وَنَزَعْنَا مَا فِي صُدُورِهِمْ مِنْ غِلٍّ إِخْوَانًا عَلَىٰ سُرُرٍ مُتَقَابِلِينَ
"Göğüslerindeki düşmanlığı çekip almışızdır. Köşkler/divanlar üzerinde karşı karşıya oturan kardeşler olmuşlardır."(15:47)
*
Ayetten şunu rahat bir şekilde anlıyor muyuz:
Demek ki bu dünyada iman dairesi içerisinde birbiriyle ihtilaflı olan, hatta nerdeyse düşman olanlar cennette olacak ve birbirlerine karşı dünyadaki düşmanlıkları olmayacak, Allah bunu kalplerinden alacak...
O halde ey Müslüman! Kendini boşa hırpalama... Allah'ın böyle bir lütfuna karşılık sen de dünyada kendine çekidüzen ver, mezhepçilikten, grupçuluktan, kavmiyetçilikten vazgeç. Eğer bu lütfun kıymetini bilmezsen haddini aşarak İslam kardeşliği emrini çiğnemiş olarak yahut mezhebini/ırkını din edinmiş olarak haberin olmadan imanından da mahrum olabilirsin, bilinmez. Ahirette belli olacak. "Onlar şirk koştuklarının farkında değiller", ayeti hepimizi ürkütmeli..
En azından bu dünyada müslümanım diyene karşı biraz insaflı ol! Kendi görüşünü mutlak görme. Kendini boşa hırpalayıp dereceni düşürme.
Ha bir de Yüce Rabbimiz, başka ayetlerde şu ibareyi kullanır: "O gün ihtilaf edip durduğunuz şeyler konusunda Allah hükmünü verecektir" Buradan da hareketle herkesin senin her düşüncenle motamot uyuşacağını da bekleme. Allaha bırak. En doğrusu O'nda. Kasma kendini relaks ol. Derdin dava ise ortak paydalara yoğunlaş. Ayrım noktalarına takılı kalma.
*
Siz ne düşünürsünüz?!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder