"Kur'an'da namaz(salât) kılmamanın dünyevi cezası yok" diyorlar.
Peki ahirette de mi yok?!
Ahiretteki ceza daha mı hafif?!
O halde şunu soralım: Siz ahirete inanıyor musunuz gerçekten? Geri dönüşün olmadığı bir durum için namaz/salât konusunda rahat mı davransın müslümanlar?! Heralde bu tipler ahiretteki cezayı ruhsal olacağını düşünerek gıdıklama gibi olacak sanıyorlar?!
Adeta bazı kişilerin abdestle, namazla konforu bozulmasın diye dini nasıl da spesifik şekilde tahrif etme yoluna gidiyor bazı ilahiyatçılar? Hem ahlaklı hem de namazlı olmak mümkün değil mi? Kalbi Allah'a bağlanan müslüman nasıl namazsız olur?! Batılı Müslüman mühtedilerin ilk işi alınlarını secdeye koymak. İmanla yanan kalbin amelidir secde. Bizim ahlaklı(!)lar tenezzül etmiyor buna ibadete... Olacak şey mi bu? Günde beş vakit peygamberimiz Medine'de pratize etmiş ve Mekke'de de vakit sayısı farklı olsa da yine etmiş. Her gün pratiğe dökülen ve nesilden nesile aktarılan (üstelik ezanla) bu ibadet yok mu şimdi? Yahut var ama olmasa da olur mu?
Evet bazı gelenekçi kardeşlerin de sanki İslam'ın tek emri bu imiş gibi namaza/oruca aşırı anlam yükleyip tevhidi, adaleti, merhameti, hakkı, cihadı, ilmi ötelemesine de itiraz ediyorum. Maalesef eş dost akraba olan büyüklerimizin çoğu böyle...
Ancak salatı ve bariz uygulaması olan namazı buharlaştıracak tahrifata da göz yummamalıyız.
Görüyorum bazılarını namazsız, duasız, şükürsüz ve (sınanmamış) ahlakına ve aklına güvenen..
Yanılıyorsunuz ve yanıltıyorsunuz. Allah'a, kitabına ve elçisinin pratiğine dönün. Çağın nefsine uygun olacak şekilde dini yontmayın. Büyük vebaldir.
Çetin bir imtihandayız vesselam..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder