tevhid etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
tevhid etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

26 Şubat 2023 Pazar

Mustafa Öztürk Hocanın Rahman Suresi 6. Ayet Yorumu

 Mustafa Öztürk hocanın önemsediğim/katıldığım bir ayet yorumu:


Rahman suresinde geçen "hel cezau'l ihsan ille'l ihsan" ifadesi meallerde 

"İyiliğin karşılığı yalnız iyilik değil midir?", "İyiliğin karşılığı ancak iyiliktir."

şeklinde çevrilmektedir. Ancak bu çevirilerdeki iyilik kavramının neye atıfta bulunduğu belli değildir. 

Kur'an terminolojisinde tevhide imandan bağımsız bir iyiliğin karşılığı iyilik/sevap değil, habt-ı amel ve ihbat yani amellerin boşa çıkması/çıkarılmasıdır. Bizim farklı çevirimiz hem bu gerekçeye hem de bu gerekçeyle birebir örtüşen İbni Abbas'ın yorumuna dayanmaktadır. 

Mustafa Öztürk hocanın meali:

Rahman 6: "Tevhide iman ve bu imana yaraşır güzellikte işler yapmanın karşılığı cennet değil de nedir?"

Bu notu paylaşmanın bir sebebi de şu;

Toptan süpürücü mantığın sakat olduğunu göstermek. Normalde ben Öztürk hocanın başka bazı yorumlarına asla katılmıyorum. Eğer toptan süpürücü olsaydım şu paylaştığım yorumundan mahrum kalacaktım. Mümeyyiz olmak derdi bir hoca... İşte öyle olmaya çalışalım.

9 Ekim 2022 Pazar

Bilinç Notları 50

 “Tanrı bize ceviz verir, ancak onları kırmaz.” der Franz Kafka.

Hayatı verir ama hayatın kabuğunu kırmayı da bize bırakır. Diler ki emeğimiz olsun hakikatin keşfinde, akıl teri dökelim mutluluğa varan yokuşta. Cennetin meyvelerini emeğimizin dal uçlarına asar ki sevinelim. -Senai Demirci-

7 Ağustos 2022 Pazar

Tevhid ve Şirk'i İyice Bellemeden Mü'min Olunur Mu?

 Dün bir mecliste, Allah'ın rahmeti konuşuldu. Muhatab ise "Allah, şirk hariç diğer günahları dilerse bağışlar" ayetine atıf yaptı.

Ben ise şöyle dedim, o halde insanları dine davet ederken hemen namaz, oruç, abdest konularına girmemeliyiz. Bu kişinin babası müslüman da olsa. Evvela tevhid ve şirki iyice bellemesini sağlamalıyız. Tabi ki en başta kendimiz. İnsanlar şirk nedir, sorusunu ve cevabını iyice bellemeden namaza başlarlarsa o kişiye iyilik yapmış olmayabiliriz. Zira namaz onu avutabilir. Kendini müslüman sanabilir.

28 Kasım 2021 Pazar

Humanizm Mi Allah'a Kulluk Mu?

Humanistik davranan Müslüman kökenli insanlar kendilerini ibadetlerden muaf görüyorlarsa bu onları küfre (nankörlüğe) götürebilir. Uzaktan tatlı ve cici görünüyor olabilir humanizm. Tek dünyalı ve Tanrı’yı hayattan dışlayan bu fikriyata karşı dikkatli olmalıyız. Bizim tezimiz bu dünyada yaratılış amacımızın Allah'a Allah'ın emrettiği gibi kul olmaktır. Her açıdan... Kulluk zaten gerekli iyilik hallerini de kapsar ama sadece bunlardan ibaret değildir. 

Şeytanın, amelleri (fikirleri) süslü (mantıklı) göstermesi sonucu bazıları "ben nasıl olsa iyi bir insanım ve iyiliği istiyorum" diyerek kendinde bütüncül İslami kimliği taşımak istememekte. Dava şuuru ile hareket etmemekte. Bu durum, Nebevi çizgiyi önemsememekten kaynaklanan bir durumdur.

13 Kasım 2021 Cumartesi

Kulluk ve Bilimle Uğraşmak

Hayatı kolaylaştırma ve güvenlik temel güdülerdir. Bu güdüler ile zeka birleşince teknoloji ortaya çıkıyor ve bu süreç Hz. Ademden bugüne devam edegeliyor. Bugünkiler dünkilerin tecrübesinden istifade ediyor.

10 Kasım 2021 Çarşamba

10 Kasım -La- Notları

 "La ilahe" diye başlıyor Tevhidin ilk sözü ey Müslüman. “Yok” diyeceksin, “hayır”
diyeceksin.

Protesto şuurunu kaybedersen kalbin onlarınki ile benzeşir. Benzeşiyor da…

Beşere taparcasına gösterilen saygı ve dayatma içini sızlatmıyorsa daha ne diyeyim. Çiçekten böcekten bahsetme olur mu?

*

21 Ekim 2021 Perşembe

Yusuf Aleyhisselamın zindanda Tevhid Daveti - Mevdudi

"Bundan öğrendiğimiz şudur: 

Eğer hakikata kalben ram olmuş bir kişi, bu hakikatı tebliğ etmekte güçlü bir istek duyuyorsa konuşmasının seyrini, nakletmek istediği mesajın yönüne doğru kolaylıkla çekebilir. 

11 Eylül 2021 Cumartesi

Kutlamalarda Kemalist Rejim Kutsanması Son Bulsun

Osmanlı çöküşü sonrası Anadolu coğrafyası dört bir koldan işgallere uğradı.
Anadolu’nun ekseri Müslüman halkları Türküyle, Kürdüyle, Arabıyla ve diğer anasırlarla bu işgallere karşı imanı ile direndi. Bu direniş sonucunda işgaller bir bir söküldü.

İşgallerin yaşandığı iller her sene kurtuluş günleri etkinlikleri düzenlemekte. Hakları var elbette. Atalarımızın can siparene bir şekilde vatan savunması yapmasıyla emperyalist ülkeler bizzat hakim olamadılar topraklarımıza. Ancak önemli bir sorun sonradan baş gösterdi. Halk bunun farkında olamadı ilkin, sonrasında ise iş işten geçmişti.

1 Haziran 2021 Salı

Tevhid, Tekfir ve Şirk Üzerine - Said Ali Ekinci

Kişi ve kurumların işlediği hatalar, islam’a ve Müsümanların geneline mal edilmemelidir. Bu nedenle İslamî kavramları, yanlış kullanan kişi ve kuruluşların tasallutundan, tekelinden kurtarmamız gerekmektedir. Bu minvalde; tevhid, şirk, küfür, cihad, şehadet ve hüküm gibi kavramları tekfirci grupların; cemaat, hizmet, himmet, abi, abla, ihvan gibi kavramları da pragmatist kişi ve grupların elinden kurtarmak gerekir.

10 Mayıs 2021 Pazartesi

Dindarlık Nasıl Bir Süreçtir?

     Dindarlık, hem duygu hem bilgi gerektiren bir süreçtir.  

👉Sadece duygudan ibaret olan dindarlık hurafeye dayalı teslimiyet üretir ve ümmet oluşsa da Tevhidi bir ümmet oluşmaz, şahısperest bir ümmet oluşur.

👉Sadece bilgiye dayalı dindarlık ukalalığa dayalı teslimiyet üretir, ümmet oluşturamaz, birlik kuramaz, yine Tevhidi bir yapı oluşmaz.

☝️En doğrusu, duygunun ve bilginin eş değer şekilde ve gerektiği yerde etkin olduğu dindarlık sürecidir.

☝️Bu da Kur'an'a ve Peygamberin yaşamına dengeli bir şekilde yaklaşmak la elde edilir. Birini diğerine tercih etme cerbezesine düşmeden.
    Kabul edersiniz ki, günümüzde her iki dengesizliğin örnekleri mevcut..
    Duygusuz ukala dindar
    Duygulu cahil dindar.

21 Nisan 2021 Çarşamba

Aile-Akraba-Çevre Bağlamında Tevhidî Özgürlük

    Tevhidi bilinç başka nerede insana ilaç oluyor biliyor musunuz?

    Aile ve akraba ve yakın çevrede. (moda tabirle mahalle baskısı)

    Hayatında en çok Allah'ı seven (Bakara:165),
    Allah'a ve Resulüne itaati hayatının merkezine koyan(etiullahe ve resule),
    En çok Allah'tan çekinen (Haşr:18)
    Böylece Furkan'a sahib olan (enfal:29)
    Bir Rabbani şahsiyete dönüşerek (Al-i İmran:79),
iradesini ve tercihlerini ailesinin/akrabasının/çevresinin keyfi ve temelsiz söylemlerine, uygulamalarına, bakış açılarına kurban etmez. En azından onları tevhidi şuurun süzgecinden geçirir. Şu dipnotu düşmeyi unutmayalım, tevhidi şuur gereği aile/akraba/çevre ile ihtilafa düşersek bile onlarla insani bağları asla koparmamalıyız.
    
    Buna dair gözlemlerim de var. Hayatının sınırlarını Allah'ın değil de aile, akraba ve çevresinin çizdiği bir insan tipi toplumda fazlaca mevcut. Babasının baskıcı özelliği nedeni ile özgürce düşünemeyen, babasının yanlışlarına itiraz edemeyen yetişkinler var. Aynı şey akraba ve çevre için de geçerli. Oysa evvela Allah'a karşı sorumluyuz.
    
    Tevhid inancı, insana iradesini kuvveden fiile çıkaracak ilahi özgürlük vererek insanı böylece kurtarır. Birçok insan bahsi geçen ortamlara maruz kalarak fıtri melekelerinin, gelişiminin durdurulduğunun farkında değil. Oysa bizi herkesten çok iyi tanıyan ve herkesten bize yakın olan bizi yaratan Rabbimizdir. Onun bize bahşettiği manevi nimetleri çevremize kurban etmemeliyiz. Bunun için düşünen ve sorgulayan insanlar olmayı başarmalıyız.

    Şu ayeti de bu gözlemimin/düşüncemin serlevhası yapmak istiyorum:

    "De ki: "Eğer babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, hısım akrabanız, kazandığınız mallar, düşmesinden korktuğunuz ticaret(iniz), hoşlandığınız konutlar, size Allah'tan, Elçisinden ve O'nun yolunda cihadetmekten daha sevgili ise o halde Allah emrini getirinceye kadar gözetleyin (başınıza gelecekleri göreceksiniz)! Allah, yoldan çıkmış topluluğu (doğru) yola iletmez." (Tevbe:24)

6 Nisan 2021 Salı

Gençler ve Deistlik

Müslüman ailelerin gençleri bilmelidir ki, deizm statik bir küfürdür.
   Gençler ve Deistlik
 "Deistim" diyecek kadar özgüven(!) sahibi gençlerimiz madem bu seviyedeler, eğer öyle diyen varsa,
birkaç sorusu var diye hemen ona deist etiketi yapıştırmak da doğru değil.

21 Ocak 2021 Perşembe

Dergah Camisi'nde Sakal-ı Şerif(!) Bulunması Doğru Mu?

         BİR ABİMİZE DERGAH CAMİSİ İLE ALAKALI BİR BİLGİLENDİRME.


        (Basit gelebilir ama bence değil, İbrahim peygamberin şehrine yakışmıyor)

        "Abi dergah camisi içinde bulunan sakal-ı şerif hakkında ne düşünüyorsun bilmiyorum ama.

25 Haziran 2019 Salı

Tevhidi Anlamlı Kılacak Olan Şey Halkın İradesine Saygı Göstermektir.

TEVHİDİ ANLAMLI KILACAK OLAN ŞEY, HALKIN İRADESİNİN KORUNMASIDIR.

İRADESİNE (tercihini kabul etmesek de) SAYGI DUYULMAYAN HALKA TEVHİDİ NASIL ANLATACAĞIZ?!

Mursi ve Erdoğan darbelere direnmenin örnekliğini sergilediler.
Darbeler, evvela halkın iradesine yöneliktir. Önce bunu görelim. Halkın iradesini küçümseyip değersiz görüp güzelim Tevhid'i sadece kavramsal darlığa boğan kardeşlerimiz şunu çok ama çok iyi bilmeliler ki, Tevhid ve Nübüvvet ancak ve ancak halkların iradelerinin baskı altına alınmadığı zamanlarda kendini ortaya koyar veya iradeye dayalı iman Tevhidi anlamlı kılar. Yani size düşen şey halkın başını Allah'ın huzurunda eğdirmek değildir, iradelerini özgürce ortaya koymalarını sağlayarak Tevhide ulaşmalarına vesile olmaktır.. Siz, Tevhid'i baskı ortamları oluşturarak mı ikame edeceksiniz?! Eğer bu soruya "Hayır" cevabı verececekseniz, o halde lütfen ama lütfen önce halkın iradesine sahip çıkın. Halkın iradesi ilahi bir vergidir, velev ki yanlış yönde kullansa da. Halkın iradesi olmasa tevhidin de tadı olmaz. Ezbere ve kavramsal kalıplara hapsetmeyin tevhidi. Tevhidi yaşama dökmeye çalıştığınız zaman göreceğiniz ve ihtiyaç duyacağınız ilk şey halkın iradesinin özgür olması gerektiği olacaktır. Bunu aklınızın ucundan çıkarmayın.
*

7 Nisan 2016 Perşembe

Tevhid ve Amel

Tevhid bilinci olmazsa ibadetlerin zerre kadar değeri olmaz. Kur'an : müşrikler için diyor ki "habitat a'melehum" yani amelleri boşa gitti.

Oysa müşrikler Allaha inanıyorlardı, meleklere inanıyorlardı, İbrahim peygambere inanıyorlardı, Kabe'ye inanıyorlardı, zekat veriyorlardı, namazı biliyorlardı, Kurban kesiyorlardi vs vs. Ama ŞİRK onları bitirdi. 

Halis din anlayışı çok önemli. Yani katıksız saf din. Eklemesiz ve çıkarmasız...

Resullerin Ana Mesaisi - Fussilet 14

"Hani, resuller onlara önlerinden, arkalarından gelerek şöyle demişlerdi:
"Allah´tan başkasına ibadet/kulluk etmeyin! 

Ama onlar, “Rabbimiz (buna inanmamızı) isteseydi mutlaka (elçi olarak) melekler gönderirdi. Bu durumda biz, sizinle gönderilen şeyin gerçek olduğunu kabul etmiyoruz” dediler." (Fussilet:14)



Peygamberler gönderildikleri toplumlara önlerinden ve arkalarından geldiler. Ne demek bu? 

Yani 

Resullerin yaşamlarını kuşatan asıl mesaileri toplumlarına risaleti ulaştırmaktır. Önlerinden,arkalarından mecaz-i deyim ile adeta onlara canhıraş bir şekilde ısrar ediyorlar. Bu ifadeyi zihninizde tasavvur eder misiniz? Ve böylece risaletin ağır sorumluluğunu kavrarız.

Risaletin ana teması ise TEVHİD'tir.

14 Kasım 2014 Cuma

Reddediyoruz Sahte İlahları

Reddediyoruz tüm putları
Allah'tır bizim İlahımız
O yeri ve göğü yaratandır.
O bizi ve atalarımızı yaratandır.
Olacaksa bir kanun bir yasa
Allah'ın kitabına göre olmalıdır.
Çünki Allah hem yaratandır
Hem emredendir/emirleri olandır.
Özgürlük budur.
Yatağında akan suyun akışı gibidir bu hal
Fıtratımızın rahat akacağı yataktır Allahın şeriatı/kitabı
***
İnsanları putlaştırmak
Tarihten gelen bir hastalık ve bir zaaf
Hayran olunacaksa bir zata
Bu her daim Allah'tır ve Allah olmalıdır.
Seni yaratan ve yaşatan
Annen değil baban değil atan değil liderin değil
İdeolojin değil ırkın değil bayrağın ve toprağın değil
Allah'tır Allah...

28 Kasım 2012 Çarşamba

Tevhidi Gerçekliğin Işığında - Atasoy Müftüoğlu

- Batı Bloku sadece Doğu Bloku ile olan ilişkilerinin gerginleştiği dönemlerde kullanmak üzere İslam unsurunu yedekte bir araç olarak değerlendirmektedir. (31)

- Gerek Batı'lı ve gerekse Doğu'lu müstekbirler şemsiyeleri altına alınmış bulundukları Müslüman toplulukları, Allah'ın dini İslam'ın bütün dinamikleriyle ortaya çıkması ihtimaline karşı sürekli olarak uyarıyorlar. (31)

- İstiyorlar ki bu İslam, krallara, emirlere, başkanlara ve bunların her tür uygulamalarına karşı sesini yükseltmesin. Yine bu çevreler istiyorlar ki krallı, kraliçeli, emirli, şeyhli, şahlı İslamlar olsun, ancak İmamlı bir toplum örneği vücut bulmasın. (31)

- Emperyalistler için dünyada İslam'ın geri dönmesinden başka korku yoktur. (31)

- Kafirlerin sürüp giden saldırılarından ciddi bir şekilde etkilenen kimi çevreler İslam'ı bir sözcük olarak bile kullanmaya cesaret edememekte, sağcılığın, muhafazakarlığın, gelenekçiliğin, görenekçiliğin, milliyetçiliğin ve mukaddesatçılığın şemsiyesi altına sığınma ihtiyacı duymaktadırlar. (32)

- Mekke'li hanifler içinde iman şahsi ve özel bir durumun ifadesiydi. Bu bakımdan Haniflerle müşrikler arasında ciddi bir sorun çıkmıyordu. (34)

- Bugün de, kimi Müslüman topluluklar, kendi zihinlerinden düzmece mazeretler nedeniyle imanlarını saklı tutmakta, tevhidi bir tavır sergileyememekte, imanın kendilerine yüklenmiş bulunduğu sorumlulukları açıklamak üzere daha müsait mevsimler beklemektedirler. (34)
- Her mü'minin asli görevi hayatın içinde her olguyu tevhidi perspektifle değerlendirmektir. (34)
-Realitelerin baskısına karşı duramayanlar, tevhidi mücadelenin günümüzdeki yansımasını ya hayalcilikle ya da romantizmle suçlamaktadırlar. (35)

- Allah'a kulluğu çok soyut bir ilgi halinde, kullara kulluğu ise çok somut bir ilgi halinde yaşayarak tevhidin rahmet ve bereketine ulaşılamaz. (35)

Allah'ın velisi ve dostu olmak, Allah'ın hukukunu korumakla kabildir. Allah'ın velisi ve dostu olmak, Allah'ın ve O'nun yasalarının düşmanlarına düşman olmakla kabildir. (36)

- Belirsiz tavırlar kaçınılmaz bir azabı haber verirken, belirgin tevhidi tavırlar bir kurtuluşu haber vermektedir. (37)
- İslam'ın geçmişteki başarılarını konuşmak gelenek haline gelmiştir. (38)
Yığınlar nazarında İslam yalnızca ahiret hayatıyla ilgili kıymetler manzumesi olarak hatırlanmaktadır. (38)
Bir yandan siyasal düzenlerin fiili baskısı, diğer yandan modernizmin psikolojik baskısı sonucu Müslüman topluluklar, bu baskıları tümüyle ortadan kaldırmayı amaçlayan tavırlar ortaya koymak yerin, bu baskı unsurlarıyla uzlaşarak baskıları hiç değilse asgari sınırlar içerisinde tutabilecek tavırlar geliştirmişlerdir. (39)
Hayatın içindeki rolünü tevhidi duyarlılığa göre belirleyen Müslümanlar için, ne doğuculuğun, ne batıcılığın, ne sağcılığın, ne solculuğun bir değeri yoktur. (39)
Bir insan hem müslüman, hem laik, hem liberal, hem demokrat, hem kapitalist, hem marksist olamaz. İnsan bunlardan ancak biri olur ya da olmaz. (41)
Müminler namazla bütün putları ve putçu eğilimleri ayakları altına alır. (44)
Zekat, insanı eşyaya ve mala kulluktan, bireycilikten ve cimrilikten kurtaran, toplumla ilişkimizi kardeşlik hukuku içinde tanzim etmemizi sağlayan, müslümanların birbirlerini bütün yönleriyle paylaşmasını temin eden kutlu bir vecibedir. (44)
Beşeri yasalar kötülükleri ortadan kaldırmak yerine, onları sosyal realiteler olarak kabul ediyor. (44)
Sinenizde maraz yoksa her türlü kimlik sorunuyla başa çıkabilirsiniz. (45)
Allah'la ilişkileri dürüst ve düzenli olan, Allah'la ilişkileri sürekli ve içtenlikli olan Allah'ın himayesine mazhar olmuş demektir. (45)
Müslümanlar şu ya da bu kabileye, sınıfa ve renge, şu veya bu mezhebe ve ulusa bağlı bulunmakla değil, sadece İslam'a bağlı bulunmakla şöhret kazanır. (45)
- Kitabı Kerim zulme, isyan ve tuğyana başkaldırmayı emrederken, saltanat kültürü müslüman yaftasını taşıdıkça zalim, asi ve baği de olsa sultanlara itaat edilmesi gerektiğini uyulması zorunlu bir disiplin haline getirmiştir. (52)
- Tavrımız geçmişten gelen bütün köprüleri atmak olmadığı gibi, geçmişten gelen bütün köprüleri asabiyetle korumak da olmamalıdır. (53)
Geçmişten bize intikal etmiş bir eserin mutlaklaştırılması, bir alimin ya da fakihin mutlaklaştırılması, bir şeyhin ya da müçtehidin mutlaklaştırılması, atalar mirasına bağlı ve ancak onunla kayıtlı bir dini hayatın ortaya çıkmasına neden olmaktadır. (53)
Hiç bir muvahhidin modern hayat hayat tarzının getirdiklerinden olumsuz bir yönde etkilenmesi düşünülemez. (56)
Günümüzde insan, modern teknolojinin ürettiği aygıtlar eliyle bilgilendiriliyor. Bu aygıtlar paketlenmiş bilgiler üretiyorlar. Paketlenmiş bilgiler de paketlenmiş çağdaş insanlar üretiyorlar. (57)
Her hangi bir sorunu çıktığında Kitabın hükmü budur, Resul'ün buyruğu budur tarzında bir tavır seçmek yerine, filan veya falan alimin ve de fakihin tavrı budur gibi bir yol seçiliyor. (58)
Dinini aslına ilişkin, tevhidin aslına ilişkin bir hassasiyeti canlı tutmak yerine, biçimsel kimi tezahürler yaşatılmak istenmektedir. (58)
Hicret, müşrik bir toplumda müslümanların karşılıklı ödünler almak ve vermek suretiyle içiçe yaşayamayacaklarının en açık kanıtıdır. (59)
- Allah'ın müdahalesine izin ve imkan verilmeyen bir ortamda yaşamaya yol bulanlar için hicret bir uyarı ve bir modeldir. (60)
Hicret, müşriklerin egemenliklerine razı olmamanın, onların egemenliklerini paylaşmamanın ilk göstergesidir. (61)
Bilindiği gibi Peygamberimiz Efendimizle hicret etmeyip Mekke'de kalan, imanlarını açıkça izhar etmedikleri için müşriklerle bir arada görünen müslümanlar Kuran'ı Kerim tarafından takbih edilmişler ve nefislerine yazık eden müslümanlar olarak anılmışlardır. (62)
Cahili hayat tarzı içinde ve bu hayat tarzına bağlı olarak yürütülen bütün arayışlar beyhudedir. (63)
Çağdaş ilişkiler, İslam'da Müslüman arasına aşılması güç barikatlar koymuş bulunmaktadır. (76)
- Muvahhidlerin Rabbani ve Rahmani tüm melekelerini bir ahlak haline getirerek karşı karşıya bulunduklarını kişilik zaaflarını gidermeleri tevhidi bir ibadettir. (76)
İslam kendisini seçen herkesten, her durumda bu seçimini en önde ve en başta tutmasını istemektedir. (76)
Ulusal ve laik ideolojilere dayalı düzenlerin gündeminde iki tür İslam bulunmaktadır. Bunlardan birincisi dost bir İslam, ikincisi ise düşman bir İslam'dır. Dost İslam ilgili düzenlerin her alandaki uygulamasını büyük bir teslimiyetle kabul eden, düşman İslam ise bu uygulamalara karşı çıkması ihtimali düşünülerek sürekli olarak baskı altında tutulan ve resmi dilde 'irtica' olarak yaftalanan bir İslam'dır. (77)
İslam dünyasından askeri varlıklarını geri çeken sömürgeciler, kültürel varlıklarıyla bu ruhu canlı ve etkin kılmaya devam etmektedirler. (77)
Sağcılık, solculuk, muhafazakarlık ve devrimcilik her hangi bir batı toplumunda o toplumun kendi sisteminin mantığı içerisinde bir değer ifade edebilir. (79)
Biz burada, tevhidi gerçekliğin bilincine varmış her  müslümanı sağcılığın ve muhafazakarlığın her türlüsünden tenzih ederiz. (79)
Tevhidi bilincin ve tavrın bütün boyutlarıyla yaşatılamadığı toplumlarda sapma daha geniş ve daha derin boyutlara ulaşmaktadır. (80)
- İslami kişiliğini yitirmemiş ya da kazanamamış bir toplumda Müslümanlar, siyasal, kültürel ve sosyal baskılar sonucu, bu baskıların yoğunlaştığı noktaların dışında, baskı unsurlarının gözüne batmayacak zeminler üzerinde çalışmalar yapmayı alışkanlık haline getirmişlerdir. (81)
- İslam şu  veya bu sistemin yaralarını sarmak, şu ya da bu sistemi ıslah etmek için kullanılamaz. İslam şurada veya burada ortaya çıkmış kimi boşlukları doldurmaya memur edilemez. Dünyevi her hangi bir modelde İslam bir katkı maddesi olarak kullanılmaya elverişli değildir. İslam'a ait her ilke ve değer ancak kendi sistemi içinde bir aktivite belirtir. (81)
Sentez fikri de ne kadar iyi niyetlerle getirilmiş olursa olsun, sonuçları itibariyle bir güvensizliğin ve umutsuzluğun nişanesidir. (82)
İslamı, tevhidi bir görüş manzumesi içerisinde kabul edenler için tavırlarını Doğu'ya ya da Batı'ya göre belirlemek değil, Allah'a göre belirlemek vardır. (82)
İman ve İslam'ı tevhidi bir sevda haline getirenlerin önünde hiç bir kuşkunun ve kuruntunun bir yeri bulunamaz. (82)
Gerek geleneksel olanın ve gerekse modern olanın tevhidi bağlamda sorgulanmamış olması, giderek bunlarla uzlaşma sorununu gündeme getirmektedir. (83)
Rahmani gerçeklik kendi sistematiği içinde bir varlık belirtmekte, şeytani gerçeklik de kendi sistematiği içinde bir varlık belirtmektedir. İki gerçekliğin birbirleriyle yardımlaşması söz konusu olamaz. (83)
Allah'a itaatın vücut bulmadığı her ortamda anarşi vücut bulur. (84)
İslam yazdıklarımızla ve söylediklerimizle olmaktan çok yaptıklarımızla vücut bulacaktır. (85)
- Kalbinde ve vicdanında helal kazanma kaygısını büyütenleri kuşkusuz Allah koruyacak, gözetecektir. (86)
- Cahili düşüncelerin şemsiyesi altında yaşamak, insanı bütünüyle dini hazlardan, coşkulardan uzaklaştırır. İlk dönemin Müslümanları, bilgiyle olduğu kadar aşkla, aşkla olduğu kadar coşkuyla da donanmış bulunuyorlardı. (87)
Kişiliğini Allah'ın eliyle bulmamış bir topluluğun izzetinden söz edilemez. (88)
İslam'ın yalnızca bir mezhebin imkanlarıyla açıklanması, ya da yalnızca bir mezhebin ilkeleriyle kuşatılmak istenmesi de Müslümanlar arasındaki farklılaşmayı derinleştiren etkenler arasında bulunmaktadır. Öncelikle bilinmesi gereken husus şudur ki, her hangi bir mezhebin ilkeleri din bütünü olarak algılanamaz. (91)
Tekelci zihniyet, dünyasını her şey bizimle kaim, her şey bizimle mümkün anlayışı üzerine bina etmektedir. (91)
Psikolojik iklim şartları sürekli olarak müslümanların aleyhine işletilmektedir. (93)
Müslümanlar başkaları tarafından belirlenen program ve yöntemlere bu bunları uygulamaya memur ve mahkum edilemezler. (93)
Müslüman topluluklar için din, yani İslam, bütün unsurlarıyla yaşanılabilir bir gerçeklik olmaktan çıkmış, yalnızca ideolojik bağlamda yaşatılabilen bir kültür ilgisi haline dönüşmüştür. (94)
Issızlarda İslami özlemleri dile getirenler, kamuoyu önünde sağcı politikaların uygar mümesilleri olarak hayatlarını devam ettirebilmektedirler. (94)
Zihni düzlemlerde Rahman'ın yasaları geçerliliğini korurken, pratik hayatın içinde Şeytan'ın yasaları yürürlüğe girmektedir. (95)
Müslümanlar geçmişi kavmi duyarlıkla değil, tevhidi bir duyarlılıkla irdelemelidirler. (95)
Bilinmelidir ki soyut tartışmalar Müslümanları birbirinden uzaklaştırmakta, bereketi ortadan kaldırmaktadır. (97)
Tevhidin ruhunu kavramak demek, kainatta her şeyin varlığının ancak Allah'ın iradesi eliyle mümkün olacağını kavramak demektir. (101)
- Tevhidi gerçekliği ruhunda bütünüyle yaşatamayan insanın bütün ibadetleri boşa çıkabilir. (101)
Tevhidi düşünceyi sadece soyut bir gerçeklik halinde tutan toplumlarla, onu bir harekete dönüştürmüş toplumlar arasında büyük farklar vardır. (103)
Modern kültür değerleriyle yoğrulmuş bir çevrede de İslami değerler ve davranış biçimleri bütünüyle yadırganmakta ve hayret nazarlarıyla karşılanmaktadır. (104)
Vahye dayalı bir sistemle, insan zihninin ürünü bir sistem arasında bir yakınlık kurulamaz. Bu iki sistemden de birbirleriyle uyuşmaları beklenemez. (104)
Bir düşünce ancak fonksiyonlarının tezahürleriyle hayatını sürdürebilir. Fonksiyonlarını yerine getirme imkanı bulamayan bir düşünce zamanla taşlaşma durumunda kalacaktır. (105)
Allah bir topluma neye layık bulunuyorsa onu veriyor ama sürekli olarak da her toplumu uyararak asıl layık olduğu şeyi hatırlatıyor. (106)
Taklit olgusu neredeyse bütün Müslüman halkların ayırd edici özelliği haline gelmiş bulunmaktadır. (106)
Din'i yalnızca toplumsal kültürün bir parçası olarak alan toplumlarda da müzmin bir durgunluk ve umursamazlık gözlemlenmektedir. (107)
Yığınların ruhi ve zihni melekeleri, uluslararası siyasetin en etkin aracı, haberleşme aygıtlarıyla iptal edilmektedir. (107)
Fikri temellerden yoksun her davranış yok olmaya mahkumdur. Fikri dayanaktan yoksun heyecanlar anlık hassasiyetlerin yansıması olacak kalacaktır. (109)
Pek çok ilke gibi İslam kardeşliği ilkesi de sözde yaşatılan ilkeler arasında girmiştir. Öteden beri Müslüman halklar üzerinde uygulanan ulusalcı politikalar nedeniyle İslam kardeşliği ilkesi bütünüyle tahrip edilmiş bulunmaktadır. (109)

7 Mart 2012 Çarşamba

DİN Ne Demektir?

        Din: Arapça köken itibariyle "deyn" kökünden türetilmiştir. Deyn: borç demektir. Kürtçe'de 'den" deriz.. O halde ıstılahi olarak ise şu anlamı taşır: Din=Borçluluk bilinci. Diğer anlamlarıyla: takib edilen yol, hesap bilinci, itaat v.b anlamları mevcuttur... (Kurana göre Dört Terim/Mevdudi)

        O halde İslam Dini: İlkeleri Allah tarafından belirlenmiş ve elçisi Hz. Muhammed aleyhisselam tarafından bize bildirilmiş ilahi SİSTEMDİR..

        İlahi sistemi kabul etmeyenler kendi akıllarınca yol, yöntem belirlerler ve bizlerde bu duruma deriz ki: "İşte bu kendi akıllarınca belirledikleri yol her ne ise onun DİNİDİR."
Din kavramı insanlık tarihi ile yaşıt iken ve bir realite iken yeni yetme ideolojilerin rüzgarına kapılıp dini tamamen yok sayacak hale gelmek! Şeytanın inkar politikasının hedefini bulduğunu gösterir.. Ama elbetteki İslam'ı iman hamlesini de sürekli yapan imanlı kullarda olagelmiştir.. Bu Allah'ın bir yasasıdır.. Yani küfür de iman da sıfıra inmeyecek!
Hayatın özetini isteyene şunu diyelim: "Hayat, senin hangi tarafta olup olmadığındır."





Öne Çıkan Yayın

RAB NE DEMEKTİR? MUSA PEYGAMBER CEVAPLIYOR:

__ Kimmiş bakayım sizin Rabbiniz ey Musa? __ Bizim Rabbimiz her şeyin YARATIŞINI (helqehu) takdir edip, sonra da yaratılış AMACINA (heda) y...