hayat etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
hayat etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

7 Ocak 2024 Pazar

HAYAT STANDARTIN ARTTIKÇA,

Üretkenliğin azalıyorsa, bozguncu özelliğin aktif ise, yeteneklerini geliştirmiyorsan, insanlarla etkileşimin azalıyorsa, KONFOR BATAKLIĞINDASIN demektir. Diğer adı çürüme.

Yeteneklerin gelişiyorsa, maddi/manevi üretkenliğin artıyorsa, çevrene pozitif etkiler veriyorsan, sosyal ilişkilerini çoğaltıyorsan, iyiliklerini arttırıyorsan, yeteneklerin doğrultusunda özgün ürün ortaya koymaya çalışıyorsan konfor bataklığında değil ÖZGÜRLÜĞÜN ZİRVESİNDESİN demektir. Diğer adı mutluluk.

29 Mart 2022 Salı

Bilinç Notları 22

 İnsanın hayatı bir oyun veya bir film ise bu filmin senaryosu çocuklukta yazılmakta ve sonra da yaşam denilen süreçte icra edilmektedir. //Prof. Burhan AKPUNAR -Eğitime Bakış Dergisi

//

HEPİMİZİN İHTİYACI OLAN BİR DURUM
(yoksa bodoslama cümleler alıyor başını gidiyor)
"Medya okuryazarlığı, mesajların doğru anlaşılması, eleştirel düşünerek yorumlanması ve farklı kanallarla teyit edilmesini kapsamaktadır." /Prof. Zakir Avşar-mEğitime Bakış Dergisi
//

30 Ekim 2021 Cumartesi

Ey Kitap Okuyan! Kari!

Onca kitap okuman yeterli değil ey kari(okuyan)...

bir de insan içine çıkacaksın, insanla yaşayacaksın, kimi insanlar maneviyatına yakıt olacak sana güç verecek belki;
ama kimi insanlar da enerjini tüketecek, seni aşağı çekecek, işte onlara karşı da dirençli olacaksın.. Seni hayattan ve cihaddan soğutmalarına karşı sabredeceksin yani direneceksin..
Yakin gelinceye kadar....
Anladın mı ey kari?!
Hayat kitabının sayfalarını çevirmek, yazılı kitap sayfalarını çevirmeye benzemez...
Nice binlerce sayfa çevirenler, hayat sayfalarını çeviremiyorlar ey kari!
Kari olmak ayrı, Salih olmak ayrı....

6 Eylül 2021 Pazartesi

Ölüm Konuşuyor

 "Ölüm en iyi vaizdir"

(hadis rivayeti)

*

Şu vakitler herkes susmuş, tek bu vaiz konuşuyor gibi...

19 Haziran 2021 Cumartesi

Hayatı Anlam Zemininde Yaşamak

 Hayatı anlam/maksat seviyesinde yaşayanların 1 dakikası bile çok değerlidir. Anlamı hazmetmek ve perçinlemek için zamana sürekli ihtiyaç vardır. Anlamı elde etme araçlarından/eylemlerinden biri "kitap okuma" ve diğeri ise "tefekkür etmedir"..

Düşünün tüm bu bahsettiğim süreci kimi insanlar sadece ve sadece oyunla, ma'layani şeylerle geçirir ve değerli zamanı biter. Acıkır yemek yer. Uykusu gelir uyur. Böylece anlamdan uzak bir hayat fasid bir şekilde döner durur.

Ancak anlam/gaye/ufuk yükünü omuzlayanların, hayata/zamana bakış açıları çok farklıdır..
Size anlamlı/gayeli ve dahası akıl ve kalp eksenli (yani duygu ve düşüncenin aktif olduğu) bir yaşam süreci tavsiye ederim. Sadece yeme ve uyuma (fiziksel ihtiyaçlar düzeyi) eksenli değil..
Bu iki yaşam tarzının kilit noktası ise "başkalarını düşünmektir". O da anlamlı hayatın pratik tezahürüdür.. Bundan kasıt başkasının hakkını hukukunu/menfaatini gözetmektir, savunmaktır.
*
Hayatlarında anlamı bulamayanlar, öldükten sonra sadece mide/haz seviyesinde yaşadıklarını anlayacaklar. Bizce hayatın anlamı Allah'tır. Onun dosdoğru yoludur.

1 Haziran 2021 Salı

Hedefi Iskalatılan Gençlik

        25 yaşına kadar sınavlarla, testlerle, rekabetle hayata sözde hazırlanan genç, maaşlı olduğu günden itibaren yarışın ve sınavın bitmesi ile kendini öyle bir rehavete bırakır ki, sanki cennete girmiş.


        Ve başlar emeklilik döneminden daha akim bir süreç o dinamik yaşlarda.

28 Ocak 2021 Perşembe

Kazım Karabekir'in Kızı: Babam Madem Çok Yararlı İş Yaptı, Neden Yıllarca Karakola Gidip İmza Attı

 Selvi’nin bugünkü yazısının ilgili bölümü şu şekilde:

“Hayat Hanım ise biraz durgundu. Söz aldı, tek bir soru sordu: ‘Burada babamın İstiklal Savaşı’na verdiği destek anlatıldı. Cumhuriyet’in kuruluşundaki rolü vurgulandı. Bunlar doğruydu. Her şeyi anladım ama bir şeyi anlamadım. Peki babam bu kadar yararlı işler yaptı, bu kadar önemli biriydi de neden 1927 ile 38 arasında her gün karakola imza vererek yaşamak zorunda bırakıldı?’

Bu soru üzerine salonda buz gibi bir hava oluştu. Panele ara verildi. Dışarı çıktık, İlker Paşa ile sohbet ediyorduk. Bir meslektaşımız Hayat Hanım’ın sorusunu hatırlattı. İlker Paşa’nın yüzünün şekli değişti. Aradan çok zaman geçtiği için ne yanıt verdiğini hatırlayamıyorum ama ondan sonra bu tür bir program yapılmadı.”

İslamianaliz sitesinden alıntı

8 Ocak 2021 Cuma

Varacağın Nokta Hayata Dokunuş Değilse

 Ne kadar düşünürsen düşün..

Ne kadar entel olursan ol..
Ne kadar eleştiri yaparsan yap..
Ne kadar okursan oku..
Ne kadar zengin olursan ol..
....
Sonunda varacağı nokta;
HAYATA dokunan, eyleme/ıslaha/imana dayalı KULLUK bilinci,
YÜREĞE dokunan acziyete/şükre/istiğfara dayalı DUA bilinci
olmadığı sürece bir oyalanma ve avunma sürecinde olduğunu unutmamalısın.

23 Ocak 2013 Çarşamba

İnsan Eşya İle Mutlu Olan Değildir.


    Mutluluğun insanlar tarafından yaşanan bir olgu olduğunu kavrayanlar eşyanın kölesi olmayacaklardır. Eşyaları olmazsa olmaz saymayacaklardır. Bunu yapanların yaşadığı mutluluk değil. Eşya ile insan. Hiç uyum göremiyorum hiç. İnsan ile insan demeye cesaret edemeyenler, kendilerini eşyanın seviyesine indirecek, esfele safilinden olacaklardır. Eşyaya gösterdiğin ilgi ve alakayı neden insana göstermiyorsun? Neden yüreğin insan kalitesinde bir sevgi üretemiyor da, eşya kalitesinde sevgi üretiyor. İnsandan bir dostun olsun mu istersin yoksa eşyadan bir dostun mu?! Bir problemin olduğu zaman bunu insanla mı çözüyorsun yoksa eşya ile mi? Eğer düşüncen de mekanikleşmişse herhalde "eşya" diyeceksin.

    Ruhunu hapsettiğinin farkında mısın? Adem ile Havva insanca mutluluğu paylaşmışlardı. Belki onların hiç eşyaları da yoktu. Eşya hayatını yaşantı yapar, ama insanla yaşadığın hayatın adı yaşamdır. Eşya ile yaşadığın hayat saman alevidir. İnsan ile yaşadığın hayat ise sönmeyenbir köz. Alevlerin albeniliğine kandığın zaman unutma ki bir zaman sonra üşüyeceksin. Köz lazım insana köz. Sürekli yanan bir köz. İşte bu insandır. İnsana yönel, insanı sev, temizleyeceksen eşyayı değil insanı temizle, arkasından konuşma, hatasını ortaya çıkarma, onu koru, onu düzelt. İnsan ile ilişkinde yorulacaksın belki ama işte mutluluk dediğin şeyi onun ardında bulacaksın. Eşyanın ardında mutluluk yok sadece işlevsellik var. İşini yapar eşya sadece sana dost olamaz. O halde bir eşya için insanın kalbini kırma. Eşyanın düzgün duruşundan çok insanın düzgün duruşu sana huzur vermeli. Çevrende onlarca bozuk insan varsa senin eşyaların düzgün olsa ki ne?!. Şu üç günlük dünyada eşyasız olur belki veya az eşya ile olur ama insansız hiç olmuyor anla bunu!. Mutluluk ruhun haz aldığı bir eylemdir, bedenin de nasibi var elbet, eşya bedeni rahata kavuşturur ama ruhun sorunlarını çözemez. Kalbini ve zihnini olgunlaştırmamışsan beni anlamakta zorlanacaksın. Ama zorlan ne olursun. Kır artık kabuğunu, çık ortaya. İnsanca yaşamak değilse gayemiz, peki nedir gaye şu sınırlı ömürde. Kitaplar, sohbetler, dertler işte bunlar senin dostun olursa manevi mutluluğu tadabilirsin. En önemlisi de Allah'ın vahyi ile bağ kurarsan. Allah kitabında "eşya/meta sahiplerinin mutlulukları seni aldatmasın" diyor. Onların ki geçici bir haz, mutluluk değil zira. Senin amacın kalıcı olmak değil mi? Eşya işlevselliği ile anlam bulur, yoksa haddi değil onun insana mutluluk sağlamak...

Ben eşya mutlu olanlardan değilim...
Ben vahiy ile mutlu olanlardanım...
Ben insan ile mutlu olanlardanım...
Ben ruhsuz ve donuk değilim...
Mutluluğu eşyaya hasretmem, eşya mutluluğun kölesi bile olamaz.
Eşya işlevi varsa anlamlıdır. 

29 Şubat 2012 Çarşamba

İslam ve Hayat

İslam, 'beni hayatınızın aralarına serpiştirin' demiyor.
 
İslam, 'hayatınızda bana ait olmayan şeyleri süpürün ve beni oraya yerleştirin' diyor.
İslam, serpiştirme değil bütünüyle yerleşmek istiyor kalp sarayına...
 
Rabbim bizi buna güç yetirenlerden eyle...





Öne Çıkan Yayın

RAB NE DEMEKTİR? MUSA PEYGAMBER CEVAPLIYOR:

__ Kimmiş bakayım sizin Rabbiniz ey Musa? __ Bizim Rabbimiz her şeyin YARATIŞINI (helqehu) takdir edip, sonra da yaratılış AMACINA (heda) y...