"Bundan öğrendiğimiz şudur:
Eğer hakikata kalben ram olmuş bir kişi, bu hakikatı tebliğ etmekte güçlü bir istek duyuyorsa konuşmasının seyrini, nakletmek istediği mesajın yönüne doğru kolaylıkla çekebilir.
Buna mukabil bir kişi eğer mesajını nakletmek için güçlü bir arzu duymuyorsa, amacına ulaşmasını sağlayacak yüzlerce fırsatla bile karşılaşsa değerlendirecek tek bir fırsat bile "bulamaz".
Yalnız insan, mesajı isteksiz muhatabının kulağını zorla, tıka basa sokmaya çalışan ve bu kaba sunuş tarzından dolayı da sadece dinleyenin zihninde bir tiksinti ve nefret yaratan bilgisiz ve budalaların acemice telkinlerinden, bu işi bir hikmetli kişinin hakkıyla ve edebine uygun bir şekilde yerine getirişi arasındaki farkı ayırabilmek dikkatinde olması gerekir."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder