Bilinç Notları 38

 ÜNİVERSİTE CAMİASININ ÖZGÜN VE ÜRETKEN ŞAHSİYETLERİNİN DİKKATİNE!

Son dönemde ülkemizde bilimin merkezi olması gereken üniversitelerin küresel kapitalizm ve piyasa aktörleri tarafından nasıl algılandığını ve bilimsel sürecin nasıl bir iktidar ideolojisinin aracı haline getirmek istendiğini Doğan Özlem şöyle ifade etmektedir:

*Dünya Bankası'nın Türkiye gibi çevre ülkeler için ABD'nin, İngiltere'nin birinci sınıf üniversitelerinde verilen türden bir yüksek öğrenimi uygun bulmadığı, bizzat bu bankanın raporlarında, tam bir pervasızlıkla belirtilmektedir. Bizim gibi ülkelerde üniversitelerden beklenen, merkezde üretilen bilgiyi ithal edip çevreye taşımak, bilim ithalciliği yapmak ve en önemlisi, sanayi ve ticaret dünyasının ihtiyacı olan "liberal düşünceli", "girişimci" insan tipini yetiştirmektir.*

_(Doğan Özlem, Doğa Bilimleri-Sosyal Bilimleri Ayrımı Üstüne, Toplum ve Bilim, Bahar, 1998,s.37)_

Hakan Reyhan - Ekolojik Emperyalizm Gıdaya Tahakkümün Biyopolitiği kitabından alıntı

*

Bu ifadelerin farkında olup üniversitelerimizi daha aktif ve üretken yapmalıyız.

///

Erkek ve kadın bir çift ayakkabıya benzer, eş'tir,hatta eşittir, ama asla "aynı" değildir. İsteyen ayağındaki kundurayı ters giysin. O zaman anlar abes iş işlediğini. "Nasılsa aynıdır" diye kundurasının sağını sola solunu sağa giyen, hem ayakkabıya hem ayağa zulmetmiş olur. / Tesettür Yazıları s.60

///

SON BİTİRDİĞİM KİTAB ile Avnullah El Kazimi ismini ve yaşadıklarını öğrendim. Halide Nusret Zorlutuna'nın babası.

Abdulhamid dönemi istibdat karşıtı ve eziyet görmüş. Ama vatanperver. Meşrutiyet taraftarı olduğu halde o dönemde de çeşitli iftiralarla Divan-ı Örfi'ye giden biri.. Bu arada Kerkük'e vali olarak atanmış aynı zamanda. Her şey çorba taa o dönemlerden.

Hayatını ve yaşadıklarını okudum. Aman Allahım o dönem ile bu dönem neredeyse aynı... İhtilaller, darbeler, mahkemeler, şüpheler, sahte evraklar, iftiralar vs. bu dönemden tek fark, idamın olmaması..

Adam Kerkük Valiliğine atanıyor ama kısa süre içinde haydi mahkeme seni çağırıyor, denilerek gidiyor Divana... Beraat ediyor, temize çıkıyor.. Kitaptan edindiğim izlenim şu ki, son dönem Osmanlı aydınları gerçekten birikimli.. Ve o dönemde ırk ayrımcılığı henüz yok gibi. Adam Kürdistan ve Arabistan semtleri diyor, mesela.

Hatırat türü olduğu için heyevan ve merakla okudum.

Hasılı siyasi polemik ve komplolar bu ülkenin başını çok ağrıtmış ve hala ağrıtıyor.. Artık adam olup işimize gücümüze bakalım yaa...

Sizlere de okumanızı tavsiye ederim. Özellikle hatırat ve osmanlının son dönemi olması da önemli. /mt

///

Padişahın emriyle bir yabancı misafire İstanbul'un görülecek yerlerini dolaştırırken, her evin çatısına asılı "Maşaallah", "Ya Hafiz" gibi levhaları gören yabancı bunların ne olduğunu sorunca, Fuad Paşa bir iki saniye düşünerek şu cevabı vermiştir:

- Müslüman sigorta şirketlerinin ismidir.

(Son Müdafaalar eserinden, Avnullah El Kazimi)

İnşaallah lafızcı ve düz mantıkçılar kıssadan hisse çıkarmayı başarırlar... Amin.

///

3. Halife döneminde (siyasi itirazlar gerekçesiyle) bayılıncaya kadar dövülen Ammar'ın bu durumunu protesto etmek isteyen Hz. Aişe Hz. Peygamber'in elbisesini göstererek, "Peygamberin elbisesi eskimedi, ancak onun sünnetini ne kadar süratle terkettiniz" demişti.

**

Konuyu ayrıntılı okumak isteyen dostlar.. Mehmet Azimli' nin #Dört #Halifeyi #Farklı #Okumak - Hz. Osman isimli eserini okuyabilirler. Rivayetleri Sünni ve Şii algıdan bağımsız (ancak kopuk olmayan) bir okuma gayreti gösterilen bu çalışmayı ve diğer serilerini tavsiye ederim.. Elbette ki konu ile başka eserler de mukayese etmek üzere okunmalıdır...

Nihayetinde yapılan çalışma, rivayetleri derleme üzerine bina edildiği için ve tarih matematiksel kesinlikte olmadığı için göreceli durumda olacağı teslim edilmelidir.. Ancak geleneksel anlayıştan daha sağlıklı olduğunu söyleyebilirim...

///

Remezanu Remezan

Mizgin lıte musluman..

Evet Ramazan müjdedir. Bugün çok eminim ki hayatında 'Ramazan'ı olmayan modern/sekuler insan, kendisini durduracak bir güç arıyor ama bulamıyor. Ancak Yüce Rabbimiz Ramazan'la bu "hız ve haz" çağında durduruyor bizi. Kendimize gelmemizi sağlıyor.

Modern insan, bu haliyle yokluğa aktıgının farkında. Onu durduracak olan ise Ramazandır, ama o bunun farkında değil.

**

"VEL ASR INNEL İNSANE LEFI HUSR"

(Akıp giden zamana andolsun ki insanlık husrandadır)

///

Oruç, insanın orijinal taraflarını ortaya çıkarıyor. Özellikle yeme içmeden uzak kalan insan, daha da özel manevi hassalarını keşfediyor.

Özellikle dil'in kontrol altına alınması birçok günahı bertaraf edebiliyor.

Ancak tüm bu değişimler farkedilip, Ramazan sonrası için bir yaşam tarzı haline gelmeli.

Özellikle yeme-icme kültürü manevi hayatı direkt etkiliyor. /mt

///

Bugünün en büyük diktatörlügü
Neoliberal diktatörlüktür. /Atasoy Muftuoglu

///