İnsanlık değerinin, tüketilen ürünlerinin markaları ile ölçüldüğü, her şeyin parasal karşılıklarının ödenerek satın alınabildiği bir dünya. (12)
***
Bir soygunun, insanlığın tarihi mirasının soygunları ile zenginleşen muhteşem batı. Kızılderili , kara derili ve sarı derili insanların kan, gözyaşı ve alınterileri üzerine dikilen özgürlük anıtları! Barış sloganları arkasına saklanan savaş kışkırtıcıları... (13)
***
Gelişmiş ülkelerin zenginlikleri, biraz da geri kalmış ülkelerin fakirlikleri açıklanamaz mı? (13)
***
İlkel Kızılderili vahşi kabile reisi Seattle, uygar beyaz derili baylar için şöyle diyordu: "Beyaz adam toprağı çocuğundan çalmaktadır. Açlığın dünyayı saracak beyaz adam. Ve ardında koca bir çöl bırakacaksın. Biz gidiyoruz. Ama beyazlar da birgün bu topraklardan gidecektir. Belki bütün ırklardan daha çabuk. Yataklarınızı zehirlemeye devam edin ve bir gece kendi çöplerinizde boğulacaksınız." (14)
***
Makine karşısında yalnızlaşan insan, hükmetme gayretlerine rağmen doğa ve makine karşısında yenik düşmüştür. (15)
***
Bugünkü insanın talihsizliği, Allah'la savaşın prarik sonucu olan kendi kendi ile savaşa tutuşması, insanlarla ve doğa ile savaşa tutuşmasıdır. (15)
***
İdeolojiler modern tanrıların şeriatı idi. Bu şeriat uğruna savaşlar çıkartıldı, devrimler gerçekleştirildi. Yüz milyonlarca insan hayatını kaybetti, sakat kaldı, umudunu yitirdi. Mutluluğunu yitirdi. (15)
*
Müslümanların temelde bir iktidar sorunlarının olduğunu sanmıyorum. Onlar Allah'ın ezeli ve ebedi iktidarının, yeryüzündeki temsilcileridir. (17)
***
Hz. Nuh'u demokratik bir seçimde aday gösterseniz, halk Nuh kavmi ise, kaç oy alacağını sanıyorsunuz.? (17)
***
Allah bizi mallarımızla, canlarımızla, sevdiklerimizle, sahip olduğumuz her şeyle, elbette iktidar nimeti ile de, kimi zaman azaltarak, kimi zaman artırarak imtihan edecektir. (22)
***
İslam toplumu dinamik, ahlaklı, faziletli, evrensel sorumluluk bilincine sahip ve bu dünya hayatının bir imtihan olduğunun idrakinde olan bireylerden oluşur. (38)
***
İslam Allah'ın hükmüne tam bir teslimiyettir. Hayatın ebediliğine inanmaktır. (44)
***
Cihad sadece düşmana karşı verilen savaş değil, insanın kendi içindeki kötülük duyguları ile savaşı da içine alan geniş bir kavramdır. (45)
***
Akıl, hakikatin kaynağı ve ölçüsü değil ama, insanlar ancak akılları kadar iman edebilir ve akılları kadar amel işleyebilirler. (59)
***
Cehennemin yolları iyi niyet taşları ile döşeli değil mi? (59)
***
Nefsinin esiri olanlar da aslında kaybedilmiş bir savaşın kurbanıdırlar. Barış, bir esaret stratejisi değildir. (59)
*
Kur'an'ı Kerim bizi Allah'a, Resul'üne ve bizim içimizden çıkan ulu'l emre itaata davet etmektedir. Kendi nefsi arzuları ile emreden, hüküm koyan bir emir'e değil, Allah'ın emrettiğini emreden, nehyettiğinden sakındıran bir emir'e! (93)
***
Televizyonlarda, Fransız askerlerinin Çad'da siyah insanı avladıkları gün, bir Fransız artistin magazin haberleri süsler gazetemizi... (110)
***
Amerikan askerleri, ülkelerinden 20.000 km uzakta insan avını sürdürürken, Amerikan polisinin bir gökdelenin asansör boşluğuna sıkışan bir kediyi kurtarmak için başlattığı büyük operasyonu gösterir. Beyaz, siyah, sarı ve kırmızı ırktan oluşan insan neslinin bir türünü tümden yokeden, kalan bir kaç bin kişiyi kelaynaklar gibi nesli tükenen hayvanlar cinsinden korumaya alan Amerikan kovboylarının cinayetlerini unutturmak için kovboy filmleri icad ederler. Barışçı yerlilerinin hesabını soracak kimseyi bırakmazlar, ama basın, nazi dönemi son yahudi avcısının yargılanışını, Babi yar cinayetlerini kendine konu edinir. (110)
***
Refah toplumu olalım derken, ahlaki değerlerimizden olabiliriz, ya da sanayileşelim derken, belki binbir türlü bülbül ötüşünü çiplerinde gizleyen efekt cihazlarına sahip olabiliriz ama bülbülsüz bir dünyada yaşamak zorunda kalabiliriz. Aile parçalanabilir, parçalanmayabilir de, bu olumsuzlukların ağına düşmeyebiliriz de tabii. Ama batı toplumu giderek bir açmaza sürükleniyor. Bu anlamda medeniyeti yargılamak zorundayız. (117)
***
Maddi ve manevi değerler arasındaki uyumsuzluk, bugün tek tek fertleri mahkum etmektedir. Daha fazla tüketebilmek için daha fazla çalışma arzusu sonuçta, bu günki şekli ile, emeğin daha da ucuzlamasına, otomasyonun gelişmesi ile işsizliğin artmasına ve işçilerin, giderek tüm halkın köleleşmesine yol açmaktadır. (121)
***
Şu açık bir gerçek ki, madde kültürü ile manevi değerler arasındaki uyumsuzluk bunalıma neden oluyor. (122)
Batı'daki tüm kavram ve kurumlar, öncelikle Batı toplumunun refah ve gelişmesi için uygundur ve evrensel nitelikli değildir. Yani mutlak hakikatin kaynağı Batı düşüncesi değildir. (122)
***
Luis Masignon bizim için bakın ne diyor: "Onların herşeylerinitahrip ettik felsefeleri, dinleri mahvoldu. Artık hiçbir şeye inanmıyorlar. Derin bir boşluğa düştüler, anarşi veya intihar için olgun hale geldiler. (122)
***
İslam'da "cemaat" sosyal bir sözleşmenin ürünü değildir. Menfaat bağını aşan bir inanç sistemine dayanır. (123)
*
Hükümetler, bireylerin mutluluğunu, toplumun sözde çıkarlarını öne sürerek ayaklar altına almaya alışmışlardır. Ama bunu yaptıkları zaman unuttukları şey, toplumun amacının bireylerin mutluluğunu sağlamak olduğudur. Sanırım politik toplumun asıl yanlışı burada yatıyor. (123)
***
İnsanlar servet sahibi olmayı, şöhrete kavuşmayı ve iktidarı ele geçirmeyi çok isterler. Başkalarına hükmetmek ve onlara boyun eğdirmek. Kuşkusuz İslam'da böyle bir iktidar yok.(124)
***
İktidar imkanını zalimlere vermek toplumun bahtsızlığıdır. (124)
***
İnsanı birey olmaktan çıkarıp ona toplumsal bir kimlik ve statü kazandıran olgu ise ailedir. (127)
***
İnanç toplumunda ışığın kaynağı vahiydir. Fazilet ve ahlaktır. İnsanların gönüllerinde tutuşturduğu sevgi, barış ve özgürlük tutkusudur. (127)
***
Sivil toplum ve demokratik sistemlerde ışığın kaynağı tek başına birey ve toplumdur. Diktatörülerde ışığın kaynağı iktidar gücü ve onun ideolojisidir. (127)
***
Herkes aynadaki görüntüye bakıp aynadaki görüntüyü düzeltmek yerine kendine çeki düzen vermelidir. (128)
***
Kendini düzeltmeyen kavimlere Allah'ın hidayeti nasib olmaz. (130)
***
Biz bu dünyada imtihan oluyoruz. Biz temel hak ve hürriyetlerin korunduğu bir düzen için mücadele etmek zorundayız. Bizim için asıl olan bu mücadelenin kendisidir. Yoksa bizler Moskova'da cennete, Mekke'de cehenneme gidebiliriz. (130)
***
Biz vahyin ışığında, zamanı ve mekanı, umutlarımızı ve korkularımızı, geçmişi, bugünü ve geleceğimizi, kafamızdaki bilgileri, günümüz gerçeğini, kavramları ve kurumları sorgulayarak Allah'a verecek hesabımıza göre sorumluluk alanımızı genişletmek zorundayız. (130)
***
Hükümetler, bireylerin mutluluğunu, toplumun sözde çıkarlarını öne sürerek ayaklar altına almaya alışmışlardır. Ama bunu yaptıkları zaman unuttukları şey, toplumun amacının bireylerin mutluluğunu sağlamak olduğudur. Sanırım politik toplumun asıl yanlışı burada yatıyor. (123)
***
İnsanlar servet sahibi olmayı, şöhrete kavuşmayı ve iktidarı ele geçirmeyi çok isterler. Başkalarına hükmetmek ve onlara boyun eğdirmek. Kuşkusuz İslam'da böyle bir iktidar yok.(124)
***
İktidar imkanını zalimlere vermek toplumun bahtsızlığıdır. (124)
***
İnsanı birey olmaktan çıkarıp ona toplumsal bir kimlik ve statü kazandıran olgu ise ailedir. (127)
***
İnanç toplumunda ışığın kaynağı vahiydir. Fazilet ve ahlaktır. İnsanların gönüllerinde tutuşturduğu sevgi, barış ve özgürlük tutkusudur. (127)
***
Sivil toplum ve demokratik sistemlerde ışığın kaynağı tek başına birey ve toplumdur. Diktatörülerde ışığın kaynağı iktidar gücü ve onun ideolojisidir. (127)
***
Herkes aynadaki görüntüye bakıp aynadaki görüntüyü düzeltmek yerine kendine çeki düzen vermelidir. (128)
***
Kendini düzeltmeyen kavimlere Allah'ın hidayeti nasib olmaz. (130)
***
Biz bu dünyada imtihan oluyoruz. Biz temel hak ve hürriyetlerin korunduğu bir düzen için mücadele etmek zorundayız. Bizim için asıl olan bu mücadelenin kendisidir. Yoksa bizler Moskova'da cennete, Mekke'de cehenneme gidebiliriz. (130)
***
Biz vahyin ışığında, zamanı ve mekanı, umutlarımızı ve korkularımızı, geçmişi, bugünü ve geleceğimizi, kafamızdaki bilgileri, günümüz gerçeğini, kavramları ve kurumları sorgulayarak Allah'a verecek hesabımıza göre sorumluluk alanımızı genişletmek zorundayız. (130)
3 Kasım 2012 Cumartesi
1 Kasım 2012 Perşembe
Türkiye'de İslamlaşmak ve Önündeki Engeller - 5
Dünyada öyle bir düzen kurulumuştur ki, bu düzen devam etmelidir ve bir kısım insanların ağzına, onlardan alınacak süt miktarı ot verilmelidir. İşte bir kısım insanlar böyle "inek" olmalıdır. Diğer bir kısım insanlar da bu sütten kaymak yapmalıdır. (124)
***
İnsan hakları, demokrasi, sivil toplum, çoğulculuk, müsamaha vesaire; bunların tamamı düzenbazlıktır. Bunların tamamı ineğin boynuz sallamasını önlemek için ota sürülmüş aromalardır; onun iştahını arttırmak ve biraz daha ot yemesini, biraz daha süt vermesini sağlamak içindir, bu kadar. (124)
***
İnsan davranışı hep aklın gereği değildir. Aklı perdeleyen, onun doğru dürüst çalışmasını engelleyen, doğru dürüst çalıştığında, doğruyu bulduğunda, o bulduğu doğruyu fikir halinden, düşünce halinden, fiil haline geçirmesini engelleyen kuvvetler vardır; başka amiller, unsurlar, faktörler vardır insanda. (134)
***
Asırlar boyunca din dünyayı, iktidarı, srveti, Allah'ın kullarına değil, şeytanın, nefsin kullarına terketme ve bu oluşum karşısında sabretme sürecini destekleyici bir güç, bir kuvve olarak kullanıldı. Bu hakikaten hayıflanacak bir hadisedir. (145)
***
İslamlaşmanın ilk adımında, kişinin kendisi vardır. Kendisi iyi müslüman olmayan insanlardan bir İslam toplumu meydana gelmez. (148)
***
Allah'la ilişkisini kesenin yolculuğu, bulunduğu yerden aşağıya doğrudur. (151)
***
İnsan hakları, demokrasi, sivil toplum, çoğulculuk, müsamaha vesaire; bunların tamamı düzenbazlıktır. Bunların tamamı ineğin boynuz sallamasını önlemek için ota sürülmüş aromalardır; onun iştahını arttırmak ve biraz daha ot yemesini, biraz daha süt vermesini sağlamak içindir, bu kadar. (124)
***
İnsan davranışı hep aklın gereği değildir. Aklı perdeleyen, onun doğru dürüst çalışmasını engelleyen, doğru dürüst çalıştığında, doğruyu bulduğunda, o bulduğu doğruyu fikir halinden, düşünce halinden, fiil haline geçirmesini engelleyen kuvvetler vardır; başka amiller, unsurlar, faktörler vardır insanda. (134)
***
Asırlar boyunca din dünyayı, iktidarı, srveti, Allah'ın kullarına değil, şeytanın, nefsin kullarına terketme ve bu oluşum karşısında sabretme sürecini destekleyici bir güç, bir kuvve olarak kullanıldı. Bu hakikaten hayıflanacak bir hadisedir. (145)
***
İslamlaşmanın ilk adımında, kişinin kendisi vardır. Kendisi iyi müslüman olmayan insanlardan bir İslam toplumu meydana gelmez. (148)
***
Allah'la ilişkisini kesenin yolculuğu, bulunduğu yerden aşağıya doğrudur. (151)
31 Ekim 2012 Çarşamba
TEVBE SURESİ TEFSİRİ 1 - Abdullah Azzam
Amerika ve Avrupalılara göre hayat demek şehvani arzuları doyurmak, nefsin bütün istediklerini ona temin etmek demektir. Bu da kendilerine Roma imparatorluğundan kalan bir mirastır. (279)
***
Romalılar şehvani arzulara o derece dalmışlardı ki alkolik Roma'da en çok içki içmekle meşhur olan Bacchus isimli ayyaşı içki ilahı edinmişlerdir. (279)
***
Roma'nın en meşhur fahişesi olan Zient'i güzellik tanrıçası edinmişlerdir. (279)
***
Romalılar Zeus'u da tanrılar tanrısı kabul etmişler onun Olympos Dağı üzerine egemenlik kurduğunu kabullenmişlerdir. Bu tanrı onlara göre, geceleri insanların gözünden uzak bir şekilde zina etmektedir. Bugün Olimpiyat oyunları bu efsaneden kaynaklanmaktadır. (279)
***
Amerikalılar, Avrupa'nın memleketlerinden sürgün etmek istedikleri caniler ve eşkiyalardır. (280)
***
Romalılar şehvani arzulara o derece dalmışlardı ki alkolik Roma'da en çok içki içmekle meşhur olan Bacchus isimli ayyaşı içki ilahı edinmişlerdir. (279)
***
Roma'nın en meşhur fahişesi olan Zient'i güzellik tanrıçası edinmişlerdir. (279)
***
Romalılar Zeus'u da tanrılar tanrısı kabul etmişler onun Olympos Dağı üzerine egemenlik kurduğunu kabullenmişlerdir. Bu tanrı onlara göre, geceleri insanların gözünden uzak bir şekilde zina etmektedir. Bugün Olimpiyat oyunları bu efsaneden kaynaklanmaktadır. (279)
***
Amerikalılar, Avrupa'nın memleketlerinden sürgün etmek istedikleri caniler ve eşkiyalardır. (280)
Türkiye'de İslamlaşmak ve Önündeki Engeller 4
Ensar Ne Demek?
Birinci tarihi ensar İsa Aleyhisselam'ın yardımcılarıdır. Onlara "Havariler" denir, biliyorsunuz. 12 civarında sayıları olduğu söylenir. İsa as "Men ensarillah" (Allah'a, O'nun rızasına giden yolda, O'nun iradesi istikametinde yürürken, bana kim yardım edecek, benim yardımcılarım kimlerdir?) diye sorduğunda o bir avuç kişi demişlerdi ki: "Biz Allah'ın dininin ve peygamberinin yardımcılarıyız."Allah Teala dininin ve peygamberinin yardımcılarına öyle önem veriyor ki, onları öyle şerefli insanlar, kullar telakki ediyor ve tanımlıyorki, bu tanımlama insana Allah'tan verilmi bir paye, bir şeref olarak yeter. Dinine, peygamberlerine yardım edenleri, kendine yardım edenler olarak ilan ediyor. Allah ki, hepiniz bilirsiniz yardımdan münezzehtir. O yardım edendir. Ama öyle bir şeref veriyor ki bize, "Ensarullah" tabirini kullanıyor. Dinine, peygamberine yardım edenlere; peygamberin, dinin yardımcıları değil, "Allah'ın yardımcıları" diyor. Tıpkı kendi rızası için muhtaç kullarına ödünç verenlere "Allah'a ödünç verenler" dediği gibi, onu da diyor Kur'anda. Faizsiz, bir menfaat beklemeden Allah'ın muhtaç kullarına ödünç para verirseniz "Kim Allah'a menfaat beklemeden borç verirse..." dikkat buyurun Allah'a borç vermek kimin haddine düşer. Ama bizi şereflendirmek üzere demiş oluyor ki "Benim muhtaç kuluma borç verdiğinde Bana borç vermiş kabul ediyorum seni, Ben borçluyumsana" diyor Allah. Bunun üzerinde bir lütuf, kurbet, yakınlık, şeref tasavvur edilemez.
Ensarullah işte bu ensarullah.
(95-96)
29 Ekim 2012 Pazartesi
Şehadet
Canımsın, vuslatımsın
Beni Rabbime götürensin
Nasıl sevmeyeyim seni
Nasıl ölmeyeyim seninle
Anlamaz belki bazıları
Kanın bedelini bilmeyenler
Dünyaperestler, münafıklar,
Bir de 'Sen çok derinlere iniyorsun' diyenler
Sen dağlardasın en çok
Çeçenya, Afganistan, Filistin
Mücadelenin olduğu her yer
Cami avluları
-2003-
Beni Rabbime götürensin
Nasıl sevmeyeyim seni
Nasıl ölmeyeyim seninle
Anlamaz belki bazıları
Kanın bedelini bilmeyenler
Dünyaperestler, münafıklar,
Bir de 'Sen çok derinlere iniyorsun' diyenler
Sen dağlardasın en çok
Çeçenya, Afganistan, Filistin
Mücadelenin olduğu her yer
Cami avluları
-2003-
Kelimeler - Şiir
Kelimeler düzgün yerleşmese de
Na anlattığına bakın siz.
Bu kutsal gücün çağrısı
Dünyaperestlere, nankörlere, hainlere
'Ben Müslümanım(!)' diyenlere
Tağuta boyun eğenlere
Allah'tan başkasından korkanlara
Yeter aşıkların sözü ve kanı...
Na anlattığına bakın siz.
Bu kutsal gücün çağrısı
Dünyaperestlere, nankörlere, hainlere
'Ben Müslümanım(!)' diyenlere
Tağuta boyun eğenlere
Allah'tan başkasından korkanlara
Yeter aşıkların sözü ve kanı...
Yazmak - Şiir
Kağıt yetmez
Kalem yetmez
Kalbinde aşk taşıyanlar için
Kalbinde aşk taşıyanlar için
Kalbinde aşk olmayanları ise
Sıksan ya çıkar ya da çıkmaz
Bir harf ya da bir kelime
(2003)
Sıksan ya çıkar ya da çıkmaz
Bir harf ya da bir kelime
(2003)
Kentler
Fitne fesat yuvası kentler
İnsanları hep kötülüğe kenetler
İyilik mi? Yok değil,
Ama yok denecek kadar az
Öyle imanlar var ki kentlerde -az da olsa
O büyük fitneyi yok edecek
Öyle imanlar var ki dağlarda
İmanıyla, kanıyla zulmü devirecek
Kalpte yoksa girmesi zordur,
Yaşamak, kalbe girmenin en kolay yoludur.
Eğer aşıksan yaşarsın ve zafer senindir
Değilsen istenilen yerde susturulursun
Bu ne demek oluyor biliyor musun?
O kalp nasibini alamamış
İmandan, aşktan ve İSLAM'DAN
(2003)
İnsanları hep kötülüğe kenetler
İyilik mi? Yok değil,
Ama yok denecek kadar az
Öyle imanlar var ki kentlerde -az da olsa
O büyük fitneyi yok edecek
Öyle imanlar var ki dağlarda
İmanıyla, kanıyla zulmü devirecek
Kalpte yoksa girmesi zordur,
Yaşamak, kalbe girmenin en kolay yoludur.
Eğer aşıksan yaşarsın ve zafer senindir
Değilsen istenilen yerde susturulursun
Bu ne demek oluyor biliyor musun?
O kalp nasibini alamamış
İmandan, aşktan ve İSLAM'DAN
(2003)
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Öne Çıkan Yayın
RAB NE DEMEKTİR? MUSA PEYGAMBER CEVAPLIYOR:
__ Kimmiş bakayım sizin Rabbiniz ey Musa? __ Bizim Rabbimiz her şeyin YARATIŞINI (helqehu) takdir edip, sonra da yaratılış AMACINA (heda) y...