25 Mart 2016 Cuma

Büyüklerimden Yaşadıklarına Dair İzlenimler

Anneden, babadan, haladan, amcadan tarih dersi aldık..
Öyle siyasi kronolojik tarih degil.. 
Bizzat hayattan damıtılmış, bizzat yaşanmış tecrübeler, çileler, mutluluklar, imkansızlıklar, dayanışmalar, kanaat etmeler, kıymet bilmeler, hatıralar ve yüreğe işlenmiş yaşanmışlıklar...
Teknolojinin, elektrigin olmadıgı zamanlar.. (köylerde tabi)
Kıtlık zamanları.. Nimetlerin az oldugu zamanlar..
Tereyagı, bulgur, ekmek, ayran ve pekmezin oldugu zamanlar...
Yatsıdan sonra düşüp uyumalar ve gün ağarmadan uyanıp çalışmaya gitmeler..
Uzun süreli misafir ağırlamalar ve neşeli zamanlar...
Bir miktar tuz almak için Kahta'dan Gölbaşı'na gitmeler.. (tren orda olduğu için)
Ve sonunda ölüm üzerine konuşmalar.. 
Hayatın anlamının Allah'ı razı ederek elde edileceğini söylerek sözü bitirmeler...
Eskinin güzelliklerini asla terketmemeliyiz..
Vesselam.
18.03.2016/Adıyaman

Bazı Kişilere Hayat Ders Verecektir

Bazı kişilere bazı dersleri siz veremezsiniz, ancak hayat verir, diger tabirle ayat-ı hadisat...
Evet bu böyledir..
Bunu erken farketmek benim için önemli bir formül.. Gereksiz takıntı ve streslerden en azından uzak tutuyor.. 
Bunun Kur'andaki karşılıgı şudur:
"fenteziru. inni meakum minel muntezirin"(10:102)
(o halde bekleyin. Ben de sizinle birlikte bekleyenlerdenim)
BU KADAR BASİT!

Uyuşmuş Bazı Tipler

Hayattan Bir Kesit - [25.03.2016]
Bu akşam bir gencimizin abisinin de uyuşturucu bataklığına düştüğünü öğrendim. İçim karardı. tabi daha sonra ise o gence bakarak "elhamdulillah ki sen yanımızdasın" diye içimden geçirdim. Evet o kardeşi yanımda ama peki yanımda veya yanımızda olmayan diğer çocuklar??? Onlara kim bakacak??? Bu soruları düşünürken ve toplumdaki aktif iyilerin azlığını da üstüne eklerken
sonradan aklıma şu TİPLER geldi:
"Etliye sütlüye dokunmayan, içinde yaşadığı toplumdaki kötülüklerle mücadele etmeyi zül addeden, buna tenezzül dahi etmeyen, midesine ve sıfatına/suratına yatırım yapan, sürekli harcayan, egosunu büyüten ve sürekli negatif düşünen, pasifizmin feriştahı haline gelmiş, ama parlak ama göz alıcı ama üst perdeden bakan, toplumdaki kokuşmuşluğa burun kıvıran ama müdahale etmeyi (olmayan) aklının ucundan dahi geçirmeyen, bir ortam oluşturup gençlere yatırım yapmayı ahmaklık gören, "başka insanları mutlu ederek mutlu olacağı" önermesini istihza ile karşılayan ve bunu enayilik olarak gören, toplumdaki sorumluluğunu farketmeyen ve bir gün kendisini bir belada bulduğunda ise zırıl zırıl zırlayan ve yine hala kendisini hatalı gör(e)meyen TİPLER... evet bu TİPLER..", uyuşturucuya bulaşmış olan o genci duyduğumda ve ulaşamadıklarımız da aklıma gelince BU TİPLER AKLIMA GELDİ... DERİN BİR AH ÇEKTİM.. Sonra dedim ki, aslında bu tipler de modernizmin zihnini ve kalbini uyuşturduğu kişiler olduğunu farkettim..ve daha zelil durumda olduklarını..
**

13 Mart 2016 Pazar

Başlık Parası - Yaşanmış Hikaye

"BAŞLIK PARASI, OKULU TERKETME, ERKEN EVLENME, PİŞMANLIK, KIZA MİRAS VERMEME" 13.03.2019
Sınav çıkışı birkaç genç seslenerek arabada yer varsa binebilir miyiz dediler, ben de "evet, gelin" diyerek aldım onları.. Hafif süratte ilerlerken öğretmen olduğumu öğrenen bir genç, bir şey sormak istedi, "buyur" dedim. Sorusu şu: "Ben ortaokulu bitirdim ama liseye başlamadım. Babamlar hemen evlenmemi istediler, evlendim ve bir çocuğum var. Acaba önümüzdeki dönem liseye başvursam beni alırlar mı?"... gencin sorusu bu! Çok şaşırdım. "Neden erken evlendin?" diye sordum.. Cevap: "Evin tek erkek çocuğuyum. Annem babamlar torun sevmek istiyorlar, evde bir gelin görmek istiyorlar" şeklinde bir cevap verdim.. Genci dinleseniz zerre kadar hayata dair bir hazırlığının olmadığını anlarsınız.. "Ne yapmışlar annen babanlar senin böyle", diye içerledim.. "Neden liseye okumak istiyorsun?" diye sordum. "Pişmanım bıraktığıma, ayrıca şimdi iş ararken lise diplomasının olmaması büyük zorluklar çıkarıyor" dedi.. Bim de çalışmak için başvurduğumda bile lise diploması gerektiğini söyledi.. Gencin bu basiretsiz yönlendirilmesi karşısında celallendim anne babasına.. "Bari liseyi okuyup öyle evlenseydin" dedim. (ki o bile belki hayata hazırlanma konusunda erken bir vakit).. Konu konuyu açtı, mesele başlık parasına geldi.. Gençlerin anlattıkları dudak uçuklatacak cinstendi.. 35 milyar başlık parası verdiğini söyledi genç.. Ayrıca kıza mihir falan yok.. Kıza mirastan pay yok.. Başlık parası babanın hakkıymış, dedi genç.. Celallenerek ve tabi nasihat ederek bunların hiçbirinin İslami olmadığını, yanlış olduğunu anlattım gençlere.. Siz değiştirmelisini bu düzeni... Kız üzerinden para kazanmak babanın hakkı değil, Allah ona o yavruyu verirken parayla mı aldı adam, ayrıca kızı büyütürken kimin nimetinden faydalandı o baba? İslam böyle bir hak vermiyor babaya.. şeklinde sözlerle gençleri bilinçlendirmeye çalıştım.. Anladılar, kabul ettiler.. Bu kadar fahiş paralarla makbul evlilikleri de engelliyorlar, geciktiriyorlar ve erkeklerin omuzlarına devasa yükler yüklüyorlar, dedim.. Gençlere Kuran'a göre yaşamalarını tavsiye ettim.. Hesap gününün geleceğini hatırlattım.. Ve istedikleri yere yaklaşınca indiler arabadan ve ayrıldık..
Rabbim kalplerine hidayet versin.. Toplumlarını değiştirecek bir bilinçle donatsın...
**
Bu arada toplumsal değişimin kolay olmadığını, bunun için çalışma ve çaba gerektiğini, insanların belki de tek tek kapılarını çalıp hakikati onlara anlatmak gerektiğini hatırlatmak isterim.. Aksi halde fıkhi tartışmalar, gaybi tartışmalar, mezhepsel ve cemaatsel tartışmaların içinde biz boğulurken, şeytan da ilimden ve vahiyden uzak insanları bu şekilde boğuyor ve hayatı dar ediyor bu insanlara... Selam ile..

Güneşi Uyandırmak - Şiir

Güneşi uyandırarak hayata başlamak..
Zamanı tutup, öylece yola koyulmak.
Ve Rahman Suresi'ndeki "kullu malen aleyha fan" ayetiyle irkilmek..
Hücrelere kadar yokoluşu hissedip kahrolmak..
Varoluşun kıymetini kavrayıp "vechillah"a tutunmak..
O'nsuz bir varoluşun aslında bir yokoluş oldugunu anlamak..
...
İntizarda olmak ve O Gün'e kilitlenmek..

12 Mart 2016 Cumartesi

"Biz Davetçiyiz, Yargıç Değil"

"Biz davetciyiz, yargıç degiliz" kelamının genişligini yaşadım..
Peki şunların durumu ne?
Peki bunların durumu ne?
sözlerine karşılık, "yargılayıcı Allah'tır, ben degilim.. Ben dikkatleri Kur'an'a çeviriyorum" diyorum..
**
Bir de davetlerde ilk olarak Allah'ı tanıtmak olmalı.. Tabi "hakka bi kadrihi" şeklinde...

6 Mart 2016 Pazar

Kalem Suresi Üzerinden Hedonizm

36- Size ne oluyor? Nasıl hüküm veriyorsunuz?
37- Yoksa bir kitabınız var da bu bilgileri oradan mı öğreniyorsunuz?
38- İçinde BEĞENDİĞİNİZ ŞEYLER SİZİNDİR yazan bir kitap.
(Kalem Suresi)
**
Bu akşamki dersimizde üzerinde durduğumuz tema büyük harflerle yazılan cümledir.
Modern çağın düştüğü en büyük bataklığın birkaç kelimeyle olan bir ifadesidir bu. Oysa Kur'an "hoşunuza giden şeyde sizin için hayır olmayabilir" der, inananlarına. Ama hedonist/hazcı/keyfçi/bencil/kibirli insani tipi "bir şeyi beğeniyorsa o onundur ve güzeldir" diyerek sarılır. Bedenini her türlü hazzın kurbanı eder. Bir HİÇ OLAN BİR SON!. Nihilizm. Modern/seküler/pozitivist algı insanı fena kandırdı. Beğeniyorsan senindir, nasıl alabiliyorsan al deyip azdırdı insanı. Hırslandırdı metaya karşı.. Dünyaya çaktığı kazıkla evvela kalbini öldürdü, ama bunun farkına varamadı... Bahçe Sahipleri malın malı oldular ve fakirle paylaşmak istemediler. Çünkü özne değildiler, nesneleşmiştiler. Onların beğenisine uygun gelen de buydu.. Ama bahçeleri de yürekleri gibi kapkara kesilince anladılar yanlış yaptıklarını... O fakir aslında bir sigortaydı, ama beğenmedikleri için reddettiler fakiri... 
Yuh olsun kalbi karanlıklara gömülenlere..
Yuh olsun nefsine/hazzına/keyfine tapanlara..





Öne Çıkan Yayın

RAB NE DEMEKTİR? MUSA PEYGAMBER CEVAPLIYOR:

__ Kimmiş bakayım sizin Rabbiniz ey Musa? __ Bizim Rabbimiz her şeyin YARATIŞINI (helqehu) takdir edip, sonra da yaratılış AMACINA (heda) y...