11 Ekim 2019 Cuma

Endülüs Çağırıyor 1- Mehmet SILAY

Yüz ellibin kişilik stadyumlar çağın zigguratları, hatta kapitalist modelin tapınakları... (s.15)
*
Ziyaretimize gelen büyükelçimiz anlatıyor: "İspanya'da polis, "vatandaşlara rica eden ve teşekkür eden nazik bir adamdır." (s.17)
*
Yunanistan'da ihtilal yapmaya hazırlanan generaller sivil mahkemelerde yargılandılar. Her general on beşer yıl hüküm giydiler. Basından öğreniyoruz, bazıları cezaevlerinde ölüyor, ya da cezalarını çekmeye devam ediyorlar. Yani seçimle gelen sivil idareye karşı ihtilal yapmaya hazırlanan Yunanistan'da zorbaların burnu sürtülmüş. DARISI TÜRKİYE'NİN BAŞINA! (s.17)
*
İspanya'da stadyumlar ve futbol (tutkusu), çılgınlığı kitlesel uyuşuturucu rolünü üstlenmiş. Dört katlı yüz elli bin kişilik modern tapınaklar. Reklam afişlerinde topa en iyi tekme vurmayı beceren RONALDO da haşa bu mabetlerin ilahı. (s.23)
*
Franco'ya sormuşlar: "Sen bu hırçın ve anarşist milleti, nasıl kırk yıl idare edebildin?" Franco: "Müzik, dans, futbol ve boğa güreşlerini kastederek: "3-F ile yönettim, Futbol, Flamingo, Feista" (s.26)
*

26 Ağustos 2019 Pazartesi

Dut Ağacının Gölgesinde - Şiir



Esen rüzgar ve sıcak bir hava,
Sapsarı olmuş buğday sapları,
Uzaklara bakınca görülen serap,
Bulutsuz, masmavi bir hava.

Manzara böyle iken;

8 Temmuz 2019 Pazartesi

Tükenir Kalem

"Bu hayatın geçiciğini ne zaman anladın?" diye sordu gence hayat araştırmacısı...

"Tükenmez dedikleri kalemlerin tükenir olduğunu gördüğüm zaman" dedi genç.

Hayatın geçiciğini fark etmiş olan genç ürkek yürekle yaşamaya başladı. İnsanların sözlerine de itimadı azaldı. En hassas kelime olan "tükenmez" i nasıl pervasızca kullandıklarını görünce..

〽️..

29 Haziran 2019 Cumartesi

Yine Kıskançlık

YİNE KISKANÇLIK!! 
" Allah'ın insanlardan layık gördüğüne peygamberlik lütfetmesini KISKANDIKLARI(bağyen) için Allah'ın indirdiğini inkar ederek kendilerini bitirmeleri ne kötü bir şeydir! Öfke üstüne öfke çektiler. Kafirleri aşağılık bir azab bekliyor!"

25 Haziran 2019 Salı

Tevhidi Anlamlı Kılacak Olan Şey Halkın İradesine Saygı Göstermektir.

TEVHİDİ ANLAMLI KILACAK OLAN ŞEY, HALKIN İRADESİNİN KORUNMASIDIR.

İRADESİNE (tercihini kabul etmesek de) SAYGI DUYULMAYAN HALKA TEVHİDİ NASIL ANLATACAĞIZ?!

Mursi ve Erdoğan darbelere direnmenin örnekliğini sergilediler.
Darbeler, evvela halkın iradesine yöneliktir. Önce bunu görelim. Halkın iradesini küçümseyip değersiz görüp güzelim Tevhid'i sadece kavramsal darlığa boğan kardeşlerimiz şunu çok ama çok iyi bilmeliler ki, Tevhid ve Nübüvvet ancak ve ancak halkların iradelerinin baskı altına alınmadığı zamanlarda kendini ortaya koyar veya iradeye dayalı iman Tevhidi anlamlı kılar. Yani size düşen şey halkın başını Allah'ın huzurunda eğdirmek değildir, iradelerini özgürce ortaya koymalarını sağlayarak Tevhide ulaşmalarına vesile olmaktır.. Siz, Tevhid'i baskı ortamları oluşturarak mı ikame edeceksiniz?! Eğer bu soruya "Hayır" cevabı verececekseniz, o halde lütfen ama lütfen önce halkın iradesine sahip çıkın. Halkın iradesi ilahi bir vergidir, velev ki yanlış yönde kullansa da. Halkın iradesi olmasa tevhidin de tadı olmaz. Ezbere ve kavramsal kalıplara hapsetmeyin tevhidi. Tevhidi yaşama dökmeye çalıştığınız zaman göreceğiniz ve ihtiyaç duyacağınız ilk şey halkın iradesinin özgür olması gerektiği olacaktır. Bunu aklınızın ucundan çıkarmayın.
*

23 Nisan 2019 Salı

23 Nisan ve Dumura Uğrayan Tarih Bilinci



        23 Nisan 1920’de açılan Meclis dualarla açıldı. Kelime-i Tevhid sancağı vardı. Meclis kürsüsünün arkasında “Onların işleri şura iledir” ayeti yazıyordu. Ama ya sonra?

        Sonra ise ruh kökümüzle oynandı. Düzeltme ve ıslah yerine kökünden sökme ve yok etme süreci başladı. Şu an ise atalarına küfreden, onları aşağılayan, onların giysilerinden utanan, onların harfleri kaldırılan, savaştığı düşmanı gibi yaşamaya alışan nesiller meydana geldi. Bunu farketmeden 23 Nisan’ı kutlayanlar büyük kopuşun girdabına girmiş değiller midir?
**

13 Nisan 2019 Cumartesi

Dede Torununa Tokat Atıyor

Bir dede torununa tokat atıyor ve çocuğu nihayetinde ağlatıyor. Çocuk ise çektiği acıdan dolayı ağlamaya başlıyor. Şefkat abidesi kesilmesi gereken dede daha da ileri giderek çocuğa şunları söylüyor:
- Ağlama! Ağlama! Sus! Sus! Bak ağlarsan bir daha vururum!!!

**
Zulme bakar mısınız?! Çocuğa ağlama hakkı bile verilmiyor. İşte nesillerimiz bu şekilde içten içe çürütülüyor ve daha çocuk yaşta insanın içi karartılıyor. Kinle, hırsla dolduruluyor içi çocuğun. 

Dayakla insanı hizaya getirmeye çalışanlar, maalesef kendilerinin dayakla hizaya geldiğini sana zavallılardır. Halbuki kendisi de hizaya gelmiş değil. Geldiği nokta ise gördüğünüz gibi eğri-büğrü ve içi boş bir zihin. 
Tek yeteneği, öffe-bağırtı-şiddet...
Sevgi-saygı-merhamet yok!!






Öne Çıkan Yayın

RAB NE DEMEKTİR? MUSA PEYGAMBER CEVAPLIYOR:

__ Kimmiş bakayım sizin Rabbiniz ey Musa? __ Bizim Rabbimiz her şeyin YARATIŞINI (helqehu) takdir edip, sonra da yaratılış AMACINA (heda) y...