Çağdaş ilişkiler, İslam'da Müslüman arasına aşılması güç barikatlar koymuş bulunmaktadır. (76)
***
Muvahhidlerin Rabbani ve Rahmani tüm melekelerini bir ahlak haline getirerek karşı karşıya bulunduklarını kişilik zaaflarını gidermeleri tevhidi bir ibadettir. (76)
***
İslam kendisini seçen herkesten, her durumda bu seçimini en önde ve en başta tutmasını istemektedir. (76)
***
Ulusal ve laik ideolojilere dayalı düzenlerin gündeminde iki tür İslam bulunmaktadır. Bunlardan birincisi dost bir İslam, ikincisi ise düşman bir İslam'dır. Dost İslam ilgili düzenlerin her alandaki uygulamasını büyük bir teslimiyetle kabul eden, düşman İslam ise bu uygulamalara karşı çıkması ihtimali düşünülerek sürekli olarak baskı altında tutulan ve resmi dilde 'irtica' olarak yaftalanan bir İslam'dır. (77)
***
İslam dünyasından askeri varlıklarını geri çeken sömürgeciler, kültürel varlıklarıyla bu ruhu canlı ve etkin kılmaya devam etmektedirler. (77)
***
Sağcılık, solculuk, muhafazakarlık ve devrimcilik her hangi bir batı toplumunda o toplumun kendi sisteminin mantığı içerisinde bir değer ifade edebilir. (79)
***
Biz burada, tevhidi gerçekliğin bilincine varmış her müslümanı sağcılığın ve muhafazakarlığın her türlüsünden tenzih ederiz. (79)
***
Tevhidi bilincin ve tavrın bütün boyutlarıyla yaşatılamadığı toplumlarda sapma daha geniş ve daha derin boyutlara ulaşmaktadır. (80)
19 Aralık 2012 Çarşamba
18 Aralık 2012 Salı
Tevhidi Gerçekliğin Işığında 5
İslam'ın geçmişteki başarılarını konuşmak gelenek haline gelmiştir. (38)
***
Yığınlar nazarında İslam yalnızca ahiret hayatıyla ilgili kıymetler manzumesi olarak hatırlanmaktadır. (38)
***
Bir yandan siyasal düzenlerin fiili baskısı, diğer yandan modernizmin psikolojik baskısı sonucu Müslüman topluluklar, bu baskıları tümüyle ortadan kaldırmayı amaçlayan tavırlar ortaya koymak yerin, bu baskı unsurlarıyla uzlaşarak baskıları hiç değilse asgari sınırlar içerisinde tutabilecek tavırlar geliştirmişlerdir. (39)
***
Hayatın içindeki rolünü tevhidi duyarlılığa göre belirleyen Müslümanlar için, ne doğuculuğun, ne batıcılığın, ne sağcılığın, ne solculuğun bir değeri yoktur. (39)
***
Bir insan hem müslüman, hem laik, hem liberal, hem demokrat, hem kapitalist, hem marksist olamaz. İnsan bunlardan ancak biri olur ya da olmaz. (41)
***
Müminler namazla bütün putları ve putçu eğilimleri ayakları altına alır. (44)
***
Zekat, insanı eşyaya ve mala kulluktan, bireycilikten ve cimrilikten kurtaran, toplumla ilişkimizi kardeşlik hukuku içinde tanzim etmemizi sağlayan, müslümanların birbirlerini bütün yönleriyle paylaşmasını temin eden kutlu bir vecibedir. (44)
***
Beşeri yasalar kötülükleri ortadan kaldırmak yerine, onları sosyal realiteler olarak kabul ediyor. (44)
***
Sinenizde maraz yoksa her türlü kimlik sorunuyla başa çıkabilirsiniz. (45)
***
Allah'la ilişkileri dürüst ve düzenli olan, Allah'la ilişkileri sürekli ve içtenlikli olan Allah'ın himayesine mazhar olmuş demektir. (45)
***
Müslümanlar şu ya da bu kabileye, sınıfa ve renge, şu veya bu mezhebe ve ulusa bağlı bulunmakla değil, sadece İslam'a bağlı bulunmakla şöhret kazanır. (45)
***
***
Yığınlar nazarında İslam yalnızca ahiret hayatıyla ilgili kıymetler manzumesi olarak hatırlanmaktadır. (38)
***
Bir yandan siyasal düzenlerin fiili baskısı, diğer yandan modernizmin psikolojik baskısı sonucu Müslüman topluluklar, bu baskıları tümüyle ortadan kaldırmayı amaçlayan tavırlar ortaya koymak yerin, bu baskı unsurlarıyla uzlaşarak baskıları hiç değilse asgari sınırlar içerisinde tutabilecek tavırlar geliştirmişlerdir. (39)
***
Hayatın içindeki rolünü tevhidi duyarlılığa göre belirleyen Müslümanlar için, ne doğuculuğun, ne batıcılığın, ne sağcılığın, ne solculuğun bir değeri yoktur. (39)
***
Bir insan hem müslüman, hem laik, hem liberal, hem demokrat, hem kapitalist, hem marksist olamaz. İnsan bunlardan ancak biri olur ya da olmaz. (41)
***
Müminler namazla bütün putları ve putçu eğilimleri ayakları altına alır. (44)
***
Zekat, insanı eşyaya ve mala kulluktan, bireycilikten ve cimrilikten kurtaran, toplumla ilişkimizi kardeşlik hukuku içinde tanzim etmemizi sağlayan, müslümanların birbirlerini bütün yönleriyle paylaşmasını temin eden kutlu bir vecibedir. (44)
***
Beşeri yasalar kötülükleri ortadan kaldırmak yerine, onları sosyal realiteler olarak kabul ediyor. (44)
***
Sinenizde maraz yoksa her türlü kimlik sorunuyla başa çıkabilirsiniz. (45)
***
Allah'la ilişkileri dürüst ve düzenli olan, Allah'la ilişkileri sürekli ve içtenlikli olan Allah'ın himayesine mazhar olmuş demektir. (45)
***
Müslümanlar şu ya da bu kabileye, sınıfa ve renge, şu veya bu mezhebe ve ulusa bağlı bulunmakla değil, sadece İslam'a bağlı bulunmakla şöhret kazanır. (45)
***
9 Aralık 2012 Pazar
Namaz Nedir?
Namazsız olmuyor..
Namaz, ahiret dikişidir.
Namaz, zaman yönetimidir.
Namaz, dikbaşlılığın ilacıdır.
Namaz, Kur'anı etüt etmektir.
Namaz, bedeni ataletten korumaktır.
Namaz, Allah'a zaman ayırmaktır..
NEREDE
Dünya bana sesleniyor
Hani nerede, nerede İslam
Teslim olduğun nedir?
Söyle bana ey Müslüman.
Söyle bana
Nerede Rasul, nerede hayat.
Söyle bana
Nerede Asr-ı Saadet
Hangimiz Mus'ab olacak
Hangimiz Ammer olacak
Ebu Cehiller oldu bak
Hangimiz Hamza olacak
Söyle bana nerede İslam.
Söyle bana neredesin sen.
Hayatın hiç bitmeyecek mi?
Sen hiç ölmeyecek misin?
İslam'ı yaşayıp yaşatmadan,
Müslümanım diyebilecek misin?
Hani nerede, nerede İslam
Teslim olduğun nedir?
Söyle bana ey Müslüman.
Söyle bana
Nerede Rasul, nerede hayat.
Söyle bana
Nerede Asr-ı Saadet
Hangimiz Mus'ab olacak
Hangimiz Ammer olacak
Ebu Cehiller oldu bak
Hangimiz Hamza olacak
Söyle bana nerede İslam.
Söyle bana neredesin sen.
Hayatın hiç bitmeyecek mi?
Sen hiç ölmeyecek misin?
İslam'ı yaşayıp yaşatmadan,
Müslümanım diyebilecek misin?
CAHİLİYE TOPLUMU/İNSANI ÜZERİNE
Cahiliye insanının ruh haritasını çizmek teşhislerimizi ve tedavilerimizi kolaylaştıracaktır. Çünkü adeta sorunlar toplumu olan cahiliye toplumunun iyileştirilmesi dünya ve insanlık adına iyi olacaktır. Cahiliye toplumun şu şekilde tanımlayabiliriz: "Kendine bomba bağlamış bir toplum." İşte böyle bir toplumun içinde yaşıyorsanız aslında bir cehennem hayatı yaşıyorsunuz demektir. Cahiliye toplumunun insana verdiği zarar bedene değil direkt yüreğedir. Bu ise insanın bitikliği demektir.
Cahiliye toplumuna, vahiyle inşa edilmemiş bir toplum da diyebiliriz. Yani hamlığı aktif olan ve aynı zamanda kendini pişmiş sanan bir toplum. Bu tarz zıtlıklar fazlasıyla mevcuttu bu toplumda. Örneğin, sevimli olmadığı halde kendini sürekli sempatik gören, doğru olmadığı halde sözlerinin hala doğru olduğunu delilsiz bir şekilde savunan. Böyle bir toplum vahyin terbiyesinden mutlaka geçmeli. Çünkü kişi yemeğin tadına nasıl kaliteli yiyeceklerle ulaşabiliyorsa hayatın tadına da kaliteli insanlarla ulaşabilir. Bunun mücadelesini vermeyenler bedelini hayatlarını heba etmekle öderler. Hayat ise çaba ile anlam kazanır. Bu çaba ise insanı kaliteli bir yaşam götürür. Zaten toplumun kalitesi şahsın kaliteli olmasıyla başlar.
Cahiliye toplumunun bireyleri hayatlarından memnun bir görüntü arzederler. Ama iç dünyaları darmadağınıktır. Bu hastalığa karşı kibir gösteren şuursuz bir hastanın düştüğü bedbahtlığa benzer. Hasta olanın yapacağı en doğal şey tedavi olmaktır. Ama 'ben hasta değilim, turp gibiyim' demek hastalığa karşı kibirli olmaktır. Adeta buna benzer cahiliye bireyinin durumu. İç dünyasını inşa etmenin yolunu giyim mağazalarında, kuaförlerde, stadlarda arayan bireydir, cahiliye bireyi. Toplumda var olan yaralar da bu sebebten dolayı meydana gelmektedir. Şuursuz, ruhsuz bireyler karşılarına çıkan sosyal sorunlarla baş edememekte ve bundan dolayı daha büyük sorunları doğurtmaktadırlar. İnsani erdemlerden uzak birey, hayatı tabi ki mağazalarda, avm'lerde, stadlarda aramaya başlayacaktır. Bunun sonucu ise kendine bomba bağlayan toplumun patlaması demektir.
Cahiliye toplumuna, vahiyle inşa edilmemiş bir toplum da diyebiliriz. Yani hamlığı aktif olan ve aynı zamanda kendini pişmiş sanan bir toplum. Bu tarz zıtlıklar fazlasıyla mevcuttu bu toplumda. Örneğin, sevimli olmadığı halde kendini sürekli sempatik gören, doğru olmadığı halde sözlerinin hala doğru olduğunu delilsiz bir şekilde savunan. Böyle bir toplum vahyin terbiyesinden mutlaka geçmeli. Çünkü kişi yemeğin tadına nasıl kaliteli yiyeceklerle ulaşabiliyorsa hayatın tadına da kaliteli insanlarla ulaşabilir. Bunun mücadelesini vermeyenler bedelini hayatlarını heba etmekle öderler. Hayat ise çaba ile anlam kazanır. Bu çaba ise insanı kaliteli bir yaşam götürür. Zaten toplumun kalitesi şahsın kaliteli olmasıyla başlar.
Cahiliye toplumunun bireyleri hayatlarından memnun bir görüntü arzederler. Ama iç dünyaları darmadağınıktır. Bu hastalığa karşı kibir gösteren şuursuz bir hastanın düştüğü bedbahtlığa benzer. Hasta olanın yapacağı en doğal şey tedavi olmaktır. Ama 'ben hasta değilim, turp gibiyim' demek hastalığa karşı kibirli olmaktır. Adeta buna benzer cahiliye bireyinin durumu. İç dünyasını inşa etmenin yolunu giyim mağazalarında, kuaförlerde, stadlarda arayan bireydir, cahiliye bireyi. Toplumda var olan yaralar da bu sebebten dolayı meydana gelmektedir. Şuursuz, ruhsuz bireyler karşılarına çıkan sosyal sorunlarla baş edememekte ve bundan dolayı daha büyük sorunları doğurtmaktadırlar. İnsani erdemlerden uzak birey, hayatı tabi ki mağazalarda, avm'lerde, stadlarda aramaya başlayacaktır. Bunun sonucu ise kendine bomba bağlayan toplumun patlaması demektir.
5 Aralık 2012 Çarşamba
Kibirli kandırılmıştır.
İnsandaki kibir, yürekleri donduracak derecede bir
şaşkınlık meydana getiren ucube bir özelliktir.
İnsan kibirli olamaz aslında. Burası kesin.
Bu konuda insanın kandırılmış olduğu muhakkak..
Duyguların vahiyle terbiye edilmemesi, bu kandırılmanın önünü açıyor.
şaşkınlık meydana getiren ucube bir özelliktir.
İnsan kibirli olamaz aslında. Burası kesin.
Bu konuda insanın kandırılmış olduğu muhakkak..
Duyguların vahiyle terbiye edilmemesi, bu kandırılmanın önünü açıyor.
Allah'a Kul Olmanın Kazandırdığı İki Özellik
Allah'a gerçek anlamda kul olanların kazandığı iki özellik var.
1) İnsanoğlunun manipüle edici etkilerinden korunabilecek mekanizmaya kavuşması,
2) insanların kınamalarının etki alanından kurtulabilmesi..
İşte bu iki özellik özgürlüğünde bir anlamda tanımıdır.
Siz imanınızla var olursanız kınayıcı ve manipüle edici etkilerden korunabilirsiniz.
Aksi halde halk diliyle "şamaroğlanına" dönüşebilirsiniz..
1) İnsanoğlunun manipüle edici etkilerinden korunabilecek mekanizmaya kavuşması,
2) insanların kınamalarının etki alanından kurtulabilmesi..
İşte bu iki özellik özgürlüğünde bir anlamda tanımıdır.
Siz imanınızla var olursanız kınayıcı ve manipüle edici etkilerden korunabilirsiniz.
Aksi halde halk diliyle "şamaroğlanına" dönüşebilirsiniz..
3 Aralık 2012 Pazartesi
Rızka Nasıl Bakmalıyız?
Rızkın bölündüğü şu hayatta, çabamız rızkı nicelik olarak çoğaltmak değil
nitelik olarak çoğaltmaktır.
Niteliksiz rızık bedeni doyurur ama ruhu boğar.
Niteliksiz rızık infaka pay ayırmayan rızıktır.
Niteliksiz rızık enfüse harcanan rızıktır..
Niteliksiz rızık karavana olmuş, boşluğa atılmış bir oktur.
nitelik olarak çoğaltmaktır.
Niteliksiz rızık bedeni doyurur ama ruhu boğar.
Niteliksiz rızık infaka pay ayırmayan rızıktır.
Niteliksiz rızık enfüse harcanan rızıktır..
Niteliksiz rızık karavana olmuş, boşluğa atılmış bir oktur.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Öne Çıkan Yayın
RAB NE DEMEKTİR? MUSA PEYGAMBER CEVAPLIYOR:
__ Kimmiş bakayım sizin Rabbiniz ey Musa? __ Bizim Rabbimiz her şeyin YARATIŞINI (helqehu) takdir edip, sonra da yaratılış AMACINA (heda) y...