Anlatan kişi bizzat bu yaşayandan dinlemiş.
"Fransızlar Osmaniye'ye hakim. Fransız askerler halkın içinde. Fransızlar bu toprakları işgal edince köylülerin (Dervişiye Mamure) buğday tarlalarını ateşe vermiş. Halk ciddi manada kıtlıkla karşılaşmış. Günün birinde bir fransız askeri bir evin önündeki tut ağacını kesmeye çalışmış. Bu hareketi, ev sahibi köylüyü tahrik etmiş. Evin sahibi adam, askeri uyarıyor ama aynı zamanda düşmana karşı taşıdığı hınca binaen sopa ile askere vuruyor ve askeri öldürüyor. Askerin öldüğünü gören köylü korkudan kaçıyor.
Daha sonra köylü yakalanıyor ve kurşuna dizilerek idam edilecek. İdam etmesi için bir fransız askerine teslim ediliyor. İşin ilginç yönü burada ortaya çıkıyor. Köylü kelime-i şehadeti getirmeye başlayınca bunu duyan asker şaşırıyor ve köylüyü kaçması için serbest bırakıyor. Çünkü serbest bırakan asker fransız sömürgesi olan Tunus ya da başka bir ülkeden müslüman bir asker."
*
Olayın bu ayrıntısı bizim için çok önemli. Emperyalistler bizi o kadar cahil bırakmışlar ki, bizi birbirimize kırdıracak kadar habersiz ve asimilasyona uğramışız.
İçerisine düştüğümüz zelil durumun resmidir bu. Bu yüzden ümmet bilincimizi ve Müslümanların siyasal bağımsızlık bilincini asla kaybetmemeliyiz. Müslümanlar olarak ırkçılık ve mezhepçiliği aşarak ama tabi Hakk üzere bir ilişki ile güçlenmeliyiz.
Bu olayı bizzat yaşayan kişi yakın zamanlarda vefat etmiş...
Konuşturun büyüklerinizi anlatsınlar size tarihi....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder