Humanizm Mi Allah'a Kulluk Mu?

Humanistik davranan Müslüman kökenli insanlar kendilerini ibadetlerden muaf görüyorlarsa bu onları küfre (nankörlüğe) götürebilir. Uzaktan tatlı ve cici görünüyor olabilir humanizm. Tek dünyalı ve Tanrı’yı hayattan dışlayan bu fikriyata karşı dikkatli olmalıyız. Bizim tezimiz bu dünyada yaratılış amacımızın Allah'a Allah'ın emrettiği gibi kul olmaktır. Her açıdan... Kulluk zaten gerekli iyilik hallerini de kapsar ama sadece bunlardan ibaret değildir. 

Şeytanın, amelleri (fikirleri) süslü (mantıklı) göstermesi sonucu bazıları "ben nasıl olsa iyi bir insanım ve iyiliği istiyorum" diyerek kendinde bütüncül İslami kimliği taşımak istememekte. Dava şuuru ile hareket etmemekte. Bu durum, Nebevi çizgiyi önemsememekten kaynaklanan bir durumdur.

Din Aksesuar Değildir

 Dini bir yaşam tarzı olarak görmeyenler onu kültürel bir aksesuar gibi belli zamanlarda kullanırlar. Onların hayatlarında sınırı din belirlemez. Heva ve hevesleri ve çevrelerine olan bağımlılıkları belirler. İslam garib bir şekilde durur hayatlarında.. Özne olarak durmaz. Bir ata yadigarı gibi durur. Ne atar ne de aktif kullanır. Aktif olan heva-hevesi ve o anın popüler kültürüdür. Direnemezler popüler kültüre. Çünkü dayandıkları sağlam dayanakları yok. İlahi projede rol alma gibi bir dertleri de yok. Varacakları son durak orası olduğu halde. Keşke bilselerdi...

Bütüncül İslam

İSLAM'I PARÇALARA BÖLEN (modern veya gelenekçi) MÜSLÜMAN ALGI BİÇİMLERİNİ GÖRDÜKÇE AKLIMA HASAN EL BENNA'NIN ŞU TERKİBİ GELİYOR:

İslam,

Hem inanç hem ibadettir;

Hem din, hem devlettir;

Hem madde, hem manadır;

Hem vatan, hem tebaiyettir;

Hem kitap, hem de kılıçtır.

--------------------

İslam'ı bütüncül algılamalıyız. Hayat dini ise İslam ve Hayat kitabı ise Kur'an o halde müslüman kendi siyasi bağımsızlığını ön planda tutmalıdır. Elbette ki şahsiyet ve toplum ıslahı öncelikli olarak...

Kur'an Meali ve Siyer İlişkisi

Kur'an meali, Peygamberimizin siyerinden bağımsız okunduğu zaman insanın düşünce dünyasında nesneleşmekten kurtulamaz.

Kur'an, düşünceler içinde boğulur. Kur'an düşünceyi terbiye edeceğine, çağa göre şekillenen düşünce, onu kırpar, keser, modifiye eder.

Müslüman Müslümanın Kardeşidir - Hadis-i Şerif

 "Müslüman, Müslümanın kardeşidir; ona zulmetmez, onu hor görmez, onu yalnız ve yardımsız bırakmaz... Bir kimseye kötülük olarak Müslüman kardeşini küçük görmesi yeter." 

(Hz. Peygamber, Müslim, Birr, 32.)

Kur'an ve Sünneti İyi Yaşamak İçin

 Kanaatimce,

Kur'an'ı ve sünneti iyi yaşamanın yolu;

-teslimiyet zemininde,

-bilgi ekseninde

-anlamaktan(kavramaktan) geçer.

Teslimiyet, kalbi çalıştırır.

Bilgi, aklı çalıştırır.

Anlamak, akıl+kalbi ortak çalıştırır.

Biri eksik olursa işin rengi değişiyor.

Salt bilgi gücü ile yetinenler ile salt teslimiyet ile yetinenler bambaşka kapılara çıkabiliyor. Daha bir de kavramama da işin içine girince.......gerisini siz hesap edin. Ortaya türlü türlü Müslümanlık anlayışları çıkması kaçınılmaz...

Tiamini - Nam-ı Diğer B1 Vitamini - Tek Kelime İle "Subhanallah"

Vücudumuz için çok önemli. Merkezi sinir sistemini koruyor. Enerji üretiminde büyük bir rolü var. Ve daha fazlası..........

Eksikliğinde Beriberi hastalığına yol açıyor... Dün 4-5 site üzerinden inceleme yaptım..

Bu vitamini keşfeden kişi nasıl keşfetmiş biliyor musunuz?

Yiğit Metin Yüksel

 MetinYüksel yerinde oturup çakılı kalmadı.

İslam'ı bir dava bir hayat nizamı olarak gördü ve yılmadan çalıştı. Teorik tartışmalarda bogulmadı. Bir yandan fakirlere yardıma koşuyor, bir yandan ögrencileri koruyordu, bir yandan mitinglere öncülük ediyor, bir yandan duvarlara "tek yol islam"yazıyordu... Diger yandan Filipinli müslümanları gündem yapıyor diger yandan Filistin'i...

**

Ümmetin işte böyle yiğitlere ihtiyacı var.. İhtilaflarımız elbette ki olacak ama imanımız ve ahlakımız bunun tefrikaya dönmesini engellemeliydi!!!!

İhtilaf insani fıtri bir durumdur

Ama tefrika ise şeytaniydi... Bunu farketmemizi engelledi şeytan... Biz de böylece hizipçligi marifet saydık... Daha ne zamana kadar pasifizmin ruhlarımızda sinsice yayılımına izin verecegiz??? Metin'leri, Benna'ları, Kutup'ları fantezi olsun diye mi anacagız yoksa onların izlerini daha da derinleştirip gelecek nesillere ulaştırmak için mi????...

Kulluk ve Bilimle Uğraşmak

Hayatı kolaylaştırma ve güvenlik temel güdülerdir. Bu güdüler ile zeka birleşince teknoloji ortaya çıkıyor ve bu süreç Hz. Ademden bugüne devam edegeliyor. Bugünkiler dünkilerin tecrübesinden istifade ediyor.

Firavun'a "Abdest Nasıl Alınır?"'ı Öğretmedi Musa

Firavun, "En büyük Rabbiniz benim" dediği zaman, "En büyük yaratıcınız benim" demek istemedi. "Şu gördüğünüz nil benim değil midir?" deyip mülke ve güce dayanarak "sizi ben yönetirim ve benim dediklerimi dışına çıkamazsınız ve değiştirilmesini teklif dahi edemezsiniz" demek istemişti.

Musa peygamberin ilk gündemi "İsrailoğullarını zulümden kurtarmak" idi, yoksa firavuna "abdest nasıl alınır"ı öğretmek değildi.

Bu kadar sosyal, adil ve zulme karşı duran peygamber kıssaları okuyanlar birçok sosyal ve adil olmayan olaylarda "dut yemiş bülbül" rolünü oynuyorlar.

Gerekirse Müşterinin de Pabucu Dama Atılmalı

 Bir esnafın serzenişli anlatımını dinleyince düşündüm,

"Pabucu dama atılmak", deyimi esnaflar için ifade edilmiş. Sıkıntılı olan bir esnafın pabucu dama atılır, dükkanı kapatılır,bir çeşit ceza aslında...

Bu durumun aynısı müşteri olana da yapılmalı. Emeğin değerini bilmeyen, boğazı sıkarcasına malın değerini düşürmeye çalışan ve sair türden tipik müşterilerin de pabucu dama atılmalı. Belli bir süre alışveriş yaptırılmamalı...

Ta ki emeğin kıymetini bilene kadar..

İnsan boğazından geçenin hakkını tam vermeli ki tadına varsın..

Bu dediğim istisnai tipler. Yoksa asil müşteriler çoğunluktadır eminim..

10 Kasım: Ölümün Sesi Her Zaman Gür Çıkar - Yaşar Değirmenci

Her 10 Kasım; bizde olmayan her şeyin yaşatıldığı, itiraz edenlerin susturulduğu günler olmaya devam
ediyor. 09.05’te sirenler çalıyor, hayat durduruluyor, arabalarından indiriliyor, saygı duruşuna geçiriliyor. Okullarda ‘bir dakikalık’ saygı duruşları da her 10 Kasım’la özdeşleşen sahneler. Neredeyse evlerinde iş yerlerindeki insanlarımızı bile bu hâle zorlayacaksınız. ‘Dünyada komik olaylar’ listesine girmeye aday hallerimiz. 

10 Kasım -La- Notları

 "La ilahe" diye başlıyor Tevhidin ilk sözü ey Müslüman. “Yok” diyeceksin, “hayır”
diyeceksin.

Protesto şuurunu kaybedersen kalbin onlarınki ile benzeşir. Benzeşiyor da…

Beşere taparcasına gösterilen saygı ve dayatma içini sızlatmıyorsa daha ne diyeyim. Çiçekten böcekten bahsetme olur mu?

*

Sünnetullah ve Dua

 Sünnetullah ile Dua birbirine zıt degildir:

Dua Bilinci, içsel motivasyon zemini.

Sünnetullah bilinci dışsal motivasyon zemini.

-------------------------------------

Dua, içsel destek talebi..

Sünnetullah ise dışsal destek zemini..

İnsanları Kuşatan Menfaat Putu - Ankebut:25

MENFAAT PUTU

﴾25﴿ İbrâhim onlara şöyle demişti: "Sizler, sırf dünya hayatında aranızdaki sevgi (ve çıkar) ilişkisini sürdürmek için Allah’ı bırakıp kendinize birtakım putlar edindiniz. Sonra kıyamet gününde birbirinizi tanımayacak, birbirinize lânetler yağdıracaksınız. Varacağınız yer cehennemdir; hiçbir yardımcınız da olmayacaktır."

(Ankebut Suresi)

*

Bu ayet üzerinde çok ama çok düşünmeliyiz. Ahirette gerçek imanın ölçütünü ortaya koyacak bir ayet....

Ve öyle sadece Mekke müşrikleri ile ya da hurafe ile falan da sınırlı değil.... Herkesin imanı neye dayanıyor? Alışkanlığa mı, çevreye mi.... Menfaate mi?

*

Toplumun temel psikolojisini yansıtan derin bir ayet...

Urfa'da Kitap Günleri: Coşuyoruz, Nefes Alıyoruz!

Urfa’da 4.Kitap Günleri başladı. Haftaya pazar (14 Kasım 2021) bitiyor. Kitap severler
için müthiş teneffüs mekanı. Nefes alıyoruz adeta. Kitap okuyan ve merak edenlerin toplu halde olması okuyan kesim için moral kaynağı aslında. Zira toplumun ekserinde kitap ve okuma pek mevzubahis olmayabiliyor. Hatta yalnız kalıyorsunuz. Kitap ve okuma deyince herkes tuhaf tuhaf bakabiliyor. Fuarda ortam sizin, mekan sizin… Tabi tanıdık kitap sever dostlarla muhabbet imkanı elde ediyorsunuz.

Neyse ki okuma bilinci de yayılıyor topluma. Gençler hakkında olumsuz söylemler varsa da onlar da ilgi duyuyor ve umut veriyor. Kitap fuarları bu anlamda ticari bir süreçten ziyade o il’in kültür hareketi diyebiliriz. Toplumu bir adım daha kitaba yaklaştırma diyebiliriz. Yazarların gelmesi sürece heyecan katıyor. İnsanlar o yazarlara karşı minnet duygusu besliyor, ruh dünyasına sunduğu katkıdan dolayı. Tabi yanında da bir arkadaşını getiriyor ve böylece o arkadaşı da kitap dünyasına adım atıyor.

Geçmiş ve Biz

Geçmişi ile bağını hep kavga üzerine kurmuş, geçmişini sürekli negatif hayal eden ve tarihsel bütünlüğünü koruyamayan biri güçlü motivosyonunu kaybetmiş ve bugüne-geleceğe sağlıklı ve uzun soluklu ışık tutamayacaktır. Çünkü zaten uzun bir soluğu ve kökü yokturdur.

*