29 Mayıs 2022 Pazar

Jakoben Laik Rejim ve Müslümanların Gerilimi

Bütün suç jakoben seküler laiklerin.. Bu ülkeye çöreklendiler ve Müslüman toplumu sürekli gerdiler, o yasak bu yasak şu yasak.... İddialı bir cümle ile başladım biliyorum. Söyleyecek çok şey var.

Maneviyatımıza kastettiler. "Cumaya gidemezsin", "başını açacaksın", "taksime cami yapamazsın", "ayasofyayı cami yapamazsın", müslümanları gerici yaftasıyla hapislere doldurdular. Ondan sonra "kürtsen kürtçe konuşamazsın" dediler. (Toplumun yarısı kürtçeden kopunca az buçuk serbestlikle "susun" diyorlar şimdi de). Bu süreçler 2000'lere kadar bilfiil sürdü. Gerilimlerle sersemlettiler bizi, buna rağmen terörize olmadı Müslümanlar ama maalesef bir kısmı da sağcılaştı ve bölündü. Sistemsizlik onları böldü. Mevcut sistem ise Müslümanların aleyhine olan ne varsa onu yürürlüğe koydu. Kendine "makbul Müslüman" inşa etmeye çalıştı. Bazıları da radikalize oldu. Radikalleri vurdukça makbuller de alkışladı. Buna rağmen üretkenlik, icad ve keşifte içimizde Erbakan'lar, Fuat Sezgin'ler çıktı. Belki adını bilmediklerim de vardır. Şimdi de bayraktarı görüyoruz.
Bu nedenle genel olarak Müslüman toplum, jakoben laik sistem ve onun sembolleri ile arasına mesafe koydu. Ama bu mesafe onu gerilimden kurtaramadı. Hayatın içindesin, ister istemez devlet ile muhatap olup karşılaşıyorsun gerginliklerle. Mesela hala Müslümanlar çocuklarının ilkokulda maruz kaldığı kemalizasyon uygulamalarından rahatsız. Bu hükümet kısmen ket vursa da tam başarılı olamadı.
Biz böyle maneviyatımızla vurulurken birileri sürekli dolar, altın derdinde. Geçmişten bugüne analiz yapmayıp, sağ gösterip sol vurma mantığı ile hareket etmeleri bizi üzüyor. Tamam ekonomi iyi değil. Hükümetin yakasına yapışın ama az çok analiziniz sağlam olsun. Haber bombardımanları arasında herkes işine geleni alıyor ve böylece kamplaşmanın kralı oluyor. Nefret ediyorum bu durumdan. Ben her iki haber mecrasına bakınca bu iki tarafın aşırılığını trajikomik hallerini görüyorum.
Birbirimizi germeyelim. Devlet (tüm zamanlar için) halkı germekten vazgeçsin. Cemaatler ve örgütler halka karşı şeffaf olmayan yeraltı hesaplarına inmesin. Ne yapacaksanız halkla yapmaya çalışın. Ama halkın saf çocuklarını iğdiş etmeden. Yıllardır bir genç yanımda, ısrarla "namaz kıl" demiyorum, sadece kainat ve nimet delilleri üzerinden hatırlatma yapıyorum. Kılacaksa gönülden inanarak kılsın. Benim hatırım için değil. Kılmasa bile "yanımdan uzaklaş" demiyorum. Cemaatler muhataba menfaat sağlayıp ondan kulluk beklememeli. Ortaya tuhaf bir şahsiyet çıkıyor. "Yediğim tabağa tükürmem" diyerek koşulsuz biat meydana geliyor bu caiz değildir. geldik. Sorunlar içiçe zira.. Bizim de hatalarımız var.
Devlet en büyük örgütlü yapı. Oradan buraya geldik. Müslüman halkın iktidar problemi yok. Birilerinin onlara zorla iktidar olması ve zorla kendi ilke ve inkılaplarını dayatması bizi gerdi bunca yıl. Müslümanlar ilahi rehberlikle yaşama çabasındalar.(olmalılar)
Ama birilerinin umurunda değil bu manevi gerilimler ve sanki etkisi bugünden yarına kalkacakmış gibi... Bir sürü sağlam beyin Müslüman genç 28 şubat döneminden dolayı etkisiz hale getirildi. Geçen biri dedi ki, imam hatip çıkışlı olduğum için istediğim bölüme gidemedim, mecburen ancak beden eğitimi okuyabildim sonra da bankacı olmak zorunda kaldım. Siz bu kayıpları binlere vurun...
Bu söylediklerim geçmişten bugüne bir analiz. Asla mevcudun pisliklerini aklamak değil. Zaten bu pislikler bizi ilahi rahmetten uzaklaştıracak diye korkuyoruz. Yine bu zalim laik ceberrutların eline düçar olacağız içimizdeki sefihlerin sefahatlerinden dolayı.... Allah onları ıslah etsin.
Bilinçli Müslümanlara sesleniyorum. Çevrenizdeki dünyevileşme ve kirliliklerden dolayı İslami iddialarınızdan, tebliğinizden ve tabi pratikliğinizden vazgeçmeyin. İktidar bizden diye emri bil maruf nehyi anil münkerden vazgeçmeyin. Çocuklarınızla sıkı sıkı ilgilenin sevgi ile. Çağın küresel kapitalist seküler kuşatmasına karşı direnç gösterin. İmanımızın parlaklığı amel ile yansısın topluma. Onun bunun pasifliğine bakmayın kendinize bakın. Allaha tek tek hesap vereceğiz. Birbirimize hakk ve sabr(direniş) konusunda tavsiyeyi ihmal etmeyelim.
İnşaallah meramımı anlatabilmişimdir.
/m.tosun

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder






Öne Çıkan Yayın

RAB NE DEMEKTİR? MUSA PEYGAMBER CEVAPLIYOR:

__ Kimmiş bakayım sizin Rabbiniz ey Musa? __ Bizim Rabbimiz her şeyin YARATIŞINI (helqehu) takdir edip, sonra da yaratılış AMACINA (heda) y...