Bilinç Notları 11

 İZUTSU'DAN "ZENİM" KELİMESİNİN ETİMOLOJİSİNE DAİR. İlgilisine!

- Bir kabileye resmen üye kabul edilen ve doğal olarak konumları kanun kaçaklarından çok daha iyi olan yabancılar bile, çoğu kez, sadece 'dışarıdan gelmiş' oldukları için zorluk yaşıyorlardı. Kabilenin bu şekilde üyeliğe aldığı kişiye zenim adı verilirdi. Burada altı çizilmesi gereken nokta, bu kelimenin zamanla, 'düşük', 'soyu bozuk', ve 'kötü huylu' şeklinde ikinci bir anlam kazanmış olmasıdır. O kadar ki, Kur'an'da bu kelimenin geçtiği bir pasajla (Kalem 10-13) ilgili olarak, İbni İshak, Allah'ın hiç kimsenin soyunun aşağılamasının söz konusu olamayacağını ifade ederek; zenimin burada soyu bozuk bir kişi (li ayb fi nesebihi) anlamında değil, orijinal anlamında, yani kabileye sonradan girmiş kişi manasında kullanılmış olduğunu özellikle belirtme ihtiyacı hissetmiştir. (116)

(Malum hoca boşuna kendisini heder etti, ne vardı yani ibni ishakın yorumunu benimseseydi)

//

Daha önce de yazmıştım.

İslam kültür ve medeniyetinin tezahürü kavramlarda da kendini göstermiştir.

Mesela biri tarafından ekilmemiş, dikilmemiş nebatata biz "Xuda Nabit" yani Allah'tan gelen deriz..

Ama seküler olan ise bu "kendiliğinden çıkmış" der...

Bunun gibi örnekler çok var. Sizlerin aklında olan varsa alabiliriz.

Mesela en hoşuma gidenlerden biri de, misafir yemek yerken boğazında kaldığı zaman sırtından vurarak "helal helal" deriz. Zira boğazdan haram lokma geçmez/geçmemeli. O anki lokma helal belki ama mecazen helal helal deriz ki, boğazdan geçsin...

Siz ne düşünürsünüz?! /mt

//

Özelde çocuk eğitiminde, genelde tüm eğitimlerde, asli anlayış şu dört temel üzerine kurulmalıdır: Sevgi, İlgi, Bilgi ve Bilinç.

Sevgi ve İlgi gören çocuk, Bilgi ve Bilinci kendisi edinir.

Ertuğrul Yaman /Eğitime Bakış Dergisi #EğitimBirSen

//

Ailenin doğal hayatı, eğitimin doğrudan kendisidir. Çocuk için anne babaların her davranışı, her sözü, aile içi sohbetler, misafirlikler, geziler, oyunlar hepsi eğitimin parçalarıdır. Ailede çocuklar, doğal olarak bir öğrenici, aile bireyleri ise eğitici konumundadırlar.

Ertuğrul Yaman/Eğitime Bakış Dergisi /#EğitimBirSen

//

Aklımdayken, sigara içenlere şunu ifade etmek istiyorum:

Geçenlerde parkta bir kız ve bir erkek oturmuş ikisinin de ağzında sigara. Belli ki özenti yolu ile bulaşmışlar.

Bir de yine bir başka liseli genç denk geldi, yine özentili bir eda ile elinde sigara..

Yani demem o ki, ey sigara içen büyükler öyle kötü örnek oluyor ve olumsuz özenti oluşturuyorsunuz ki, farkında değilsiniz.

Gençlerin çoğu size özenerek bu zıkkımı içiyor. Özenti psikolojisi maalesef gençleri birçok yönden esir almış. Ve yine maalesef kötü örneklikler daha hızlı bulaşıyor, yayılıyor. /mt

//

Kısacası, aksine iddialara rağmen, müslüman kendini batılılaştırdığı oranda berbatlaşmıştır. Hayatı, kendi mazisiyle irtibatsız her tarzın görüldüğü bir yığındır. Kendisini ne İslami ne de batılı sayılabilecek çağdaş bir kültür garibesine döndürmüştür.

İsmail Raci El Faruki /Bilginin İslamileştirilmesi

//

Ya bizzat sömürgeciler veya onların yerli işbirlikçileri tarafından İslami olan her şeye hücum başladı. Kur'an metninin doğruluğu, hz. Peygamber'in hak oluşu, sünnetin güvenilirliği ve doğruluğu, şeriatın mükemmelliği, müslümanların kültür ve medeniyet alanlarında ulaştıkları seviye dahil, saldırıya uğramayan tek bir şey kalmadı.

Amaç müslümanın kendine, ümmetine, imanına ve seleflerine olan güvenini sarsmak, İslami şuuru tahriple İslami kişiliğini yok etmek ve böylece direniş için gerekli manevi güçten mahrum bırakarak onu daha fazla köle haline getirmekti.

Sömürgeciler ve işbirlikçileri müslümanın günlük hayatını batı kültürünü aşılayan etkilerle doldurdular. Gazeteler, dergiler, kitaplar, radyo ve tv, sinema ve tiyatro, plaklar ve kasetler, afişler ve ışıklı reklamlar onu her gün etki bombardımanına tuttu.

Bilginin İslamileştirilmesi/İsmail Raci El Faruki

//

İfratlar tefritleri besler, aşırılıklar diğer aşırılıkları doğurur, tepkisellikler anti tepkisellik zeminini oluşturur. Kendi kendilerine dini koruma ve kollama görevi biçen ideolojik zevatın "Buhari Çökerse İslam Çöker" mottosuyla gündemleşen ve bu durumdan vazife çıkartan "muhafızlık" ideali, rivayetlerin içeriği ne olursa olsun savunulması ve te'vil edilmesi gibi bir ruh haline sokmaktadır. Maksadımız elbette ilgili mottodan hareket ederek ille de Buhari'yi yahut başka bir hadis kitabını çökertmek olmamalıdır; ancak bu motto rivayet kültürünü sorgulatmamanın sloganıdır.

Bülent Şahin Erdeğer/Rivayet mi? Hadis mi? Sünnet mi? kitabından

//

Kelime Hazinesi:

#Matruşka, (Rusça: Матрёшка, telaffuz: [matriyoşka]) Rus yapımı bir oyuncak bebek türüdür. Ahşap el yapımı olan bebekler ortasından açıldığında başka bir bebek çıkar, onu açtığınızda yine başka bir bebek çıkar. Tek anne figürünün içerisinde iç içe yerleştirilmiş beş veya yedi bebekten oluşur.

//

Kültürsüz ve anti-entelektüel insanlarla karakterize olunan işyerleri insan sağlığını bozuyor, kişiyi #ahmaklaştırıyor. /M. Şirin Demir/Bilge Adamlar

//

Rasulullah (sav) buyurdu:

"Kıyamet gününde Allah'ın gazabını üstüne en fazla çekecek ve Allah'a en habis kimse, kendisine padişahlar padişahı (melikul emalik) diye unvan takan adamdır. Allah Azze ve Celle'den başka padişah (melik) yoktur."//(Sahife-i Hemmam İbni Munebbih, no:63)

//

Müşrikleri rahatsız eden Peygamberin Kabe'de namaz kılması değildi.

Asıl rahatsız eden hem putları reddetmesi ve hem de sosyal hayattaki haksızlıklara karşı durmasıydı./mt

//

Hak hukuk mücadelesi çok çetindir. Bunu çetin yapan dostların sessizliği, haksız olanın da küstahlığıdır./mt

//

Sabahın çocuğu olmak, gecenin çocuğu olan Batı çocuğu olmamaktır. Güneşten önce doğmak, zamanı heybede taşımaktır. Zamanı kaybetmek ise iflasın en çetinidir./mt

//

Tusi, Tufi, Şatibi,İbni Haldun vs. hiçbirisinin Osmanlılar nezdinde bir itibarı ve saygınlığı olmadı. Osmanlılar, Selçuklu mirasını devraldılar. Selçuklu veziri Nizamülmülk'ün kurdurdugu Nizamiye medreseleri tümüyle gelenekçi akımları esas alıyordu. Hanbeli/Şafi/Eş'ari zihniyeti resmi mezhep haline getirilmişti. Bu zihniyette akıl, bilim, sosyoloji, astronomi, felsefe vs. şüphe ile karşılanıyor, iyi bakılmıyordu. /(İslamin Yenilikcileri2-İ.E.)

//

Önemli Bir Tespit!

«Hasan Hanefi'nin dedigi gibi Müslümanlar metafizikle, teolojiyle uğraşıp dünyayı ihmal ederken, toprak altlarından kaydı. Havaya akarken eve hırsız girdi. İslam'ın başlattıgı akılla, tecrübeyle başbaşa kalma çağı Dogu'da degil, modern Batı'da ortaya çıktı. » /(islamın yenilikçileri 2-ihsan eliaçık)

//

Bir insanın kaygısı ne ise,
DİNİ odur.. //-Bünyamin Doğruer-

//

Teyemmüm hükmünün özünde namazın hiçbir durumda vazgeçilemezliği yatar.

//