22 Nisan 2021 Perşembe

Mao Belgeseli: Aman Allahım, Bir Zulüm Düzeni

    Komünist ideoloji Allah'ın kullarına nasıl da zulmetmiş! Kendi arzu ve istekleri doğrultusunda bir toplum meydana getirme uğruna milyonlara varan Çin'li katledilmiş. Hepsi sözde olarak, işçiyi, köylüyü korumak uğruna... Sınıf savaşı üretmeleri en takvalı işi komünistlerin.. Sürekli çatıştırma ve dayatma.. Kendine ve ideolojisine adeta taparcasına bağlı insanları zorba eğitimlerle dizayn etmeler..

    Köylülerden biri diyor ki, "her şeyimizi aldılar, çanak ve çömleklerimizi de. Ortak bir kantinde bir şeyler yiyorduk." düşünebiliyor musunuz, özel bir yaşamınız yok.. Mao'nun kızıl kitabı adeta yeni biri dinin kitabı gibi dayatılmış Çin toplumuna.. Minik yavrular Mao'yu ilah olarak görecek şekilde yetiştiriliyor ve tapınaklar yıkılıyor. Tüm bunlar dayatma ve zorbalıklarla yapılıyor. Belgesel izlersenizse daha net görülecek.
    Bir kadını toprak ağası diye dövüyorlar. Bilgi istiyorlar. Yeni bebeği olan kadının sütü dökülüyor ve bebeği o sütten içmeye çalışıyor, belgeselde anlatılan zulümlerden biri ve daha inanılmaz zulümler. Aman Allah'ım.
    İşte şimdi daha anlıyorum, Rabbimiz niçin vahiy ve peygamber gönderdi? Hemen şimdi söyleyeyim. Allah ve din adına zulüm üretenlerin de bunlardan asla farkı yok, kim olursa olsun. Tüm bu zulümlere karşı koymanın yolu, ilahi rahmet olan vahiyle insanı buluşturup ilahi özgürlüğe kavuşturmak. Allah'tan başka kimsenin önünde eğilmemek, kimseden korkmamak, kimseyi kendine kul etmemek ve zerre kadar zulmün hesabının sorulacağına inanmak... Bu bilince dayalı bir gücün olması zaruridir.
    Mao komünizmine tekrar dönersek; hem sovyet hem çin komünizminin yeryüzünün en büyük katliamcı ideolojisi olduğunu ve insanlığa asla huzur ve felah getirmediğini çok net söyleyebiliriz. İnsanları inançlarından, kültürlerinden soyutlayıp, özel yaşamlarını yok edip, kazançlarını tek düze hale getirip ve sonuç olarak insanları sefil bir yaşama sevkettiğini çok rahat görebiliriz.
    Allah'ın kullarına bu zulmün yapıldığını gördükçe müslümanların gerçek ilahi özgürlüğe insanları kavuşturma idealiyle, nebevi bir yönetim anlayışıyla kesinlikle bir siyasi şuura sahip olmaları gerektiğine olan inancım daha da pekişmektedir. Bu bizim ilahi sorumluluğumuzdur. Allah'ın kullarını böyle zalim ideolojilerin boyunduruğuna terk etmek, Allah'tan koparmalarını seyretmek ve olanca zulümlerin yaşanmasına karşın ilahi güce boyun eğmiş ama zalimlere de diz çöktüren bir güce ulaşmamız gerektiğini farketmemek züldür müslümanlar için. Ve Allah bizi bundan hesaba çekecektir. Sözlerim asla hamaset değildir. Bir sorumluluk ilanıdır.
    
    Bir ideoloji kendi dünya görüşünü tesis etmek için milyonlarca insanı gözünü kırpmadan katlediyor ve kalan insanları da kendi hevası uğruna yeniden yaratıyor(!)....
    Müslümanlar büyük bir sorumluluk altındadır. Bu sorumluluğun üzerinden iyice düşünerek ilahi güce boyun eğen ama zalime diz çöktüren bir güce kavuşmaları zaruridir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder






Öne Çıkan Yayın

RAB NE DEMEKTİR? MUSA PEYGAMBER CEVAPLIYOR:

__ Kimmiş bakayım sizin Rabbiniz ey Musa? __ Bizim Rabbimiz her şeyin YARATIŞINI (helqehu) takdir edip, sonra da yaratılış AMACINA (heda) y...