1 Haziran 2021 Salı

İbni Teymiyye'nin Necaşi Hakkında Yorumu

 Bakın!! İbni Teymiyye Allah'ın hükmü ile hükmetmeyen NECAŞİ hakkında şöyle der:

"Biz kesin olarak biliyoruz ki, Necaşi'nin kendi halkı arasında Kur'an ile hükmetmesi imkanı yoktu. Çünkü onun kavmi Kur'an'ın hükümlerine inanmamakta idiler. Bununla birlikte Necaşi ve onun gibiler İslam şeriatını yerine getirmemelerine ve iktidarlarını devam ettirecek ahkamı tatbik etmiş olmalarına ragmen cennette mutlu olarak bulunan kimseler arasındadır. (Allahın izniyle)"

(islam devletind kamusal özgürlükler kitabından)
Raşid el Gannuşi

İnsanların Gelişimine Ket Vuranlar

        Özellikle geçmişteki alimlerin kitaplarını okuyup kendilerini geliştirerek fikir sahibi olanlara, hâla "sen arapça biliyor musun?", "Sen şunu biliyor musun?", "Oniki ilmi aldın mı?" gibi sözde mantıklı gibi görünen soruları soranlar aslında şunu söylemiş oluyorlar:

        "Yahu kardeşim ben bir alimin peşine körü körüne takıldım. Yıllarca o ne dediyse ben onu yaptım. Başka incelemeler ve mukayeseler yapmadım, yapmam da. Benim yaşadığım zamanda yaşayan alimler kim oluyor ki kitap yazıp milleti aydınlatacak. Ben geçmiştekiler ne yazmışsa ona uyuyorum. [Sofrada ne varsa hepsini abur cubur yiyen obez misali]. Sen de şimdi kalkmış o inandıklarıma/yediklerime itiraz ediyorsun. Ne kadar okuma yaparsan yap seni Arapça bilmemekle köşeye sıkıştırıp kendi körlüğümü örtbas ederim.... vs vs"

**
        Ne olursunuz bu tip insanlar gibi davranıp insanların gelişimlerini engellemeyin. Madem böyle diyeceklerse o halde alimlere desinler, kitap falan yazmasınlar, biz de okumayalım. Onca okumalar yapan insanları hala şunu bunu bilmemekle itham edenlerin ilme, akla, fikre ne kadar ihanet ettiklerini bilmeleri lazım... Geçmiş alimlerin kitapları ile yetinecek isek o halde onlar da kendilerinden önceki kitaplarla yetinmiş olsalardı, denir herhalde.
        Okumak bir baslangıçtır, daha başlangıçta bile insanların olan hevesini yok edecek "katolik" mizaçlı kişilikler her daim başımızın belası olacaktır.

Ya Sabır.. Ya Sabır..

Hedefi Iskalatılan Gençlik

        25 yaşına kadar sınavlarla, testlerle, rekabetle hayata sözde hazırlanan genç, maaşlı olduğu günden itibaren yarışın ve sınavın bitmesi ile kendini öyle bir rehavete bırakır ki, sanki cennete girmiş.


        Ve başlar emeklilik döneminden daha akim bir süreç o dinamik yaşlarda.

O Zaman Da Peygambere Kulp Bulmuşlardı - Nahl 24,25

 


Baksanıza taa peygamber zamanındaki "modernler" de bir kulp bulmuşlar kendilerine... Hatta başka ayetlerde "bu Kuranı değiştir" diyor müşrikler. bugünkiler de peygamberin uygulama biçimini gözardı ederek anlamları modernize edip değiştiriyorlar. Peygamber kendi çağdaşları olduğu halde inen vahye "bunlar öncekilerin masalları" diyor o günün müşriği... Demek ki inanmak istemeyen kendine çok rahat kulp bulabiliyor, dün de bugün de... O halde bugünki modernite ile mankurtlaşmış zihinlerin Kur'an'a yaklaşımlarına dikkat edelim. Çok parlak söz ederler ama aslında yüreklerine ilk karar kılan modern yaşam algısıdır, Kur'an'a da bu algı ile yaklaşıyorlar... Ayetler nahl suresinden....

/

Aman Allahım!! Tarih okuması yapamamak ne de berbat bir durum. Oysa bunu diyenlerin kendileri de 'masal' oldular.. İlahi vahyin sürekliligini 'eskilerin masalları' diye okumak ne de ucuz bir okuma! Oysa Vahiy çaglarüstü bir gerçekligi barındıyor içinde.. Ayetin devamında diyor ki Rabbimiz mana olarak, bilgisiz insanları Allahın yolundan bu şekilde saptıranlar onların da yükünü taşıyacaklar kıyamet gününde...

29 Mayıs 2021 Cumartesi

İstanbul’un Fethi'ne Dair - Mustafa Akman

        DİA’da Halil İnalcık’ın Yazdığı “Mehmed II” maddesine (28/395-407) baktığınızda İstanbul’un fethi, saray içi “güç odakları”nın çekişmesiyle oluşan konseptte paşalardan bir grubun adeta “entrika” ile iktidarı sağlamak adına verdikleri mücadele sonucu yapıldığı gözüküyor. Geleneksel kültüre/ halk dindarlığına baktığımızda ise bunun, hadis formatında aktarılan bir müjdeye müstahak olmak niyetiyle yapıldığı anlaşılmaktadır.

        Hadis formatında aktarılan söze baktığımızda rivayet metninde ilk halkada sahabe olarak bulunan râvînin meçhul olduğu anlaşılmaktadır. Cerh ve tadil kurallarına göre ise râvînin tanınmaması, rivayetin sıhhatine halel getirmekte ve hatta reddini gerektirmektedir.
Ortada fetih açısından 1). saray gerçeği, 2.) bu gerçeğe rağmen halk dindarlığında Hz. Peygamber otoritesi ile fetih ve komutanının takdisi ve 3). bu takdisin dayanağı diye sunulan rivayetin zaafiyeti.
Zaafiyetle oluşturulan kutsiyetin gerçeği örtmesine akademik açıdan meydan vermemek gerektir.

(facebook profilinden alıntı) 29.05.2021

Attığı Cam Yine Ayağına Batıyor

Bir adam tarlada kırık cam görüyor. Birinin ayağına batmaması için alıyor rastgele fırlatıyor. Epey zaman geçiyor, adam fırlattığı cama kendisi basıyor ve ayağı fena hale geliyor.

*

Siz olsanız bu kıssadan nasıl bir hisse çıkarırsınız?

*

Ben şöyle dedim: Rastgele iyilik olmaz. İyilik tam ve sağlam bir şekilde yapılmalı. Planlı ve sistemli.

28 Mayıs 2021 Cuma

USTAD MEVDUDİ'NİN TEKFİR KONUSUNDA FİKRİ..

        Mevdudî, tekfir konusunda en çok başvurulan âlimlerden birisidir. Tabii burada Mevdudî'nin kimseyi tekfir etmediğini, müşrik düzenlere karşı gelmediğini söylemiyoruz. Mevdudî, böyle bir taviz, ılımlılık ve cehâlet içinde değildir, ama o bütün insanların tekfirine karşıdır. Bakınız bir eserinde bu meselelerle ilgili olarak neler söylüyor:

Allah Ailevi Problemi Çözüyor - Mücadile:1

 "Kocası hakkında seninle tartışan kadını Allah işitti..." (mücadile:1)

Allah bizzat bir ailevi problemi çözüyor. İlk aşamada peygamberden bekleniyor bu çözüm. Lakin peygamber çözemeyince Allah devreye giriyor.
Ey Müslümanlar! Toplumsal, ailesel, bireysel tüm problemler sizler tarafından çözülmeyi bekliyor. Gerçek anlamda kafa yorsak, emek versek, çaba sarfetsek ve yine çözemezsek Allah yardımını gönderecektir.
Ama iş önce bizim sorumluluğumuzda!!!

Öne Çıkan Yayın

RAB NE DEMEKTİR? MUSA PEYGAMBER CEVAPLIYOR:

__ Kimmiş bakayım sizin Rabbiniz ey Musa? __ Bizim Rabbimiz her şeyin YARATIŞINI (helqehu) takdir edip, sonra da yaratılış AMACINA (heda) y...