20 Aralık 2012 Perşembe

Günlüğümde "Bir Gün"

11.11.2012

    
Bu akşam Hakka Suresi'nin 25-52. ayetlerine çalışmaya başladım. Salı günü yapacağımız sohbette anla(t)mak için. Bana denk gelen ayetler amel defterini sol tarafından alacak olan bedbahtlarla ilgili olan ayetlerdi. Çok ürpertici bir üslupla anlatıyordu Kur'an. 

     Kur'an'ı Kerim'in konu ettiği meseleler bizlerin sürekli iç içe olduğu meselelerdir. Yani Kur'an'ı Kerim toplumsal meseleleri sistematik bir şekilde işliyor, yüzeysel bir temas yapmıyor. Bunların en önemlilerinden bazıları mal/para/servet...

     Okuduğum sure cehennemliklerin yoksulları doyurmayı teşvik bile etmediklerini söylüyor. İnsandaki bu merhametsizliğin sebebi maddeye/mala olan bağımlılıktır. Başka bir ayette şöyle diyorlar: " Allah'ın, eğer dilemiş olsaydı yedireceği kimseyi biz mi yedirecek mişiz?" (Yasin:47) Buradan anlıyoruz ki şahsiyetsiz kişilerin parası, malı çoğaldığında küstahlaşmaları da kaçınılmaz oluyor. Ruhunun hamurunu mana mayasıyla yoğurmayanlar en ufak bir sorumluluk gerektiren müdahaleden rahatsızlık duyarlar. Hayatın sonlu olduğunu unutmak veya ölümle her şeyin biteceğini sanmak bu çağda yaşayanların tipik bir özelliğidir. İnsanı cehenneme götürecek düzeyde olan ameller de bu özellikten neşet etmektedir. İnsanı tatsız yapan şey, ölümü unutması değil midir?

     Yaşadığımız şu hayatta tekamüle ulaşmak hep sıkıntılarla gerçekleşmektedir. Bundan dolayı hayat yolculuğunda heybenizde sürekli sabır azığı olmalıdır.

Sabır nedir peki?

Sabır şahısların, olayların, nesnelerin karşısında güçsüz kalıp tükenmemektir.

Sabır tüm olumsuzluklara rağmen hakikat kelebeğini yürekten uçurmamaktır.

Sabırlı olan kişi olayların ve şahısların karşısında yüce olmayı başarmış kişidir. Nice insanlar sabrı kuşanmadıkları için geleceğe dair tüm planlarını geçmiş kilerine atmışlardır. Vahiy bizlere Yüce Allah'ın sabredenlerle beraber olduğunu söylüyor. O halde bu hal, şerefli bir haldir.
İnsanı tatlı yapan şey Allah'lı bir yüreğe sahip olmasıdır. Rabbani öğretileri hayatına yansıtmayan insanların oluşturduğu bir toplumda yaşıyorum ve yüreğimin tadı sürekli kirletilmeye maruz kalıyor. 
Vahyin yüreğimdeki hakimiyetine darbe vuruyor bu toplum.

Evet, Hakka Suresi demiştim. Allah'a güvenmeyen ve yoksulla ilgilenmeyenler, zincirlerle bağlanıp ateşe yaslanacaklardır. Bunu bilmek ve buna inanmak ve ürpermek insana adeta sabrı öğretiyor. Küçük belalara ve sıkıntılara katlanmayanlar, bundan güç toplamayanlar zorlu bir sürecin eşiğine yaklaşıyorlar demektir. Dünyada yaşayan cehennem adayları, aslında bir bakıma insanı olgunlaştıran, geliştiren dünyevi sıkıntılardan kaçtıkları için azab yurdu dediğimiz sonsuz sıkıntıyı barındıran cehenneme giriyorlar. Peşin gelen sıkıntı aslında sana ileride verilecek bir ücretin habercisidir. Tabi ki bu sıkıntıyı Musa'ca karşılamışssan...

Mustafa TOSUN
     

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder






Öne Çıkan Yayın

RAB NE DEMEKTİR? MUSA PEYGAMBER CEVAPLIYOR:

__ Kimmiş bakayım sizin Rabbiniz ey Musa? __ Bizim Rabbimiz her şeyin YARATIŞINI (helqehu) takdir edip, sonra da yaratılış AMACINA (heda) y...