23 Aralık 2024 Pazartesi

Colani'nin Kravatı

Kravat Colani'ye manen yakışmadı. Türkiye'nin de resmi olarak berbat bir alışkanlığı kravat. Ancak bu tarihi öneme haiz olayları ve süreçleri bir kravata, bir cekete kurban etmemeliyiz. Hemen gözden düşürücü yaklaşımlar hemen çeşitli etiketlemeler olmamalı.

Savaşın olmadığı bir ortam olsun (afganistan gibi). İnsanlar acılarının taziyesini yapsın. Ve daha birçok acılı süreçler hala taze.. Toplu mezarlar. Bu süreçler içerisinde kravatı merkeze alarak analiz yapmak bence sağlıklı değil. 

Temennimiz hem İslam şeriatının adaletle etkin olması, hem de şeriatın sağladığo onurunun yaşatılması. Bunun için de zaman gerek. Elbette batının kukla devleti olmasını istemeyiz. Bir Suud gibi olacağına ihtimal vermiyorum. Suriye'de köklü bir İslami yapı var Esed'in bunca kıyımına rağmen. 

Bu arada İsrail'e karşı bir atak yapamayacağı da ortada. Ama ilerleyen yıllarda bu şekilde de sessiz kalacağını sanmıyorum. Şundan adım gibi eminim ki israile karşı atak yapsa ve İsrail Esed gibi bombalar yağdırsa şuan laf edenler o zaman yine eleştirip, "colani halkını israile öldürtüyor, nerdesin ey feraset? Gücün yoksa niye saldırıyorsun" diyecekler. İnsan tuhaf.

Bu süreçte Hakan Fidan ve İbrahim Kalın'ın yakınlığını olumsuz görmüyorum. Her ne kadar Türkiye'nin kemalizmle malul ve mahkum olması söz konusu ise bu insanlar bir chpli gibi Kemalizmin kölesi değiller. En azından ben öyle görüyorum. Onların kültür ve medeniyet ufkunu -gördüğüm kadarıyla- Müslüman muhafazakar zeminde müşahede ediyorum. Allah bilir en doğruyu. 

Bir temennim de rojava meselesinin kan dökülmeden çözülmesi. İnşallah orta bir yol bulunur. Fıtri değerlere ket vurmadan. Haberlerde gördüğüm kadarıyla kürtler yeni bir savaş istemiyor. Çeşitli diyalog zemini oluşturma çabasındalar. İnşallah başarılır.

Suriyelileri rahat bırakalım. Yurtlarına dönsünler. Evlerini inşa edip sokaklarını oluştursunlar. Ölmüşlerinin mezarına taş diksinler. Ki daha kayıp yakını olanlar var. Çok ağır bir süreç. Hayatımızın tüm aşamaları tedriciliği bize öğretiyor. İlahi rehberlikte bile görüyoruz (isrikameti bozmadan). Hz Ömer aceleciliğine düşmeyelim. Hudeybiyede peygamberimize "yoksa sen peygamber değil misin" diyecek kadar ileri gitti. Bu örneği verirken kastım Suriye sürecinin mutlak anlamda hayra çıkacağı iddiası değil, sadece bazı etiketlemelerin acele yapılmamasıdır. Bazıları el ovuştururcasına kötü sonuç bekleme modunda. Bu da hiç hoş bir durum değil.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Öne Çıkan Yayın

RAB NE DEMEKTİR? MUSA PEYGAMBER CEVAPLIYOR:

__ Kimmiş bakayım sizin Rabbiniz ey Musa? __ Bizim Rabbimiz her şeyin YARATIŞINI (helqehu) takdir edip, sonra da yaratılış AMACINA (heda) y...