zeynep burucerdi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
zeynep burucerdi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

10 Mayıs 2014 Cumartesi

KADININ ADI - Zeynep Burucerdi

İslam...
Sende varlık değerleri arar... Cinsel değerleri değil...
Nitekim çağdaş tevhidi toplumu kuracak ve varlığını sürdürmesinde etkili olacak olan, senin inancın ve davranışlarındır; fiziki ve cinsel özelliklerin değil... Bu ikincisi, her gün biraz daha bataklığa gömülmekte olan kokuşmuş tağuti toplumlarda etken olarak görülen unsurlardır... Sözkonusu tağuti toplumlarda ise; sosyal, siyasi ve iktisadi yapıdan tut da önderlik müessesesine kadar bütün sistem, ilahi kurallara ters düşen sistemdir. O kadar ki; neye benzediği pek anlaşılmayan bir avuç erkek ve kadın; duygudan tümüyle mahrum ve insanlıktan tamamen uzak bir halde; yek diğerini "aşağılık bir hayvan" olarak telakki eden bir anlayışla birbirine karışmış gitmiştir... (16)
***
Fakat sen, 
İslam'la bütünleşir ve sırf İslam emrettiği için örtünürsen,
"Hicab"ın getirdiği mesuliyetleri anlar ve bunların şuuruna varmış, hicabı idrak etmiş olarak kapanırsan,
Senin pak varlığının kutsal örtüsü, iffet ve namusunun sadık bekçisi olur!
Bir mesaj olur!...
Bir silah olur!...
Öylesine gelişir ve öylesine güçlenir ki,
Başlı başına somut bir ideolojiye dönüşüverir adeta...
İslam'ı kabul etmenin, Allah'a inanmanın ta kendisi kesilir...
(20)
***
Sen; gerçek İslam'ı tanıdıktan, bütün varlığın o ve onun idealleriyle yoğurup bütünleştirdikten sonra, yüceldikçe yücelecek olan bütün bu değerler, hicabında toplanıverir senin... (21)
***
Evet... Sen!...
Ne yaptığının farkında olmaksızın bütün değerleri çürümüş değerleri kabullenip, bu bozuk zalim düzene boyun eğip teslim olan; "yılın güzeli", "dünya kraliçesi" gibi yaldızlı laflara kanıp her şeyini kaybeden sen...
Sen,
Kadın...
Şimdi bir "üs"sün işte...
Ahlak değerlerini ortadan kaldırmak; utanç, vicdan, namus, iffet, mertlik, cesaret, cür'et, zulme isyan, yiğitlik ve fedakarlık gibi insani değerlerin temeline dinamit koymak için kullanılan bir üs... (38)
***
Konuşurken bile onlara bağımlısın, özgün değilsin... Sesini nerede inceltip nerede kalınlaştırman gerektiğini, nerede yumuşak ve nerede sert bir tonla konuşacağını bile onlardan öğrenmişsindir... Günün muhtelif saatlerinde, çeşitli ortam ve durumlarda; mesela çalıştığın işyerindeki masa başında, yatak odan yahut telefonda hangi ses tonunla konuşman gerektiğini, onlar, kendi kültür ve eğitim sistemlerini empoze etmiştir sana... Sesinin tonunu onlar ayarlayıverirler senin... Karşındakini, muhatabını; tam anlamıyla fuhşa teşvik eden, tahrik edip çileden çıkartan bir tondur bu... Bilirsin... Sen, sesini bu derece dikkatle kullanır ve o tarzda yumuşacık konuşurken, günün kadınına ayak uydurduğunu sanır ve aktüel bir hanımefendi gibi davrandığını düşünerek bu tür kokuşmuş olmakla övünürsün belki... Fakat böylece nelere ortam hazırladığının, nice iğrenç duyguların kabarmasına sebebiyet verdiğinin ve nasıl çirkin oyunlara alet olduğunun farkında mısın hiç? Düşünür müsün acaba? Kafa yorar mısın buna? Böylece akılları bulandırıp beyinleri uyuşturduğuna, azimleri gevşetip iradeleri zayıflattığına, zihinleri mevcut gerçeklere yönelmekten, mevcut hayati meseleler etrafında düşünmekten alıkoyduğuna?! (49)
***







Öne Çıkan Yayın

RAB NE DEMEKTİR? MUSA PEYGAMBER CEVAPLIYOR:

__ Kimmiş bakayım sizin Rabbiniz ey Musa? __ Bizim Rabbimiz her şeyin YARATIŞINI (helqehu) takdir edip, sonra da yaratılış AMACINA (heda) y...