17 Haziran 2013 Pazartesi

Tevhid ve Yönetim

Tevhid tüm hayatı kuşatan bir olgudur/inançtır... Bakın, Kur'an tevhidin sadece yönetimsel anlamda icrasını istemez bizden... Örneğin A'raf Suresinin 189-190. ayetler, anne babanın doğan çocukları üzerinden bile şirke girdiklerini söylüyor. Rabbimiz yönetimsel tevhidin gerçekleşmesini mutlak anlamda bir teokratik devlet talebiyle istemiyor. Mü'minlerin adalet ve şura prensibini icra etmelerini ve ilahi prensiblere gönülden bağlı mü'minler üzerinden şeriatı hikmet ile icra etmesini ister.. Ama evvela Rad:11'in gerçekleşmesi gerekiyor. Bu zemin olmadan tevhidi, yönetimsel söylemlerde boğmak zaman kaybından başka bir şey değil.. Yani çatı elbette ki düşünülür ama temel ve duvarlarönceliklidir.. Habeşistan'a hicret eden mü'minler Kralı devirmek için gitmediler, adil kralın himayesinde yaşayıp Rad:11'in zeminini hazırlamaya gittiler. Toplumsal oluşum olmalı.. Tevhidi düşünce, sadece siyasi boyutu olan bir kavram değildir. Hayatın tamamını kuşatan bir kavramdır/inançtır. 
Ama elbette ki İslam tamama ermiş bir nimettir. Bu nimeti yerli yerince kullanmak icab eder.

Sistem Üzerine Analiz

Sistemin şerrinden korunmak için gerekli yollar kullanılmalı.. Dışarıda red bunu red şunu red.. içeride şu cemati red, bu cemaati red, öbürünü red... Tamam kardeş anlıyoruz 'La'nın izzetini... Ama bu iş çocuk oyuncağı değil ki... Sen ne kadar demokrasiden rahatsızsan, bir chp'li de rahatsız... Demokrasi sandık sistemi olarak ancak kabul edilebilir.. Yoksa hayat tarzı olarak asla kabulümüz değildir.. "Allah ve Rasulü bir şeye hükmettiği zaman mü'min erkek ve kadınların seçme/(ihtiyar) hakkı yoktur." (Ahzab:35)
Bu ayet demokrasi kültürünü/istediğimi istediğim gibi yaparım kültürünü yok ediyor/reddediyor... İşin bu tarafını tüm müminler bilmeli... Ancak bir ülke içerisinde o ülkenin yönetimine birinin dikta ile gelmesi midaha makul yoksa seçim ile gelmesi mi? Müminler kendi siyasi otoritelerinin olmadığı bir ülkede nasıl hareket etmeliler... Kendilerine hayat alanını dar eden birileri şayet başa gelecekse müminler buna engel olmamaları mı gerekiyor? Mesela peygamber neden Teslise inanan bir otoritenin ülkesine gönderdi arkadaşlarını, halbuki bu mantıkla gitmemesi gerekiyordu, o da tağuttu... Göndermesinin nedeni şu: "Orada adil bir kral var" Dikkatinizi çekerim "adil kral" diyor... tağuti yönetim demiyor.. O halde aslolan adalettir, adalet... Teokrasi değil... O katı tevhitçiler kendilerini dosdoğru yolda olduklarını sanmasınlar.. Biz biliyoruz onların dini anlayışlarına ne kadar hurafenin ve geleneğin bulaştığını... Öyle tek kötü olan modernizm değil, vallahi katı ve dogmatik gelenekçilik ondan daha berbat... 
Islah edilmemiş bir toplumun yokken senin yönetime kafa tutman, bir kereden yıkılmasını beklemen, dünya şartlarına uymuyor mirim... Bilgisayar oyunlarında bile 'level' var.. yani aşama, yani düzey... vahiy de tedricilik diye metot var... Toplumun pişmesi, olgunlaşması... Allah neden Musa ve toplumunu 40 yıl Sina'da bekletti, neden.. Çünkü dünya şartlarında 3 kuruşa 5 köfte yok... Çalışmak var didinmek var.. Öyle şunu bunu red ederek olmaz bazı şeyler... Peygamber her toptan rededici olsaydı, bir müşriğin hiamyesine girmezdi.. Derdi ki 'sen tağutsun, senin bir gıdım yardımın dokunmasın bana'...Ah bu bulutların üzerinde yaşayanlar ah.. Ah bu kitap ve silah kurbanları ah... Ah bu dilin kemiksizliği ah... Demokratik bir yaşam tarzını mü'minim diyen asla benimsememeli... 
Ama demokratik yaşam tarzının içerisindeki seçim/sandık olayında bir beis yok.. Bu her zaman oy kullanmalıyız anlamına gelmiyor... Kullanılacak yerler olur kullanılmayacak yerler olur... 

13 Haziran 2013 Perşembe

Eksik Dünya

Eksik dünya... 
Senin eksikliğin, 
Bizlerde de eksiltiler meydana getirmede..
Ama direnmek gerek..
Evet sen eksiksin,
Ama biz eksilmeyeceğiz.
Sadece mükemmel olamayacağımızı bileceğiz..

Acı ve Tatlı

Acılar ve tatlar bir kayığın iki küreği gibidir.
Biri diğerinden güç alır.
Acı ve tatlı... Sırtları birbirine dönmüş İKİ DOST.

Kalbe vurulan mühür: TEVEKKÜL

Kalbimin her köşesine TEVEKKÜL 
kelimesini kazımak istiyorum...
Ey bedbaht! Yok Allah'tan başka bir Vekil, yok!!

Kur'an İle Hayat Denizine Dalmak

Hayat denizinin derinliklerine dalmak istiyorsanız
Kur'an tüpünü kullanın!.
Kur'ansız dalış yapanlar, yosunlarla ve taşlarla karşılaşırlar..
Cidden bu böyle...
Bakıyorsunuz insanlara hayat denizinin kıyısında yüzüyorlar.. 
Ve sıkılıyoruz diyorlar, taştan ve yosundan...
Dal diyoruz derinliğe, gülüyor sana :)

2 Haziran 2013 Pazar

Nebevi Bir Vasıf: SABIR!

Bakın! Kur'an, peygamberlerin hepsi için ne diyor:
كُلٌّ مِّنَ الصَّابِرِينَ (Hepsi de sıkıntıya karşı direnen kimselerdi) -Enbiya:85-
::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::Analiz:::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::
Peygamberlerin bu özelliği ne kadar da hayatla iç içe... Bu özelliği taşıyanlar sosyal insanlardır. Hayatla iç içe olanlar sıkıntılara duçar olurlar. Ve buz özellik bu durumdan neş'et eder. Kuran'ın örnek verdiği insanlar gerçek insanlardır. Hayal üstü varlıklar değildir. Sabrı kuşanmak, bir peygamberi duruştur. Kur'an hayatın sıkıntılarına karşı sabrı kuşananları bize örnek vererek ayakta durmamızı bize öğütlüyor. Modern yıkım çağının insanları bu özellikten yoksunlar. Nebevi bir vasıf olan sabrı kuşanmak, hayata tutunabilmenin güçlü bir adımıdır. Ayetinde devamında ise sabrın sonunda rahmetin olduğu dile getiriliyor.. Ve onların salih kimseler oldukları söyleniyor. Dikkat ediyor musunuz, Kur'an'ın peygamberleri nitelemeleri ne kadar gerçekçi. Yani yaşayan hareket adamlarının vasıfları bunlar. Öyle entellektüel duruş sahibi değiller. Yani bilgi deposu. Hayır, hayatla iç içe olan bu rehberler, Allah tarafından taltif olunan be kendilerin görev verilen kimselerdir. Kur'an'ın rehber olarak bize gösterdiği insanlar hayatta var olan insanlardır. Fildişi kulelerde yaşayanlar değiller. Hayatın gerçek algılamasına sebeb vasıflar bunlardır işte. Kur'an bize bu dersi veriyor. Rehberler sabredenlerdir. Sabır hayatın her alanını kuşatan bir erdemdir. Nebiler bunu başarmışlardır. 
Şunu da unutmamalıyız ki, rahmet sabrın çocuğudur. Sabrın arkasındadır ama görünmez. Sabır kuşanıldığında beraberinde rahmet vardır ve tecelli edecektir.





Öne Çıkan Yayın

RAB NE DEMEKTİR? MUSA PEYGAMBER CEVAPLIYOR:

__ Kimmiş bakayım sizin Rabbiniz ey Musa? __ Bizim Rabbimiz her şeyin YARATIŞINI (helqehu) takdir edip, sonra da yaratılış AMACINA (heda) y...