Hem Buhari'nin hem de Müslim'in sahihlerinde yer verdikleri şu rivayet ölçü hususunda bulanıklığa yer olmadığını; Allah ve Resulü'nün nehyi ya da tasvibi söz konusu olduğunda kişisel fikirlerimizi, eğilimlerimizi, duygularımızı bir kenara bırakmamız gerektiğini bize hatırlatan güzel bir örnektir.
Hz. Ömer mescitte şiir okuyan Hassan b. Sabit'e rahatsızlığını belirtir bir şekilde bakınca Hassan: "Bu mescitte senden daha hayırlı biri var iken de ben şiir okuyordum." der ve destek için Ebu Hureyre'ye döner: "Allah için söyle!" 'Sen benim adıma cevap ve, Resulullah'ın 'Allah'ım onu Ruhul Kudüs'le destekle!" dediğini duymadın mı? Ebu Hureyre: "Evet, Resulullah öyle buyurdu" cevabını verir.
Allah ondan razı olsun Mü'minlerin Emiri Ömer sert mizaçlı biriydi; yanlışa tahammül etmez, hoşlanmadığı şeylere çabuk kızar, tepki gösterirdi. Bu olayda da Mescidi Nebi gibi müstesna bir yerde şiir okunmasını garipsemiş, uygun bulmamış, tepki göstermişti. Ama Resulullah'ın huzurunda iken de aynı mekanda şiir okunduğu şahit gösterilmek suretiyle kendisine hatırlatılınca hemen tavrını değiştirmiş, tepkisinden vazgeçmişti.
(Bu hadis Haksöz dergisinin 368. sayısından Rıdvan Kaya'nın yazısından alınmıştır.)