7 Mart 2021 Pazar

"Kadınlar Günü Kutlu Olsun" Diyerek Geçiştirilmemeli

        Kadınlar gününü iyi işlemek


lazım. Söylenecek çok sözümüz var. 

        Sadece "kutlu olsun" demek yeterli değil. İlk olarak bu günün köküne inmek gerek. İşçi kadınların, emeklerinin karşılığını alma mücadelesi ile başlayan ve sonunda ölümleri ile sonuçlanan acılı bir gün, bu gün. Yani kapitalizme karşı, emek sömürücülüğüne karşı direnen kadınların günü imiş bu gün. O halde düz mantık olarak kadınlara en başta Kapitalizm Nedir? sorusunun cevabı iyice belletilmeli. Kadınların algılarını yutan bu canavar tanıtılmalı. Kapitalizmin bugüne yansıması nedir? Mesela bilinçsiz tüketici olmayarak kapitalizme karşı durulabilir mi veya yerli üretim yaparak kapitalizme darbe vurulabilir mi? Bu soruların cevaplarının verilmesi ile kadınlar gününü idrak edilir. Özellikle evin dışındaki çalışma hayatına girerek bol maaş alan kadınlara kapitalizm ahtapotu ve kolları iyi tanıtılmalı.

Suriyeli Kardeşlerimizi Anlamaya Dair Siyerden Bir Anekdot

 BİR NEBZE DE OLSA SURİYELİ MUHACİRLERİ ANLAMAK İÇİN SİYERDEN BİR ANEKDOT

Habeşistan'a hicret eden Esma bint Umeys, Hz. Ömer'e şu sözleri sarfediyor:
"Siz burada Allah Rasulü yanında, onun koruması altındaydınız. O sizin açlarınızı doyurup, sizin dertlerinizle ilgileniyordu. Halbuki biz orada VATAN HASRETİ içinde birçok problemle karşılaşıyorduk"
*
Adem Apak
siyer 1

Sahabeler Habeşistan'da Necaşi Tarafında Savaşmış

 BUGÜNE IŞIK TUTACAK SİYER BİLGİSİ

Tarihçilerin çoğu Habeşistan'da gerçekleşen iktidar mücadelesinde savaşma çağına gelmiş Müslümanların Necaşi'nin safında yer alıp ona destek olduklarını kaydederler. Nitekim onlardan Hz. Zubeyr ülkede meydana gelen iç savaşa fiilen katılmış, bunun sonucunda Necaşi kendisine çok değerli mızrak hediye ettmiştir.
*
Adem Apak
Siyer 1

6 Mart 2021 Cumartesi

Müslümanlar İhtilaflara Devam Etsinler Bakalım!

        Müslümanlara ne oluyor ki teorik ihtilaflardan dolayı "dünya hali" başlarına gelen belalarda birbirlerinin yanında olmuyorlar. Yani her cemaatin iktidar hesabı mı var? Varsa işimiz yaş o halde.

        Baksanıza? Canımız ancak "bizim cemaatte" olanın başına bir şey gelince mi yanacak? Başkası "gebersede" umurumuzda olmayacak nerdeyse. Biri diyecek "haketti o recmi kabul ediyordu", öteki diyecek "haketti o kabir azabı yok dedi".

        Dünya belaları bu ihtilaflardan daha acıdır haberiniz olsun ey Müslüman kardeşlerim. Buruc suresindeki gibi Cebbarlar müminleri ateşe atarlarsa yine görürüz o zaman recm'i, kabir azabını, mucizeleri, şefaati ve diğer ihtilafları. Nitekim atıyorlar da ateşe...

        Cemaatçilik yapan kim olursa olsun benim nazarımda Kur'an'ı zerre kadar anlamamış demektir. Aramızda bari bir hukuk olsun. Kardeş olalım yine farklı düşüncelerimiz olsun. Ama birbirimizi belden aşağı vurmayalım.. Ya da birinin başına bir şey gelince "oh oldu" demeyelim. Ya da Allah için adaleti ikame edelim. Yine fikri olarak karşı çıkalım.

        Korkarım müslümanlar da "cemaat vesayetçileri" olacak ve böylece "askeri vesayetçileri" bize aratmayacak...

Ulema'nın Üç Özelliği: Bir Teori, İki Uygulama

 ULEMA'nın Kurani olarak 3 Özelliği:

1) Allah'ın Kitabını Okurlar.
2) Salatı İkame Ederler.
3) Allah'ın Kendilerine Verdiklerinden Gizli Açık İnfak Ederler.
(Fatır Suresi 29. Ayet)
**
Dikkat ederseniz dostlar Kur'an'ın alim tarifinde 1 teori 2 uygulama var. Demek ki ulema sadece bilen değil aynı zamanda uygulayan demektir. Ulema tarifi yapan başka ayetler de var.

5 Mart 2021 Cuma

"Bane Ne, Nemelazım" Mı Diyorsun, Bekle O Zaman!



     
Sosyoloji de böyle bir kural var mı bilmiyorum ama ben olabileceğini düşünüyorum. Tespit ettiğim kural
şu:

Toplumsal yaşamın, beraberinde getirdiği bir gerçeklik var: "İki kişinin birbiriyle olumlu ya da olumsuz etkileşiminden, bu etkileşime müdahil olmayan üçüncü kişi öyle veya böyle etkilenir."

3 Mart 2021 Çarşamba

"Kur'an Harfleri İle Yazıldığı İçin Yere Atmayın"

    Akit gazetesi Osmanlıca ek veriyor. (Hala devam ediyor mu bilmiyorum, epeydir okumuyorum o gazeteyi)
Güzel bir hizmet Osmanlıca ders vermesi. Bunda bir sorun yok. Ama maalesef sayfanın üst kısmında trajikomik ve cahilce bir ifade var: 

Hilafete Dair

Gün geçtikçe hilafetin önemi anlaşılıyor. Hilafet, kısaca müslümanların birliğidir, özellikle siyasi, ekonomi ve askeri...

Ancak elbette ki güncellenmesi gerekir idi. Ama batıcı zihniyet onu kökten kopardı. Müslümanların siyasi birlik şuuru, ulusçuluk zehri ile zehirlendi, kirletildi.. Sorunları ıslah edecek islami ruh var iken batıcı kadro bu ruhu da etkisizleştirip müslüman ümmeti başını kopardı.. Ve daha çok ulusçuluk zehri akıttı topluma. . Türkler ve Araplar tümüyle zehirlendi, kürtler de zehirlenmeye devam ediyor.

Rahmetli Erbakan'ın D8 PROJESİ, hilafetin ıslah edilmiş veya güncellenmiş versiyonu olacaktı. Ama batı ve içimizdeki batıcılar ona da engel oldu.

Öne Çıkan Yayın

RAB NE DEMEKTİR? MUSA PEYGAMBER CEVAPLIYOR:

__ Kimmiş bakayım sizin Rabbiniz ey Musa? __ Bizim Rabbimiz her şeyin YARATIŞINI (helqehu) takdir edip, sonra da yaratılış AMACINA (heda) y...