2 Haziran 2022 Perşembe

Bilinç Notları 37

 Mareşal Bugeaud'un sekreterinin şu sözü Fransa'nın Cezayir politikası özeti sayılabilir:

"Fransızlaşmadıkça Cezayirliler Fransa'nın hakimiyetini kabul etmeyecekler; Hıristiyanlaşmadıkça da asla Fransızlaşmayacaklar."
(malik bin nebi biyografisi - fatih okumuş)
*
Bu insi şeytanın fikrine iyice odaklanırsanız aynısını anadolu, mezopotamya ve ortadoğuda da uyguluyor.
Kısacası İslam'dan koparmadan sömüremeyiz. Türklerin büyük kesimi bu şekilde koptu. İslamdan kopunca türklük de gitti, aynısını kürtlere de yapmaya çalışıyorlar.
///
Amerikan ırkçılarına bakıp da hiç kendimizi temize çıkarmayalım.
Derimizi soysalar, altından siyah düşmanı çok "beyaz adam" çıkar.(mehmet sarmış)
///
👉Günümüz insanının yahut anadan doğma (kitabi olmayan) müslümanların en büyük problemi, yaşadığı hayatta çok az gördüğü daha doğrusu göremediği
☑️"örnek müslüman",
☑️"bütüncül yaşayan müslüman"dır.
Bu nedenle kendini bilinçli olarak müslüman ilan edenler bu anlamda ağır mesuliyet altındadır. Hesapta ters köşe olunabilir.
❓▪️İmanın ve amelin var ama neden toplumda makes bulacak ve topluma ışık olacak bir örneklik sergilemedin veya neden birlik olup sergilemediniz▪️❓ sorusu kaçınılmaz olabilir.
✳️Bu anlamda cemaat/ümmet yani şuurlu birlikteliğin önemi kendisini gösteriyor.
🕋Bir de peygamberimizin ve cemaatinin örnek/öncü yaşamı yani sireti/sünneti../mt
///
Alman 3sat televizyonundaki bir belgeselde gününü camide geçiren emekli bir Türk için "30 yıldır Almanya'da bulunduğu halde ve Alman vatandaşı olduğu halde Alman toplumunun dışında yaşıyor" deniliyordu.
**
Batı'nın Soykırımcı Tabiatı/ Hakan Albayrak
**
(Cami, Alman toplumunun dışında bir unsur. Dini anlamda Asimilasyona gelmeyen bir Müslüman. Kendi dini ve kültürel kodlarımızı iyi bilmeliyiz. Yusuf peygamberin tavrını unutmamalıyız: "Allaha ve ahiret gününe inanmayan bir toplumun yaşam tarzını/milletini/dinini terkettim" sabır ve direniş işte budur...)
///
Peygamberden kopan Alevi kardeşlerimizin bu durumları vahim..
Kuran ve Peygamber sarsılmaz ve birbirinden ayrılamaz olan dayanaklarımızdır...
Bu ikisinden birinden kopan sapmaya meyletmiş demektir..
Sünnet yani Kuranın pratikliği vazgeçilemez dayanaklarımızdır.. Elbette ki sünnetin zemini Kurandır.. Pratikçisi Muhammed aleyhisselamdır..
Aleviliğe ikinci bir din muamelesi yapmak bizzat onu katletmektir.
Ali, Huseyin gibi değerleri bizzat peygambere tabi olan şahsiyetlerdi. Onlara tabi olunduğunu iddia edip namaz, oruç, zekat ve hacdan gafil olmak gerçek anlamda bir sapmadır..
Yani bu mesele girift bir mesele değildir..
Sünnilere kızıp Kurana ve peygambere küsmek akıl ve iman kârı değildir.../mt
///
İnsanların genel olarak şöyle bir özelliği var:
"Benim aklımın performansı ne kadarsa başkasının ki de ancak o kadar olmalı"
**
Peki bunu açık açık mı söylüyorlar?!
Hayııırrr... Ya?
Öyle atraksiyonlar yapıyor ki... belki aklının olan performansını hep bu atraksiyonlara ayırıyor..
Oysa bu kadar Hır-Gür'e ne gerek var ey insan?! Sırıttığını bir tek sen göremiyorsun../mt
///


İslam'a göre bu hayat bir gezi değil, ciddi bir sınanmadır, bunun sonuçları ahirette görülecektir. Yani bu hayatta karşılaşılan talihsizlik ve felaketler hakedilmiş birşeyi göstermezler (kısmen katılmıyorum m.t.) imanı sınayıcıdırlar. /Meryem Cemile
///
Allah hakim ve kainatın yegane hükümranı olduguna göre, hristiyanlıktaki "din ile devlet işlerinin" ayrılması nosyonu müslüman zihniyetine son derece ters düşmektedir. İslam'da yönetimin gayesi Kur'an ve Sünnet'e dayanarak Allah'ın kanunlarını hakim kılmaktır.
Meryem Cemile
///
Müslümanlık ibadet icablarının yerine getirilmesinin çok ötesinde birşeydir. İbadet vazgeçilmez olmakla birlikte muhtedinin (İslama girenin) bütün zihni, ahlaki ve manevi görünümü değişmedikçe amacına ulaşmış olamaz. Ben İslam'ı kabul ettikten sonra bende meydana gelen en önemli değişme zihniyetimin kafir zihniyetinden müslüman zihniyetine tebeddülü idi.
Meryem Cemile
İslam ve Çağdaş Öncüleri kitabından
///
Anne babalarının evlatları üzerindeki hakları Kur'an-ı Kerim'de her yerde Tevhid hükmüne eşit sayılmıştır. Bundan anlaşılıyor ki, kullar üzerine Allah'ın haklarından sonra anne ve babalarından hakları en başta gelmektedir.
Tefhimden Mevdudi /En'am 151 tefsiri
///
Kaderci Müşrikler:Geleneksel Dinden mi ögrendiler?
"O müşrikler mutlaka: Allah dileseydi, biz ne şirke düşerdik, ne de biz ve atalarımız herhangi birşeyi haram sayardık."
(En'am:148)
Toplumdaki kader anlayışı böyle degil mi?
///
Va cematçîyana dîne Mihemed kirin çel parçe..
Gotine dayîkamin :)
(bu cemaatçiler Muhammed'in dinini 40 parça yaptılar)
///
Amellerinize karşılık buyrun cennete...(vakıa s.)
Herkesin derecesi ameline göredir..(enam s.
Ayetlerde adeta imanın ikiz kardesi gibi anılan salih amel..
İnsan icin çalıştıgından başkası yoktur..(necm s.)
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Yukarıdaki ayetler [3.sü mana itib.] sadece imanın insanı kurtarmayacagının delilleridir. O halde İslami kimligi sadece kalbi imanla veya dilsel ifade ile yeterli görmek ciddi bir eksikliktir..
Hedefinde İslami bir toplum oluşturma gayreti olmayan bir kalb, takvasını bulmuştur diyebilir miyiz?!
///
Tevhid tüm hayatı kuşatan bir olgudur/inançtır... Bakın, Kur'an sadece tevhidi yönetimsel anlamda icrasını istemez bizden... Örneğin A'raf Suresinin 189-190. ayetler, anne babanın doğan çocukları üzerinden bile şirke girdiklerini söylüyor. Rabbimiz yönetimsel tevhidin gerçekleşmesini mutlak anlamda bir teokratik devlet talebiyle istemiyor. Mü'minlerin adalet ve şura prensibini icra etmelerini ve ilahi prensiblere gönülden bağlı mü'minler üzerinden şeriatı hikmet ile icra edilmesini ister.. Ama evvela Rad:11'in gerçekleşmesi gerekiyor. Bu zemin olmadan tevhidi yönetimsel söylemlerde boğmak zaman kaybından başka birşey değil.. yani çatı elbette ki düşünülür ama temel ve duvarlar sağlam olmalıdır.. Habeşistan'a hicret eden mü'minler Kralı devirmek için gitmediler, adil kralın himayesinde yaşamayıp Rad:11'in zeminini hazırlamaya gittiler. Toplumsal oluşum olmalı.. Tevhidi düşünce sadece siyasi boyutu olan bir kavram değildir. hayatın tamamını kuşatan bir kavramdır/inançtır.
Ama elbette ki İslam tamama ermiş bir nimettir. Bu nimeti yerli yerince kullanmak icab eder.
Mustafa TOSUN
///
Derler ki, Moğol İstilası sırasında Şam'da işgalci Moğol askerleri oturmuş kafayı çekerlerken İbn Teymiye öğrencileriyle oradan geçmekte imiş. Bazı öğrencileri alenen içki içen askerlere müdahale etmek istemişler. İbn Teymiye; bırakın, demiş. Allah içkiyi yasaklarken, çünkü içki sizi Allah'ı anmaktan alıkoyar gerekçesiyle yasaklamış. Bunlar ise ayık oldukları zaman Allah'ın anılmasını yasaklıyorlar. Bırakın içsinler de Allah'ın anılmasını yasaklayamasınlar. /Faruk Beşer /Haksöz
///
Avustralya'da yirmi milyon nüfusun bir milyonu birinci özellikle alkol ve uyuşturucu sebebiyle akıl hastası. Durum böyle iken bizim modern yazarlarımızdan biri, inadına içeceğim, diyor. Senin gibilerin içme özgürlüğüne bedel, birileri de mallarını ve canlarını kaybedecekler. / Faruk Beşer /Haksöz
///
Malum, Modernizm Batı'da farklı bir hayat tarzı oluşturdu. Akıl ve bilimden başka bir rehberi bulunmayan bu hayat tarzı; doğal olarak hesabı kitabı, cenneti cehennemi reddedecekti. Nominal bir cennet ve cehennem varsa o da bu dünyadaki yaşayışınızdan ibarettir. / Faruk Beşer /Haksöz
///
Sizin modernliğiniz batsın
Bir mütearifedir ki, Türkiye'de modernliğin iki temel parametresi vardır:
1.Kadının açılması, 2.İçki içilmesi. / Faruk Beşer /Haksöz
///

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder






Öne Çıkan Yayın

RAB NE DEMEKTİR? MUSA PEYGAMBER CEVAPLIYOR:

__ Kimmiş bakayım sizin Rabbiniz ey Musa? __ Bizim Rabbimiz her şeyin YARATIŞINI (helqehu) takdir edip, sonra da yaratılış AMACINA (heda) y...