7 Mayıs 2020 Perşembe

Musriflerin Bir Özelliği - Yunus 12

Musriflerin bir özelliği "amellerinin kendilerine
süslendirilmiş   halde görünüyor olması. (Yunus12)

(ben buradaki insanın amellerinin kendine süslendirilmiş olmasını,  iç dünyalarına hakim olan haddi aşmışlık (musrif) ruh hallinin insana her yaptığını bir mantığa bürümesi olarak değerlendiriyorum. 

Yani musrif ruh hali kendince bir mantıkla üretiyor ve kötü de olsa yapıyor. Yoksa normalde insanın bariz bir kötülükte diretmesi çok zor.

(kur'andaki musrif ifadesi, öyle sadece suyu boşa harcayan değil, dikkatle bakarsak aslında kendini boşa harcayan diyebiliriz)

Rabbim korusun. Aslında musrif kişide özeleştiri yeteneği pasif hale gelmiş diyebilir miyiz? Her yaptığına bir mantık uyduran biri kendisini nasıl ve niçin eleştirecek ki? Kendini eleştirmeyen başkasının eleştirilerine de kulak vermez. İnsan için berbat karanlık bir durum.
(ramazan mukabelesi notları)

2 Mayıs 2020 Cumartesi

Anlam Dünyamızın Ekmeği ve Suyu: EĞİTİM



Eğitim, hayati bir ihtiyaçtır. İnsanoğlu için ekmek ve su ne kadar önemli ise eğitim de o kadar önemlidir. Bu ifademiz basit bir güzelleme olarak algılanmamalıdır. İnsanlık tarihini ve yaşanan bugünü derin sorgulamalarla analiz ettiğimizde eğitimli olmanın ne kadar önemli olduğunu çok net anlarız. İnsanın birbirine hayat hakkı tanımadığı veya hakkının bir kısmını gasp ettiği fesada dayalı kronik yaşam süreçleri eğitimin ne kadar elzem olduğunu bize çok net gösterir.

1 Mayıs - Sendikal Güç – Memur Sen


1 Mayıs, kapitalist vahşi kapitalist düzene ve zihniyetlere karşı bir isyandı.
1 Mayıs, alın terini ve emeği yücelten bir şuurun kollektif hale geldiği gündür.

1 Mayıs, işçinin hakkının sembolleştiği gerçeği yanında asla anarşiye ve kaosa malzeme yapılmamalıdır.

1 Mayıs, “alnındaki ter kurumadan işçiye ücretini verin” hakikatinin dışa vurumudur.

1 Mayıs’ın tarihçe itibariyle batıda oluşması, Müslüman bir şuur için yabancı bir olay gibi değerlendirilemez. İslam alem-şümul bir dindir ve yeryüzünün tamamı ile ilgilenir. Üstelik işçi-işveren etkileşimi dünyanın her yerinde gerçekleşmektedir. 

Dolayısıyla 1 Mayıs’ın tarihsel süreci emek sömürüsüne bir itiraz ise bu asla bir Müslümanın yabancı kalacağı bir durum olamaz.
*

Cübbeli Hocanın Dile Getirdiği Bir Hadise Eleştiri


Geçenlerde Cübbeli hocanın ballandıra ballandıra anlattığı bir hadis videosunu paylaşmıştım. Sosyal medyadan bir arkadaş neden eleştirdiğimi sordu. Bunun üzerine biraz daha araştırma yaptım. Şimdi hem hadisle ilgili fikrimi ve genel anlamda görüşümü hem de tirmizinin hadisi tasnif ettiği kategoriyi belirteceğim.


Bahse konu olan hadis:
3431- Ömer (r.a.)’den rivâyete göre, Peygamber (s.a.v) şöyle buyurmuştur: “Kim özürlü ve sakat birini görünce: Sana verdiği bu musibetten beni afiyette kılan ve beni birçok yarattıklarına karşı üstün kılan ve nimetlerle donatan Allah’a hamdolsun” derse yaşadığı sürece o dertten kurtulmuş olur. (Tirmizî rivâyet etmiştir.)
[Tirmizî: Bu hadis GARİBTİR.] (Aşağıda GARİB HADİS nedir, tanımını paylaşacağım)

Bu konuda Ebû Hüreyre’den de hadis rivâyet edilmiştir.
Zübeyr ailesinin itimatlı kimsesi olan Amr b. Dinar, Basralı bir ihtiyardır. Hadis konusunda pek sağlam biri değildir. Bazı hadisleri Sâlim b. Ömer’den tek başına rivâyet etmiştir. Ebû Cafer, Muhammed b. Ali’den şöyle dediği rivâyet edilmiştir: “Özürlü kimseyi gördüğü zaman Allah’a sığınır bunu içinden yaparlar özürlü kimseye duyurmaz.”
(http://www.enfal.de/tirmizi/54.htm sitesinden alınmıştır)
*

26 Mart 2020 Perşembe

Uyuşturucu Kullanan Genç

Hayattan Bir Kesit - [25.03.2016]
Bu akşam bir gencimizin abisinin de uyuşturucu bataklığına düştüğünü öğrendim. İçim karardı. tabi daha sonra ise o gence bakarak "elhamdulillah ki sen yanımızdasın" diye içimden geçirdim. Evet o kardeşi yanımda ama peki yanımda veya yanımızda olmayan diğer çocuklar??? Onlara kim bakacak??? Bu soruları düşünürken ve toplumdaki aktif iyilerin azlığını da üstüne eklerken
sonradan aklıma şu TİPLER geldi:

"Etliye sütlüye dokunmayan, içinde yaşadığı toplumdaki kötülüklerle mücadele etmeyi zül addeden, buna tenezzül dahi etmeyen, midesine ve sıfatına/suratına yatırım yapan, sürekli harcayan, egosunu büyüten ve sürekli negatif düşünen, pasifizmin feriştahı haline gelmiş, ama parlak ama göz alıcı ama üst perdeden bakan, toplumdaki kokuşmuşluğa burun kıvıran ama müdahale etmeyi (olmayan) aklının ucundan dahi geçirmeyen, bir ortam oluşturup gençlere yatırım yapmayı ahmaklık gören, "başka insanları mutlu ederek mutlu olacağı" önermesini istihza ile karşılayan ve bunu enayilik olarak gören, toplumdaki sorumluluğunu farketmeyen ve bir gün kendisini bir belada bulduğunda ise zırıl zırıl zırlayan ve yine hala kendisini hatalı gör(e)meyen TİPLER... evet bu TİPLER..",

uyuşturucuya bulaşmış olan o genci duyduğumda ve ulaşamadıklarımız da aklıma gelince BU TİPLER AKLIMA GELDİ... DERİN BİR AH ÇEKTİM.. Sonra dedim ki, aslında bu tipler de modernizmin zihnini ve kalbini uyuşturduğu kişiler olduğunu farkettim ve daha zelil durumda olduklarını..
**

7 Mart 2020 Cumartesi

Annem Babam, Secdeleri ve Nasırlı Elleri - Yaşanmış Hikaye

Bir arkadaş anlatıyor:

<< Bir keresinde tarladayım. Güneş tepemizde, çok bunaldım. Bir tane bulut yok bize gölge edecek. 
İçimden "bıktım bu hayattan, nefret ediyorum fakirlikten falan" diyorum. 

Annem ve babam namaza gitmişler. Tarlanın ortasında tek başınayım. Sonra arkamı dönüp geliyorlar mı diye bakınca... 

Tam o anda ikisi aynı anda secdeye gidiyordu. Elimde çapa, durdum onları izledim. O an dedim kendime:

"Annen babam haram kazanan çok zengin insanlar olabilirdi. Namazdan bîhaber yaşıyor olabilirlerdi. Ama ikisinin de elleri çalışmaktan nasır tutmuş ve ikisi de haramdan, hak yemekten, namazları geçirmekten çok korkuyorlar. Ve ben belki de bir daha ikisini namaz kılarken hiç göremeyeceğim. Şu görüntü bence dünyanın en güzel görüntüsü. 
Ve hayatım boyunca da öyle kalacak>>
(Hatice Avcı)

/
Anne babalarımızın eksikleri hataları olabilir. Ancak onlar bizim dünyaya geliş vesilemiz. İlahi rehberlik ise bize onlara kol kanat germemizi emrediyor. Onları yaşlandıkları zaman asla ortada bırakmamamızı emrediyor. Bu nedenle onlara olan sevgimizi ve ilgimizi arttırıp kıymetlerini bilelim. Popüler kültürün etkisinde kalıp onlara dudak büken bir tavır içinde olmayalım...

6 Mart 2020 Cuma

Kur'an Dışı Vahyin İmkansızlığı Kitabından Kesitler - Mehmet Yaşar SOYALAN

Tarihen sabittir ki, bugün eldeki Kur'an ayetleri ile Hz. Muhammed'in döneminde kıraat edilen Kur'an ayetleri birbirinin aynısıdır. Okunuş ve imladan kaynaklanan bazı harf ve telaffuz farkları, Kur'an'ın kendisi ile değil onu okuyanlarla ilgili bir sorundur ve Kur'an için herhangi bir eksiklik ve fazlalık anlamına gelmez. (20)
*
Nitekim Kur'an'da bir noksanlık ve çelişki-tutarsızlık olduğunu isbat edebilmek için ilk nüshalar ile mevcut metin üzerinde araştırma yapan oryantalistler, bütün çabalarına rağmen bugüne kadar bir delil veya örnek ortaya koyamamışlar, aksine birçok gayr-i müslim araştırmacı bu bütünlüğü ve değişmemişliği tesbit ve ikrar eylemiştir (20)
*
Rivayet merkezli anlayışın bir sonucu olarak ortaya çıkmış bulunan, muhkem-muteşabih, nasih-mensuh gibi konuların/sorunların, Kur'an'ın anlaşılmasının önüne bir engel olarak konulmasının ve bu gibi konular üzerinde yoğunlaşılmasının sonucu olarak Kur'an'ın anlaşılması ve ne dediği konusu toplumun gündeminden çıkmıştı/çıkarılmıştı. (25)
*
Çöl kültürünün bir yansıması olan her şeyi somutlaştırarak algılama alışkanlığı, zaman içerisinde Kur'an'ın anlaşılması üzerinde etkisini gösterdi. Kur'an'daki birçok mecazi ve sembolik anlatım tedvin dönemi sonrası süreçte somut ifadeler olarak algılanır oldu. (28)
*
Hariciler, Muaviye ordusunun Kur'an ayetlerinin yazılı olduğu levhaların arkasına saklanarak araçsallaştırma taktiğini -zahiri algıları sebebiyle- kavramayarak, Muaviye ordusuna saldırmayı, Kur'an'a saldırmak olarak algıladıkları için savaştan çekilerek Muaviye iktidarının önünü açtılar. Bu tavır, ayetleri sahifelerde somutlaştırmanın bir tezahürüydü ve müslüman topluluğun ilk ve en büyük kırılmasını yaşamasına sebep olmuşlardı. Sonrasında kırılmalar artarak devam etti. (31)
*





Öne Çıkan Yayın

RAB NE DEMEKTİR? MUSA PEYGAMBER CEVAPLIYOR:

__ Kimmiş bakayım sizin Rabbiniz ey Musa? __ Bizim Rabbimiz her şeyin YARATIŞINI (helqehu) takdir edip, sonra da yaratılış AMACINA (heda) y...