in birtakım uluslararası kararla "resmi"leştirilmiş olması Filistin topraklarının statüsünü ve tarihi kimliğini değiştirmez. (20)
***
Geçmiş dönemdeki İsrail Devleti Filistin topraklarını tevhid ile yönettiği için bugünkü İsrail Devleti ile bir alakası yok. (21)
***
İsrail Devleti zorla, baskıyla çıkardığı Filistinlilerin arazilerine 'sahipsiz arazi' muamelesi yapmış, sonra "Sahipsiz Araziler Kanunu" adında bir kanun yapmış ve bu kanuna dayanarak dünyanın değişik yörelerinden getirilen yahudilere bu toprakları peşkeş çekmiştir. Sonra da siyonistler kendi hizmetlerindeki medya organlarından yararlanarak, utanmadan arlanmadan Filistinlilerin kendi arazilerini kendi elleriyle sattıkları iddiasını dünyanın değişik ülkelerine yaymışlardır. (22)
***
Türkiye medyası Filistin meselesini çoğunlukla Batı ve İsrail kaynaklarından takip ettiğinden isimleri ve kavramları da onların verdiği şekilde almaktadır. Oysa bizim Filsitin davasını İslami bir bakış açısıyla izlememiz ve o şekilde karar vermemiz gerekir. (31)
***
Siyonistlerin Kudüs'ü sahiplenmeleri, cahiliye Araplarının Kabe'yi savunmaları gibidir. ()





Öne Çıkan Yayın

RAB NE DEMEKTİR? MUSA PEYGAMBER CEVAPLIYOR:

__ Kimmiş bakayım sizin Rabbiniz ey Musa? __ Bizim Rabbimiz her şeyin YARATIŞINI (helqehu) takdir edip, sonra da yaratılış AMACINA (heda) y...