15 Ocak 2022 Cumartesi

Hatıralar - Roger Garaudy

- Ne uğruna öldüğümü, niçin yaşamış olduğumu anlatan bu kitap, bir itiraf değil. Vasiyet de değil; hele ağıt hiç değil. (11)

- Yönümü değil, sadece cemaatimi değiştirdim. (13)

- Hayatımın uçuş pisti kitaplarımdır. (30)

- Bu hayali keşiflerin dışında kitaplar, yine kitaplar. Liseye gider gelirken bile okuyorum. Sokak lambalarına çarpmaktan başımda şişlikler oluyor. Bir perşembe, evde  -yaşım on beş- Notre Dame De Paris'i bir günde okuyup bitiriyorum. On saatlik bir okuma. Akşam, Victor Hugo'nun hayalleriyle ayağa kalkıyorum ve mutfağın tuğladan ızgarasını kırarak yığılıp kalıyorum. (31)

- Tarih artık cinayetlerin tarihi olmaktan çıkıyor: Kızılderililerin soykırımı, "Amerika'nın keşfi" adını alıyor; zenci ve köle ticareti, "Yeni Dünya"nın uyanışı içinde basit bir olaydan ibaret kalıyor; afyon savaşı ve Hintli askerlerin yok edilmesi ise, "beyaz adamın ağır yükü"dür. (33)

- Bilimcilik, bilimin bütün sorularımıza cevap verebileceğini iddia eder. Oysa bilim, ilk sebeplerle nihai sonuçlar konusunda cevapsız kalan sorular için açılmış bir parantezden ibaret değil midir? (37)

- Tanrıtanımazlık, "kamil imandan önceki son safha". Bu safhayı bir türlü aşamıyorum. Kierkegaard beni habire hırpalıyor: "Tanrı apaçık bir postula oluyor... İmandan bu umut kesiş, aslında Allah'a yakınlaşmadır." (37)

- Marks'ın "Hristiyanlığın insani zenginliği" dediği şeyle bütünleşmeyi bilmesi gerektiğini yazıyorum. (40)

- En güzel ahenk, zıtlar arasında gerçekleşir. (43)

- Partimi şimdiki haliyle benim gözümde bütün diğer davalardan daha önemli olan şu iki davaya en iyi hizmet eden partidir: Sefalet ve hakikat. İşte bunun için onun zafer kazanmasını hararetle destekliyor ve var gücümle çalışıyorum. Şayet bir gün Marksizm hakikatine ve halkına ihanet ederse onu o an terk ederim. İnsanın enerjileri bir partiden geri alınmalıdır. Tıpkı davasına ihanet eden bir kilisenin de Allah'ın inayetinden yoksun bırakılması gibi parti de mensuplarının çabalarından yoksun bırakılmalıdır. (48)

- Bilgelik aşkı veya aşkın bilgeliği olan felsefe dersinde, felsefe hocasının sevinçten daha kıymetli hiçbir şeyi öğrencilerine aktaramayacağını düşünüyorum. Öğrencilerimden falan kişi iyi bir mimar olduğunda benim Descartes veya Locke hakkındaki derslerimden hafızasında pek bir şey kalmayacaktır. Ama hayatı sevmez, anlamını kavrayamazsa, bizzat mesleğinde, adam gibi adam olmayacaktır. (48)



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder






Öne Çıkan Yayın

RAB NE DEMEKTİR? MUSA PEYGAMBER CEVAPLIYOR:

__ Kimmiş bakayım sizin Rabbiniz ey Musa? __ Bizim Rabbimiz her şeyin YARATIŞINI (helqehu) takdir edip, sonra da yaratılış AMACINA (heda) y...