dilipak etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
dilipak etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

21 Mayıs 2022 Cumartesi

Bilinç Notları 33

 Çoğu insan, olan şeye dair haklı eleştirilerini "galiz zan"larla heder ediyor. Eleştirilerin çoğu" galiz zan"lara alet ediliyor. Kısacası hikmet ıskalanıyor. /mt

//

Dindar insan, ürperti duyan insandır. Allah'a tekrar döneceğinden dolayı sözünün ve amelinin öncesi ve sonrasında ürperti vardır /mt

///

#İnanç -birinin kendi davasının haklılığına inanması- yüksek bir iç #disiplin ile desteklenmedikçe ve kişisel menfaatler gözardı edilmedikçe bir değer taşımaz.
(Muhammed Esed) / #Talut'un ordusunun nehir sınavına dair.

3 Kasım 2012 Cumartesi

Savaş, Barış, İktidar Kitabından Kesitler - Abdurrahman Dilipak

İnsanlık değerinin, tüketilen ürünlerinin markaları ile ölçüldüğü, her şeyin parasal karşılıklarının ödenerek satın alınabildiği bir dünya. (12)
***
Bir soygunun, insanlığın tarihi mirasının soygunları ile zenginleşen muhteşem batı. Kızılderili , kara derili ve sarı derili insanların kan, gözyaşı ve alınterileri üzerine dikilen özgürlük anıtları! Barış sloganları arkasına saklanan savaş kışkırtıcıları... (13)
***
Gelişmiş ülkelerin zenginlikleri, biraz da geri kalmış ülkelerin fakirlikleri açıklanamaz mı? (13)
***
İlkel Kızılderili vahşi kabile reisi Seattle, uygar beyaz derili baylar için şöyle diyordu: "Beyaz adam toprağı çocuğundan çalmaktadır. Açlığın dünyayı saracak beyaz adam. Ve ardında koca bir çöl bırakacaksın. Biz gidiyoruz. Ama beyazlar da birgün bu topraklardan gidecektir. Belki bütün ırklardan daha çabuk. Yataklarınızı zehirlemeye devam edin ve bir gece kendi çöplerinizde boğulacaksınız." (14)
***
Makine karşısında yalnızlaşan insan, hükmetme gayretlerine rağmen doğa ve makine karşısında yenik düşmüştür. (15)
***
Bugünkü insanın talihsizliği, Allah'la savaşın prarik sonucu olan kendi kendi ile savaşa tutuşması, insanlarla ve doğa ile savaşa tutuşmasıdır. (15)
***
İdeolojiler modern tanrıların şeriatı idi. Bu şeriat uğruna savaşlar çıkartıldı, devrimler gerçekleştirildi. Yüz milyonlarca insan hayatını kaybetti, sakat kaldı, umudunu yitirdi. Mutluluğunu yitirdi. (15)
*
Müslümanların temelde bir iktidar sorunlarının olduğunu sanmıyorum. Onlar Allah'ın ezeli ve ebedi iktidarının, yeryüzündeki temsilcileridir. (17)
***
Hz. Nuh'u demokratik bir seçimde aday gösterseniz, halk Nuh kavmi ise, kaç oy alacağını sanıyorsunuz.? (17)
***
Allah bizi mallarımızla, canlarımızla, sevdiklerimizle, sahip olduğumuz her şeyle, elbette iktidar nimeti ile de, kimi zaman azaltarak, kimi zaman artırarak imtihan edecektir. (22)
***
İslam toplumu dinamik, ahlaklı, faziletli, evrensel sorumluluk bilincine sahip ve bu dünya hayatının bir imtihan olduğunun idrakinde olan bireylerden oluşur. (38)
***
İslam Allah'ın hükmüne tam bir teslimiyettir. Hayatın ebediliğine inanmaktır. (44)
***
Cihad sadece düşmana karşı verilen savaş değil, insanın kendi içindeki kötülük duyguları ile savaşı da içine alan geniş bir kavramdır. (45)
***
Akıl, hakikatin kaynağı ve ölçüsü değil ama, insanlar ancak akılları kadar iman edebilir ve akılları kadar amel işleyebilirler. (59)
***
Cehennemin yolları iyi niyet taşları ile döşeli değil mi? (59)
***
Nefsinin esiri olanlar da aslında kaybedilmiş bir savaşın kurbanıdırlar. Barış, bir esaret stratejisi değildir. (59)
*
Kur'an'ı Kerim bizi Allah'a, Resul'üne ve bizim içimizden çıkan ulu'l emre itaata davet etmektedir. Kendi nefsi arzuları ile emreden, hüküm koyan bir emir'e değil, Allah'ın emrettiğini emreden, nehyettiğinden sakındıran bir emir'e! (93)
***
Televizyonlarda, Fransız askerlerinin Çad'da siyah insanı avladıkları gün, bir Fransız artistin magazin haberleri süsler gazetemizi... (110)
***
Amerikan askerleri, ülkelerinden 20.000 km uzakta insan avını sürdürürken, Amerikan polisinin bir gökdelenin asansör boşluğuna sıkışan bir kediyi kurtarmak için başlattığı büyük operasyonu gösterir. Beyaz, siyah, sarı ve kırmızı ırktan oluşan insan neslinin bir türünü tümden yokeden, kalan bir kaç bin kişiyi kelaynaklar gibi nesli tükenen hayvanlar cinsinden korumaya alan Amerikan kovboylarının cinayetlerini unutturmak için kovboy filmleri icad ederler. Barışçı yerlilerinin hesabını soracak kimseyi bırakmazlar, ama basın, nazi dönemi son yahudi avcısının yargılanışını, Babi yar cinayetlerini kendine konu edinir. (110)
***
Refah toplumu olalım derken, ahlaki değerlerimizden olabiliriz, ya da sanayileşelim derken, belki binbir türlü bülbül ötüşünü çiplerinde gizleyen efekt cihazlarına sahip olabiliriz ama bülbülsüz bir dünyada yaşamak zorunda kalabiliriz. Aile parçalanabilir, parçalanmayabilir de, bu olumsuzlukların ağına düşmeyebiliriz de tabii. Ama batı toplumu giderek bir açmaza sürükleniyor. Bu anlamda medeniyeti yargılamak zorundayız. (117)
***
Maddi ve manevi değerler arasındaki uyumsuzluk, bugün tek tek fertleri mahkum etmektedir. Daha fazla tüketebilmek için daha fazla çalışma arzusu sonuçta, bu günki şekli ile, emeğin daha da ucuzlamasına, otomasyonun gelişmesi ile işsizliğin artmasına ve işçilerin, giderek tüm halkın köleleşmesine yol açmaktadır. (121)
***
Şu açık bir gerçek ki, madde kültürü ile manevi değerler arasındaki uyumsuzluk bunalıma neden oluyor. (122)
Batı'daki tüm kavram ve kurumlar, öncelikle Batı toplumunun refah ve gelişmesi için uygundur ve evrensel nitelikli değildir. Yani mutlak hakikatin kaynağı Batı düşüncesi değildir. (122)
***
Luis Masignon bizim için bakın ne diyor: "Onların herşeylerinitahrip ettik felsefeleri, dinleri mahvoldu. Artık hiçbir şeye inanmıyorlar. Derin bir boşluğa düştüler, anarşi veya intihar için olgun hale geldiler. (122)
***
İslam'da "cemaat" sosyal bir sözleşmenin ürünü değildir. Menfaat bağını aşan bir inanç sistemine dayanır. (123)

*
Hükümetler, bireylerin mutluluğunu, toplumun sözde çıkarlarını öne sürerek ayaklar altına almaya alışmışlardır. Ama bunu yaptıkları zaman unuttukları şey, toplumun amacının bireylerin mutluluğunu sağlamak olduğudur. Sanırım politik toplumun asıl yanlışı burada yatıyor. (123)
***
İnsanlar servet sahibi olmayı, şöhrete kavuşmayı ve iktidarı ele geçirmeyi çok isterler. Başkalarına hükmetmek ve onlara boyun eğdirmek. Kuşkusuz İslam'da böyle bir iktidar yok.(124)
***
İktidar imkanını zalimlere vermek toplumun bahtsızlığıdır. (124)
***
İnsanı birey olmaktan çıkarıp ona toplumsal bir kimlik ve statü kazandıran olgu ise ailedir. (127)
***
İnanç toplumunda ışığın kaynağı vahiydir. Fazilet ve ahlaktır. İnsanların gönüllerinde tutuşturduğu sevgi, barış ve özgürlük tutkusudur.  (127)
***
Sivil toplum ve demokratik sistemlerde ışığın kaynağı tek başına birey ve toplumdur. Diktatörülerde ışığın kaynağı iktidar gücü ve onun ideolojisidir. (127)
***
Herkes aynadaki görüntüye bakıp aynadaki görüntüyü düzeltmek yerine kendine çeki düzen vermelidir. (128)
***
Kendini düzeltmeyen kavimlere Allah'ın hidayeti nasib olmaz. (130)
***
Biz bu dünyada imtihan oluyoruz. Biz temel hak ve hürriyetlerin korunduğu bir düzen için mücadele etmek zorundayız. Bizim için asıl olan bu mücadelenin kendisidir. Yoksa bizler Moskova'da cennete, Mekke'de cehenneme gidebiliriz. (130)
***
Biz vahyin ışığında, zamanı ve mekanı, umutlarımızı ve korkularımızı, geçmişi, bugünü ve geleceğimizi, kafamızdaki bilgileri, günümüz gerçeğini, kavramları ve kurumları sorgulayarak Allah'a verecek hesabımıza göre sorumluluk alanımızı genişletmek zorundayız. (130)
***

Hükümetler, bireylerin mutluluğunu, toplumun sözde çıkarlarını öne sürerek ayaklar altına almaya alışmışlardır. Ama bunu yaptıkları zaman unuttukları şey, toplumun amacının bireylerin mutluluğunu sağlamak olduğudur. Sanırım politik toplumun asıl yanlışı burada yatıyor. (123)
***
İnsanlar servet sahibi olmayı, şöhrete kavuşmayı ve iktidarı ele geçirmeyi çok isterler. Başkalarına hükmetmek ve onlara boyun eğdirmek. Kuşkusuz İslam'da böyle bir iktidar yok.(124)
***
İktidar imkanını zalimlere vermek toplumun bahtsızlığıdır. (124)
***
İnsanı birey olmaktan çıkarıp ona toplumsal bir kimlik ve statü kazandıran olgu ise ailedir. (127)
***
İnanç toplumunda ışığın kaynağı vahiydir. Fazilet ve ahlaktır. İnsanların gönüllerinde tutuşturduğu sevgi, barış ve özgürlük tutkusudur.  (127)
***
Sivil toplum ve demokratik sistemlerde ışığın kaynağı tek başına birey ve toplumdur. Diktatörülerde ışığın kaynağı iktidar gücü ve onun ideolojisidir. (127)
***
Herkes aynadaki görüntüye bakıp aynadaki görüntüyü düzeltmek yerine kendine çeki düzen vermelidir. (128)
***
Kendini düzeltmeyen kavimlere Allah'ın hidayeti nasib olmaz. (130)
***
Biz bu dünyada imtihan oluyoruz. Biz temel hak ve hürriyetlerin korunduğu bir düzen için mücadele etmek zorundayız. Bizim için asıl olan bu mücadelenin kendisidir. Yoksa bizler Moskova'da cennete, Mekke'de cehenneme gidebiliriz. (130)
***
Biz vahyin ışığında, zamanı ve mekanı, umutlarımızı ve korkularımızı, geçmişi, bugünü ve geleceğimizi, kafamızdaki bilgileri, günümüz gerçeğini, kavramları ve kurumları sorgulayarak Allah'a verecek hesabımıza göre sorumluluk alanımızı genişletmek zorundayız. (130)





Öne Çıkan Yayın

RAB NE DEMEKTİR? MUSA PEYGAMBER CEVAPLIYOR:

__ Kimmiş bakayım sizin Rabbiniz ey Musa? __ Bizim Rabbimiz her şeyin YARATIŞINI (helqehu) takdir edip, sonra da yaratılış AMACINA (heda) y...