okul etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
okul etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

20 Eylül 2023 Çarşamba

İki Yeğenime:Sınava Hazırlanın Ama Büyük Sınavı Unutmayın!

 Sınava hazırlık yapan iki yeğenime şu nasihatleri yaptım:

- Şuan harıl harıl sınava hazırlanıyorsunuz. Eğer Kur'an'ın anlamından uzak kalarak, hayatın anlamını ıskalarsanız ve karakter/sorumluluk inşa eden kitaplar okumazsanız, ileride iş sahibi olduğunuz zaman, hikmet ve anlamdan yoksun bir hayatın  getireceği buhranlara düçar olacaksınız. Zira iş sahibi olmak, insanın ulaşması gereken ulvi hedef değil, hayatın realitesi gereği zaruri bir durum sadece. Kulluk/insaniyet bambaşka bir şey...

16 Nisan 2023 Pazar

Sınavlar Bağlamında Anne Babaların Tükettiği Nesiller



Başarının yolu, başarısız denemelerdir.

Bunu geç öğrendik.

Toplum da acımasız bu konuda. Başarı üretmediğin her adımında jet hızıyla kınıyor seni ailen, çevren... 

"Azimle devam et, yaparsın" demek yerine "bak, sınavı kazanmazsan var ya, seni şöyle yaparım, şu ustaya gönderirim, evlendiririm" gibi kestirme ama moral bozucu söylemleri tercih ediyorlar genel olarak. 

Oysa bu gibi ifadeler, kalpte derin yaralar açıyor. Çocuk daha sonra başarı gösterse bile bu derin yaraların izini taşıyor.a

Hatırlıyorum, birisi yaptığım net sayısını sormuştu, ben de söyledim. Dudağını bükerek verdiği cevap şu: “Bu netle bir şey olmaz!” 

Halbuki, daha yolun başındaydım. O cümle öylece kalmış zihnimde. O cümleden sonra motive edici şeyler gelmedi tabi. 

Bir arkadaşımın babasının meşhur sözü idi: “100 alan öğrencinin de iki eli, iki gözü var, o alıyorsa sen niye alamıyorsun?” Oysa arkadaş zayıf not almamıştı.

İşte bu ve bunun gibi cümle motive edici değil. Tam tersi moral bozucu. Can sıkıcı. Bunu söyleyen babaya, “baba sen hayatındaki başarının neresindesin” demek gerek. 

Birisi daha anlatmıştı. Kpss sürecinde, hassas ve kaygılı iken ebeveynin kurduğu cümle: “Bak kazanmazsan sana şu yerde bir dükkan açarız dükkana bakarsın, ona göre….”

Ey ebeveyn, bunu şimdi söyleme! Sınav sonucunu bekle, kazanamadığı zaman can alıcı sözlerle söyle. 

Sen çocuğunun beynine o an “kazanamama” sinyalleri gönderiyorsun farkında mısın? Kaygısı daha da büyüyor. Zihni derin düşüncelere dalıyor, "acaba kaybedersem nasıl olur" gibi kaygı ifadeleri beyninde cirit atıyor ve çocuk probleme odaklanamıyor. İyi niyetle söylediğin cümle zamansız olduğu için zehir etkisi yapıyor!

Yarışma esnasında olan birine “Nasılsın, iyi misin?” dendiğini düşünün. Bu iyi niyetli cümle bile zamansız olduğu için kötülük olacak. Sana cevap vermek için bakması bile ona zaman kaybıdır. Aynen bunun gibi çocuğa bu süreçte söylenen moral bozucu cümleler daha kötü sonuçlar doğurur. 

Moral bozucu ifadem en hafif tabir. Resmen beyinde nükleer bomba tesiri yapıyor. Her yöreye ait aşağılayıcı ifade biçimleri var.

Özellikle ders çalışma sürecinde veliler bu durumları iyi yönetmeli. Laf sokma basitliğine kaçmamalı. Başarısızlık anında hemen moral bozucu cümle yağmuru yağmamalı. Çocuğun azmini besleyecek cümleler kurulmalı. 

Başarı öyle hemen olacak şey mi?

Hangi öğrenci çalışmadan deneme netlerini ful yapmış? Hem her öğrencinin seviyesi ve kapasitesi aynı mı?

Çocuğuna sabırla, kararlılıkla çalışmalarına devam etmesini, başarısızlıklarını fırsat bilip üstüne gitmesini (güzelce ama) telkin etmelisin ey ebeveyn. Başarısızlık hallerini başarıya doğru birer merdiven basamağı olarak görmeyi ifade etmeli.

Çocuğunu elbette takip edeceksin. Disiplinin olsun ama gardiyanlık edasıyla değil.

Çocuk anlasın ki sen ona desteksin, cellat değilsin.

"Ne güzel, yanlışlarının farkındasın, onlara odaklan ve onlara yönelik çaba sarfet ya da bir daha o yolu deneme. Başka bir yol bul." diyerek yol göster veya varsa bildiğin başarı örneklerini ona dokundurmadan anlat.

Disiplinli ol ama çocuğun kalbini paramparça etmeden!

Konu uzun ve başka boyutları var. Ben nokta atışı yapmak istedim. Anne baba olmak sadece çocuğu biyolojik olarak  doğurmak ve büyütmek değil. En önemlisi sevmek ve sevgiyi belli etmek. Sonra da yaş durumuna göre bütüncül ilgilenmek. Selam ve dua ile…

 

13 Mart 2016 Pazar

Başlık Parası - Yaşanmış Hikaye

"BAŞLIK PARASI, OKULU TERKETME, ERKEN EVLENME, PİŞMANLIK, KIZA MİRAS VERMEME" 13.03.2019
Sınav çıkışı birkaç genç seslenerek arabada yer varsa binebilir miyiz dediler, ben de "evet, gelin" diyerek aldım onları.. Hafif süratte ilerlerken öğretmen olduğumu öğrenen bir genç, bir şey sormak istedi, "buyur" dedim. Sorusu şu: "Ben ortaokulu bitirdim ama liseye başlamadım. Babamlar hemen evlenmemi istediler, evlendim ve bir çocuğum var. Acaba önümüzdeki dönem liseye başvursam beni alırlar mı?"... gencin sorusu bu! Çok şaşırdım. "Neden erken evlendin?" diye sordum.. Cevap: "Evin tek erkek çocuğuyum. Annem babamlar torun sevmek istiyorlar, evde bir gelin görmek istiyorlar" şeklinde bir cevap verdim.. Genci dinleseniz zerre kadar hayata dair bir hazırlığının olmadığını anlarsınız.. "Ne yapmışlar annen babanlar senin böyle", diye içerledim.. "Neden liseye okumak istiyorsun?" diye sordum. "Pişmanım bıraktığıma, ayrıca şimdi iş ararken lise diplomasının olmaması büyük zorluklar çıkarıyor" dedi.. Bim de çalışmak için başvurduğumda bile lise diploması gerektiğini söyledi.. Gencin bu basiretsiz yönlendirilmesi karşısında celallendim anne babasına.. "Bari liseyi okuyup öyle evlenseydin" dedim. (ki o bile belki hayata hazırlanma konusunda erken bir vakit).. Konu konuyu açtı, mesele başlık parasına geldi.. Gençlerin anlattıkları dudak uçuklatacak cinstendi.. 35 milyar başlık parası verdiğini söyledi genç.. Ayrıca kıza mihir falan yok.. Kıza mirastan pay yok.. Başlık parası babanın hakkıymış, dedi genç.. Celallenerek ve tabi nasihat ederek bunların hiçbirinin İslami olmadığını, yanlış olduğunu anlattım gençlere.. Siz değiştirmelisini bu düzeni... Kız üzerinden para kazanmak babanın hakkı değil, Allah ona o yavruyu verirken parayla mı aldı adam, ayrıca kızı büyütürken kimin nimetinden faydalandı o baba? İslam böyle bir hak vermiyor babaya.. şeklinde sözlerle gençleri bilinçlendirmeye çalıştım.. Anladılar, kabul ettiler.. Bu kadar fahiş paralarla makbul evlilikleri de engelliyorlar, geciktiriyorlar ve erkeklerin omuzlarına devasa yükler yüklüyorlar, dedim.. Gençlere Kuran'a göre yaşamalarını tavsiye ettim.. Hesap gününün geleceğini hatırlattım.. Ve istedikleri yere yaklaşınca indiler arabadan ve ayrıldık..
Rabbim kalplerine hidayet versin.. Toplumlarını değiştirecek bir bilinçle donatsın...
**
Bu arada toplumsal değişimin kolay olmadığını, bunun için çalışma ve çaba gerektiğini, insanların belki de tek tek kapılarını çalıp hakikati onlara anlatmak gerektiğini hatırlatmak isterim.. Aksi halde fıkhi tartışmalar, gaybi tartışmalar, mezhepsel ve cemaatsel tartışmaların içinde biz boğulurken, şeytan da ilimden ve vahiyden uzak insanları bu şekilde boğuyor ve hayatı dar ediyor bu insanlara... Selam ile..





Öne Çıkan Yayın

RAB NE DEMEKTİR? MUSA PEYGAMBER CEVAPLIYOR:

__ Kimmiş bakayım sizin Rabbiniz ey Musa? __ Bizim Rabbimiz her şeyin YARATIŞINI (helqehu) takdir edip, sonra da yaratılış AMACINA (heda) y...