Dedikoduların önünü açan şey bizim toplumsal yapımızdır. Muhataba, eleştiri ve bize katılmama payını, yüzümüze karşı söyleme fırsatını/imkanını vermeyince iş arkadan cekiştirmeye doğru gidiyor.
Yani sorun derinlerde yine. Hepimizin yarası.
Oysa dostluklar birbirine %100 katılmayı gerektirmez. %70 olur, %80 olur, bazen % 0 olur. Ama dostluk yine devam eder.
Bir de insanları özgür kılacak esas formül şu cümledir: "Baki Dost Ancak Allah'tır"
Oysa Kur'an, kapısını çaldığınız ev sahibi "musait değiliz bugün" derse geri dönün, der. Bu sadece bir örnek. Yani alınganlık ile anlayış arasında dağlar kadar fark var desek yanlış demiş olmayız değil mi?
//