komşusunun gıda paketi dağıtımı yaptığını duyunca hemen onu arayarak, yakın komşusunun durumunu anlatıp onun için de gıda paketi talep etti. Öteki binadaki dağıtıcı komşusu ise komşusuna güvenle olumlu cevap verdi.
Birkaç gün sonra yakın komşusuna gıda paketi geldi. Paketi alan komşusu sevindi ve çok teşekkür etti.
Paketi alan komşu açtı paketi, baktı ki, içinde "yerli çay" var. Kendileri "kaçak çay" içtikleri için, yerli çayı vermek üzere kendisi için yardım talebinde bulunan komşusunun kapısını çaldı, "biz içmiyoruz siz içiyorsunuz alın siz" dedi komşusuna....
Komşusu ısrarla almak istemedi, ama ne kadar almak istemedi ise de diğer komşu ısrarını arttırdı. Çaresiz kalan komşu istemeyerek de olsa almak zorunda kaldı. Almak istememesinin en önemli sebebi, bu hayırlı işe Allah için aracı olduğundan içine asla maddi bir şey girmemesiydi.
Yerli çayı alan komşunun bu hassasiyeti devam etti. Çayı eşine vererek, "bu çayı biz içmeyelim, sen fakir ailelere götür", dedi. Eşi de bu kararı destekleyerek çayı aldı ve onun fakir ailelere götürdü.
Bir gün sonra öteki binadaki, paket verdiği aileyi arayarak "size verdiğimiz paketteki çay, yarım kilo muydu yoksa bir kilo muydu?" diye sorunca, paketi alan komşu çayı verdiği komşusunu arayarak: "komşu onun gramajı ne kadar idi, ben tam hatırlayamadım" deyince, komşusu ona şu cevabı verdi:
"Ya komşu, onu eşime verdim, fakir ailelere ulaştırması için, açıkçası içmek istemedik, ben de dikkat etmedim gramajına"
*
Evet... Yaşanmış bir hikaye bu. Rabbim böyle hassasiyet sahibi insanlarımızın sayısını çoğaltsın. Birine yaptığı iyilikten nemalanmayan kişiler toplum için hayati bir ihtiyaçtır. Çoğu insan birine iyilik eder de, sonrasında gıdım gıdım çıkarır karşılığını veya karşılık bekler. İşte Allah için yapılan iyiliğin hali böyle değildir, Allah için iyilik yapan kendi alın terinin dışında bir menfaat beklemez, hele hele başkasına yaptığı iyilikten nemalanma hesabı yapmaz. Bu konuda İnsan Suresinde geçen ayetleri sizlerle paylaşmak isterim:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder