12 Ocak 2021 Salı

Bir Mahkum Dedi Ki - Yaşanmış Hikaye

Bir mahkum dedi ki:

Dışardayken, bana gelen mesajlara bile cevap vermeye erinirdim ama şimdi nerdeyse her gün 1 kitap bitiriyorum. Bu zamana kadar boşuna yaşadığımı kitap okuduktan sonra anladım.

Türklerin 100 Yıl Önce Yuttuğu Mikrobu Şimdi Kürtler Yutuyor

Şuna bakar mısınız?
100 yıl önce türklere (önemli bir kısmına) yutturulan ırk mikrobunu bize de yutturmaya çalışıyorlar. Benim seçmediğim ırkımı bana din diye dayatıyorlar. Kürtleri yücelteceksin, kürtleri gerileten İslam ise İslamı da terk edeceksin, kürtleri Amerika kurtaracaksa gerekirse Ona tapacaksın, siyonizmi hak mücadelesi olarak göreceksin (ki kürtlere yardımcı olsunlar), pkk ne kadar kötü de olsa kürt örgütü olduğu için köklü karşıtlık sergilemeyeceksin. İranlıya, Türke ve Arap'a düşman olacaksın. Müslüman olsalar da...
Daha ne sersemlikler....
Ya Rab koru imanımızı.
Ama eminim ki 100 yıl önce türk ırkçılığı da aynen böyle idi. Kabe ile çankayayı eşitleyecek kadar sapık bir durum.
Seçmediğim ırkımın halleri doğal hallerimdir ve devlet de dahil kimse bu doğal hallere ket vurmamalıdır. Bu doğallığın en büyükleirnden biri de anadildir. Devlet anadile (doğallığa) müdahale ettiği için işte bu sersem tavırlar ortaya çıkıyor.

Bizler müslüman kalarak kürttlerin de ve diğer kavimlerin de doğal hallerine sahip çıkmaya devam edeceğiz. Siyasiler bu konuda kesinlikle şuurlandırılmalı. Özellikle islami gruplar tarafından. Anayasa değişmesi gerekiyorsa değişmeli. Ne edip edip fıtrata dayalı bir sistem kurulmalı. Aksi halde bir sersemlikten kurtulup öbür sersemliğe düçar oluyoruz. Ve son tahlilde islami siyasetin gerekliliğini bu vesile ile daha iyi anlıyoruz. İslami siyaset, islami yönetim olmadığı sürece böyle sersemliklere maruz kalacağız.. İster kürt tarafından ister türk tarafından...

11 Ocak 2021 Pazartesi

Newroz/Nevruz Günü'ne Müslümanca Bakış Denemesi

       


     Kutsal bayram mı? Hayır tabiki. Bildiğin kültürel bir etkinlik. Eğer kutsalsa hangi dinin kutsalı? Eğer İslam’ın kutsalı değilse -ki değil o halde müslüman kürtlerin olaya farklı bakması gerektiği bilinmeli. Peygamberimiz kendi arap kültürünün bile bayramlarını değiştirdi. Çünkü İslam hayatı şekillendiren ve putperestliğin her biçiminden korumaya çalışan bir din. Neden biz Müslüman kürtler İslam öncesi kürt efsanesini kutsallaştıralım. Newroz baharın gelişi itibariyle ateşsiz ve dualı, şükürlü bir şekilde idrak edilebilir. Zira baharın gelişi zaten Allah’ın ayetidir. Biz yabancısı değiliz ki Allah’ın ayetlerine. Ama işin içine başka kutsallıklar katıp ateşsiz bu iş olmaz derseniz o zaman biz de yokuz deriz.

        Eğer efsaneleri din edinmemişseniz ne ala. Ne güzel. Gerçek kurtarıcılar peygamberlerdir. Onların izini takip etmek gerek. Eğer gerçekte Demirci Kawa insanları o zalimden kurtarmışsa, inşaallah Allah mükafatını verir, gerçek durumunu bilemeyiz. Ama onu putlaştırmama konusunda hassas olmalıyız. En azından Müslümanım diyen kürtler.

        Mesela ateşin üzerinden zıplamalı olarak kutlanılan newruzda Yüce Allah’a dualar ediliyor mu, baharın getiren Allah’a hamdler, şükürler ediliyor mu, bir kerecik bile Allah’ın adı anılıyor mu? Bunu sorgulamak bir Müslümanın en doğal hakkı. Üstelik yeri göğü yaratan, her sene baharı geri getiren Demirci Kawa değil. Bakın insanlar Yüce Allah’ı bir kenara koyup Demirci Kawa efsanesine göre haberleşme aracı olarak kullandığı ateşi kutsallaştırıyor. Özgürlük falan diyerek sosluyorlar. Acaba özgürlük diyenler, Kawa’ya göre mi diyor, yoksa kendi şimdiki ideolojilerini mi kastediyor, bunu da sorgulamak lazım. Zira sadece hayatta kalmak ile özgürlük elde edilmiş olmuyor. İslam’da özgürlük Yüce Allah’a kul olarak gerçekleşir. Demirci Kawa’nın bireysel eylemini eğer gerçekten yaşanmışsa da fıtri bir eylem olarak görürüm. İnsanların hayatlarını kurtarmak elbette ki önemlidir.

Türkçe Ezan Üzerine

Ezanın Türkçeleştirilmesinde rol oynayan dokuz kişiden biri olan Ali Rıza Sağman bile bu durumu şöyle eleştirmiştir: Ezan Türkçe okundu da ne oldu? Cami fazla cemaat mi kazandı? Ezanın taşıdığı birkaç kelime, Türkçemizi mi zenginleştirdi? Öte yandan ‘monşer’ler ile ‘’bonjur’’lar dilimizi kökünden kemirip duruyor. ‘’Mersi’’ler ‘’sağol’’ları kapı dışarı savarken ezandaki birkaç kelimenin Türkçe okunmasını lazım görmek doğrusu anlaşılmaz bir muammadır. Dilimizi önce diğer yabancı kelimelerin salgınından kurtaralım da sıra ezandaki beş kelimeye gelsin.

Kaynak: “Türkçe Ezan ve Menderes” (Kitap Kritiği)

10 Ocak 2021 Pazar

Büyük Cihada Gir! Ama Ne İle? Furkan:52

         

      


"Madem öyle, artık sen inkarcılara uyma ve onlarla onunla (Kuran) tüm gayretini sarfederek büyük bir cihada giriş." (Furkan:52)


       Bu ayet Mekki bir ayet. Dikkat ediyor musunuz? "Cihada giriş" diyor ayet ama ne ile? Bu kitap ile. Kuran ile. Kurandan elde edilecek bilinç ve manevi güç ile ve buna da cihad-ı ekber diyor. 

        Kimilerinin cihadı salt silahla yapılan bir eylem olarak görmesinin burada büyük bir handikap olduğunu görüyoruz. Cihad tüm hayatı kuşatan ve başta Kuran ile olmak üzere meşru şekilde olmak üzere sayısız şekilde yapılabilir. 

Din'e Ekleme Yapmaya Bir Örnek: Hadid 27

         "Onlar Allah'ın rızasını elde edeceğiz diye bizim kendileri için onaylamadığımız bir ruhbanlık uydurdular. Bunu onlara biz farz kılmadık. Onlar bunu kendi kendilerine farz kıldılar. Ama buna da uyamadılar. Biz de aralarından inananlara ödüllerini verdik. Lakin çokları yoldan çıkmıştır." (Hadid:27)



**
        Din'e ekleme yapmada iyi niyet başat rol oynuyor. Dikkat edelim. İyi niyetle dindarlığımızı geliştirelim diye ekstradan ibadet ve yöntem üretmek insanı şirke bile götürebilir. Bazı müslüman gruplar müntesiplerine biraz da zor olacak dini uygulamalar yaptırıyorlar. Bunları da teşvik için bazı sözler sarfediyorlar. Sonradan o müntesip, başka müslümanların bunu yapmadığını görünce kendisinin daha takvalı, diğerlerinin ise geride olduğunu düşünüyor.

        Dindarlığımızı Kur'an ve mütevatir sahih sünnetin sınırları içerisinde yaşayalım. Zaten bu ikisi hayatın tümünü ibadet yapmanın formülleri ile dolu. Ekstradan üretilen ve bu kaynaklara dayanmayan uygulamalara dikkat edelim, hatta sakınalım.

Hadisler Vahiy Mi?

          Hadisler vahiy değildir ve sadece iddiadır, sahih olanı da vardır uydurma olanı da. Kimisine göre uydurma olan diğerine göre sahih. Bu çok sakıncalı bir sonuca götürür bizi. Sahih olanın senedi ile birlikte Kuranın açık mesajına da aykırı olmaması gerekir. Kur'an'ın konu etmediği şeyler itikad değildir. Hadis ve özellikle sünnet Kur'an'ı anlamada ve yaşamada elbette ki önemli kaynaklardır. Bunu es geçmiyoruz.

        Örneğin hrıstiyanlar ruhbanlığı kendilerine farz kıldılar Allah farz kılmadığı halde. Bizler de o hataya düşmemeliyiz... Yahudilerin kendilerinin cennette olduğu iddiasına Yüce Allah "Allahtan söz mü aldınız" demesi gibi. Bu durumlara düşmemek için çok dikkatli olmalıyız.

        Said Nursi rahmetullahi aleyh şöyle der: "Dinde nakısalık yapmak cehaletle olur ama dinde ziyade yapmak ilimle olur. İkincisi birincisinden daha tehlikelidir."

Çocukluğumun Resmi [Gerçek Foto]


 

Çocukluğumun fotoğraf albümüne bakıyorken sona doğru geldiğimi farkettim... Ve hafif bir sesle:

"bitmesin bitmesin bitmesin... bitm........."
Çocukluğa özlem öyle tuhaf bir duygu ki..
Çocukluğun o saf günlerine olan özlem kalbi çatlatırcasına vuruyor.. Ama ne çare!..
Rabbim cennetine layık eylesin.
Çocukluğa özlem cenneti celbediyor adeta..
*
[sokaklarımız eskiden şendi]
*
Bahçelievler/Adıyaman/92li yıllar

Öne Çıkan Yayın

RAB NE DEMEKTİR? MUSA PEYGAMBER CEVAPLIYOR:

__ Kimmiş bakayım sizin Rabbiniz ey Musa? __ Bizim Rabbimiz her şeyin YARATIŞINI (helqehu) takdir edip, sonra da yaratılış AMACINA (heda) y...