akıl etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
akıl etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

3 Ekim 2021 Pazar

İnsan.. Aklı.. Ve Kendisi...

Kendini ve aklını küçümseyenin kurtuluşu, başkasını ve başka akılları yüce göstermektir. 

Oysa olması gereken, kendi aklına da başka akıllara da değer vermesidir..

Ama önce kendini tanıması ve bilmesi gerekir.

1 Ekim 2021 Cuma

Akıl - İrade - Niyet

 "Sağlıklı Akıl" - "Sağlam İrade" - "Halis Niyet" ile

üretilen fikirler/davranışlar kendini belli ettirir.

Aslında hayat ve kişiler o kadar da muğlak değil..

Yukarıdaki 3 özelliğin en az bir tanesi bile aktif ise şayet, İHTİLAFLAR belli oranda yönetilebilir.
"ALGI YÖNETİMİ" ve "AFOROZLARIN" prim yaptığı bir toplumda yukarıdaki 3 özellik pasiftir, donuktur.

Müslümanların yaşadığı toplumda maalesef Galileo'lar (sembol isim olarak) tehlikede!!

Şu anki siyasal şuurumuz bizi Haçlılardan ve Siyonistlerden kurtarabilir ama birbirimizden kurtaramaz..
Yani her halükarda tehlikedeyiz..

Üstelik sorun evin içinde (müslümanların kendi içinde) olunca bu defa düzelten de olmaz..

25 Eylül 2012 Salı

Kitap Notlarım

AKIL, AŞK ve İSLAM

İnsani değerler insan fıtratına ve kainata işlemiş olan bir doğadan temellenir. (61)
*
Aydınlanma sonrası akıl, salt bilimsel buluşlara uygunlaştırılmak için matematiksel deneysel bilimlere tetabuk edecek tarzda sınırlandırılmıştır. Bu ise yaşamsal birçok öğenin irrasyonelleştirilmesine neden olmuştur. (121)
*
Özgürlük keyfilikle eş anlamlı değildir. (135)
*
Devrimci tutum herşeyden önce bir hayat tarzıdır. (167)
*
Bilinç özgürleşmektir. (168)
*
Aydınlanmacı düşünürler kendi ülkelerindeki özgürlükleri savunurken sömürgecilerdeki kıyımları destekleyen akılsal gerekçeler sıralamışlardır. Tacqueville ve Engels Fransızların Cezayir'i işgalini desteklerken J.S Mille ve Marks da İngilizlerin Hindistan'ı işgallerini uygarlaştırıcı girişimler olarak desteklemişlerdir. (58)
*
Benliğin öne çıkması bencillik anlamına gelmez. (169)
*
Aslolan somut ameli imanımızdır; soyut düşünsel imanımız değil. (170)
*
Din, hayatın sürekli bir mücadele zemininde diri tutulmasını ve insan şahsiyetini olsun toplumun olsun sürekli tekamülünü önerirken karşısında hayatın hazcı behimiliğini ve kendini bırakmanın, kendini Allah'a değil de gündelik dünyevi koşullara teslim etmenin rahatlatıcılığını bulur. Din bu anlamda huzur verici değil, tam aksine huzursuzlaştırıcıdır. (171)
*
İbrahim'in, Musa'nın, Adem'in ya da Muhammed'in girişimlerinin hiçbir toplumsal ön koşulu, gerekçesi, nesnel koşulu ve rasyonel anlamı yoktur. Yani bu eylemler bir nedensellik zincirinin ara halkaları ya da toplumsal sürecin sonuçları değil, tam aksine başlangıçlarıdır: her tür tarihsel gelişmeyi ve tarihin kendisini bu ana indeksleyen milatlardır. (172)
*
Kendisini sorgulamayan, Allah'tan başka ilahların mantığından arındırmayan bir bilinç, bir akıl ve bir gönül biçimsel değişimlerle müslüman olsa dahi mü'min olamayacaktır. (173)
*
Nimetlere bağımlı, eşyaya başat rol atfeden, mantığını üretim-tüketim değerlerine koşullandırmış bir hayat islamileştirilememiştir. (173)





Öne Çıkan Yayın

RAB NE DEMEKTİR? MUSA PEYGAMBER CEVAPLIYOR:

__ Kimmiş bakayım sizin Rabbiniz ey Musa? __ Bizim Rabbimiz her şeyin YARATIŞINI (helqehu) takdir edip, sonra da yaratılış AMACINA (heda) y...