24 Ekim 2021 Pazar

Saygı Kavramını Anlama Denemesi: Saygısız Sevgi Köksüzdür

“Sevginin ne’liğine dair herkesin az çok söyleyeceği söz var diyebiliriz lakin saygının ne olduğu konusunda eksikliğimiz var gibi..

Bunun üzerine biraz tefekkür ettim ve sizlerle de paylaşmak istedim, inşallah faydalı olur.

Aslında saygı iyi anlaşılır ve pratize edilirse toplumda stresten kaynaklı hastalıklar azalır diye düşünüyorum. Bir kişiyi en basitinden annesi babası sever, eşi ve çocukları sever. Yani sevgi ihtiyacı giderilir ama peki ya saygı? Daha doğrusu şu, sevgi de tam anlamıyla yerini bulmaz, saygının hakkı verilmeyince.

Saygı, say-mak kökünden gelir. Bildiğimiz saymak. Sayı say-mak mesela. Bu kök anlamıyla bir bağlantısı olduğunu düşünüyorum. Yani saygı, bir kere kişinin varlığını, mevcudiyetini kabul etmek demektir. Var olan kişi sayılır. Olmayan sayılmaz. Bir kişinin varlığını yok saymak o kişiye en büyük hakarettir. Ne kadar eksiği olursa olsun, o kişi vardır ve yaratılıştan gelen asgari özellikleri, ontolojik değeri vardır.

Şöyle devam edelim: Beden dersinde yan yana dizilmiş öğrenciler, 1'den itibaren  say-maya başlar ve yanındakine dönüp bağırarak: “Biiirrr”, yanındaki “İkiiii”…  Böylece sondaki kişi rakamını söyler ve yoklama tamamlanmış olur. Saygı anlamada bu örnekten nasıl faydalanabiliriz? Biraz düşünelim ve yazının sonunu bu örnekle bağlayalım.

İnsanı sevmeden önce ona saygı duymak gerekir. Saygı temelli olmayan sevgiler, köksüzdür. Arızidir.

Say-mak demek: Kişinin en temel değerlere sahip bir varlık olduğunu ve yaratılmış olmaktan kaynaklanan ilahi bir değeri olduğunu anlamak demektir. Her insanın bir “özel”liğinin olduğunu kabul etmektir. En asgari kriter, örneğin yaştır. Yani bu dünyada senden daha önce var olmuş, var edilmiş kişiye karşı sırf o öncelikten dolayı bile asgari bir saygı temeli olmalı insanın. Zira beşeri iş ve işlemlerde de yaş kıdemi yabancı olduğumuz bir durumdur. Saygı, varlık ile yokluk farkını anlayan kişinin üreteceği bir eylemdir. Sevgi bundan sonra gelir. O kişinin artı özellikleri olursa, daha da fazla değerli halleri olursa,  saygı zamanla sıçrama yapar ve  sevgiye dönüşür, işte o gerçek  sevgidir

Saygı, ayrıca kendini ve muhatabını tanımanın sonucu oluşan bir eylemdir veya duygudur. Dediğim gibi herkesin durduğu yer, bir rakama yani bir değere tekabül eder. Varlık alemine girmiş ise artık o say-ılmalıdır ve vardır. Onu saymanın usulü ise 9'dan sonra 10 demektir, 8 demek değildir. 8 dendiği zaman sayılmış olur ama değerinden az bir sayma olmuş olur. (yaş örneği üzerinden değerlendirirsek).

Yanlış sayma örneğini, insan ilişkilerine yansıtırksak, buna saygı(sızlık) krizi diyebiliriz. Herkes sırasını ve değerini bilmelidir (Beden dersi örneği). Kendisinin 9'da durduğunu bilmeyen öğrenci, yanındakine “üüüç” dese de yanlış olur “onüüüüç” dese de. Eksik olunca da, fazla olunca da yerini bulmaz. Sayısal anlamda yanlış  say-manın oluşturduğu karmaşıklık bu iken duygusal anlamda yanlış say-gının yani saygısızlığın meydana getireceği karmaşıklık nasıl olur acaba?!

Saygı temel bir değerdir ve bilinçtir. O olmazsa kişiler arası sevgi köprüleri kurulamaz. Güven inşa edilemez. Kalpler birbirine teslim edilemez..

Ezcümle saygı, muhatabın varlık sahnesinde olmasından kaynaklanan değeri kabul etmektir ve bunu ondan esirgememektir. Sevgi sonraki haldir, olur veya olmaz, muhatabla olan ilişkinin seyrine göre şekillenir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder






Öne Çıkan Yayın

RAB NE DEMEKTİR? MUSA PEYGAMBER CEVAPLIYOR:

__ Kimmiş bakayım sizin Rabbiniz ey Musa? __ Bizim Rabbimiz her şeyin YARATIŞINI (helqehu) takdir edip, sonra da yaratılış AMACINA (heda) y...