2 Mayıs 2020 Cumartesi

Cübbeli Hocanın Dile Getirdiği Bir Hadise Eleştiri


Geçenlerde Cübbeli hocanın ballandıra ballandıra anlattığı bir hadis videosunu paylaşmıştım. Sosyal medyadan bir arkadaş neden eleştirdiğimi sordu. Bunun üzerine biraz daha araştırma yaptım. Şimdi hem hadisle ilgili fikrimi ve genel anlamda görüşümü hem de tirmizinin hadisi tasnif ettiği kategoriyi belirteceğim.


Bahse konu olan hadis:
3431- Ömer (r.a.)’den rivâyete göre, Peygamber (s.a.v) şöyle buyurmuştur: “Kim özürlü ve sakat birini görünce: Sana verdiği bu musibetten beni afiyette kılan ve beni birçok yarattıklarına karşı üstün kılan ve nimetlerle donatan Allah’a hamdolsun” derse yaşadığı sürece o dertten kurtulmuş olur. (Tirmizî rivâyet etmiştir.)
[Tirmizî: Bu hadis GARİBTİR.] (Aşağıda GARİB HADİS nedir, tanımını paylaşacağım)

Bu konuda Ebû Hüreyre’den de hadis rivâyet edilmiştir.
Zübeyr ailesinin itimatlı kimsesi olan Amr b. Dinar, Basralı bir ihtiyardır. Hadis konusunda pek sağlam biri değildir. Bazı hadisleri Sâlim b. Ömer’den tek başına rivâyet etmiştir. Ebû Cafer, Muhammed b. Ali’den şöyle dediği rivâyet edilmiştir: “Özürlü kimseyi gördüğü zaman Allah’a sığınır bunu içinden yaparlar özürlü kimseye duyurmaz.”
(http://www.enfal.de/tirmizi/54.htm sitesinden alınmıştır)
*

26 Mart 2020 Perşembe

Uyuşturucu Kullanan Genç

Hayattan Bir Kesit - [25.03.2016]
Bu akşam bir gencimizin abisinin de uyuşturucu bataklığına düştüğünü öğrendim. İçim karardı. tabi daha sonra ise o gence bakarak "elhamdulillah ki sen yanımızdasın" diye içimden geçirdim. Evet o kardeşi yanımda ama peki yanımda veya yanımızda olmayan diğer çocuklar??? Onlara kim bakacak??? Bu soruları düşünürken ve toplumdaki aktif iyilerin azlığını da üstüne eklerken
sonradan aklıma şu TİPLER geldi:

"Etliye sütlüye dokunmayan, içinde yaşadığı toplumdaki kötülüklerle mücadele etmeyi zül addeden, buna tenezzül dahi etmeyen, midesine ve sıfatına/suratına yatırım yapan, sürekli harcayan, egosunu büyüten ve sürekli negatif düşünen, pasifizmin feriştahı haline gelmiş, ama parlak ama göz alıcı ama üst perdeden bakan, toplumdaki kokuşmuşluğa burun kıvıran ama müdahale etmeyi (olmayan) aklının ucundan dahi geçirmeyen, bir ortam oluşturup gençlere yatırım yapmayı ahmaklık gören, "başka insanları mutlu ederek mutlu olacağı" önermesini istihza ile karşılayan ve bunu enayilik olarak gören, toplumdaki sorumluluğunu farketmeyen ve bir gün kendisini bir belada bulduğunda ise zırıl zırıl zırlayan ve yine hala kendisini hatalı gör(e)meyen TİPLER... evet bu TİPLER..",

uyuşturucuya bulaşmış olan o genci duyduğumda ve ulaşamadıklarımız da aklıma gelince BU TİPLER AKLIMA GELDİ... DERİN BİR AH ÇEKTİM.. Sonra dedim ki, aslında bu tipler de modernizmin zihnini ve kalbini uyuşturduğu kişiler olduğunu farkettim ve daha zelil durumda olduklarını..
**

7 Mart 2020 Cumartesi

Annem Babam, Secdeleri ve Nasırlı Elleri - Yaşanmış Hikaye

Bir arkadaş anlatıyor:

<< Bir keresinde tarladayım. Güneş tepemizde, çok bunaldım. Bir tane bulut yok bize gölge edecek. 
İçimden "bıktım bu hayattan, nefret ediyorum fakirlikten falan" diyorum. 

Annem ve babam namaza gitmişler. Tarlanın ortasında tek başınayım. Sonra arkamı dönüp geliyorlar mı diye bakınca... 

Tam o anda ikisi aynı anda secdeye gidiyordu. Elimde çapa, durdum onları izledim. O an dedim kendime:

"Annen babam haram kazanan çok zengin insanlar olabilirdi. Namazdan bîhaber yaşıyor olabilirlerdi. Ama ikisinin de elleri çalışmaktan nasır tutmuş ve ikisi de haramdan, hak yemekten, namazları geçirmekten çok korkuyorlar. Ve ben belki de bir daha ikisini namaz kılarken hiç göremeyeceğim. Şu görüntü bence dünyanın en güzel görüntüsü. 
Ve hayatım boyunca da öyle kalacak>>
(Hatice Avcı)

/
Anne babalarımızın eksikleri hataları olabilir. Ancak onlar bizim dünyaya geliş vesilemiz. İlahi rehberlik ise bize onlara kol kanat germemizi emrediyor. Onları yaşlandıkları zaman asla ortada bırakmamamızı emrediyor. Bu nedenle onlara olan sevgimizi ve ilgimizi arttırıp kıymetlerini bilelim. Popüler kültürün etkisinde kalıp onlara dudak büken bir tavır içinde olmayalım...

6 Mart 2020 Cuma

Kur'an Dışı Vahyin İmkansızlığı Kitabından Kesitler - Mehmet Yaşar SOYALAN

Tarihen sabittir ki, bugün eldeki Kur'an ayetleri ile Hz. Muhammed'in döneminde kıraat edilen Kur'an ayetleri birbirinin aynısıdır. Okunuş ve imladan kaynaklanan bazı harf ve telaffuz farkları, Kur'an'ın kendisi ile değil onu okuyanlarla ilgili bir sorundur ve Kur'an için herhangi bir eksiklik ve fazlalık anlamına gelmez. (20)
*
Nitekim Kur'an'da bir noksanlık ve çelişki-tutarsızlık olduğunu isbat edebilmek için ilk nüshalar ile mevcut metin üzerinde araştırma yapan oryantalistler, bütün çabalarına rağmen bugüne kadar bir delil veya örnek ortaya koyamamışlar, aksine birçok gayr-i müslim araştırmacı bu bütünlüğü ve değişmemişliği tesbit ve ikrar eylemiştir (20)
*
Rivayet merkezli anlayışın bir sonucu olarak ortaya çıkmış bulunan, muhkem-muteşabih, nasih-mensuh gibi konuların/sorunların, Kur'an'ın anlaşılmasının önüne bir engel olarak konulmasının ve bu gibi konular üzerinde yoğunlaşılmasının sonucu olarak Kur'an'ın anlaşılması ve ne dediği konusu toplumun gündeminden çıkmıştı/çıkarılmıştı. (25)
*
Çöl kültürünün bir yansıması olan her şeyi somutlaştırarak algılama alışkanlığı, zaman içerisinde Kur'an'ın anlaşılması üzerinde etkisini gösterdi. Kur'an'daki birçok mecazi ve sembolik anlatım tedvin dönemi sonrası süreçte somut ifadeler olarak algılanır oldu. (28)
*
Hariciler, Muaviye ordusunun Kur'an ayetlerinin yazılı olduğu levhaların arkasına saklanarak araçsallaştırma taktiğini -zahiri algıları sebebiyle- kavramayarak, Muaviye ordusuna saldırmayı, Kur'an'a saldırmak olarak algıladıkları için savaştan çekilerek Muaviye iktidarının önünü açtılar. Bu tavır, ayetleri sahifelerde somutlaştırmanın bir tezahürüydü ve müslüman topluluğun ilk ve en büyük kırılmasını yaşamasına sebep olmuşlardı. Sonrasında kırılmalar artarak devam etti. (31)
*

12 Şubat 2020 Çarşamba

Acı Satan Biri

Acı satan biri varmış, dedi babası Meryem'e zamanın birinde.
Bunu duyan Meryem şaşkın bir şekilde sordu babasına:
- Olur mu öyle şey baba? Kim satın alacak ki acıyı?
Babası tebessüm ederek şu cevabı verdi kızına:
- Can kızım, bu dünyada acılar insanı olgunlaştırır, hayatı anlar ve yaşanır hale getirir. Elbette ki basiretle bakarsa bir daha acı satın almasına gerek kalmaz.
Meryem, babasını anlıyor gibi dinlemeye devam ederken, babası cevabın sürdümüş:
- Çiçek kızım bilir misin, rahatlıklar içinde kıvranan ve beyni sulanan insanlar var. Ama acılar dengeye getirir insanı.
Meryem yorgun ama umutlu bir şekilde babasının sözünü şöyle kesti:
- Babacığım. Bu sözlerini ileriki yıllarda galiba daha iyi anlayacağım.
Meryem babasını anlamaya çalıştı ama zorlandı sanki. Meryem bir şeyi
 anlamadığı zaman umutsuzluğa kapılmıyordu.

7 Şubat 2020 Cuma

Yaşlı Adam ve Zeytinyağı

-Yaşanmış Bir Hikaye-

Yaşlı adam 5 litre zeytinyağı almak için taa kapıya kadar geldi. Telefonu varsa 

bile yağ satıcısının telefonu onda yoktu. Kapıyı açan kadına zeytinyağı almak 

istediğini söyledi. O da "eşim evde yok, akşama  gelirse söylerim size getirir" 

dedi. Eşi akşam gelince, karşı komşu yaşlı adamın yağ istediğini öğrendi. Adam 

yağı hazırladı ve götürdü. Yaşlı adam sevinmişti. "Bekle" dedi, parasını vereyim. 

Çıkardı 100 tl verdi. Ancak yağı getiren "geçen sene 100 idi bu sene 125 tl 

amca" dedi ama pek üstelemeden bu seferlik böyle olsun dedi ve ayrıldı. Aradan 

1 gün geçti. Adam evde yokken yaşlı adam tekrar kapıya kadar gelip kalan 25 

tlyi uzatarak "dün akşam tam anlayamadım galiba eksik vermişim, alışverişimin 

eksik olmasını istemem" dedi kapıyı açana. Bunu öğrenen adam, çok şaşırdı ve 

kendi kendine şöyle dedi: "İşte hassasiyet bu. İşte müslümanlık bu. Keşke herkes 

böyle hassas olsa... Ama nerde?"

Bana Muvahhidliği Anlat Baba!

"Dindar toplumun muvahhid olmaya ihtiyacı
vardı.
Anlatmalıydın Kur'an'daki tevhidi..
Dindarlara tevhidi ögretmeliydin.."

Meryem babasının bu sözlerini duyunca çok şaşırdı.
- Dindarlar muvahhid degil mi baba, dedi meryem.

Maalesef kızım dedi babası, kimileri ilmihallerle dindar, kimileri mezhep kitaplarıyla dindar, kimileri ise bir tek alimin kitabıyla dindar, kimisi şeyhinin nazarıyla...
Kur'an öyle garip kalmış ki bu dindarlar arasında...

Meryem bu sözler üzerine boynunu büktü ve: "bana muvahhidligi anlat  baba"dedi..





Öne Çıkan Yayın

RAB NE DEMEKTİR? MUSA PEYGAMBER CEVAPLIYOR:

__ Kimmiş bakayım sizin Rabbiniz ey Musa? __ Bizim Rabbimiz her şeyin YARATIŞINI (helqehu) takdir edip, sonra da yaratılış AMACINA (heda) y...