Pickthall, Anadolu'daki Müslümanların Çanakkale savaşı sırasında ülkelerinin geleceği açısından tam bir ölüm kalım savaşı vermelerine rağmen, Almanlar tarafından kendilerine önerilen kimyasal/zehirli gazları kullanmayı reddetmelerini örnek verir. Bunu sağlayan şey, onların şeriatının getirdiği evrensel sınırlara özen göstermeleriydi.
Murat Kayacan (haksöz dergisi sayı 365)
Pichtall Kimdir? 29 Kasım 1917'de Müslüman olan Londra doğumlu İngiliz.
///
Selda Bağcan: “Hayatımda hiç açık giyinmedim. Öyle omuzlarımı bile göstermek falan hiç bana göre değil. ‘Sol muhafazakar’ diyorlar ya hani, işte ben tam oyum. Sevmiyorum açık giyinmeyi, bana ayıp geliyor. Hatta açık giyinen bazı insanları görünce şok oluyorum.”
///
Arazi cinayetleri için şöyle bir tespit yapılıyor, açıkçası ben de katılıyorum:
"Miras vermiyorlar kız kardeşlerine hakkıyla, kendilerine de yar olmuyor araziler"/mt
///
Arazı ölümleri, cinayetleri gösteriyor ki İslam bu toplumda başat değil...
Diğer ciddi meselelerde de öyle... (miras, ticaret gibi)
Hocalara, vaizlere, öğretmenlere ve şuurlu olan herkese çok iş düşüyor. Hepimiz sorumluyuz.
Hakemlik kurumu neden oluşmuyor köylerde bu gibi durumlar için... Takke tesbih salavat yetmiyor işte. Neden halka gerçek islami şuur kazandırılmıyor. Neden zalimin karşısına dikilemiyoruz hep birlikte. Büyük kalabalık cemaatler nerde!!!
Çok özeleştiri lazım bize çok. Ama Allah en iyi bilendir herkesin halini durumunu..../mt
///
DOĞADAKİ SON ÇOCUK kitabından;
Aşırı imarın, giderek artan park ve bahçe kurallarının, iyi niyetli (ve genellikle gerekli) çevre yönetmeliklerinin, yapı yönetmeliklerinin, topluluk sözleşmelerinin ve mahkeme korkusunun toplumdaki etkisi, çocuklarımıza, serbest oyunun hoş karşılanmadığı , dışarıda zaman geçirmenin resmi olarak kabul edilmenin tek yolunun manikür yapılmış oyun alanlarındaki organize spor etkinlikleri olduğu yönünde korkunç bir mesaj gönderiyor.
"Çocuklarımıza dışarıda oynanan geleneksel oyun biçimlerinin yasalara aykırı olduğunu söylüyoruz" diyor Rick.
"Sonra da televizyonun önüne oturduklarında tepelerine çöküyor ve çıkıp dışarıda oyun oynamalarını istiyoruz. İyi ama nerede? Nasıl? Yeni bir organize spora başlayarak mı? Bazı çocuklar sürekli organize olmayı istemiyor. Hayal güçlerini çalıştırmak istiyorlar; bir şu akıntısının onları nereye götüreceğini görmek istiyorlar."
///
Cahiliyet, her zaman cahiliyettir. Nerede refah, saraylar ve hizmetçiler varsa, orada çözülme ve erime vardır. Yine orada aristokratların elbisesine bürünmüş, hoş karşılanan BİR AHLAKSIZLIK vardır. (fizilal)
(yusuf kıssası üzerine) / safvetu'tefasir'den
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder