7 Nisan 2021 Çarşamba

Gençler ve Deistlik

Müslüman ailelerin gençleri bilmelidir ki, deizm statik bir küfürdür.
   Gençler ve Deistlik
 "Deistim" diyecek kadar özgüven(!) sahibi gençlerimiz madem bu seviyedeler, eğer öyle diyen varsa,
birkaç sorusu var diye hemen ona deist etiketi yapıştırmak da doğru değil.

6 Nisan 2021 Salı

Ebu Hanife Sünnet-Hadis İnkarcısı Mıydı?

  


 İslam dininin temel kaynakları, genel kanaat olarak Kur’an ve sünnettir. Diğer bir ifadeyle kaynak, ayet ve hadistir. Hadis uzmanlarına göre hadis konusunda iki temel bakış açısı (ekolü) vardır. Bunlardan biri Hicaz ekolü, diğeri de Irak ekolüdür. Hicaz ekolü, bütün dini konularda muhakkak bir hadise dayanılması gerektiğini ileri süren ve Medine’ye yerleşmiş olan bir okuldur. Irak ekolü ise, yeteri derecede sahih hadisler bulunmadığında akıl ve rey ile hükümler koyan bir okuldur. Böylece erken dönemlerde dinin anlaşılmasına yönelik hadis ve rey ekolü diye iki büyük akım ortaya çıkmıştır.

4 Nisan 2021 Pazar

Şeytani Bir Mantık: Rekabete Dayalı Akrabalık İlişkisi

        Toplumda farkettiğim bir şeytani bir düğüm var. Eminim siz de
farketmişsinizdir:

        "Akrabalık bağlarını dayanışma üzerinden değil de rekabet üzerinden yürütmek".

        Yani akrabasının gelişip ilermesini çekememek, kötü duygular beslemek. Bu sebeble de gerektiği zaman dayanışmadan kaçmak. İlişkiyi insani zeminden kopararak, hasede dönüştürmek... Hafizanallah...

3 Nisan 2021 Cumartesi

Sayısızca Nimetler - Bakara 22

 "Rabbiniz Allah yeryüzünü bir döşek gibi ayaklarınızın altına serdi. Gökyüzünü de üstünüze bir tavan gibi bina etti. Gökten yağmur yağdırdı ve onun vesilesiyle size rızık olarak binbir çeşit ürün meydana getirdi. Öyleyse bütün bunları bile bile Allah'a eş ve ortak koşmayın."

(Bakara:22)
**
Döşek gibi yer
Tavan gibi gök
Yağmur ve sayısızca nimet
İşte bunları farketmeyip, yönünü Allah'a çevirmeyenler var...

31 Mart 2021 Çarşamba

Bu Kazan Ne Zaman Sönecek? - Şiir

Kaynayan bir kazan...

Yürek kızdıran..

Canı yakan..

Bu kazan ne zaman sönecek?..

Ya Rabbi!

Nuh'un dediğini diyorum: Enni meğlubun fentesir

Kuluna yardım et..

Çıkacağım yerden hayırla çıkar..

Gireceğim yere hayırla girdir..

(31.03.2013)

30 Mart 2021 Salı

Algı Operasyonuna Gelme! - İsra:36

 "Hakkında bilgin olmayan şeyin ardına düşme! Çünkü kulak, göz ve gönül, bunların hepsi ondan sorumludur." (İsra:36)

Ayeti bugüne taşırsak,

"Algını (kime ait olursa olsun) medyanın yönetmesine izin verme, bir haberi iyi öğren"
diyebilir miyiz?

Zaman, maalesef propagandalarla algıları yönetme zamanı olmuş.

Kim kime, neyi ne kadar yutturursa...
O başarmış demektir(!)

Ne menem bir çağdayız ya...

İşte bu nedenle bilgili olmak zorundayız. Kulağımızın duyduğunu, gözümüzle ve gönlümüzle gördükten sonra karar vermeliyiz. Gözümüzün gördüğü hakkında kulağımızla açıklamasını dinlemeliyiz ve gönlümüze sorarak karar vermeliyiz.

29 Mart 2021 Pazartesi

Nesillerimiz Altı Yaş Öncesi Sevgisizlikten Ölüyor! Bedenen Yaşasa da!




Galiba Nesillerimiz 6 Yaş Öncesi Sevgisizlikten Kaybediliyor?!

Bizim ikizler 6 yaşına doğru gidiyor. Odaları ayırma sürecindeyiz. Bugün biri gece kalkmış lavabosuna kendisi gitmiş ve dönüşte benim ayak tarafıma uzanarak yatmış. Hiç farketmedim... Ötekisi de uyutmaya çalışırken "baba gitmeyin sizi özlüyoruz" diyor. Yani öteki odaya gitmemizi istemiyorlar. 4 yaşını doldurmaya 3 ayları var. 

*

Bu ve benzeri örnek olaylardan anlıyorum ki, çocuk anne baba ilişkisi çok ama çok önemli. Nasıl ki ekmek ve su ile büyüyor. Aynen öyle de anne babanın sevgisi, ilgisi, duygusal teması ile de ruhu güçleniyor. Özgüveni oluşuyor. 

*

Şimdi düşünüyorum da geçmişten bugüne birçok anne baba, çocuğuna gerekli sevgi, ilgi ve duygusal teması göstermeyip böylece çocuğun ruhunu/özgüvenini güçlendirmeden hayata bırakıyor. Küçük yaşlarda sevgi eksikliği ile beraber üstüne bir de vurmalar ve kızmalar da olunca topluma nasıl nesiller bırakıldığını tahayyül ediniz. 

Kanaatimce toplumsal sorunlarımızın temeli sevgisiz ve ilgisiz, bol vurmalı ve kızmalı çocukluk süreçlerinde atılıyor. Sizlerle paylaşmak istedim.

28 Mart 2021 Pazar

"Çocukluğum Türk Çocuklarına Özenerek Geçti" - Vahdettin İNCE

        İlkokula başlarken tek kelime Türkçe bilmiyordum, köyümüzdeki
diğer çocuklar gibi. Dili düşe kalka öğreniyorduk. Ses benzerliklerinden dolayı kelimeleri karıştırıyorduk. Kastettiğimiz şeyle söylediğimiz söz uymuyordu ve dönüp birbirimize gülüyorduk. Bir arkadaşımız “dişim ağrıyor” diyecekken “dışım ağrıyor” demişti de öğretmenimiz gülmekten kırılmıştı. Zavallı çocuk dişinin ağrıdığını söylemenin neresi komiktir diye içinden geçirmişti herhalde. Kürtçede hem tilkiye hem de bağırsağa “rovî” denir. Bir derste öğretmenimiz tilkinin resmini göstermiş ve Türkçede buna tilki denir demişti. Arkadaşlarımızdan biri bir gün sırasında kıvranıyordu. Garibim, karnını üşütmüştü. Öğretmen ne oldu, diye sorunca da “tilkim ağrıyor” diye cevap vermişti. Basit bir mantıkla Kürtçede olduğu gibi Türkçede de tilki ile bağırsak için aynı kelime kullanılmalı diye düşünmüştü.

Öne Çıkan Yayın

RAB NE DEMEKTİR? MUSA PEYGAMBER CEVAPLIYOR:

__ Kimmiş bakayım sizin Rabbiniz ey Musa? __ Bizim Rabbimiz her şeyin YARATIŞINI (helqehu) takdir edip, sonra da yaratılış AMACINA (heda) y...