15 Ocak 2023 Pazar

Allah'ın Adını Her Fırsatta Açıktan Analım

 1

Bazı iyi insanlara bakıyorum nerdeyse Allah'ın adını anmamak için çaba sarf ediyorlar sanki...

Oysa ki Allah'ın adı her daim, her alanda her durumda, her fırsatta anılmalı. Tabi övgü ile, yücelterek... Kanaatimce Müminler böyle yapmalı. Bunu yapan kardeşimin bir paylaşımı olursa ben de hemen paylaşıyorum severek..

12 Ocak 2023 Perşembe

Bilinç Notları 51

 Namaz imanlı gönülden sadır olur asla zorla dayatılmaz.

İslam tevhid bilinci ile başlar. Namazla değil.
"Tek meslek tıp" saplantısından kurtulmalı veliler
Ergenlikten sonra çocuğun artık ilahi imtihan sürecinde bağımsız bir birey olduğu bilinmeli ve ancak usulünce tebliğ yapılabilir. Ve dahası güzel örnek olunur. Hayatın müşterekliği zaten devam edegelir.
Aile ortamı sevgi ve güven merkezli olmalı. Disiplin vahşiliğe evrilmemeli.
Rızık sadece diploma ile değildir.
Hayat, nihilistçe yaşanmaz. Hayatın ne anlama geldiğini bilmeden yaşamak hayatı sıkıcı ve anlamsız kılar. Çok para olsa da. Bu hayat kimse için dört dörtlük değildir. İllaki bir eksik taraf olacaktır. Pozitif olmak bu noktada önemlidir. /mt
//
Nuh peygamber adlı çizgi filmi izliyoruz çocuklarımla. İki tane azgın kişi, bir çocuğun kuzusunu yakalamaya çalışıyorlar, kesip yiyecekler. Sonradan bunu gören Nuh peygamber adamların yanına yaklaşıyor ve adamlara diyor ki:
- O kuzuya dokunmayın, ancak imansız insanlar başkalarının malına el uzatır. (mefhum-u muhalifinden imanlıyım deyip uzatanların imanının tehlikede olduğunu söyleyebiliriz)
Bunu duyan öteki kişi:
- Offf yine mi Nuh!!! Her şeye karışan ve ben peygamberim diyen adam çıktı karşımıza....
*
Bu kesitte en çok dikkatimi çeken söz, "her şeye karışan" ifadesidir. Buradan anlıyoruz ki, peygamberler çevrelerinde olan bitene asla duyarsız değiller, uyarma görevini asla ihmal etmiyorlar. Bananeci değiller.... /mt
//
MÜSLÜMAN GENÇLER İÇİN SİYASET AKADEMİSİ ÇAPINDA İKİ FİLM...
Evet,
45 bölümlük Yusuf Peygamber filmi bitti. Şimdi de 14 bölümlük Ashabı Kehf filmini izliyoruz.. Onun bölümleri bitince yine hz. Yusufun bölümlerine, Çağrı'ya, Ömer Muhtar'a, Yalnız Değilsiniz' e vb döneceğiz 😊Çocuklar şimdiden alışsın bu filmlere. Tevhid bilinci aşılıyor.
Müslüman gençler için Siyaset Akademisi derslerine bedel özellikle Yusuf peygamber ve ashabı kehf filmlerinin izletilmesini tavsiye ederim. /mt
//
Şuna bakar mısınız?
100 yıl önce türklere (önemli bir kısmına) yutturulan ırk mikrobunu bize de yutturmaya çalışıyorlar. Benim seçmediğim ırkımı bana din diye dayatıyorlar. Kürtleri yücelteceksin, kürtleri gerileten İslam ise İslamı da terk edeceksin, kürtleri Amerika kurtaracaksa gerekirse Ona tapacaksın, siyonizmi hak mücadelesi olarak göreceksin (ki kürtlere yardımcı olsunlar), pkk ne kadar kötü de olsa kürt örgütü olduğu için köklü karşıtlık sergilemeyeceksin. İranlıya, Türke ve Arap'a düşman olacaksın. Müslüman olsalar da...
Daha ne sersemlikler....
Ya Rab koru imanımızı.
Ama eminim ki 100 yıl önce türk ırkçılığı da aynen böyle idi. Kabe ile çankayayı eşitleyecek kadar sapık bir durum.
Seçmediğim ırkımın halleri doğal hallerimdir ve devlet de dahil kimse bu doğal hallere ket vurmamalıdır. Bu doğallığın en büyükleirnden biri de anadildir. Devlet anadile (doğallığa) müdahale ettiği için işte bu sersem tavırlar ortaya çıkıyor.
Bizler müslüman kalarak kürttlerin de ve diğer kavimlerin de doğal hallerine sahip çıkmaya devam edeceğiz. Siyasiler bu konuda kesinlikle şuurlandırılmalı. Özellikle islami gruplar tarafından. Anayasa değişmesi gerekiyorsa değişmeli. Ne edip edip fıtrata dayalı bir sistem kurulmalı. Aksi halde bir sersemlikten kurtulup öbür sersemliğe düçar oluyoruz. Ve son tahlilde islami siyasetin gerekliliğini bu vesile ile daha iyi anlıyoruz. İslami siyaset, islami yönetim olmadığı sürece böyle sersemliklere maruz kalacağız.. İster kürt tarafından ister türk tarafından.../mt
//
Ekonomik özgürlükler, ruhsal ve zihinsel esaretin başlangıcı olmuş farkında mıyız?
Oysa bu aşamadan sonra iç dünyamızı aydınlatma süreci başlamalıydı ve ardından toplumu aydınlatma süreci..
Bu gibi sorumlulukların daha farkında olmayan, ekonomik özgüven(!) sahibi insanlarımız var. /mt

//
Bir mahkum dedi ki:
Dışardayken, bana gelen mesajlara bile cevap vermeye erinirdim ama şimdi nerdeyse her gün 1 kitap bitiriyorum. Bu zamana kadar boşuna yaşadığımı kitap okuduktan sonra anladım. /mt
//

29 Aralık 2022 Perşembe

Yılbaşı, Noel, Seküler Kutlamalara Bakış

Yılbaşı üzerine notlar yazacaktım ama kafamda toparlamadığım için yazmak istemedim. Tümüyle kendimi ifade edememekten çekindim. Geçenlerde biriyle bu konuda yazışınca birkaç noktaya değinerek düşüncemi ifade etmek isterim.
 
Bazıları işi sadece çerez yemeye indirgeyip "ne var ki bunda" modunda... Bana göre bu basit ve derinliksiz bir yaklaşım..

22 Aralık 2022 Perşembe

Dışarının Zorluğu ve Evin Gücü

 DIŞARININ ZORLUĞU ve EV'İN GÜCÜ

"Dışarıya"(çalışma psikolojisi ile) çıkan kadın, tekrar ev psikolojisine (çocuğuna,eşine) dönemiyor. Ev'in hali, ev'in ruhu, ev'in gücü bambaşka. Ev yeniden şarj olmanın mekanı iken, tüm bireyleri dışarıda olan ev, yorgun, bitkin, birbiriyle gerçek anlamda ilgilenemeyen pansiyon üyelerine dönüşüyor. Yaşanan hayatlar bunu gösteriyor. Teorik, soyut şeylerden bahsetmiyorum.
Bunun çözümü illaki kadın "dışarı" çıkmasın, değil belki. Tartışabiliriz. Kadının sosyal hayatta olması gerekiyor. Ama sosyal hayat ne demek? Para kazanıp çalışmak mı sadece sosyallik. Bunlar tartışılacak şeyler.. Fakat her ne dersek diyelim bir yerde, algıda, yaşamda sorun var. Bir yerden patlak veriyor... Ancak paranın bağlayıcılığı tüm patlaklara göz yumduruyor. Maalesef.

19 Aralık 2022 Pazartesi

Şeytanın Nihai Hedefi....

 Geçen hafta tefsir dersimizde bir ayet okuduk. Buraya taşımak istedim. Zira çok çok önemli..

Şeytan Allah'a karşı şu ifadeyi kullanıyor saptırma sürecinin sonucu olarak:

"ÇOĞUNU ŞÜKREDENLERDEN BULMAYACAKSIN"

*

29 Kasım 2022 Salı

Şeytanın Varlığının İspatı Yahut Vicdanı Rabbe Karşı Koz Olarak Kullanmak

 Şeytanın/iblisin varlığının adeta ispatı:

Tüm nimetleri vereni unutan, Ona şükretmek aklının ucundan geçmeyen, belki Ona isyankar yaşayan insan;

27 Kasım 2022 Pazar

Allah'a ve Hayata Dair WhatsApp Notları

Bana öyle geliyor ki biz Allah'ı ısrarla kendi öngörülerimizin kapsama alanına sıkıştırıp, ya böyledir, ya şöyledir, ya öyle diyerek 3 seçenekle sınırlandırıyoruz. Bu kısıtlı kapsama alanı ile mutlak sonuç istiyoruz. Cehennemi yaratmışsa bu nasıl Tanrı vs...türünden sözler..

Ben olaya geriden bakıyorum. Zorunlu olarak geldiğimiz ve zorunlu olarak gideceğimiz bu alemde eğer sorgulama yapacaksak bu zorunluluklarımızı ve acziyetimizi bilerek yapmalıyız. Yani bu iki noktayı unutmamalıyız. Yani ahirette Allah'ı mat edemeyeceğiz, yahut kendi gerekçemizi sunacak başka ilah yok. Diyelim ki Müslümanların inandığı Allah dışında bir ilah olacak da o bizim tezi kabul edecek de ve bizi Onun azabından koruyacak!! Yok böyle bir ilah! Olsa idi çoktan dengesizlik olurdu zaten. Bununla ilgili ayet de var. Hasılı teslimiyet seçeneğini pasif yapmayan İbrahimi sorgulamalar yapmalıyız.

Olaya böyle bakarak sorgulama yapalım. Şu an gerçek bir hayatta sınanıyoruz. Ve geri dönüşü yok. Simülasyon değil. 

Kısacası sorgulayalım sonra da 

"Qale: eslim

Qale: eslemtu Rabbil alemin"

Diyelim inşaallah İbrahim gibi.. Sürekli rasyonel sorgulama patinaj yaptırır. Tabi bu da bir imtihan. Temiz şahsiyetli Nebiler içimi ferahlatıyor.

///

Hocam bu dediklerinizle geleneksel dinin değil Kur'an'ın kafiri oluruz gibime geliyor. Yanlış anlamadıysam. Katılamıyorum dediklerinize.. 

İnsan aciz ve muhtaç bir varlıktır. Ödül emeğe verilir, ceza da suça verilir. Bu son derece normal. 

Ödülü aldık diye ödül sahibini küçümseyeceğiz diye bir şey yok..

Dünya nimetleri evet güzel hoş. Lakin bir problem var. Geçici. Daha doğrusu biz faniyiz. Oysa İnsan ebedi istiyor bu hayatı... 

Ayrıca cennet ayetlerinde gözden kaçırdığınız durumlar var. Sadece midesel veya cinsel değil.. Ki bunları da asla küçümsemiyorum. Melek değilim zira. Melek olmak zorunda da değiliz.

Mesela cennetlikler diyecek ki, "tasayı ve hüznü bizden gideren Allah'a hamd olsun" 

Bu dünyadaki tasa ve kaygı sizce az mı? Gelecek kaygısı ve sair kaygılar nimetlerini tadını alıp götürüyor. Dolayısıyla "bu dünyada var nimetler, ahirette bana gerek yok" diyemeyiz. Ayrıca bu dünyada çaba ile var nimetler. Eğer çaba olmazsa nimet yok. Aç kalsak şayet doğanın güzelliğinin bir anlamı olur mu?

Hasılı ben böyle düşünüyorum. Yanılıyor olabilirim. Ama post modern süreçler artık geleneği değil Kuranı da kabul etmeyecek. Yahut elde tevil oyuncağı haline getirecek. Bu da bir imtihan. Vesselam 

////

Biz tabi tutulduğumuz zorunsallıkları unutuyoruz. Asıl problem bu bence. Bize verilmiş az bir imkanla Tanrıyı hizaya getirmeye çalışıyoruz.

///

Açıkçası ben tüm bunları Rabbime bırakıyorum. Onu anlıyorum. Şirkin ebedi azab olması ebedi olan Zatın hakkına girildiği için şeklinde mantık yürütülüyor. 

Önemli olan insanlara/kendimize tevhid ve şirkin ne kadar hassas olduğunu kavratmak...

Cidden ayan beyan olan bir hakikat var şu an. Envai çeşit nimetlerin ve muhteşem doğa ayetlerinin olduğu bu dünyada yaşayıp Allah'ı yok saymak veya şirk koşmak çok ciddi bir sorun/suç/hata....

Ben gelsem evinizde 1 yıl boyunca otursam ve dolapta ne var ne yok yesem içsem vs... Ama sizi tanımasam sizi sormasam hatta sizi yok saysam... Ne kadar zorumuza gider bu? Teşbihte hata olmaz. Konuyu anlama açısından benzetme yaptım.

Biz cezaya bakıyoruz ama suça hataya bakmıyoruz. Bu da bir eksiklik olabilir mi???

///

Ben Rabbimin haksızlık yapmayacağına inandığım için içim rahat...

Ayrıca biz tümden Ona aidiz zaten. O merhameti ve adaleti ile dilediği gibi muamele edecek. 

Bu süreçte ben Onu mahkeme edemem. Etmeye hakkım yok. Yaratma ve yönetme tümüyle Ona ait...

Galiba Hariri'nin etkisindeyiz. En son diyor ya "insan tanrı olacak". Biz de yer yer böyle mi tavır alıyoruz acaba???

(Beyin fırtınası hükmünde değerlendirelim)

///

Şu var ki şirkin post modern savrulmalarına da dikkat etmek gerek. Heva ve hevesi ilah edinmenin envai şekli olabilir? Sadece keyf eğlence değil.

Musa'nın heykelini yapan kişi oturup takdir teşekkür beklese yeridir ama orda durmuyor heykele sesleniyor: Musa ayağa kalk! Yani ben heykeltıraşım görevim burda bitti demiyor, ona can vermek istiyorum diyor. Heva ve heves olduğu yerde durmuyor. İşte şirke kayış süreci bu ... 

Günümüz modern müslümanı şirki hakkıyla kestiremiyor. Spesifik şirk halleri var bu çağın... Tarikat masum kalıyor belki de... 

Hayal dünyamda oluşturduğum anlayış biçimine, felsefeye Tanrıyı razı etmeye çalışıyorum. Olacaksa böyle olmalı diyorum.. Olmuyorsa da teslimiyeti koparıp, felsefeme, aklımın vardığı sonuca dayanıyorum... Sizce bu durumda tevhidin saflığı kalır mı???

Hasan Elik'in tefsirinde "seriul hisab"ın açılımını okumuştum. Zihnimde anlamı var ama ifade edemiyorum. Yanında olanlar denk gelirse baksa çok iyi olur.

Orda püf nokta var. 

Allah Azze ve cellenin hakkını İbrahim gibi vermemiz gerektiğine odaklanalım derim. Süre dolarsa geri dönüş yok. Bakın İlyas Salman bile diye diyor, "tanrı varsa bile beni yakmaz". İnsanın hayal dünyası insanı böyle de yanıltabiliyor. Yani daha tanrı ile karşılaşmadan tanrının kendisi hakkında vereceği hükmü kendisi veriyor. Diyelim ki İlyas Salman yanıldı (ki bana göre öyle) onu Allah'ın vereceği azaptan kim kurtaracak. O başka kime sığınacak? Bence insan işte bunu hayal etmeli... Bu nedenle akla dayalı sorgulamalara eyvallah ama kalbe dayalı teslimiyet (iman ve Salih amel Kur'an'a ve nebevî örnekliğe teslimiyet) olmazsa gidilen yol yanlış diyorum.

Rabbim bilir en doğrusunu...

İnanın bunları size cevap olsun diye yazmıyorum. Bunları önceden zihin dünyamda geçirdim, üzerine tefekkür ettim...

Rabim İbrahimi teslimiyet nasib eylesin...😓😓😓😓

(Mustafa Tosun)

Görüş yorum eleştiri beklerim...






Öne Çıkan Yayın

RAB NE DEMEKTİR? MUSA PEYGAMBER CEVAPLIYOR:

__ Kimmiş bakayım sizin Rabbiniz ey Musa? __ Bizim Rabbimiz her şeyin YARATIŞINI (helqehu) takdir edip, sonra da yaratılış AMACINA (heda) y...