30 Ocak 2021 Cumartesi

Türkçe Ezan Zulmünden Sonra Urfa'da Arapça Ezan

(okumadan geçmeyin. Tarih 16 Haziran 1950)

    "Babamın anlattığını göre, o saatlerde Urfa'da esnaf kendine göre kutlama hazırlıkları bile yapmıştır. Bayrak, süs gibi şeyler asılmıştır çarşıya. Belki de ilk kez vakit girse de bir an önce ezana kavuşsak diye sancılanmaktadır insanlar. Ezana hasret duymaktadırlar ki, bu çok asıl bir duygudur. Adeta Bilal-i Habeşi'nin yıllar yıllar sonra yeniden ezan okumasının beklendiği anlardayızdır.

28 Ocak 2021 Perşembe

Şımarık Zenginlerin İman Etme Şartına Bakar Mısınız? - Şuara 111-114

 

Dediler ki: “Sana hep aşağılık kimseler (erzel) uymuş iken, biz hiç sana inanır mıyız?”

Nûh, şöyle dedi: “Onların yaptıklarına dair benim ne bilgim olabilir?”

“Onların hesaplarını görmek ancak Rabbime aittir. Bir anlayabilseniz!”

“Ben inananları kovacak değilim.” /Şuara:111-114


       Nuh peygamberin kavminden olan sözde ileri gelenlerinin ifadelerine bakar mısınız? İman etmelerini engelleyen şeylerden biri de toplumun aşağı tabakasında olanların Nuh'a iman etmesiymiş. Yani onlarla bir olmamak için bile olsa iman etmeyecekler. Yahu zaten böyle bir şartla edilecek olan iman, iman sayılır mı ki? 

Kazım Karabekir'in Kızı: Babam Madem Çok Yararlı İş Yaptı, Neden Yıllarca Karakola Gidip İmza Attı

 Selvi’nin bugünkü yazısının ilgili bölümü şu şekilde:

“Hayat Hanım ise biraz durgundu. Söz aldı, tek bir soru sordu: ‘Burada babamın İstiklal Savaşı’na verdiği destek anlatıldı. Cumhuriyet’in kuruluşundaki rolü vurgulandı. Bunlar doğruydu. Her şeyi anladım ama bir şeyi anlamadım. Peki babam bu kadar yararlı işler yaptı, bu kadar önemli biriydi de neden 1927 ile 38 arasında her gün karakola imza vererek yaşamak zorunda bırakıldı?’

Bu soru üzerine salonda buz gibi bir hava oluştu. Panele ara verildi. Dışarı çıktık, İlker Paşa ile sohbet ediyorduk. Bir meslektaşımız Hayat Hanım’ın sorusunu hatırlattı. İlker Paşa’nın yüzünün şekli değişti. Aradan çok zaman geçtiği için ne yanıt verdiğini hatırlayamıyorum ama ondan sonra bu tür bir program yapılmadı.”

İslamianaliz sitesinden alıntı

Soy Sop Neseb O Gün Yarar Sağlamayacak - Mu'minun 101

فَاِذَا نُفِخَ فِي الصُّورِ فَلَٓا اَنْسَابَ بَيْنَهُمْ يَوْمَئِذٍ وَلَا يَتَسَٓاءَلُونَ

Böylece Sur'a üfürüldüğü zaman artık o gün aralarında soylar (veya soybağları) yoktur ve (üstünlük unsuru olarak soyluluğu veya birbirlerine durumlarını) soruşturmazlar da.

(Mü'minun Suresi 101. Ayet)

*

İşte vahyin harika bir dersi, 

Kıyamet gününde olacaklardan haber vererek, kendisine tabi olan müslümanı soyculuk, aşiretçilik, kabilecilik, ulusçuluk, milliyetçilik, sınırcılık, mezhepçilik gibi sonradan oluşturulmuş beşeri aidiyetlerden, asabiyetlerden kurtarıyor. Bunların kölesi olmaktan ve bunları put edinmekten kurtarıyor. 


Fransız'lar Osmaniye'de İken - Yaşanmış Hikaye

 Anlatan kişi bizzat bu yaşayandan dinlemiş.

    "Fransızlar Osmaniye'ye hakim. Fransız askerler halkın içinde. Fransızlar bu toprakları işgal edince köylülerin (Dervişiye Mamure) buğday tarlalarını ateşe vermiş. Halk ciddi manada kıtlıkla karşılaşmış. Günün birinde bir fransız askeri bir evin önündeki tut ağacını kesmeye çalışmış. Bu hareketi, ev sahibi köylüyü tahrik etmiş. Evin sahibi adam, askeri uyarıyor ama aynı zamanda düşmana karşı taşıdığı hınca binaen sopa ile askere vuruyor ve askeri öldürüyor. Askerin öldüğünü gören köylü korkudan kaçıyor. 

Siyonizmle Uzun Soluklu Bir Mücadele

    Ümmet coğrafyamızın belalarından biri olan siyonizmi bertaraf etmek için uzun soluklu sabır (direniş) bilincine ihtiyacımız var.

    Bana göre bize düşen en önemli şey, gençliğe yatırım yapmaktır. İslami şuurla yetişen gençlik, siyonizmi durduracaktır. 

    Mücadeleyi zamana yayarsak, İsrail'in gelecekteki durumu hiç iyi olmayacaktır. Buna inanıyorum. İsrail'in gücü bize bağlı. Biz dağınık oldukça İsrail güçleniyor. O halde biz birliğe yönelik çalışacağız ve gençleri bu şuurla yetiştireceğiz. Kısacası uzun soluklu bir süreç. Sabırla devam etmeliyiz.

    İsrail/siyonizm/yahudiler, kendi geleceklerini kendileri tehlikeye atıyor. İslam coğrafyası hep böyle kalmayacak çünkü.

27 Ocak 2021 Çarşamba

Alevi Sunni Çatışmalarına Dair Analiz - Hasan Şerefoğlu

        Hiç bir Sünni, "Alevidir" diye kimseye saldırmadı. Ajanların, provaktörlerin Sünni orijinli olması bu gerçeği değiştirmiyor. Sivas'ta, Madımak'ta tetikçi kim ise, Başbağlar'da da tetikçi odur. Halbuki Madımak’ta Alevi, Başbağlar’da Sünni mağdurlar söz konusu idi.






Öne Çıkan Yayın

RAB NE DEMEKTİR? MUSA PEYGAMBER CEVAPLIYOR:

__ Kimmiş bakayım sizin Rabbiniz ey Musa? __ Bizim Rabbimiz her şeyin YARATIŞINI (helqehu) takdir edip, sonra da yaratılış AMACINA (heda) y...