sahabe etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
sahabe etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

7 Mart 2021 Pazar

Sahabeler Habeşistan'da Necaşi Tarafında Savaşmış

 BUGÜNE IŞIK TUTACAK SİYER BİLGİSİ

Tarihçilerin çoğu Habeşistan'da gerçekleşen iktidar mücadelesinde savaşma çağına gelmiş Müslümanların Necaşi'nin safında yer alıp ona destek olduklarını kaydederler. Nitekim onlardan Hz. Zubeyr ülkede meydana gelen iç savaşa fiilen katılmış, bunun sonucunda Necaşi kendisine çok değerli mızrak hediye ettmiştir.
*
Adem Apak
Siyer 1

25 Kasım 2020 Çarşamba

Siyer (Sünnet) Meal'in Sigortası (Mı?)

Evvela şunu vurgulayalım, siyerden kastımız önümüze gelen her rivayet değil. Mütevatir derecesinde sahih bilgiler ve pratize edilerek yaşama taşınmış Nebevi sünneti kastediyorum. Uydurma hurafeleri zaten reddetmeliyiz.

Kur'an meali, Peygamberimizin siyerinden bağımsız okunduğu sürece insanın düşünce dünyasında nesneleşmekten kurtulamaz. Kur'an, düşünceler içinde boğulur. Kur'an, düşünceyi terbiye edeceğine, çağa göre şekillenen düşünce, onu kırpar, keser, modifiye eder. Modern ve postmodern zihnin Kur'an'a olan yöneliminde artık bunu çok net görüyoruz.

Burada aslolan şudur ki, Kur'an'ı pratize eden peygamber ve ilk nesil var. Yaşanan bu süreçleri çok iyi belleyerek Kur'an'ın asıl maksadını anlamaya çalışmalıyız. Yoksa sadece lafızlarla uğraşarak yahut lugat atraksiyonları yaparak değil.

Kur'an ilk nesil üzerinden yaşamı tüm yönleri ile inşa etti. Bu bilinen bir gerçek. Elbette ki zamanın tağayyürü de var. O halde Kur'an diyorsak şayet nebevi pratiklere (sünnete) de vakıf olmalıyız.

Aksi halde çağa göre şekillenen düşüncelerimiz, Kur'an'ı yönlendirir ve Kur'an çağın şekillendirdiği düşüncelerimize mahkum olur. Oluşan bu durum aslında bizim geleneği eleştirdiğimiz durumun ta kendisi...

O halde peygamber Kur'an'ın sigortasıdır diyebilir miyiz?
Evet diyebiliriz...

4 Eylül 2020 Cuma

Kur'an'da Sahabe Tevbesi - Tevbe 118

    Allah, Tebük seferine iştirak etmeyen ve haklarındaki hüküm ertelenen o üç kişiyi [Ka'b bin Malik, Hilal bin Ümeyye, Mürare bin Rebi'yi] de affetti.

    Çünkü dünya onca genişliğine rağmen onların başına dar gelmiş, çektikleri vicdan azabı kendilerini ezdikçe ezmişti. Sonunda Allah'a karşı yine Allah'tan başka bir sığınak olamadığını anlamışlardı ki zaten Allah da onlara tevbeye yönelme azmi vermiş ve tevbelerini kabul etmiştir. Çünkü Allah samimi tevbeleri hep kabul buyuran, tevbekar kullarına çok merhametli olandır.+
    Bu güzel örnekliği görüyor musunuz?

    Dünya dar gelmiş kendilerine.
    Sahabe bu. Cihada özürsüz yere katılmama günahı işlemiş. Ve sonradan derin ve samimi tevbe. Bu şekilde vahye konu olup bize müthiş örnek olmuşlar.

Pratik hayat bu. Yaşanan hayat. Peygamberin cemaatinden.
    Madem Kur'an diyoruz ve okuyoruz. Bu güzel örneklikleri analım ve bu değerlerin farkında olalım..
Tevbenin nasıl olacağına dair pratik bir örneklik. İslam cemaatinin günaha giren kardeşlerine ıslah olmaları için uyguladığı sosyal tecrit. Ve daha nice derslerin çıkarılacağı örnek olay..

Gözyaşı Dindarlığı - Tevbe 87

+(Ey peygamber!) Kendilerine binek temin etmen için sana başvurup senden, "maalesef size binek temin imkanım yok" cevabını alan, Allah yolunda savaşa katılmak için gerekli imkanı bulamamanın üzüntüsü içinde GÖZYAŞI DÖKEREK evlerine dönmek zorunda kalan mü'minler için de hiçbir günah ve sorumluluk yoktur.+

(tevbe:92 mustafa öztürk meali)

Şimdi modern mealci kardeş bu ayeti nasıl anlayacak acaba, yahut kuru fıkıhçı kardeş?

" Silahın yoksa ağlamaya ne gerek var, yok işte, sorumlu değilsin" mi diyecekler....?

Acaba bu ayeti okuyunca kalpteki imanın cihad şevkini ve sorumluluk bilincini görecekler mi?

Allah için, İslam için bir şeyler yapamamanın kalbe indirdiği hüznü yaşıyor muyuz? Başka deyişle Allah için bir şey "yapmıyor" olmanın ezikliğini yaşıyor muyuz?

Sahabeyi rivayet bilgisi ile artistçe eleştiriye tabi tutanlar, bu gözyaşlarını da görecekler mi?!

///

Hani piyasada bol bol dindarlık çeşitleri var ya, ben de aşağıdaki ayete dayanarak GÖZYAŞI DİNDARLIĞI ifadesini kullanmak istiyorum. Nefsim başta olmak üzere bu dindarlık seviyesinin neresindeyiz?
<< Bir de (savaşa katılabilecekleri bir bineğe) bindirmen için sana her gelişlerinde "Sizi bindirecek bir şey bulamıyorum" dediğin ve infak edecek bir şey bulamayıp hüzünlerinden dolayı gözlerinden yaşlar boşana boşana geri dönenler üzerinde de (sorumluluk) yoktur.>> (Tevbe:92)
Bu isimlendirme ile de en azından ayet zihnimizde kalır inşaallah.





Öne Çıkan Yayın

RAB NE DEMEKTİR? MUSA PEYGAMBER CEVAPLIYOR:

__ Kimmiş bakayım sizin Rabbiniz ey Musa? __ Bizim Rabbimiz her şeyin YARATIŞINI (helqehu) takdir edip, sonra da yaratılış AMACINA (heda) y...