Hutbe, Feminist Kadın ve Başörtüsü

Diyanet hutbesinin oluşturduğu hınçtan dolayı başörtüsünü açmış feminist bir kadın. Bir gün başörtüsü zorunlu olursa ben de açacağım demiş kendi kendine ve Allah'la bu şekilde sözleşme yapmış." İman eden hiç böyle bir sözleşme yapar mı? Ki diyanet bir zorlama ve dayatma yapmamış. Hem iman edenlere tesettür hatırlatması neden zorlama olsun. Ki sadece kadın değil erkeklere de hitap edildi hutbede. Ancak bu kadının bu çıkışıyla aklıma şu ayet geldi: 

"Kitap ehlinden bir gurup dedi ki: “İman edenlere indirilen vahye günün başında inandığınızı söyleyin, o günün sonunda inkâr edin; bu sayede belki (imanlarından) dönerler;"

(ALİ İMRAN: 72)

.

Oysa iman Allah'la olan özgür ve iradevi bir sözleşmedir. Aksi halde iman olmaz. Onun bunun hatırı için, yahut mahalle baskısıyla yahut anadan doğma Müslümanlıkla iman sahih iman olmaz. Sağlam bir iradeye, özgür bir seçime dayalı olmalıdır. Öyle olursa Allah'ın emri titizlikle uygulanır ve muhteşem bir huzurla yapılır.

.

Ancak saf, şaşkın insanlar ile İslam arasında çok sinsi ve spesifik engeller var. İşte feminist müslüman tarzı tiplemeler böyle.. Merkeze ideolojisini koyar İslamı da yan etiket yapar. Gerekirse İslamdan kırpar. Modern zamanlarda çoğaldı böyle örnekler. Tabi bu da imtihanı daha canlı yapıyor. Bakalım o yöne kayan olacak mı olmayacak mı?

.

Diyanetin hutbesi önemli idi. Küresel tuğyanın en büyük düşman olduğu eylem namaz, oruç değil tesettürdür. Kadınların bedeni üzerinden dünya insanı köleleştiriliyor. Tesettür ise buna engel.

 Elbette kulluk şuuruyla yapılan tesettürden bahsediyorum. İmana dayalı olmayan onun bunun hatırı için, kültürel bir saikle yahut mahalle baskısı ile olan tesettür değil. Çünkü öyle veya böyle kapitalizme kurban olabiliyor bu tiplemeler. Elbette tümden kerih görmüyorum. İnşallah böyleleri bilinçli kulluk şuuruyla icra eder.

.

Elbette büyük bir imtihandayız. Ama ne olursa olsun insanların özgürlüğüne ket vuracak hamle üretmemeliyiz. Dileyen iman etsin dileyen inkar etsin. Herkes Allah'ın huzurunda hesabını verecek. İnansa da inanmasa da. Biz iman edenler sakin ve sukunetli olmalıyız. Asla linç kültürüne yönelmemeliyiz. İslam aziz ve kendinden emin bir dindir.

Müslümanlık özgür iradeyle ve bilinçle yaşanırsa bireye huzur verir, topluma nizam verir.